Mr.Emre
14.11.2010, 13:13
Dünya Kupası için 2002 yılında Çin'e giden Ali Can, bu ziyaretle yeni bir ticaretin de kapısını aralayacağından habersizdi.
Futbol karşılaşmalarını izlemek için gittiği bu ülkede, buraya özgü bir greyfurt çeşidi ile tanışan Can, Türkiye'ye dönerken 'şadok' adlı bu meyvenin dallarından da getirdi. Bu dallar 4 yıl içinde fide oldu, şimdi ise 30 dönümlük bir bahçe.
Bu bahçede kök salan bin 500 Çin greyfurdu ağacı, sezonun uzaması için uğraşan turunçgil sektörünün alternatif ürün arayışına da çare oldu. Çünkü şadok, toplandıktan sonra soğuk hava depolarında 4-5 ay kalabiliyor; böylece tüketim süresi bir ay daha uzayabiliyor. Dünyanın hemen her yerine Çin'den ithal edilen şadok, Türkye'deki üretimiyle yeni bir ticaretin de kapısını açacak. Reçel ürerimi, pastacılık ve şeker sanayinin yanı sıra farklı aromasıyla parfüm sanayinde de kullanılan bu meyvenin en önemli alııclarından biri de Rusya. Türkiye'yi şadok üreten bir ülke haline getiren Ali Can'ın şimdiki hedefi ise yakınlık avantajını kullanarak, Rusya'ya ihracat yapmak.
Dünya Kupası için 2002'de Çin'e gitmesi ile şadok adı verilen Çin greyfurdunu keşfettiğini anlatan Canlar Tarım İşletmesi Genel Müdürü Ali Can, dönüşünde getirdiği dallardan önce 4 yılda fideleri oluşturup ardından 30 dönümlük bir bahçe hazırladı. Ticari anlamda Türkiye'de bu ürünün üretimini yapan ilk firma olduklarına işaret eden Can, "Dünya Kupası için Çin'e gittiğimde narenciye bahçelerini de gezerek yeni türleri ve üretim yöntemlerini inceledim. Şadok ile de orada tanıştım. 1-2 dal alarak çoğalttım ve fidan haline gelmesiyle 2006'da 30 dönüm araziye diktim. Meyvelerinin çok iri olması nedeniyle ürün geç alınıyor; 4 yıl içinde ancak meyve elde edebildik" dedi. Bu yıl ürünleri aldıklarını ve satışa başladıklarını söyleyen Can, "Mevcut durumda meyve veren bin 500 ağacımız bulunuyor. Hedefimiz 3 yıl içinde 100 dönümde şadok ekmek" diye konuştu.
Şadok'un anavatanının Çin olduğunu ve dünyanın hemen her yerine buradan ithal edildiğini kaydeden Can, "Ürünün tek üretim merkezi Çin; Amerika'da dahi üretilmiyor. Turunçgiller içinde en iri meyve. Bir tane şadok, 1,5 - 2 kilo geliyor. Bu meyve, Türkiye'deki büyük marketlerde bulunabiliyor. Tanesi 8-9 TL'den satılıyor" bilgisini verdi. Bahçelerinden ilk ürünü geçen yıl aldıklarını ve bölgede tanıtım amacıyla tanesini 1 TL'den sattıklarını açıklayan Ali Can, "Bu yıl ise 30 tona yakın ürün elde etmeyi bekliyoruz. İstanbul'dan 5 tonluk sipariş aldık. Bu meyvenin çok kalın kabukları var ve bu nedenle reçel sanayisinde kullanılıyor. Reçel yapımında kullanılması amacıyla İstanbul'a göndereceğiz" şeklinde konuştu.
dedi.
"Yeni Bir Ticari Ürüne Ulaşmış Olduk"
Bu ürünün önemli alıcılarından birinin Rusya olduğuna dikkat çeken Ali Can, "Türkiye'de üretimin artmasıyla birlikte mesafe olarak yakınlığımız nedeniyle Rusya şadok alımlarında ülkemizi tercih edecektir. Böylece yeni bir ticari ürüne ulaşmış olduk" dedi. Rusya'nın yanı sıra ürünün Güney Avrupa'da pastacılık ve şeker sanayinde sıkça tüketildiğini anlatan Can, yapraklarının ise parfüm sanayinde kullanıldığını vurguladı. Şadokun çok çekirdekli bir meyve olduğunu dile getiren Ali Can, tadının ise greyfurt gibi ekşi ya da acı olmadığını, portakal, mandalina ve muz karışımı farklı bir aromaya sahip olduğunu bildirdi.
"Sanayi Yatırımı Düşünebilirim"
Gelecek dönemde hedeflerinin önce ürünün satışını Türkiye genelinde yaygınlaştırmak ardından da ihracata başlamak olduğunu vurgulayan Ali Can, sonrasında ise bu alanda sanayi yatırımı planladıklarını ifade etti. Şimdiden şadokun üretiminin yanı sıra aşılarını da satmaya başladıklarını kaydeden Can, mevcut durumda bazı bahçelerde birer ikişer ağaç bulunduğunu ancak bunun ticari anlamda yetiştirilmesi için ağaçların aşılarını sattıklarını söyledi.
