PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ayçiçeği tarımı


Zooteknist
10.04.2009, 17:14
Ayçiçek Tarımı

http://www.fabiovisentin.com/photography/photo/4/sun-flower_3314.jpg

1. İklim İsteği

Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup çok değişik ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. Enlem derecesine kadar olan bölgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin normal bir gelişme gösterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi için, diğer bitkilerde olduğu gibi belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır. Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği çevre koşulları, onun büyüme ve gelişmesi ile verim ve tohum kalitesini farklı şekillerde etkilemektedir. Aynı ayçiçeği çeşidinin Güney ve Kuzey Amerika kıtasında yetiştirebilmesi ile elde edilen tohum kalitesi farklı olmaktadır. Ayçiçeği tarımında başarılı bir sonuç alabilmek için, Çevre koşullarına karşı tepkisini çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu takdirde değişen çevre koşullarına uygun üretim teknikleri uygulanarak yeterli ürün alınabilmektedir.

2. Sıcaklık

Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle geniş bir yayılma alanına sahiptir. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Çimlenmenin normal olabilmesi için toprak sıcaklığının 8-10 °C’nin altına düşmesi istenmez. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır.

Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı döneminde, -5 °C kadar dayanabilmektedir. Bitkinin düşük sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme döneminde sıcaklık 0°C’ye düştüğünde, bitki zarar görmektedir.

Ayçiçeği tarımında üretim için 21-24 °C gündüz hava sıcaklığı optimumdur. Yüksek sıcaklıklarda yabancı tozlama tehlikeye düşmektedir.

Yetişme süresindeki, özellikle tohumun gelişme döneminde, ortaya çıkan yüksek sıcaklık, yağ asitleri bileşimini etkileyebilmektedir. Örneğin; Kuzey Amerika kıtasında yetiştirilen ayçiçeklerinde linoleic acid oranı %70, yağın iyod sayısı 130-138 ve oleic acid oranı %26 iken, aynı çeşitler Güney Amerika kıtasında yetiştirildiğinde linoleic acid oranmı %40-50’ye, yağın iyod sayısı 105-121’e düşmekte, oleic acid oranı %51’e yükselmektedir. Bu değerlerin incelenmesinden de görüleceği gibi tohumun gelişme döneminde yüksek sıcaklık, yağın kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir(Doymamış yağ asitlerinin oranını arttırmaktadır).

Yetişme süresi boyunca ortaya çıkan yüksek sıcaklık, protein oranını yükseltmekte, yağ oranını ise azaltmaktadır.

Ayçiçeği bitkisi diğer yağ bitkilerine göre sıcaklığa daha dayanıklı ve bu koşullarda daha yüksek yağ üretimi sağlanır.

3. Gün Uzunluğu
Ayçiçeği bitkisi ışıklanmaya fazla duyarlı değildir. Bitki çok geniş ışıklanma sürelerinde çiçeklenebilmektedir. Genellikle nötr gün bitkisi olarak kabul edilmektedir. Ancak, son zamanlarda ışıklanmaya karşı reaksiyoner ıslah hatları gelişmiştir. Özellikle tohumluk üretimlerinde ana ve baba hatların eş zamanlı çiçeklenmeleri için, ışıklanmaya karşı tepkilerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.

Ayçiçeği bitkisi normal olarak fotosentez yapabilmek için, yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar. Işığın yetersiz olduğu durumlarda, fotosentez miktarı önemli ölçüde azalır. Örneğin; güneş ışığının %40 eksik olduğu gölge koşullarda yetiştirildiğinde, verimde %64’lük bir azalma ortaya çıkmaktadır. Özellikle, çiçeklenme-tohum oluşum döneminde yeterli ışık olmaz ise, verim önemli miktarda azalmaktadır. Yapılan bir araştırma göstermiştir ki; ışığa yönelen yapraklar, hareketsiz olanlara göre %9 daha fazla ışıktan yararlanmaktadır ve fototropizm bitkinin fotosentez kapasitesini %10-23 daha fazla arttırmıştır. Ayçiçeği C3 bitkisidir.

Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği enlem derecesi bitkinin gelişmesini etkilemektedir. Güneyden-Kuzeye doğru her bir enlem derecesi, çiçeklenme başlangıcını 1,9 gün uzamasına neden olmaktadır.

