genc__osman
17.05.2011, 17:10
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı.
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı.
Türk İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök yaptığı açıklamada, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını belirtti. Değişen ve gelişen dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tarımsal üretime dair doğru ve işlevsel adımların atılmadığını görmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, çiftçilerin tarım alanındaki rolünün giderek azaltılmaya çalışılmasının daha vahim bir durum olduğunu vurguladı.
Özellikle Türk çiftçisinin can damarlarından olan, 2 milyar doların üzerinde yarattığı katma değerle ülke ekonomisine yön veren şeker pancarı tarımına yönelik uygulanan Özelleştirme politikaları nedeniyle önümüzdeki yıllarda çok daha karanlık tablolarla karşı karşıya kalınması kaçınılmaz olacağına dikkat çeken Gök, "Geçtiğimiz yıllara bakıldığında 3 milyona yakın çiftçinin tarım sektöründen ayrılmak zorunda kalması ise bu tablonun acı ama bir o kadar da kötü görüntüsünü sergilemiştir. Köyden kente göçün oluşturduğu ekonomik ve sosyal faturaların omuzlardaki ağır yükü ise ayrıca irdelenmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
"Çiftçilerin yaşadığı sorunlara yönelik uzun vadeli çözümler üretilmeli"
Çiftçilerin toplumsal yapı ve Türkiye ekonomisi içerisindeki yeri ve rolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Gök, bu aşamada çiftçilerin yaşadığı sorunlara yönelik uzun vadeli çözümlerin üretilmesi, AB yolundaki Türkiye'nin yararına olacağını belirtti. İvedilikle hazırlanacak özel programlarda, tarımda verimlilik konusu üzerinde durularak çiftçinin elindeki imkanlar doğrultusunda bugün tarlalardan en iyi verimin alınması konusunda gereken adımların atılmasına ihtiyaç olduğuna değinen Gök, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken, ne yazık ki uygulanan yanlış politikalar Türkiye'yi tarımda bir sömürge ülkesi haline dönüştürmüş, Türk çiftçisine destek olarak verilmesi gereken milyarlarca Dolar çok acıdır ki ithal tarım ürünlerine gitmiştir. Bugün kuru fasulyeyi Amerika'dan, yeşil mercimeği Kanada'dan, nohutu Meksika'dan, buğdayı Ukaryana'dan ithal eden bir ülke olarak, genetiği değiştirilmiş ürünler nedeniyle çok yakın bir gelecekte Türkiye'nin tarım hafızasından silinen ülkeler arasındaki yerini alması kaçınılmaz olacaktır. Elindeki kısıtlı imkanlar, özverisi ve emeğiyle bütün olumsuzluklara karşın çoraklaşmaya yüz tutan arazileri değerlendiren, insanlar için hayati önem taşıyan tarım ürünlerini üreten çiftçilerimiz aynı zamanda erozyon ve toprak kaybını da önlemek adına alın terini tarlasındaki çamurla yoğurmuş, büyük önderin deyimiyle "Milletin Efendisi' olmuştur. Olmaya da devam edecektir. "
Kaynak: AH
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı.
Türk İş Genel Eğitim Sekreteri, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök yaptığı açıklamada, tarımsal üretim sisteminin can damarı olan çiftçilerin, üretim aşamasında karşılaştığı her türlü zorluğa karşın bugün alın terinden aldığı güçle emeğinin karşılığını alma mücadelesi içerisinde hayata tutunmaya çalıştığını belirtti. Değişen ve gelişen dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tarımsal üretime dair doğru ve işlevsel adımların atılmadığını görmenin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, çiftçilerin tarım alanındaki rolünün giderek azaltılmaya çalışılmasının daha vahim bir durum olduğunu vurguladı.
Özellikle Türk çiftçisinin can damarlarından olan, 2 milyar doların üzerinde yarattığı katma değerle ülke ekonomisine yön veren şeker pancarı tarımına yönelik uygulanan Özelleştirme politikaları nedeniyle önümüzdeki yıllarda çok daha karanlık tablolarla karşı karşıya kalınması kaçınılmaz olacağına dikkat çeken Gök, "Geçtiğimiz yıllara bakıldığında 3 milyona yakın çiftçinin tarım sektöründen ayrılmak zorunda kalması ise bu tablonun acı ama bir o kadar da kötü görüntüsünü sergilemiştir. Köyden kente göçün oluşturduğu ekonomik ve sosyal faturaların omuzlardaki ağır yükü ise ayrıca irdelenmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
"Çiftçilerin yaşadığı sorunlara yönelik uzun vadeli çözümler üretilmeli"
Çiftçilerin toplumsal yapı ve Türkiye ekonomisi içerisindeki yeri ve rolünün çok önemli olduğunu vurgulayan Gök, bu aşamada çiftçilerin yaşadığı sorunlara yönelik uzun vadeli çözümlerin üretilmesi, AB yolundaki Türkiye'nin yararına olacağını belirtti. İvedilikle hazırlanacak özel programlarda, tarımda verimlilik konusu üzerinde durularak çiftçinin elindeki imkanlar doğrultusunda bugün tarlalardan en iyi verimin alınması konusunda gereken adımların atılmasına ihtiyaç olduğuna değinen Gök, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken, ne yazık ki uygulanan yanlış politikalar Türkiye'yi tarımda bir sömürge ülkesi haline dönüştürmüş, Türk çiftçisine destek olarak verilmesi gereken milyarlarca Dolar çok acıdır ki ithal tarım ürünlerine gitmiştir. Bugün kuru fasulyeyi Amerika'dan, yeşil mercimeği Kanada'dan, nohutu Meksika'dan, buğdayı Ukaryana'dan ithal eden bir ülke olarak, genetiği değiştirilmiş ürünler nedeniyle çok yakın bir gelecekte Türkiye'nin tarım hafızasından silinen ülkeler arasındaki yerini alması kaçınılmaz olacaktır. Elindeki kısıtlı imkanlar, özverisi ve emeğiyle bütün olumsuzluklara karşın çoraklaşmaya yüz tutan arazileri değerlendiren, insanlar için hayati önem taşıyan tarım ürünlerini üreten çiftçilerimiz aynı zamanda erozyon ve toprak kaybını da önlemek adına alın terini tarlasındaki çamurla yoğurmuş, büyük önderin deyimiyle "Milletin Efendisi' olmuştur. Olmaya da devam edecektir. "
Kaynak: AH