PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Süt Üretimi


Mr.Muhendis
17.10.2009, 15:33
İşlenmiş içme sütleri, fabrikalarda süzülme, yabancı maddelerden temizlenme,
istenmeyen kokuların alınması (deoderizasyon), standardizasyon ve homojenizasyon
işlemlerinden geçmektedir.
Pastörize sütler, kaynama derecesinin altında belli bir sıcaklıkta, sütün doğal
niteliklerinde değişiklikler oluşturmadan, hastalık yapan etmenlerinden tamamen, diğer
etmenlerden de çoğunlukla arınmış bir içme sütü çeşididir. Soğukta muhafaza edilmek
şartıyla dayanma süreleri iki gündür.
Uzun ömürlü sütler, tüketici tarafından sterilize, kutu ve UHT olarak da tanımlanırlar.
Özel bir teknolojik işlemle 135-150 derecede 2-4 saniye tutularak içlerinde sütün
bozulmasına neden olan ve hastalık yapan etkenlerin tümü imha olmuş bir içme sütü
çeşididir. Aseptik şartlarda doldurulan karton kutularda piyasaya arz edilir. Teknolojisi
gereği soğuk zincire gerek kalmadan dört aya kadar dayanan bu sütler kesinlikle katkı
maddesi içermez.

Pastörize Süt Üretimi

Ünlü Fransız bilgini Pasteur'ün 1860-1864 yıllarında şarabı dayanıklı hale sokmak için
uyguladığı yeni ısıtma metodu, yani pastörizasyon 1873 yılında Jaccoy, 1886 yılında da
Soxhlet tarafından sütte uygulanmış, olumlu sonuçlar alınınca da süt teknolojisi gelişerek
endüstriye girmiştir . Pastörizasyon işlemine artık yalnız içme sütünde değil aynı zamanda
peynir, tereyağı, krema, dondurma ve bunun gibi bir çok süt ürününün yapımında da yer
verilmektedir.
Pastörizasyon; sütün doğal ve biyolojik özelliklerine fazla zarar vermeden, patojen
bakterilerin tamamının; diğer saprofit bakterilerin de büyük bir çoğunluğunun sıcaklıkla
yok edilip, soğutulması suretiyle güvenli ve daha dayanıklı bir hale konulması işlemidir.(TSEK,1981).

Tanımdan da anlaşılacağı üzere pastörizasyonun 4 amacı vardır:
a. Patojen mikroorganizmaları yok etmek,
b. Patojen olmayan diğer mikroorganizmaların da önemli bir bölümünü öldürerek sütü
daha dayanıklı hale getirmek,
c. Sütü çabucak soğutarak ısıya dayanıklı mikroorganizmaların gelişmesini
önlemek,
d. Bu işlemler sırasında sütün doğal ve biyolojik özelliklerine fazla zarar vermemek
Pastörizasyon işlemi, sütün ısıtılmasında uygulanan sıcaklık derecesi ve işlemin
sürekliliğine göre üçe ayrılır. (TSEK, 1981)
1. Düşük derecede uzun süreli pastörizasyon (LTLT)
2. Yüksek derecede kısa süreli pastörizasyon (HTST)
3. Ani pastörizasyon

Düşük Derecede Uzun Süreli Pastörizasyon (LTLT)
Çogu silindir veya dikdörtgen prizma şeklinde olan, yerine göre dikey veya yatay olarak
yerleştirilen kazanlarda sütün 63-65°C a kadar ısıtılması ve bu derecede 30 dakika
tutulması ile yapılan bir işlemdir. Isı işlemi için çift cidarlı, karıştırma tertibatlı büyük
kazanlar kullanılır. Paslanmaz çelikten yapılmışlardır. Bir termostat ve ayar mekanizması
sütün bu zaman ve ısı derecesinde kazanda kalmasını sağlar. Kontinue çalışmanın temini
açısından, bu kazanlar 2000 sütü kapsayacak şekilde 4 bölümden oluşur. Bu yöntemle tüm
patojen mikroorganizmalar öldürüldüğü gibi, sütün özellikleri de çok iyi korunmuş olur.

