PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : MKÜ Altınözü Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliği Programı


Mr.Muhendis
05.09.2011, 10:55
Doğadaki bitkilerin çoğu eski tarihlerden beri tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Gıda, baharat, kozmetik, içki ve meşrubat endüstrisi alanlarında dünyada ve ülkemizde sentetik bazlı ürünler yerine bitkisel kaynaklı doğal ürünlerin kullanılmasına olan ilgi son yıllarda artış göstermektedir.

Türkiye’nin sahip olduğu coğrafik ve ekolojik koşullar nedeniyle doğal florada 9.000 bitki türü bulunmakta, ancak bunların 500 kadarı tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Yine bu bitkilerin çok az bir kısmı kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Doğadan her yıl yapılan bilinçsiz toplamalar ve birçok endemik bitki türünün kaçak yollarla yurt dışına götürülmesi nedeniyle pek çok bitki türü de yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye’de biyolojik zenginlikler bakımından; Hatay ili sınırları içerisinde kalan, başta Amanos dağları olmak üzere birçok dağ, plato ve vadi alanlarını içerisine alan bölge, en zengin yöreler içerisinde yer almaktadır. Amanos dağları, yaz aylarında düşen yağış miktarının ve nispi nem oranının fazlalığının yanında, flora tarihi açısından oldukça önemli bir sahadır. Bu dağlık alandaki endemik tür sayısı 250’den fazladır. Endemik bitkilerin önemli bir kısmı da nesli tehlike altında olan nadir bitkilerdir. Biyolojik çeşitlilik kapsamında tür çeşitliliğinin oldukça zengin olduğu bu bölgede; 107 familya, 520 cins ve 1300 civarında takson doğal olarak yayılış göstermektedir.

Hatay ve çevre illerde bulunan, çok çeşitli amaçlar için neredeyse tamamına yakını doğadan toplanmak suretiyle değerlendirilen veya ticareti yapılan birçok bitki türü mevcuttur (zahter, ebegümeci, ısırgan, adaçayı, defne, mersin, karabaş lavanta, çakşir, kekik, lale, nergiz, çiğdem, dağ çayı, ölmez çiçek, kebere vb). Bu bitkilerden bazıları oldukça zengin olan yöre mutfağında yapılan çoğu yemeklerde (çorbalar, et yemekleri, balık, otlu çökelek-peynir, hamur işleri, zahter salatası, zahter mezesi, salamurası vb.) baharat şeklinde kullanılmaktadırlar. Ayrıca süs bitkisi, tıbbi bitki şeklinde kullanılanlarının yanında yörede sabun yapımında kullanılan bitki türleri de vardır.

İnsan sağlığının yanı sıra bitkisel doğal kaynakların da korunmasının ön plana çıkmaya başladığı bu günlerde geleneksel yöntemlere dayalı uygulamaların yerine bilimsel bilgiye dayalı olarak doğadan toplanması, tarımı, üretim-işlemesi, pazarlanması ve kullanım yöntemleri konusunda eğitimli insan gücü büyük önem taşımaktadır. Öğrencilerimizin uygulamalarda yararlanabilecekleri MKÜ Ziraat Fakültesine ait koleksiyon bahçesi bulunmaktadır. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri olarak mezun olacak öğrencilerimiz; tıbbi bitkileri, bilimsel temele dayalı akılcı bir yaklaşımla, toplumun bu konudaki bilinçsizliğini istismar etmeden, aksine bilinç düzeyinin yükseltilmesi yönünde çalışmalar yapan, tıbbi bitkisel gen kaynaklarımızın korunması, kaybolma riski altındaki tıbbi bitkilerimizin kültüre alınması; teknolojisinin yaygınlaştırılması; özelliklerinin araştırılması, geliştirilmesi; sürdürülebilir tıbbi bitkiler ticaretinin sağlanması konularında çalışabilecek yetişmiş nitelikli elemanlardır.

Mezun olan öğrencilerimiz; Tıbbi-Aromatik bitki ihraç eden firmalar, baharat bitkileri üreten ve ihraç eden firmalar, Baharat bitkileri işleyen ve yurtiçi-yurtdışına pazarlayan firmalar, ilaç, kozmetik ürünleri, bazı temizlik ürünleri imal eden firmalar, büyük şehirler ve turistik bölgeler başta olmak üzere tıbbi bitki ve drog satışı yapılan özel iş yerleri, Sağlık amaçlı faaliyet gösteren bazı büyük otellerde ve bazı güzellik merkezlerinde iş imkanı bulabilmektedir.

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler programından mezun olan öğrenciler ÖSYM tarafından yapılan DGS (Dikey Geçiş Sınavı) ile üniversitelerin Ziraat Fakültelerinin Bahçe Bitkileri, Tarla Bitkileri ve Bitki Koruma Bölümlerinde lisans eğitimlerine devam edebilmektedirler.