4. Yağış

Ayçiçeği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber, diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisi topraktaki suyu en iyi değerlendiren bir bitkidir. Bunun nedeni, kök siteminin 2 m derinliğe kadar iniyor olmasıdır. Bitki büyümesinin olmadığı kuraklık stresi koşullarında dahi, ayçiçeği bitkisi fotosentezini devam ettirmektedir. Netice olarak ayçiçeği bitkisi kısa süren kuraklıklardan etkilenmez ve verimde bir azalma meydana gelmez. Transprasyonun düşük olması halinde bitki, büyümesini gece devam ettirmektedir.

Ayçiçeği bitkisi yetişme süresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa gereksinim duyar. Bu yağışın yetişme dönemi içerisine dağılmış olması gerekmektedir. Ayçiçeği bitkisinin su isteği bölgelere göre değişmektedir. Bunun nedeni; toprak yapısının, sıcaklığın, nisbi nemin ve rüzgarın etkisinin bölgelere göre farklı olmasıdır. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır.

Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için, toprakta yeterince suyun olması gerekmektedir. Diğer bitkilerle karşılaştırıldığında tohumun çimlenebilmesi için daha az su yeterli olabilmektedir.

Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem; çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40 günlük dönemdir. Bu dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır. Özellikle çiçeklenme ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönemde, bitki susuzluk stresine maruz kalırsa, verim çok fazla etkilenmektedir. Bunun nedeni, çok kurak koşullarda anthesisin durmasıdır. Çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde, yağ verimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Aşırı kurak koşullarda bitkinin alt yaprakları kurumaya başlar. Stresin devam etmesi halinde kuruma yukarıya doğru devam eder. Neticede, fotosentez ve verim olumsuz yönde etkilenir.

Ayçiçeği, fazla nemli bölgeleri sevmez. Hava nispi nemin yüksek olması halinde tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların olumsuz etkisi arta. Bu nedenle ayçiçeği tarımında, hava nispi neminin düşük olduğu bölgeler seçilir.

Ayçiçeği tarımında yağışın yeterli olmaması veya yetiştirilme dönemi içerisine dağılmamış olması halinde, sulanmalıdır. Sulama ile önemli verim artışları elde edilmektedir. Bununla beraber, kurak koşullardan en az etkilenen ayçiçeği üreticileri olmaktadır.

5. Toprak İsteği

Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan, killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle, derin organik maddece zengin alüvial topraklar, ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla verimli olmayan topraklarda dahi, çok iyi gelişme gösterebilmektedir. Fazla asitli topraklarda normal gelişme gösteremez. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır.

Ayçiçeğinin tuzluluğa toleransı fazla olmayan bir bitkidir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir. Bu değerden daha yüksek tuzluluğa sahip olan topraklar, ayçiçeği için iyi değildir. Topraktaki NaCl miktarı %1’in üzerinde çıktığında, çimlenme olumsuz etkilenir. NaCl2nin %2’nin üzerine çıkması halinde, çimlenme sıfıra kadar düşmektedir. Ayrıca topraktaki tuz miktarının artması ile yağ oranı da azalmaktadır.

6. Ekim Nöbeti

Ayçiçeği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu için yetiştirme süresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırmaktadır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl üst üste ekim yapılması halinde verim düşmekte, daneler küçülmekte ve hastalık zararlılar artmaktadır. Özellikle; ayçiçeği ekimi yapılan alanlarda canavar otu(Orabanch) önemli bir kök paraziti olarak bitkilere zarar vermektedir. Bu zararlının etkili olduğu alanlarda ekim nöbeti uygulaması mutlak zorunludur.

Ayçiçeği tarımında, bölgelere göre farklı bitkiler ekim nöbeti içinde yer alırlar. Ayrıca sulu ve kuru tarım bölgelerine göre de uygulanan ekim nöbeti sistemleri farklı olmaktadır. Kuru koşullarda buğday,arpa,çavdar gibi bitkilerle ekim nöbetine sokulmaktadır. Adana Tarım İşletmeleri Müdürlüğü(Ceyhan-Adana) arazisinde, sulanmayan kuru alanlarda buğdayla, ayçiçeği ekim nöbetine sokulduğunda, buğday alanlarında görülen ve verim düşüklüğüne neden olan kök çürüklüğü hastalığı etkili olmamakta ve buğday tarımında büyük artışlar(%20-50) sağlanmıştır.

Sulu koşullarda ise, patates, şeker pancarı ve baklagil bitkileri ile ekim nöbetine girmektedir. Özellikle pancar ekim alanlarında, ayçiçeğinin ekim nöbetine sokulmasıyla verim artışları elde edilmiştir.

