PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'de Bulunan Zonal Topraklar


Mr.Muhendis
17.02.2010, 22:19
1. Kireçsiz Kahverengi Topraklar ( Alfisol ) :

Zonal Topraklar ordosunun “Çayır-Orman Arazisi Geçit Toprakları” alt ordosuna giren büyük toprak grubudur. 7. tahmin sisteminde ( 7th Approximation ) ise Alfisol ordosunun Udalf alt ordosuna dahil edilen bu büyük toprak grubunun oluşumunda tol oynayan olaylar zayıf podsollaşma ve kalsifikasyondur. Bu topraklar ılıman yağışlıdan ılıman az yağışıyla kadar değişen iklim kuşaklarından oluşabilirler. İlk defa Çin’de görülen ve Kahverengi Topraklar grubuna dahil edilen bu topraklar, Kahverengi toprakların girmiş olduğu pedocallerle ters özellikler gösterdiklerinden daha sonraları Shantung veya Kahverengi Shantung olarak adlandırılmıştır. Bu toprakların oluştukları yerlerde yıllık yağış ortalaması 500-800 mm. arasında ve yıllık sıcaklık ortalaması 14-180C’dir.

Bu büyük toprak grubu genellikle kireç formasyonları içermeyen ana materyaller üzerinde oluşur. Diğer bir deyişle bunlar mağmatik kayalar üzerinde, “ yıllık yağışı 500-800 mm.” olan ılıman Akdeniz iklim tipinin görüldüğü yerlerde oluşurlar. Bu topraklar bazen marn, kil taşı ( clay stone ), kireçli sedimentler ( ki bunlar SiO2) ve nehir teraslarında farklı ana materyaller üzerinde de oluşabilirler. Bu topraklar iyi gelişmiş bir A horizonuna rastlanılır. A horizonu graniler strüktürde, mull tipinde organik madde içeren, kahverengi ve sarımsı kahverengi renler arasında değişen renklerde ve kumlu tınlıdan kumluya kadar varyasyon gösteren bünyeye sahip bir horizondur.

A horizonunun altında uzanan ve genllikle A horizonuna nazaran daha fazla bir kil yığılması görülen B horizonu; prizmatik veya granüler strüktüre sahiptir. B horizonunun rengi A’ya göre daha kırmızı ve daha parlaktır. Bu renk yıkanan Fe ve Mn oksitlerinden ileri gelir.

Bu toprakların doğal bitki örtüsü, orman örtüsü ve çayır bitkileridir. İğne yapraklı ormanların ve çayır formasyonlu makilere de rastlanır. Toprak reaksiyonu asit, nötr veya bazen de hafif Alkanen’dir. Bazla doygunluk %’leri nadiren %100 olup genellikle %100’ün altındadır. Bu topraklar kalkerli ana materyaller üzerinde de görülürlerse de esas ana materyalleri mağmatik kayalardır. Bunlar Redzina, Terra rossa, kahverengi orman toprakları ve Grumusol’lerle ve bazen de podsolik topraklarla sınıf oluştururlar. Ülkemizde en çok yayıldıkları alanlar Ege, Marmara, Batı Karadeniz, Akdeniz kıyı şeridi ve özellikle Trakya bölgeleridir. Türkiye genelinde kapladıkları alan 2.551.300 ha kadardır. Genellikle eğimli arazi düzeylerini örten Kireçsiz kahverengi toprakların 400 ha’sı hafif ve orta derecede eğimli olup, toplamın %23.5’ini oluşturan 600.000 ha’sında tarım yapılabilmektedir. Uygulanan Yaygın tarım sistemi buğdaygiller ve ayçiçeği ile, bazı baklagiller ve diğer bölgesel bitki türlerinin ziraatı şeklindedir. Bu topraklarda hakim kil minerali montmorillonittir.

