PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aspir Islahı ve Islah Amaçları


Mr.Muhendis
14.05.2011, 00:27
Aspir yabancı döllenme oranı %10’un altında olan kendine döllenen bir bitki olarak tanımlanmasına rağmen, bazı genotiplerin daha yüksek oranda yabancı döllenmeye sahip olduğunu bildiren araştırmalar da mevcuttur. Claassen (1950), yabancı döllenme oranının %0-%100 arasında değişebildiğini bildirmiş ve çalışmasında aspirde yabancı döllenme oranının %5-40 arasında değiştiğini belirlemiştir. Aspir polen ve nektarları arılar ve diğer böcekler için cezbedicidir. Aspir polenleri rüzgarla taşınmamaktadır.

Yüksek oranda kendine döllenen bir bitki olmasına rağmen, melezlemede kullanılacak ana ve baba bitkiler, F1 ve F2 bitkileri çoğunlukla bez veya kağıt torbalarla kapatılır. Tablaların kapatıldığı sürece içerde küf oluşmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Aspir ıslahında genellikle teksel seçme metodu kullanılmaktadır. F3 hatlarını elde etmek için F2 populasyonundan üstün hatlar seçilir. Tek bitki seleksiyonundan elde edilen üstün ve uniform F3 hatları F4 verim denemesi için yeterince açıkta tozlanmış tohum sağlayacaktır. Verim denemesindeki üstün F4 hatları gelecek çeşitlerin kaynağı olabilir. Toptan seçme metodu aspir ıslahında yaygın olarak kullanılmamaktadır. Geri melezleme metodu hastalıklara dayanıklılık geninin ticari çeşide aktarılmasında kullanılmaktadır (Knowles, 1989). (http://www.ziraatciyiz.biz)

Aspir ıslah amaçları

Yüksek Yağ Oranı : Aspir ıslah programlarında hedeflenen temel amaçlardan en önemlisi yağ yüzdesinin artırılmasıdır. Aspir dünyada 1940’lı yıllarda ticari olarak üretilmeye başlanmıştır. Bu yıllarda mevcut çeşitlerin yağ içerikleri yaklaşık % 35 civarında iken, bugün bu yüzde 42’lere yükseltilmiştir. Kabuk oranındaki azalma, yağ içeriğinin artması kadar
protein içeriğinin de artmasına neden olmuştur. Daha sonraki yıllarda geliştirilen kısmi kabuklu (partial hull) genotipler, yağ oranları yaklaşık % 50’lere varan çeşitlerin geliştirilmesini sağlamıştır (Knowles, 1989). Dikenlilik ile yağ oranı arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır (Weiss, 1971).

Yüksek Verim : Aspir veriminin düşük olması ayçiçeği, kolza, soya gibi diğer yağlı tohumlu bitkilerle rekabet edememesinin başlıca nedenlerinden biridir. Ülkemizde ortalama aspir verimi 90kg/da civarındadır. Verimin artırılmasına yönelik ıslah çalışmalarıyla, verimi yüksek aspir çeşitlerinin geliştirilmesi, yağlı tohumlu bitkiler üretimimizin artırılmasına katkıda bulunacaktır. Ashri, (1971), (http://www.ziraatciyiz.biz) bitki başına tabla sayısının en önemli verim komponenti olduğunu bildirmiştir. (Patil ve ark., 1994), yaptıkları melezleme çalışmalarında verim ile bitki başına tabla sayısı ve tabladaki tohum sayısı arasında pozitif korelasyonun bulunduğunu bildirmişlerdir.

Yağ Kalitesi : Yağlı tohumlu bitkilerde yağın kalitesini belirleyen yağ asitleri kompozisyonudur. Aspir yağ asitleri bakımından geniş varyasyona sahiptir. Doymuş yağ oranının düşük, doymamış yağ oranının yüksek olması nedeniyle kaliteli yağa sahiptir. Geleneksel çeşitlerde çoklu doymamış yağ asiti olan linoleik asit oranı yüksektir. Son yıllarda endüstriyel kullanıma ve biyodizele uygunluğu bakımından yüksek oleik asit tipi aspir yağına
olan talebin giderek arttığı görülmektedir. Bu nedenle yüksek oleik asit tipi aspir çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik ıslah çalışmaları yapılmalıdır. Bergman ve ark., (2000), geliştirdikleri Montola 2001 çeşidinde toplam doymuş yağ asitleri oranının %7’ den az, oleik asit oranın oranının %80’den fazla olmasını hedeflemişlerdir. Araştırıcılar, 2003 yılında tescil ettirdikleri Montola 2001 çeşidinin Montola 2000 çeşidinden daha yüksek oleik aside ve daha düşük
linoleik asite sahip olduğunu bildirmişlerdir. Montona 2000 çeşidinde %80.8 olan oleik asit oranının Montola 2001 çeşidinde %83.4’e yükseltildiğini ve %12.3 olan linoleik asit oranının ise % 9.2 ‘e düşürüldüğünü belirtmişlerdir.

Hastalıklara Dayanıklılık : Alternaria yaprak yanıklığı ve Fusarium kök çürüklüğü dünyada en çok tespit edilen aspir hastalıklarıdır. Özellikle yağışın fazla olduğu alanlarda belirlenen yaprak yanıklığına karşı dayanıklı aspir çeşitlerinin geliştirilmesi ekonomik önem kazanmaktadır.

Dikensizlik : Dikensiz aspir çeşitlerinin hem tohum verimleri hem de yağ oranları düşüktür. Ancak, aspir bitkisi kuru çiçek olarak da değerlendirildiğinden dolayı, özellikle dikensiz çeşitlerin geliştirilmeleri bu amaçla yapılmaktadır.

deepfear89
07.11.2011, 23:44
slm aspir bitkisinde yapılan biyoteknolojik çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz acaba ?