Yüksek Derecede Kısa Süreli Pastörizasyon (HTST)

Küçük kapasiteli bazı işletmeler bir tarafa bırakılırsa, son yıllarda pastörizasyonda hemen
hemen yalnız bu sistemden yararlanılmaktadır. Bu yöntemde süt, 72-75 °C da 15 - 20
saniye süreyle pastörize edilir. Paslanmaz çelikten mamul ve üzeri oluklar ve yivlerle
bezenmiş plakalar arasından en çok 3 mm kalınlığında bir tabaka oluşturacak şekilde sevk
edilen süt, bir akış halinde pastörize edilir. Sıcak su ile sağlanan ısı, bu plakalar kanalıyla
süte intikal ettirilmiş olur. Plakalar, cihaz içerisinde .sık olarak yerleştirilmiş olup, sütün
ortalama 15- 20 saniye ısı ile temasını sağlar. Süt, bu bölümden, yine plakalar paketinden
oluşan kısma geçer. Bu bölüm, soğutma bölümüdür. Bu plakaların bir tarafından,
soğutulması gereken sıcak süt akıp geçerken, öte yüzeyinden, ısıtılmak üzere sisteme sevk
edilen soğuk çiğ süt geçer. Bu yöntemle, ısıdan en iyi şekilde yararlanılmış olur. Süt, belirli
bir basınç altında cihazdan geçirilir.

Sıcak su devamlı sirkülasyon halinde olup bir bataryada devamlı ısıtılır. Modern ölçme ve
ayarlama cihazları, ısıyı tam olarak sabit tutarlar. Böylece ısı istenilen derecede + 0.5 °C
toleransı ile sabit tutulur. Isı derecesi, herhangi teknik hataya bağlı olarak artar veya
azalırsa, otomatik şalter tertibatı pastörizasyon cihazına süt akımını keser. Böylece,
yeterince ısıtılmamış sütün sistemde işlenmesi önlenmiş olur. Ayrıca, yine otomatik bir
cihaz sütün tespit edilen miktarlarda sistemde dolaşmasını sağlar. Bu yöntem bugün en
güvenilir sistem olarak benimsenmiştir. Bu yöntemde kapasite saatte 20.000 litre'ye kadar
çıkarılabilir. Ayrıca, cihazların işgal ettiği yer de ölçülüdür. Genel mikrop sayısı ele
alındığında, çiğ süte oranla % 98 oranında bir redüksiyon bu yöntemle sağlanır.
Yüksek derecede pastörizasyonda değişik ısıtma sistemlerinden yararlanılmakta ise de,
bugün plakalı ısıtıcılar daha çok kullanılmaktadır. Böylr bir sistemin işleme şeması aşağıda
verilmiştir. (TSEK, 1981)
Ani Pastörizasyon

Son yıllarda sıcaklığın ısının şiddeti daha da artırılarak çok kısa bir süre tutulmak suretiyle
yapılan pastörizasyon işlemi Flaş Pastörizasyon dikkatleri üzerine çekmiştir.
Yüksek derecede pastörizasyonun düşük derecede pastörizasyona oranla şu üstünlükleri
bulunmaktadır:

1. Düşük derecede pastörizasyona göre tesis daha az yer kaplar.
2. Düzenin kapasitesi kolaylıkla artırılabilir.
3. Pastörizasyonun başlaması ile aynı zamanda şişeleme de yapılabileceğinden iş daha
hızla tamamlanır.
4. Pastörize düzeni yerinde ve kolaylıkla temizlenip sterilize edilebilir.
5. Sıcağa dayanıklı mikroorganizmalar daha yüksek oranda kaybolur.
6. Isıtma ve soğutma enerjisinden tasarruf edilebilir.

