genc__osman
11.03.2011, 18:10
Yunanistan Et ve Süt Kurumu Başkanı Prof. Dr. Andreas Georgoudis, ''AB, Brezilya'dan gelecek hayvanların otlaklarına kadar araştırıyor. 'Acaba, ormanlar kesilerek oluşturulan otlaklardan mı besleniyor bu hayvanlar?' diye soruyorlar'' dedi.
Georgoudis AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nde (AB), ülkelerin istedikleri kadar süt üretemediğini ifade ederek, bu çerçevede Yunanistan'ın The Greek Organization for Milk and Meat (ELOGAK), adı altında et ve süt üretimini denetlediğini söyledi.
AB'nin, et ve süt üretiminde yeni düzenlemelerinin olduğunu anlatan Georgoudis, şöyle konuştu:
''AB'de her isteyen süt sığırcılığı yapamıyor. Fakat, 2015 yılından sonra bu serbest olacak. Böylece, süt üretimi artacak. Üretim artışının, çiftçi sayısının artışına değil, hayvanların genetik niteliklerindeki verimin artmasından olacağını sanıyoruz. AB'de süt üretiminin 2010'dan itibaren artması bekleniyor. Ancak, kota sisteminin dereceli olarak yürürlükte olması ile potansiyel büyümenin altında kalması söz konusu. AB'de artık beyaz ete yönelim var. Kırmızı ette, maliyet artışı var ve buna çözüm arıyoruz. Hayvan sayısındaki azalmaya karşı, verimi yüksek hayvanlardan dolayı üretim artacak.''
''AB'de et ve süt üretimine yönelim azalıyor''
Yüksek tüketici fiyatları ve mali ekonomik kriz nedeniyle AB'de et ve süt üretimine yönelmenin azaldığını vurgulayan Georgoudis, AB'nin et ve süt açığını karşılamak için Brezilya'dan hayvan ithal etmeyi düşündüğünü söyledi.
Georgoudis, Brezilya'dan hayvan ithalinin AB ülkelerindeki vatandaşlar tarafından sıcak bakılmadığını da belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yüksek petrol ve yağ fiyatları, petrol üreten ülkelerin süt ürünü ithalatını pozitif etkiler. Süt arzı beklentisini belirleyen en önemli faktör, ham yağ fiyatı içindeki artıştır. Bu artış, enerji, yem ve gübre fiyatlarını etkiler. AB'de et ve süt üretimine yönelim azalıyor. AB, son zamanlarda Brezilya'dan hayvan ithalini düşünüyor. Çünkü, Brezilya'da otlaklar geniş ve hayvan sayısı fazla olduğundan fiyatlar düşük. Ancak, AB kamuoyunda bir takım şüpheler de var. AB, Brezilya'dan gelecek hayvanların otlaklarına kadar araştırıyor. 'Acaba, ormanlar kesilerek oluşturulan otlaklardan mı besleniyor bu hayvanlar?' diye soruyorlar. AB, bunu sorgulamaya başladı. Bu eğilim, çevre hassasiyeti için ticareti sınırlandırmaya varan bir olgu. Bu çevre bilinci, ilerleyen yıllarda daha da artacak.''
AB ülkelerindeki köken kuralları
AB'ye üye ülkelerde, üretilen etlerin belirli köken kurallarına uyması gerektiğini ifade eden Georgoudis, etlerin kökenlerinin, satışa sunulan paketin üzerinde yazması gerektiğini kaydetti.
Georgoudis, ''AB'de köken tayini, şimdilik sadece sığırlarda uygulanıyor. Yakın gelecekte ise süt ve diğer hayvansal çeşitlerde de uygulanacak. AB'de, et paketlerinin üzerinde hayvanın doğduğu ülke, besiye alındığı ülke ve ırk ile hayvanın kesildiği ülke yazıyor. Böylece, vatandaşlar eti alırken, hangi ülkeden olduğunu, nerede kesildiğini biliyor'' şeklinde konuştu.
Yunanistan'da ELOGAK'ın faaliyetleri
Georgoudis, Yunanistan'da Et ve Süt kurumlarının ayrı düşünülmediğini belirterek, ELOGAK'ın Yunanistan'ın süt kotasını aşıp aşmadığını denetlediğini anlattı.
ELOGAK'ın süt ve et için işleme ve pazarlama paydaşlarınca finanse edilen ekonomik idari bağımsız bir birim olarak niteleyen Georgoudis, ''1993'te sığırcılıkta süt kota uygulama yöntemi için gıda ve kırsal gelişme geniş kamu sektörü paydaşlarını düzenlemek için oluşturuldu. Organizasyonun merkezi Selanik'te olup ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış 8 laboratuvar süt ve et üretiminin kalitesini kontrol eder. Ayrıca bu kurum, sanayi ve üretici düzeyindeki işletmeleri laboratuvarlarında kontrol ederek, et ve süt uygulamalarını denetliyor. Bu kurumda, 80 bilim insanı sürekli çalışıyor. İş yoğunluğuna göre bu rakam 100'ü buluyor'' diye konuştu.