Haber Kaynağı: Kobiden.com
Futbol karşılaşmalarını izlemek için gittiği bu ülkede, buraya özgü bir greyfurt çeşidi ile tanışan Can, Türkiye'ye dönerken 'şadok' adlı bu meyvenin dallarından da getirdi. Bu dallar 4 yıl içinde fide oldu, şimdi ise 30 dönümlük bir bahçe.
Bu bahçede kök salan bin 500 Çin greyfurdu ağacı, sezonun uzaması için uğraşan turunçgil sektörünün alternatif ürün arayışına da çare oldu. Çünkü şadok, toplandıktan sonra soğuk hava depolarında 4-5 ay kalabiliyor; böylece tüketim süresi bir ay daha uzayabiliyor. Dünyanın hemen her yerine Çin'den ithal edilen şadok, Türkye'deki üretimiyle yeni bir ticaretin de kapısını açacak. Reçel ürerimi, pastacılık ve şeker sanayinin yanı sıra farklı aromasıyla parfüm sanayinde de kullanılan bu meyvenin en önemli alııclarından biri de Rusya. Türkiye'yi şadok üreten bir ülke haline getiren Ali Can'ın şimdiki hedefi ise yakınlık avantajını kullanarak, Rusya'ya ihracat yapmak.
Dünya Kupası için 2002'de Çin'e gitmesi ile şadok adı verilen Çin greyfurdunu keşfettiğini anlatan Canlar Tarım İşletmesi Genel Müdürü Ali Can, dönüşünde getirdiği dallardan önce 4 yılda fideleri oluşturup ardından 30 dönümlük bir bahçe hazırladı. Ticari anlamda Türkiye'de bu ürünün üretimini yapan ilk firma olduklarına işaret eden Can, "Dünya Kupası için Çin'e gittiğimde narenciye bahçelerini de gezerek yeni türleri ve üretim yöntemlerini inceledim. Şadok ile de orada tanıştım. 1-2 dal alarak çoğalttım ve fidan haline gelmesiyle 2006'da 30 dönüm araziye diktim. Meyvelerinin çok iri olması nedeniyle ürün geç alınıyor; 4 yıl içinde ancak meyve elde edebildik" dedi. Bu yıl ürünleri aldıklarını ve satışa başladıklarını söyleyen Can, "Mevcut durumda meyve veren bin 500 ağacımız bulunuyor. Hedefimiz 3 yıl içinde 100 dönümde şadok ekmek" diye konuştu.
Şadok'un anavatanının Çin olduğunu ve dünyanın hemen her yerine buradan ithal edildiğini kaydeden Can, "Ürünün tek üretim merkezi Çin; Amerika'da dahi üretilmiyor. Turunçgiller içinde en iri meyve. Bir tane şadok, 1,5 - 2 kilo geliyor. Bu meyve, Türkiye'deki büyük marketlerde bulunabiliyor. Tanesi 8-9 TL'den satılıyor" bilgisini verdi. Bahçelerinden ilk ürünü geçen yıl aldıklarını ve bölgede tanıtım amacıyla tanesini 1 TL'den sattıklarını açıklayan Ali Can, "Bu yıl ise 30 tona yakın ürün elde etmeyi bekliyoruz. İstanbul'dan 5 tonluk sipariş aldık. Bu meyvenin çok kalın kabukları var ve bu nedenle reçel sanayisinde kullanılıyor. Reçel yapımında kullanılması amacıyla İstanbul'a göndereceğiz" şeklinde konuştu.
dedi.
"Yeni Bir Ticari Ürüne Ulaşmış Olduk"
Bu ürünün önemli alıcılarından birinin Rusya olduğuna dikkat çeken Ali Can, "Türkiye'de üretimin artmasıyla birlikte mesafe olarak yakınlığımız nedeniyle Rusya şadok alımlarında ülkemizi tercih edecektir. Böylece yeni bir ticari ürüne ulaşmış olduk" dedi. Rusya'nın yanı sıra ürünün Güney Avrupa'da pastacılık ve şeker sanayinde sıkça tüketildiğini anlatan Can, yapraklarının ise parfüm sanayinde kullanıldığını vurguladı. Şadokun çok çekirdekli bir meyve olduğunu dile getiren Ali Can, tadının ise greyfurt gibi ekşi ya da acı olmadığını, portakal, mandalina ve muz karışımı farklı bir aromaya sahip olduğunu bildirdi.
"Sanayi Yatırımı Düşünebilirim"
Gelecek dönemde hedeflerinin önce ürünün satışını Türkiye genelinde yaygınlaştırmak ardından da ihracata başlamak olduğunu vurgulayan Ali Can, sonrasında ise bu alanda sanayi yatırımı planladıklarını ifade etti. Şimdiden şadokun üretiminin yanı sıra aşılarını da satmaya başladıklarını kaydeden Can, mevcut durumda bazı bahçelerde birer ikişer ağaç bulunduğunu ancak bunun ticari anlamda yetiştirilmesi için ağaçların aşılarını sattıklarını söyledi.
Haber Kaynağı: Kobiden.com