Kireçsiz Kahverengi Topraklar, organik madde, bitki besin maddelerinden azot ve fosforca fakir, orta derecede verimlik kabiliyetine sahip topraklardır. Eğimli arazilerde erozyona çok hassastırlar. Çok şiddetli erozyon ile solum tabakasının 1/3’nü kaybeden bu topraklar Lithosolik karakterde ve tarıma elverişli olmayan arazi görünümündedir.

2. Terra-Rossa Toprakları (Alfisol)

Zonal Topraklar ordosunun “Akdeniz İklim Tipine sahip Bölgelerin Kırmızı Lateritik Toprakları” alt ordosuna giren Terra-rossa toprakları, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde sert ve yumuşak kayaları üzerinde oluşurlar. 7. tahmin sisteminde ise Terra-rossa’lar Alfisol ordosunun Ustalf alt ordosuna dahil edilirler. Akdeniz ikliminin özelliği yazların sıcak ve kurak, kışların ise ılık ve yağışlı oluşudur. Yağışlar genellikle kış,ilk ve sonbahar aylarında olup, yıllık ortalama yağış 600-900 mm. yıllık ortalama sıcaklık ise 16-180C ‘dedir. B u toprakların oluşumu için Akdeniz iklim tipi ve kalkerli ana materyalin bulunması mutlak koşuldur. Biraz kırmızımsı-çayır topraklarını andırırlar ve oluşumları bakımından Rendzinalar ile Kırmızı Çayır toprakları arsında bir geçit tipi oluştururlar. Podsollaşma ve Kalsifikasyon olayı ile Lateritleşme olaylarının müşterek etkisi sonucu oluşmuşlardır.

Terrrossa’ ların en önemli özellikleri parlak kırmızı renkleri veren ve bazen %’ a kadar çıkan ve genellikle % 4-6 arasında bulunan serbest Fe2O3 (hematit) içeriğine sahip olmasıdır.

En karakteristik özellikleri gösteren Terra-Rossa topraklarının en saf kalker kayaları üzerinde oluştukları saptanmıştır. Terra rossa’ların toprak yüzeyi büyük kalker moloz ve taşları ile kaplıdır. Ayrıca profilde köşeli kalker parçaları görülür. B ve C horizonlarında bazen A horizonlarından kirecin yıkanması ve birikmesi sonucu yeniden kristalleşmiş saf CaCO3 kristallerine rastlanılır.

A horizonları granüler strüktürde, killi bünyeli, nötr veya hafif alkali reaksiyondadır. Genellikle organik madde ve kireççe fakirdir. A horizonunun rengi, B’ ye göre daha az parlaktır. Organik maddenin varlığı hematit’ rengini örter ve koyulaştırır. B horizonu granüler, blokvari ve prizmavari stürktürde olabilir ve killi bir bünyeye sahiptir. Oluşumunda podsollaşma ve kalsifikasyon olayının etkisi kilin bir kısmı A’ dan yıkanıp B’ye yığılmıştır. Serbest demir oksitlerde A2 dan B’ye yıkandığından B horizonundaki miktarı %10’ a kadar çıkabilir. Rengi parlak kırmızıdır. Kireçli ana materyal veya kalker ana kayası %99.42 oranında saf CaCO3’ten ibaret olabilir.

Terra-rossa’lar genellikle yüzeysel topraklardır. Doğal bitki örtüsü çevre bitkileri ve makilerdir. Eğimli arazileri oluştururlar. Bu nedenle erozyonun aktif olduğu Lithosolik karakterde topraklardır.

C horizonuna genellikle rastlanılmaz, profil yapıları A/B/Dr şeklinde olur. Bazla doyulmuşluk %100’dür. Hakim olan değişebilir katyonlar Ca ve Mg’dir.

Terra-rossa’lar, zirai değerleri bakımından düşük değerli topraklardır. Genellikle mera ve zeytinlik olarak kullanırlar. Ülkemizde Akdeniz iklim tipinin hüküm sürdüğü sahil şerdi boyunca batı, güney ve güney doğu Anadolu’da, Trakya’da ve İstanbul civarında bazen geniş alanlar halinde olmak üzere yayılma gösterirler. Türkiye genelinde kapladıkları alan yaklaşık 1.800.000 ha kadar olup, bunun %22’si olan 400.000 ha’sında tarım yapılmaktadır.