Kaynak: AA
Georgoudis AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nde (AB), ülkelerin istedikleri kadar süt üretemediğini ifade ederek, bu çerçevede Yunanistan'ın The Greek Organization for Milk and Meat (ELOGAK), adı altında et ve süt üretimini denetlediğini söyledi.
AB'nin, et ve süt üretiminde yeni düzenlemelerinin olduğunu anlatan Georgoudis, şöyle konuştu:
''AB'de her isteyen süt sığırcılığı yapamıyor. Fakat, 2015 yılından sonra bu serbest olacak. Böylece, süt üretimi artacak. Üretim artışının, çiftçi sayısının artışına değil, hayvanların genetik niteliklerindeki verimin artmasından olacağını sanıyoruz. AB'de süt üretiminin 2010'dan itibaren artması bekleniyor. Ancak, kota sisteminin dereceli olarak yürürlükte olması ile potansiyel büyümenin altında kalması söz konusu. AB'de artık beyaz ete yönelim var. Kırmızı ette, maliyet artışı var ve buna çözüm arıyoruz. Hayvan sayısındaki azalmaya karşı, verimi yüksek hayvanlardan dolayı üretim artacak.''
''AB'de et ve süt üretimine yönelim azalıyor''
Yüksek tüketici fiyatları ve mali ekonomik kriz nedeniyle AB'de et ve süt üretimine yönelmenin azaldığını vurgulayan Georgoudis, AB'nin et ve süt açığını karşılamak için Brezilya'dan hayvan ithal etmeyi düşündüğünü söyledi.
Georgoudis, Brezilya'dan hayvan ithalinin AB ülkelerindeki vatandaşlar tarafından sıcak bakılmadığını da belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yüksek petrol ve yağ fiyatları, petrol üreten ülkelerin süt ürünü ithalatını pozitif etkiler. Süt arzı beklentisini belirleyen en önemli faktör, ham yağ fiyatı içindeki artıştır. Bu artış, enerji, yem ve gübre fiyatlarını etkiler. AB'de et ve süt üretimine yönelim azalıyor. AB, son zamanlarda Brezilya'dan hayvan ithalini düşünüyor. Çünkü, Brezilya'da otlaklar geniş ve hayvan sayısı fazla olduğundan fiyatlar düşük. Ancak, AB kamuoyunda bir takım şüpheler de var. AB, Brezilya'dan gelecek hayvanların otlaklarına kadar araştırıyor. 'Acaba, ormanlar kesilerek oluşturulan otlaklardan mı besleniyor bu hayvanlar?' diye soruyorlar. AB, bunu sorgulamaya başladı. Bu eğilim, çevre hassasiyeti için ticareti sınırlandırmaya varan bir olgu. Bu çevre bilinci, ilerleyen yıllarda daha da artacak.''
AB ülkelerindeki köken kuralları
AB'ye üye ülkelerde, üretilen etlerin belirli köken kurallarına uyması gerektiğini ifade eden Georgoudis, etlerin kökenlerinin, satışa sunulan paketin üzerinde yazması gerektiğini kaydetti.
Georgoudis, ''AB'de köken tayini, şimdilik sadece sığırlarda uygulanıyor. Yakın gelecekte ise süt ve diğer hayvansal çeşitlerde de uygulanacak. AB'de, et paketlerinin üzerinde hayvanın doğduğu ülke, besiye alındığı ülke ve ırk ile hayvanın kesildiği ülke yazıyor. Böylece, vatandaşlar eti alırken, hangi ülkeden olduğunu, nerede kesildiğini biliyor'' şeklinde konuştu.
Yunanistan'da ELOGAK'ın faaliyetleri
Georgoudis, Yunanistan'da Et ve Süt kurumlarının ayrı düşünülmediğini belirterek, ELOGAK'ın Yunanistan'ın süt kotasını aşıp aşmadığını denetlediğini anlattı.
ELOGAK'ın süt ve et için işleme ve pazarlama paydaşlarınca finanse edilen ekonomik idari bağımsız bir birim olarak niteleyen Georgoudis, ''1993'te sığırcılıkta süt kota uygulama yöntemi için gıda ve kırsal gelişme geniş kamu sektörü paydaşlarını düzenlemek için oluşturuldu. Organizasyonun merkezi Selanik'te olup ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış 8 laboratuvar süt ve et üretiminin kalitesini kontrol eder. Ayrıca bu kurum, sanayi ve üretici düzeyindeki işletmeleri laboratuvarlarında kontrol ederek, et ve süt uygulamalarını denetliyor. Bu kurumda, 80 bilim insanı sürekli çalışıyor. İş yoğunluğuna göre bu rakam 100'ü buluyor'' diye konuştu.
Kaynak: AA