PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ahır Gübresinden Biyogaz Üretimi


Mr.Muhendis
21.02.2010, 03:12
Ahır gübresinde yitmenin havaya değinme ile ahırda başladığı ve iyi koşullarda saklansa bile yitmeyi tümüyle önlemenin olanak dışı olduğu buraya değin verilen bilgilerden anlaşılmış bulunmakladır. Bu önemli durum araştırmacıların önlem almasını zorunlu kılmış ve 1940'larda ahır gübresinden ve organik gübrelerden anaerobik koşullarda ihtimar sonucu yanıcı gaz üretimine başlanmıştır. Uygun anaerobik koşullar altında ihtimar ettirilen ahır gübresinin gübre değeri yitirilmediği gibi enerji değeri yüksek yanıcı gaz üretiminin de olanaklı bulunduğu saptanmıştır. İşte anaerobik fermantasyon yolu ile ahır gübresinden elde edilen yanıcı gaza biyogaz, bihugaz ya da gübre gazı adı verilmiştir.

Bugün pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke biyogaz üretimi ile ilgilenmektedir. Bunlar arasında Çin, Hindistan, Almanya, Filipinler, Nepal, Etiyopya, Kolombiya, İsviçre, Peru, Fransa, Tanzanya, Kore, Zaire, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Afrika sayılabilir. Eldeki kayıtlara göre Çin'de 7.5 milyon, Hindistan'da 90 bin, Güney Kore'de 30 bin, Pakistan'da 7 bin ve Türkiye'de ise 200 kadar değişik büyüklüklerde biyogaz üreteçleri bulunmakladır.

Türkiye'de biyogaz ile ilgili araştırmalara önceleri akademik düzeyde olmak üzere, I960'lı yıllarda başlanmıştır. Uygulamaya yönelik ilk düzenli çalışma, 1963 yıllında Eskişehir TOPRAKSU Araştırma enstitüsünde yapılmıştır. Bunu, TÜBİTAK'ın desteği ile 1964-1967 yılları arasında A.Ü. Ziraat Fakültesinde yürütülen çalışmalar izlemiştir. Daha sonra ara verilen çalışmalar, 1980 yılında yeniden hız kazanmıştır. Konu ile ilgili olarak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, üreticiye ulaştırılan uygulamaya dönük çalışmalarını günümüzde de sürdürmektedir.

Anaerobik fermantasyon sonunda gübredeki kuru maddenin % 33'ü yitmekledir. Ancak kuru maddenin % 26'sı gaz şekline dönüşüp değerlendirilebildiğinden gerçek yitme aranı % 7'ye düşmekledir (Schmidt 1951, Alper 1962). Öte yandan anaerobik ihtimar sonunda elde olunan gübrenin normal ihtimar ettirilmiş gübreden daha üstün olduğu saptanmıştır. Günce (1957) tarafından bildirildiğine göre Alınan bilim adamı Sauerlend bu durumu açık bir şekilde saptamıştır. Buna göre biyogaz üretilen ahır gübresinde % 25 kuru maddeye göre % 16.4 organik madde, % 82 C ve % 0.85 toplanı N bulunmasına karşın normal ihtimar ettirilmiş gübrede % 15 organik madde, % 80 C ve % ü 50 toplam N bulunmuştur. Bu iki gübredeki mineral madde durumuna gelince biyogaz üretilen gübrede % 25 kuru madde ilkesine göre % 0.64 ve % 0.31 P2O5 bulunurken normal ihtimar ettirilmiş gübrede % 0. 65 K2O ve % 0. 25 P2O5bulunmuştur.

Belirli miktarlarda ahır gübresinden üretilecek biyogaz miktarı gübrenin karışımına, kıvamına, ortamın sıcaklığına ve tepkimesine bağlıdır. Gübrenin anaerobik ihtimarı bir seri kimyasal tepkimelerin oluştuğu karmaşık bir olaydır Oluşan değişik tepkimelerin çeşitli aşamalarını ve her birinin hangi mikroorganizma tararından oluşturulduğunu metodik şekilde saptamak oldukça güçtür. Rainbow ve Rose (1963), organik maddelerin anaerobik ihtimal ile parçalanmasının iki aşamada oluştuğunu saptamıştır. Bilinci aşamada (pH=4.0 - 6.5) karmaşık organik maddenin heterotrofik bakterilerin işlevleri ile fermantasyonundan uçucu yağ asitleri oluşmakladır.