2.1. Kırmızımsı-Çayır Toprakları (Alfisol)

Güney Batı Anadolu’da ılıman Akdeniz ikliminin etkisi altında oluşmuş kırmızımsı renkte topraklar bulunmaktadır. Zonal topraklar sırasına giren bu topraklar terra-rossa’lara çok benzerler. Yalnız daha ılık ve daha yağışlı bir iklimin etkisi altında oluştuklarından daha fazla yıkanmış oldukları ileri sürülebilirse de, terra-rossalar’dan ayrı bir büyük toprak grubu olup olmadıklarının saptanabilmesi veya aynı grupta incelenebilmeleri için daha detaylı arazi etütleri ve laboratuar çalışmaları yapılması gerekmektedir.

Kırmızımsı çayır topraklarının kırmızımsı kahverengiden-kahverengiye kadar değişik olabilir, reaksiyonları nötr ile hafif alkali arasındadır. Ana materyalleri çok kireçli kil depozitleri, kalkerlerin ayrışma ürünü olan marn, çakıllı kumlu eski allüviyon yığıntıları olabilir. Oluştukları bölgelerde yıllık yağış ortalaması 1000 mm’dir. Doğal bitki örtüleri yaprağını döken ağaçlardan meşe türleri, maki ve çalılar ve çeşitli çayır otlarıdır.

Bu topraklar, orta derecede verimli iyi drene olmuş topraklardır. Düz ve düze yakın arazilerde sulu ziraata ve pamuk tarımına elverişlidirler. Ayrıca çeşitli tarla bitkileri,sebzeler ve narenciye tarımında bilgili bir gübreme ile yüksek verim sağlamak mümkündür. Çünkü faydalı fosfor ve azot yönünden oldukça fakirdirler. Profil özellikleri yönünden, fazla derin topraklar sayılmamaları nedeniyle meyilli arazilerde erozyon tehlikesi her zaman mevcuttur. Bünyeleri killiden tınlıya kadar değişik olabilir. Yüzey toprağı genellikle kolayca dağılabilir. Koyu kırmızı-kahverengi veren serbest demir oksit olup % 4’e kadar bulunabilir. Terra-rossa, Kırmızı Kahverengi Akdeniz toprakları ve kireçli Regosol’ler ile yan yana bulunabilirler.

2.2. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları (Alfisol)

Batı Akdeniz’de Antalya havzasının kuzeyi, doğu Akdeniz’de Mersin-Erdemli kıyı şeridi sekileri üzerinde, Seyhan havzasında, Adana civarında ve Ceyhan havzasının güneyinde Kahverengi Orman Allüviyal, Kolluviyal, Kırmızısı-Çayır ve Terra-rossa topraklarıyla birlikte bulunana bu topraklar genetik oluşumları, iklim koşulları, coğrafi dağılışları, doğal bitki örtüsü ve profil özellikleri yönünden benzer özellik gösterdiklerinden Terra-Rossa topraklarıyla birlikte incelenmektedirler. Terra-rossa topraklarına göre başlıca farklılıkları;

1. Renkleri daha koyu ve kahverengiye yakındır,
2. Profil daha derin gövdeli ve üst toprak katmanının organik madde kapsamı daha yüksektir

Bu farklılıkların nedenleri daha nemli koşullarda oluştuklarından vegetasyon daha kuvvetli ve organik maddenin fazlalığı nedeniyle rengin koyulaşmasıdır. Ayrıca Terra-rossalara göre yıkanma daha fazla olup B horizonunda kilin akümülasyonu ve kirecin yıkanması daha belirgindir.