Ancak yüksek derecede pastörizasyon metodunun şu sakıncaları bulunmaktadır:

1. Canlı kalan saprofit bakteri miktarının düşük derecedeki pastörize yöntemine
oranla daha yüksek olması, yani bakteri redüksiyonunun biraz daha düşük olması.
2. Plakalı sistem kullanıldığında contaların durumuna ve temizliğine çok dikkat
etmek zorunluluğunun olması
3. Soğutma ve diğer ünitelerde sertliği düşük, iyi kaliteli suya gerek olması. Bu
nedenle mevcut suyun kalitesi düşük olduğu taktirde suyun sertliğini ve tortusunu
giderecek ek bir sisteme gereklilik duyulması

Pastörize Sütün Soğutulması

Pastörizasyondan geçirilen sütler vakit kaybedilmeden soğutulur. Bu amaçla + 4 °C
yeterlidir. Daha düşük ısı dereceleri de uygulanabilir. Soğutma, yüzeysel sistemle yapılır.
Yani süt, düz, dört köşe veya silindir şeklinde yapılmış dik soğutuculardan geçirilir. Temas
yüzeyinin geniş olması için, soğutucuların yüzeyleri girintili çıkıntılı şekilde yapılmıştır.
Süt dışarıdan bu yüzeyler üzerinden yukardan aşağıya doğru sevk edilir. Soğutma işlemi,
soğutucuların iç kısımlarından soğuk veya buzlu su, buharlaşan soğutucu maddeler
geçirilmek suretiyle gerçekleştirilir. Bu soğutucuların akış istikameti genellikle sütün akış
istikametinin aksinedir. Günümüzde bu soğutucuların yerine kapalı sistem halinde plakalı
soğutucular artan biçimde kullanılmağa başlanmıştır. Bunlar, yapılış itibariyle, plakalı
pastörizatörlere benzerler. Plakaların bir yüzünden soğutulacak süt bir istikamete akarken,
diğer tarafından soğuk su veya buzlu su geçirilir. Genişletilmiş yüzeyli (yivli) plaklar, akan
soğuk veya buzlu suyun ısısını akış halindeki sıcak süte ileterek onu ani olarak soğuturlar.
Büyük miktarlar halinde sütün derin derecelerde soğutulması gerekiyorsa, soğutucu madde
olarak soğuk su ve buzlu su yerine, buharlaştırıcı sıvılar tercih edilir. En çok Amonyak,
soğutucu madde olarak kullanılır. Bu soğutucular az yer kaplamalarının yanı sıra, yüksek
kapasitelidir. Temizlenmeleri de çok kolaydır.

Pastörize Sütün Depolanması

İşletme koşullarına bağlı olarak pastörize edilerek soğutulmuş sütlerin kısa veya uzun bir
süre için bekletilmesi gerekebilir.. Sütün fabrikada muhafaza süresi kural olarak 24 saati
geçmemelidir. Soğutulmuş süt, 25.000 litrelik, silindir şeklinde ve paslanmaz malzemeden
imal edilmiş büyük tanklarda muhafaza edilir. Bu tankların içinde bir veya iki karıştırıcı
tertibat bulunur. Paslanmaz çelikten mamul bu süt tankları bir izolasyon mantosu ile
sarılmıştır. Bu suretle, tankların bulunduğu yerin sıcaklığının süte geçmesine engel olunur.
Sütler bu tanklardan dolum makinelerine sevk edilir. Boşalan süt tanklarının temizlenmesi
tam otomatik ve yüksek tazyikle çalışan püskürtme cihazlarıyla yapılır.