İkinci aşamada ise, metan oluşum aşamasında (pH=7-7.8), metan fermantasyonu bakterilerinin etkisi ile yağ, asitleri parçalanmaktadır.

Yukarıda iki aşamada ayrıntılı şekilde gösterilen tepkimeler, genelde toplu olarak şu şekilde formüle edilebilir.

C6H12O6-——> 3CO2 + 3CH4 + 35.6 cal/g mol

Metan üreten bakterilerin etkisiyle ihtimar sonucu normal koşullar allında (30°C sıcaklık ve pH=7.5 civarında) bir ton ahır gübresinden ortalama 40-60 m³ biyogaz üretildiği oranlanmıştır (Schmidt 1951, Gerngross 1962) Loehr'e (1968) göre üretilen gaz miktarına gübredeki selülozun miktarı, çeşidi, ihtimar ortamının pH'sı, sıcaklığı, metan bakterilerinin cinsi ve miktarı, çevre sıcaklığı gibi etmenler öncelikle etki yapmakladır. O nedenle birini gübreden üretilecek metan gazı miktarları çok değişiktir. Örneğin Hintli bilim adamları Desai ve Bıswas (1945) değişik sıcaklıklarda gübreden ayrımlı miktarlarda gaz üretildiğini saptamışlardır. Bu araştırmacıların buluşlarına göre Mayıs ve Aralık aylarında sıcaklık değişikliği yüzünden bir ton gübreden bir ayda elde olunan gaz miktarında 1/5 oranında bir azalma olmuştur. Benzer sonuç Sönmez ve ark (1972) tarafından da saptanmıştır. Sıcaklıkla gaz üretimi arasındaki bu önemli ilişkiye benzer şekilde, öteki çeşitli etmenlerin etkisiyle ayrımlı miktarlarda gaz üretilebilmekledir.

Değişik araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan biyogaz üretim yöntemleri genelde iki grup allında toplanabilir. Bunlar (a) Kesik besleme yöntemi ve (b) Sürekli besleme yöntemidir (Eryılmaz 1981). Kesik besleme yönteminde fermantasyon tankına ahır gübresi doldurulduktan yaklaşık 15 gün sonra gaz üretimi başlar ve üretim 60 gün sürer. Bu süre sonunda gaz verimi düşer. Bu nedenle fermantasyon tankı boşaltılır ve tekrar doluma geçilir. Gaz üretiminde kesiklik olduğundan bu yönteme kesik besleme yöntemi adı verilmiştir.

Sürekli besleme yönteminde gaz üretimi kesintisiz sürdürülmekledir. Bu yöntemle biyogaz üreten Çin, Hindistan, Kore, Nepal gibi ülkeler yöntemin amaç ve dayanağına dokunmadan sürekli ve bol gaz üretimi için tesis üzerinde koşullarına en uygun değişiklikten yapmışlardır.

Gaz toplama deposu fermantasyon tankından ayrı olduğu gibi fermantasyon tankı ile birlikte de yapılabilmektedir. Fermantasyon tankında üretilen gaz ilk durumda ayrı yerde yapılmış olan gaz toplama deposuna taşınmakta ve ikinci durumda ise gaz toplama deposu fermantasyon tankının üzerinde yüzücü bir tavan şeklinde bulunmakta, gazın fazla çıkması halinde yükselerek hacmi büyümekledir.

Bir biyogaz işletmesinin verimli ve iyi bir şekilde çalıştırılabilmesi için genelde aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir

(a) Gübre tam anaerobik koşulda ihtimar edilmelidir

(b) İhtimar sıcaklığının 30 . 35°C de tutulması gerekir. Bu sıcaklığın sürekliliği için üretilen gazın % 20-25 ini kullanmak yeterli olabilir Bunun için ihtimar tankında gübre ile karıştırılacak suyun sıcaklığının 70-8O°C olması yeterlidir.

(c) İhtimar tankında bakteri işlevlerini en yüksek düzeyde tutabilmek için , gereksinim duyulacak N'un sağlanabilmesi yönünden litrede 200 mg NH3 halinde N bulundurulmalıdır.

(d) ihtimalin karanlık ortamda cereyan etmesi sağlanmalıdır.

(e) İhtimar tankında karışım, gaz, üretimini azaltmayacak şekilde hazırlanmalı ve karışım ne çok katı ne de çok sulu olmalıdır.

(f) İhtimar anında çok sık oluşan yüzücü örtü belli aralıklarla sürekli bozulmalıdır.