Oluştukları bölgelerde yıllık yağış ortalaması 625-900 mm, yıllık sıcaklık ortalaması 14-180C’dir. Doğal bitki örtüleri karışık ormandan, ibreli ağaçlara, maki, funda ve çalılıklardan çayır bitkilerine kadar değişik olabilir. Genellikle turfanda sebze, zeytin, turunçgil tarımına ayrılmışlardır. Nadassız kuru tarım ( hububat ) bağlık ve mera olarak ta yaygın ölçüde kullanılmaktadır. Fazla meyilli arazilerde erozyon tehlikesi her zaman mevcuttur.

Profil özellikleri yönünden Terra-rossalara benzeyen Kırımızı Kahverengi Akdeniz toprakları A,B,C horizonludur. Orman ve doğal bitki örtüsü altında O1 ve O2 organik horizonları da bulunabilir.

3. Kırmızımsı Kestane Renkli Topraklar (Mollisol)

Zonal topraklar sınıfının “ yarı kurak iklim bölgelerindeki çayırlık arazilerin orta derecede koyu renkli toprakları ” alt sınıfına giren bir büyük toprak grubudur. Ilık-mutedilden, sıcağa kadar değişen yarı kurak iklim bölgelerinde, çalılar ve karışık otlardan ibaret doğal bitki örtüsü altında çok çeşitli ana materyaller çoğunlukla kireçli kil depozitleri, şistler, konsolide olmamış vadi dolgusu , çakıllı kumlu materyaller, kalkerler ve yumuşak tebeşir benzeri marnlar üzerinde oluşurlar. Bulundukları bölgelerde yıllık yağış ortalaması 450-700 mm, yıllık sıcaklık ortalaması ise 14-160C dir. Killi veya tınlı bünyede olup genellikle kireççe fakirdir. Reaksiyonu hafif asidik, nötr veya hafif alkalen olabilir. Genellikle düz ( %0-1 ) veya hafif eğimli ( %1-3 ) arazileri oluşturan bu toprakların drenajı iyi olup doğal olarak orta derce de verimli topraklardır. Kuraklıktan büyük ölçüde etkilenmeseler de yüksek verimi etkileyen en önemli faktör su noksanlığıdır. Uygulanan yaygın kullanım şekli buğdaygil ve tütün tarımıdır. Bunun yanında sulanabilen yerlerde pamuk, baklagiller, sebze, meyve, bağ tarımı da yapılır.

Türkiye genelinde kapladıkları alan kesin olmamakla birlikte 120.000 ha civarındadır. Genellikle Batı Anadolu’da Ege bölgesinin alçak platoları ve vadilerinde, doğu Akdeniz’de kuzey-batısında yayılırlar.

4. Kestane Renkli Topraklar

Zonal topraklar sırasını yarı-kurak iklim bölgelerindeki çayırlık arazilerin orta derecedeki koyu renkli toprakları alt sırasına giren bir büyük toprak grubudur. Yıllık yağış ortalaması 400-650 mm arasında değişen ve ılıman iklimden serin iklim koşullarına kadar değişik karakterdeki yarı kurak iklim bölgelerinde; kalkerden volkanik materyale kadar değişebilen farklı ana kayalar üzerinde oluşurlar. Doğal bitki örtüsü uzun ve kısa boylu çayır otları karışımından ibaret çalılık ve step bitki örtüsüdür.

Kahverengi orman toprakları ile benzer iklim koşuları altında oluştuklarından, bazen yan yana veya karışık durumda bulunabilirler. Ülkemizde yayıldıkları bölgeler Orta Anadolu platosunun kuzeyi, Bolu, Çankırı, Doğu Anadolu’da Kars, Tuzluca, Malazgirt, Kara köse, Van gölünün kuzeyi, Güney Anadolu’da Antalya, Isparta ve Ceyhan civarıdır.