Pastörize sütlerin ambalajlanması
Süt, şişelerde veya tetrapaktan yapılmış kutularda piyasaya verilir. Şişe ve paketleme
masrafları dolayısıyla sütün bu şekilde satılması tüketici için, açık satılan süte oranla, biraz
daha pahalı olmakla beraber, kontaminasyon açısından daha emindir. Bugün süt
fabrikalarında şişelerden daha yaygın biçimde yararlanılmaktadır. Kirlenmiş olarak süt
fabrikalarına geri dönen şişeler, büyük temizleme makinelerinde bütün kir maddelerinden
ve mikroorganizmalardan arındırılırlar.
Kirli şişeler önce 50°C deki bir yumuşatma banyosundan geçirilirler. Sonra bir hat
üzerinde yürütülerek yüksek basınç altında fışkırtılan kaynar sularla yıkanırlar. Son olarak
bir ışık odasından geçirilen şişelerin temizlik durumları kontrol edilir. Temizlenmiş şişeler
sıra halinde banttan geçirilirken soğutulurlar ve doldurma makinelerine iletilirler. Dolum
işlemi bu makinelerde düşük basınç yöntemi ile gerçekleştirilir. Bir hat üzerinde ileriye
doğru ilerleyen şişeler kapatma cihazından geçerken, ince bir alüminyum kapakla
otomatik olarak kapatılırlar. Bu sırada, dolum tarihi kapak üzerinde bir baskı cihazıyla
basılır. Dolumu bitmiş ve kapaklanmış şişeler 20'lik gruplar halinde kasalara yerleştirilirler
ve piyasaya sevk edilmek üzere +4°C'deki soğuk depolarda muhafaza edilirler. Şişeler
kural olarak renksizdir. Özel durumlarda ve genellikle homojenize sütler için kahverengi
cam şişeler kullanılır. Bu suretle UV ışınlarını ihtiva eden gün ışığının süt yağı üzerindeki
negatif etkisinden korunmak mümkün olur.

Şişeler, tüketicinin beğenisini kazanacak ideal bir ambalaj malzemesi olmaları yanında
işletme ekonomisi ve pazarlama tekniği açısından bazı dezavantajlar yaratırlar. Şişelerin
başlıca sakıncaları şunlardır:

Çabuk kırılırlar.

* Tüketim sonrası fabrikaya tekrar geri getirilmesi gerekir.
* Temizlenmeleri pahalıya mal olur.
* Kırık cam parçaları süt içerisine düşebilir.


Şişelerin bu sakıncaları, karton paketlenme malzemesine rağbeti arttırmıştır. Karton ambalaj malzemesi, parafın veya plastik maddeyle kaplanmış kartondan ibarettir.
Doğrudan doğruya plastik maddelerden yapılmış olanları da vardır. Karton kutular otomatik olarak doldurulur ve bu sırada ek yerleri yüksek ısıda kapatılır. Bu ısı sütü etkileyebileceğinden hemen arkasından soğuk duş uygulanır. Rulo halindeki kağıt ve plastik folyo makineye sevk edilir ve orada şekillenirken otomatik olarak doldurulur.

Dolum, aseptik şartlarda gerçekleşir. Paketlenmiş içme sütlerinin paketleri üzerinde sütün çeşidi, süt fabrikasının veya dolum tesisinin adı ve adresi, sütün içerdiği yağ miktarı,pastörizasyon yönteminin çeşidi ve dolum tarihi yazılı olmalıdır.

Sterilize Süt Üretimi

Sterilizasyon, mikroorganizmaları tamamen ortadan kaldırmak için yapılan bir işlemdir.
Bu da ya çok yüksek sıcaklık ya da kimyasal maddelerin etkileri ile olmaktadır. Süt sterilizasyonunda sıcaklıktan yararlanılır. Sterilize edilecek süt yüksek derecelere, çok kere 100°C' nin üzerine çıkarılarak belirli bir süre bekletilir ve süt içerisindeki ısıya dayanıklı mikroorganizmaların, vejetatif hali hatta sporları imha edilir.

Sterilize sütlerin mikrobiyolojik avantajlarına karşılık B6, B12, C, folik asit ve thiamin gibi bazı vitaminlerin ısının etkisi ile zarar görmesi ve süt proteininin biyolojik değerinin düşmesi gibi dezavantajları vardır.

Sterilizasyonun süt teknolojisinde iki anlamı vardır:
- Bakteriyolojik,
- Ticari.