Biyogazdan pişirme, ısıtma ve aydınlatmadan başka çeşitli işlerde de yararlanılır. Biyogazın 1 m³ ünün ısıtma gücü 5700-6000 cal. dir. Biyogaz kompresörlerle tüplere doldurularak islenilen yere götürülebilir. Öte yandan traktörlerin çalıştırılmasında da biyogazdan başarılı şekilde yararlanılabilmektedir. Örneğin 28 beygir gücündeki biyogaz Deusth traktörünün iş verimi, bir diesel traktöründeki iş veriminden farksızdır.

Biyogaz üretiminin çeşitli avantajlı ve avantajsız yönleri vardır. Avantajsız yönler: (a) Ekipmanın başlangıç, yatırım giderleri oldukça yüksektir, (b) Biyogaz tesislerine her gün uygun miktar ve konsantrasyonda organik madde verilmesi zorunluluğu vardır, (c) Düzenli ve kesintisiz gaz üretimi için her gün tesisin bakım ve kontrolü gereklidir, (d) Patlamayı önleme yönünden fermantasyon tankından gazın atmosfere kaçağı kesinlikle önlenmelidir, (fermantasyon tankında metan gazı üretimi başladıktan sonra, atmosferden havanın tanka girmesi ve içerde metan/hava oranının hacim ilkesine göre 5/15 olması durumunda ufak bir kıvılcım karşısında patlama olabilir), (e) Fermantasyon sonucu materyalin boşaltılması da ayrıca sorun yaratabilir. Avantajlı yönler ise: (a) Atık maddenin organik kapsamı azalarak belli bir düzeye iner. Böylece çevre kirliliği ve sağlık üzerine zarar da en alt düzeye indirilmiş olur, (b) Fermantasyon sonucu artık madde kokusuz, yumuşak yapıda ve kolay akabilir durumdadır, (c) Fermantasyondan arta kalan materyale sinek ve böcek saldırısı söz konusu değildir, (d) Yabani ot tohumları ile hastalık etmenleri etkisiz şekle dönüşür, (e) Materyalin gübre değeri eksilmez, tersine artar.

Yapılan hesaplamalar, biyogaz maliyetinin, fosil yakıtlardan çok daha ucuz, olduğunu göstermiştir. Uygun çevre koşullarında, kırsal kesimdeki bir biyogaz tesisinde üretilen biyogaz bilinen çeşitli yakıtlarla yarışabilecek durumdadır. Çin'de kırsal kesimde 4-5 kişilik aileler için yapılan 8 m³' lük biyogaz üreteçlerinden uygun bakım ve işletme koşulları altında, yazın mutfak ve benzeri işler ile aydınlatmaya yetecek düzeyde, kışın ise ısıtma dışında tüm gereksinimleri karşılayacak düzeyde gaz üretilebildiği belirlenmiştir. Yılda 1 sığırın dışkısından 90 m³ , 1 koyunun dışkısından 50 m³ ve 1 kümes hayvanının dışkısından da 2 m³ biyogaz üretilebilmektedir. Sığır gübresine % 25 oranında kümes hayvanları gübresinin karıştırılması, gaz üretiminin artmasına neden olmuştur. Bu arada sığır dışkısının 1/1, kümes hayvanları dışkısının 1/2 ve koyun gübresinin 1/2.5 oranlarında su ile bulamaç haline dönüştürüldükten sonra fermantasyon tankına konulmasının gaz üretimini artırdığı saplanmıştır.

Daha önce de değinildiği gibi, biyogaz üretimini sınırlayan en önemli etmen çevre ve ortam sıcaklığıdır. Yapılan araştırmalar, 9 °C'de metilen net biyogaz miktarına oranla 20°C de, yaklaşık 8 kat daha fazla biyogaz üretildiğini göstermiştir. Ülkemizde biyogazla ilgili çalışmaların Orta Anadolu gibi kara ikliminin etkin olduğu soğuk yöremizde başlatılmış olması ve çalışmaların soğuk yörelerimizde sürdürülmesinde ısrar edilmesi, önemli bir şansızlıktır. On yıldan az, bir süre içerisinde Güney Kore'de biyogaz üreteç miktarının 30000 sayısına ulaşmasında, çalışmaların olabildiğince uygun çevre koşullarında sürdürülmüş olmasının etkisi büyüktür. O nedenle yurdumuzda biyogazla ilgili çalışmalar Güney ve Güneybatı Anadolu'daki kırsal alanlara kaydırılmalı, buna öncelik ve hız verilmelidir.