Genellikle nadaslı kuru tarım sistemiyle hububat ekimi yapılan Kestane Renkli Topraklar uygulanan ziraat sistemi altında oldukça verimli topraklardır. Düz ve düze yakın eğimli olanlar sulanabilirler. Eğimli araziler erozyona karşı oldukça hassastırlar. Türkiye genelinde 3.4 milyon ha kadar alan kaplarlar. Genellikle orta eğimli ( %3-8 ), arazileri oluşturan Kestane Renkli Topraklar toplam 900.000 ha kadardır. Bunun % 75 kadarı tarıma elverişli olup yaklaşık 670.000 ha’sında nadaslı kuru tarım uygulanır. Geriye kalan 2.5 milyon ha’nın ancak % 20 kadarında tarım yapılabilir. Geriye kalan doğal mera örtüsü altındadır.

5. Kahverengi Topraklar (Mollisol)

Zonal topraklar sınıfının, “ Arid bölgelerin açık renkli toprakları “ alt sınıfı içersinde incelenen büyük bir toprak grubudur. Yıllık yağış ortalaması 250-370 mm ve sıcaklık ortalaması 10-12 0C’dir. Oluştukları iklim bölgeleri yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve genellikle kar yağışlı olan karasal iklim bölgeleridir. Yağışlar çok az olduğundan toprak oluşunda etkileyici faktör sıcaklıktır. Doğal bitki örtüleri kısa boylu mera vejetasyonudur. En çok yetişen kültür bitkisi ise yıllık buğdaygil bitkileridir.

Kahverengi topraklar Türkiye’de Orta Anadolu platosuna hakim olan topraklardır. Genellikle nadaslı kuru tarım sistemi kullanılır. Topraklarda verimi sınırlayan ve en az düzeye düşüren su noksanlığıdır.

Türkiye genelinde kapladıkları alanın 11.5 milyon ha kadar ( genelin % 15’i ) olduğu, bunun 2.1 milyon ha’sında tarım yapılabildiği tahmin edilmektedir. Hafif ve orta eğimli kahverengi topraklar 550.000 ha kadar olup %80’i tarıma elverişlidir.

6. Kırmızımsı Kahverengi Topraklar (Mollisol )

Zonal topraklar sırasının “ arid bölgelerinin açık renkli toprakları ” alt sınıfına girer. Yağışlı ve yarı yağışlı iklim bölgelerinde, kireççe zengin vadi dolgusu ve eski allüviyum sedimentleri üzerinde oluşurlar. Organik madde, azot ve fosforca fakirdirler, fakat verimliliği etkileyen esas faktör su noksanlığıdır. 300-400 mm kadar olan yıllık yağış ortalaması her yıl ürün verimine yeterli değildir. Bu nedenle nadas münavebeli kuru tarım sistemi uygulanır. Yayıldıkları bölgelerde kışlar soğuk, yaz ayları ise çok sıcak ve kuraktır. Yıllık sıcaklık ortalaması 8-140C arasında değişir. Doğal bitki örtüleri tek yıllık yabani gramineler, geren, deve diken, yavşan otu vs. gibi kurakçıl ot ve çalılardır.

Türkiye’de en geniş yayılma alanları Orta Anadolu platosunun güney ve doğu kısımları, Kızılırmak havzası ve Güneydoğu Anadolu’da Gaziantep Urfa ve Diyarbakır çevresidir. Kırmızımsı Kahverengi topraklar genellikle orta ve hafif eğimli olurlar. Türkiye’de kapladıkları toplam alan 4.130.000 ha olup, genelin %5.4’nü oluşturur. Yaklaşık %80 kadarı tarıma elverişli olup, 3.250.000 ha’sıda nadaslı kuru tarım sistemi uygulanır. Düz ve düze yakın eğimde sulanabilirler ve bağ bahçe tarımına da elverişlidirler.