7. Toprak Hazırlama

Ayçiçeği tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama bölgelere göre farklı olabilmektedir. Ön bitkinin hasadından sonra (Haziran ve Sonbaharda) tarla pullukla derin (25 cm)olarak işlenir. Özellikle, buğday ekim alanlarında, buğday hasadından sonra derin sürüm yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrardan kültüvatörle karıştırılmalıdır. Kışı bu şekilde geçiren toprak, ilkbaharda toprak nemini koruyacak şekilde kültüvatörle 8-10 cm derinden işlenir. Üzerine gübre ve her bisit atılarak tekrar yüzlek olarak toprak karıştırılır. Arkasından merdane ve sürgü geçirilerek tarla ekime hazır hale getirilir. Özellikle, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesi gibi kurak alanlarda ilkbaharda ki toprak işlemelerinde çok dikkatli olunmalı ve toprak nemini korumak için tarla hazırlığı çok kısa sürede bitirilmelidir. Ayçiçeği tohumları genellikle nemli toprağa ekilirler. Dolayısıyla kuruya ekip üzerine yağmurlama kurma fazla yaygın değildir.

8. Tohumluk ve Çeşit Seçimi

1960’lı yıllara kadar ülkemizde Romanya ve Bulgaristan dan getirilen ayçiçeği çeşitleri ekilirken, 1962 yılında Oranbanşın görülmesiyle birlikte bu çeşitler yerini Rus çeşitlerine bırakmıştır. Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde bu çeşitler hala ekilmektedir. 1980’li yıllardan sonra ülkemize hibtit ayçiçeği çeşitleri getirilmiştir. Bu çeşitlerin, kısa boylu, yüksek verimli ve oranbanş’a dayanıklı olması nedeniyle üretimleri hızla artmış ve son yıllarda tamamen hibrit çeşitler ekili hale gelmiştir.

Ülkemizde üretimleri yapılan ayçiçeği çeşitleri: V.8931, TürkAy 1, TR-83, TR-129, TR-259, TR-80, Isomax, Tordillo, Edirne-87, Sundak, Turkuaz, Don Jose, Albero, Sanbro, Sunbrad 277, Sunbrad 262, Istıranca, Sigma 950, Sigma 844, P.6424, P.6433,P.64820’dir. Bunlar yağlık ayçiçeği çeşitleridir. Bunların dışında iri daneli çerezlik çeşitlerde mevcuttur. Ülkemizde ekimleri yapılır.

Ayçiçeği tarımında seçeceğimiz çeşit ne olursa olsun kullanacağımız tohum kaliteli olmalıdır. Genelde ayçiçeği ekimi havalı nibzerlerle yaygın olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu nedenle, tohumların çimlenme oranları yüksek olmalıdır.

Ekimi yapılacak tohumda şu özellikler olmalıdır:

Taze olmalı

Çimlenme ve sürme gücü yüksek olmalı

Tohumlar ilaçlanmış olmalı

Hastalıklarla bulaşık olmamalı

Çeşit karışıklığı olmamalıdır.

9. Ekim

Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum 8-10 °C olması gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkça tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır. Bu nedenle ekim zamanında toprak sıcaklığının 12 °C olması istenir. Bu nedenle, ekim zamanı belirleme de, toprak sıcaklığı önemli bir faktör olmaktadır. Toprak sıcaklığı, tohumun çimlenebileceği dereceye ulaştığında ne kadar erken ekim yapılırsa, verim, o nispette yüksek olmaktadır. Bu nedenle ekimde geç kalınmamalıdır. Bölgelere göre değişmekle beraber ülkemizde ayçiçeği ekim;15 Martta başlamakta ve Nisan ayı sonuna kadar devam etmektedir. Genel olarak ayçiçeği ekim bölgesi olmamakla beraber, Çukurova bölgesinde sulanmayan taban arazilerde ayçiçeği tarımı yapılmakta ve çok iyi verim alınmaktadır. Bu bölgede en uygun ekim zamanı;15 Şubat-1 Mart tarihleri arasındadır. Ekim en geç Mart ortasına kadar tamamlanmalıdır

10. Bakım

Ayçiçeği tohumu uygun koşulların oluşması ile ekimden 10-15 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyinde genç bitkiler oluşur. Çevre koşullarının uygun olması halinde bitkiler gelişmelerini hızla sürdürürler. Bitkilerin büyüme ve gelişme süreleri boyunca gerekli bakım işleminin zamanında ve tekniğine uygun olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde ayçiçeğinden beklenen verim alınamaz. Ayçiçeği tarımında bakım işleri; çapalama ve yabancı ot kontrolü, seyreltme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadeledir.

11. Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü

Ayçiçeği bitkisi ilk gelişme döneminde yabancı otlardan fazla etkilenmekte ve zarar görmektedir. Bu nedenle, yabancı otlarla mücadeleye erken dönemde başlanmalıdır. Bitkiler toprak düzeyine çıkıp 10-12 cm boylandığında ilk çapa, bitkiler 25-30 cm boylandığında ise, ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapa ile birlikte boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için, çapalama derin yapılmamalıdır. Üst gübreleme yapılacaksa ikinci çapa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm ye ulaştığında çapalama işlemine son verilmelidir. Özellikle kurak bölgelerde buharlaşma ile su kaybını önlemek için sık sık çapalama yapılmalıdır. Ayçiçeği tarımında 2-3 çapa yeterli olmaktadır.

12. Sulama

Ayçiçeği bitkisi kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Ancak, sulu koşullarda yetiştirildiğinde önemli verim artışları elde edilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tabla teşekkülünden çiçeklenmeye kadar geçen dönemdir. Özellikle çiçeklenmeden 20 gün önce ve çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönem su tüketimi bakımından ayçiçeği için çok kritik bir dönemdir. Bu dönemde bitki susuzluk stresine sokulmamalıdır. Yağışın yeterli olduğu bölgelerde sulamaya gerek duyulmamaktadır. Ancak,yağışın yeterli olmadığı bölgelerde sulama yapılmalıdır. Sulama ile %50 ve daha fazla oranlarda verim alınır.

Ayçiçeğinde sulama karık usulü yapılmaktadır. Özellikle son çapalama da, lister tipi çapalar kullanılarak boğaz doldurma ve karık oluşturma birlikte yapılmalıdır. Sulama sonrası tarlada su bırakılmamalıdır.

Mr.Muhendis
23.11.2009, 00:20
1- AYÇİÇEĞİ’NİN ÖNEMİ :



Ayçiçeği içerdiği yüksek orandaki (%22-50) yağ miktarı nedeniyle bitkisel ham yağ üretimi bakımından önemli bir yağ bitkisidir. Ayçiçeği yağı beslenme değeri en yüksek olan yağlardan biridir. Dünya bitkisel ham yağ üretiminin %12,6’sı ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Ülkemizde yıllara göre değişmekle beraber, yıllık 220-280 bin ton ayçiçeği yağı üretilmektedir. Türkiye bitkisel ham yağ üretiminin %46,7’si ayçiçeğinden karşılanmaktadır.



Yağı çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspede, yüksek oranda protein bulunmaktadır. Bu nedenle karma yem üretiminde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.



Ayrıca yağlı boya,kağıt,plastik,sabun ve kozmetik ürünlerin yapımında hammadde olarak kullanılmaktadır. Ayçiçeği danesi çerez olarak yenildiği gibi kuş yemi olarak da kullanılmaktadır.

Ayçiçeği bir çapa bitkisidir. Kendisinden sonra ekilen bitkiye temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Bu nedenle iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.



2- İKLİM İSTEĞİ :



Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir Adaptasyon alanına sahiptir. 120-130 günlük vegetasyon süresi boyunca toplam sıcaklık isteği 2600-2850 oC’dir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4oC olması gerekmektedir. Çimlenmenin normal olabilmesi için toprak sıcaklığının en az 10-12 oC olması gerekmektedir.



Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki kotiledon yapraklı dönemde -5oC’ye kadar dayanabilmektedir. Bu dayanıklılık 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Daha ileri gelişme döneminde bitki 0oC’de zarar görmektedir.



Bitkinin büyüme ve gelişmesi için 18-20 oC gece/ 24-26 oC gündüz sıcaklıkları optimumdur.36-40 oC’nin üzerindeki yüksek sıcaklıklarda polen tozu çimlenemediği için yabancı tozlanma tehlikeye düşmektedir.



Ayçiçeği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Kök sisteminin 2 m. kadar derine inmesinden dolayı topraktaki suyu en iyi değerlendiren bitkilerden biridir. Bu nedenle kısa süren kuraklıklardan etkilenmez.



Ayçiçeği bitkisi yetişme süresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa ihtiyaç duyar. Bu yağışın yetişme dönemi içerisine dağılmış olması gerekmektedir.



Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerindeki su ihtiyacı farklı olmaktadır. Çıkıştan, tabla oluşumunun başlangıcına kadar geçen sürede yıllık toplam su tüketiminin yaklaşık %20’sini kullanmaktadır.



Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40 günlük dönemdir. Bu dönemde yıllık toplam su tüketiminin %60’nı kullanmaktadır. Çiçeklenme döneminde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır.



Ayçiçeği fazla nemli bölgeleri sevmez. Hava nispi neminin yüksek olması halinde tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların olumsuz etkisi artar.





3- TOPRAK İSTEĞİ :



Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle derin, organik maddece zengin, alüviyal topraklar ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla taşlı, kumlu ve yüzlek toprakları sevmez. Toprağın pH’sının 6.0-7,2 arasında olması istenir. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır. Ayçiçeğinin tuzluluğu toleransı fazla değildir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir.



4- EKİM NÖBETİ :



Ayçiçeği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu için yetişme süresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl üst üste ekim yapılması halinde verim düşmektedir. Ayçiçeği kuru koşullarda buğday,arpa ve çavdar gibi bitkilerle ekim nöbetine sokulmalıdır.



5- TOPRAK HAZIRLAMA



Ayçiçeği tarımında toprak işleme ve tohum yatağı hazırlama bölgelere göre farklı olabilmektedir. Ön bitkinin hasadından sonra (Haziran veya Sonbaharda) tarla pullukla (20-25 cm) olarak işlenir. Özellikle buğday ekim alanlarında buğday hasadından sonra derin sürüm yapılmalı ve sonbaharda tarla tekrardan kültivatörle karıştırılmalıdır. Kışı bu şekilde geçiren toprak ilkbaharda toprak nemini koruyacak şekilde kültivatörle 8-10 cm. derinden işlenir. Üzerine gübre ve herbisit atılarak tekrar yüzlek olarak toprak karıştırılır. Arkasından merdane ve sürgü geçirilerek tarla ekime hazır hale getirilir.







6- BESİN İSTEĞİ VE GÜBRELEME :



Ayçiçeğinden dekara 120-130 kg. tohum verimi ve 750 kg. sap ve tabla verimi elde edildiğinde bitkiler tarafından dekardan 6,5 kgN, 4,1 kg P205 , 36,0 K2 O ve 13,3 kg CaO’nun kaldırılması gerekir. Görülüyor ki ayçiçeği tarafından topraktan en fazla azot ve potasyum kaldırılmaktadır.



A) Azot Gübrelemesi :

Ayçiçeğinde verimi sınırlayan en önemli bitki besin maddesi azottur. Ayçiçeği bir yetişme döneminde gereksinim duyduğu azotun %66’nı çiçeklenme dönemi sonuna kadar almaktadır. Bu nedenle ihtiyaç duyduğu azotun %50’si ekimle beraber diğer yarısı ise bitkiler 20-25 cm boylandığında (ikinci çapa ile birlikte kullanılmalıdır.)



Ayçiçeği için önerilen azot miktarı yaklaşık olarak hedeflenen her 20 kg/da verim için 1 kg.’da azot olmaktadır. Kuru koşullarda uygulanacak azot miktarı azaltılmalı ve tamamı ekimle beraber uygulanmalıdır.



B) Fosfor Gübrelemesi :

Ayçiçeği bitkisinin fosfora olan ihtiyacı olmamakla beraber belirli bir verimi oluşturabilmek için dekara 8-10 kg. P2O5 uygulanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ekim öncesi veya ekimle birlikte verilmelidir.



C) Potas Gübrelemesi :

Ayçiçeği bitkisi topraktan fazla miktarda potas kaldırmasına rağmen ülkemiz topraklarında yeterli miktarda potas olduğundan toprak analizleri sonuçlarına göre uygulama yapılmalıdır. Potas eksikliğinde yaprak ayasının kenarında önce sararmalar daha sonra kahverengi bir renk oluşur ve kurumalar meydana gelir.



7- EKİM :

Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum 8-10oC olması gerekmektedir. Ekim zamanında toprak sıcaklığının 12oC olması istenir. Bölgelere göre değişmekle beraber ülkemizde ayçiçeği ekimi 15 Martta başlamakta ve Nisan ayı sonuna kadar devam etmektedir. Çukurova bölgesinde en uygun ekim zamanı Şubat sonu Mart ayının ilk yarısıdır. Ekimde geç kalınmada verim çok düşmektedir.



Ayçiçeği ekimi makineyle sıraya yapılmaktadır. Genellikle havalı mibzerler kullanılmaktadır. Ekimde sıra arası mesafe 65-70 cm. olarak tutulmakta sıra üzeri ise 30-35 cm. arasında değişmektedir. Tohum iriliğine bağlı olarak dekara 400-600 gr. Tohum kullanılmaktadır.



8- BAKIM :

Ayçiçeği tohumu uygun koşulların oluşması ile ekimden 10-15 gün sonra çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Bitkilerin büyüme ve gelişme süreleri boyunca gerekli bakım işlerinin zamanında ve tekniğine uygun olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir.



A- Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü :

Bitkiler toprak yüzeyine çıkıp, 10-12 cm. boylandığında (4-6) yapraklı dönemde ilk çapa, bitkiler 25-30 cm. boylandığında ise ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapayla boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi saçak köklü olduğu için çapalama derin yapılmamalıdır.(10 cm.’den derin olmamalıdır) Üst gübreleme yapıldıysa (N), ikinci çapa ile birlikte verilmelidir. Bitkiler 40 cm.’ye ulaştığında çapalamaya son verilmelidir. Ayçiçeği tarımında 2-3 çapa yeterli olmaktadır.

Ayçiçeği tarlalarında sorun olan yabancı otlar çapalama ile yok edilebildikleri gibi, herbisit kullanılarak ta kontrol edilebilinmektedir.



B- Sulama :

Ayçiçeği bitkisi kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Ancak sulu koşullarda önemli verim artışı olur. Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tabla teşekkülünden, çiçeklenmeye kadar geçen dönemdir. Özellikle çiçeklenmeden 20 gün önce ve çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönem su tüketimi bakımından ayçiçeği için kritik bir dönemdir. Yağışın yeterli olduğu (Yıllık 600 mm ve bahar yağışı 400 mm) bölgelerde sulamaya gerek duyulmamaktadır. Sulama ile %50 ve daha fazla oranlarda verim artışı elde edilebilmektedir. Bölgenin iklim ve toprak koşullarına göre 3-4 sulama yapılmaktadır. Ayçiçeğinde ilk sulama tabla teşekkülünde, ikinci sulama çiçeklenme döneminde, üçüncü sulama süt olum döneminde yapılmaktadır. Sulama karık usulü yapılmalıdır. Özellikle son çapalamada lister tipi çapalar kullanılarak boğaz doldurma ve karık oluşturma birlikte yapılmalıdır.



9- HASTALIK VE ZARARLILAR :

Ayçiçeğine musallat olan hastalık ve zararlılar şunlardır;

A- ZARARLILAR :

- Makaslı Böcek

- Çayır Tırtılı

- Salyangoz

- Kuşlar

- Bunların dışında Bozkurtlar,Çizgili Yaprak Kurdu, Yeşil Kurt, Kırmızı Örümcek gibi zararlılardır.

B- HASTALIKLAR :

- Mildyö veya Köse Hastalığı

- Gövde ve Tabla Çürüklüğü Hastalığı

- Pas Hastalığı

- Bunların dışında solgunluk hastalığı, yaprak leke hastalığı,Tabla çürüklüğü, çökerten hastalığı, foma, kömür çürüklüğü, Virüs Hastalıkları, Mikoplazma hastalığı gibi hastalıklardır.

- Orobans (Canavar otu)



10- HASAT VE HARMANLAMA :

Ayçiçeği, çeşit özelliğine bağlı olarak ekimden yaklaşık 120 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşmaktadır. Bu da Temmuz ve Ağustos aylarına denk gelmektedir. Ayçiçeğinde hasat zamanı geldiğinde, bitkinin sap, yaprak ve tablaları sararmakta, tabların kenarında bulunan sarı çiçekler dökülmekte, tablaların kenarındaki koruyucu yapraklar kahverengi renk almakta ve tohumdaki rutubet oranı %25’in altına düşmektedir.

Ayçiçeğin hasadında normal buğday biçerdöverleri kullanılmaktadır. Ancak biçerdöverin tablaları değiştirilir ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Hasat sırasında biçerdöver hızı 5-8 km/saat olmalıdır. Biçim yüksekliği 30-60 cm arasında olmalıdır. Bitkinin tohum ve tablaları iyice kurumalıdır. Tohumdaki rutubet oranı %12-15’lere düşmelidir. Hasat sonrasında tohumdaki rutubet %9,5-10’lara düşürülmelidir. Yoksa tohumlar küflenerek bozulur.





Kaynak: Prf. Dr. Halis ARIOĞLU