7. Sierozem Topraklar (Aridisol)

Çöl topraklarına göre biraz daha nemli koşullar altında oluşan sierozem topraklar, zonal topraklar sırasının arid bölgelerin açık renkli toprakları alt sırası içerisinde yer alır. Türkiye’de Orta Anadolu’nun güney kısımlarında özellikle Konya ovasının doğu kesimlerinde geniş alanlar halinde yayılırla. Bulundukları bölgelerde iklim kurak ile yarı kurak ve sıcak-ılıman özellik gösterir. Ortalama yıllık yağış 250 mm’dir. Yağışların az ve sadece kış mevsiminde olması, sıcak ve kurak geçen yaz mevsimi toprak oluşum faktörlerinin etkisini sınırlamaktadır. Çok kısa ömürlü ve çok zayıf bir doğal bitki örtüsü altında profil oluşumunda oldukça zayıftır. Yazın tamamen kuruyan toprakların doğal bitki örtüsü daha çok çöl tipi diken ve çalılardan ibarettir.

Genellikle düz ve düze yakın hafif eğimli arazileri oluşturan sierozem topraklar, kuraklık, düşük organik madde, bitki örtüsünden yoksun veya fakir oluşları ve yüzeysel topraklar olmaları nedeniyle su ve rüzgar erozyonuna karşı çok hassastırlar. Konya-Karapınar’da görülen rüzgar erozyonu zararı bunun en belirgin örneğidir.

Türkiye genelinde toplam 280.000 ha alan kaplayan sierozem topraklar, daha çok kırmızımsı-kahverengi topraklar kuşağı civarında bulunurlar. Sierozem topraklarının büyük bir bölümü ( %85 ) tarıma elverişlidir. Fakat su noksanlığı sınırlayıcı faktör olarak ortaya çıkmakta ve büyük oranda mera olarak kullanabilen bu arazilerde nadas münavebeli kuru tarım bile az verimli olabilmektedir. Buna karşılık sulanabilen topraklarda buğdaygil ve sebze-meyve tarımı oldukça verimli olabilmektedir. Bu topraklarda diğer önemli sorun ise aşırı otlatma olup, tehlikeli boyutlara varan otlatma nedeniyle zaten çok zayıf olan doğal bitki örtüsü tamamı ile yok olma durumundadır. Bu da rüzgar erozyonu için en önemli ortamı oluşturmakta, erozyon kontrolü ve ıslah çalışmaları büyük ekonomik boyutlara ulaşmaktadır. Kontrollü ve münavebeli otlatma en ucuz ve emniyetli yöntem olarak uygulanmalıdır.

8. Podsolik Topraklar

Anadolu’nun kuzeyinde Karadeniz kıyı şeridi boyunca ve Güney Batı Anadolu’nun nemli bölgelerinde podsolik topraklara rastlanılır. Genellikle renklerinin kırmızı, sarı-kırmızı ve gri kahverengi olmasına göre isimlendirilen bu topraklar zonal topraklar sırasının, “sıcak ılıman iklimden tropik iklime kadar değişen iklim kuşağı altında oluşan podsolik ve lateritik topraklar ” alt sırası içerisinde yer alırlar.

Yıllık yağış ortalaması 1000 mm’nin üzerinde, yıllık sıcaklık ortalaması ise 140C civarındadır. Yüksek ve dağlık kısımlarda sıcaklığın düşmesi ve buna karşılık yağışın aynı oluşu nedeniyle yıkanma daha yoğundur. Bitki örtüsünün yaygın türleri funda, kayın, meşe, çam, köknar dır. A horizonları granüler strüktürde, tınlı veya killi tın bünyede va daha açık renkli, B horizonu ise blokvari ve prizmatik strüktürde, killi bünyede ve daha yoğun renktedir.

Genellikle dik eğimli ve dağlık arazi yüzeylerini örten podsolik topraklarda su erozyonu çok şiddetlidir. Bu nedenle doğal bitki örtüsü orman ve meraya terk edilmemelidirler. Tarıma ayrılan araziler vadilerde, nispeten az eğimli yamaç ve eteklerde bulunan kısımlardır. Podsolik toprakların yaygın kullanma şekli orman ve orman içi mera örtüsüdür. Çok azı tarım arazisi olarak kullanılabilir. Türkiye genelinde kapladıkları alan, kesin etütleri henüz bilinememektedir.