PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yeşil Çay İle Siyah Çay Arasındaki Fark


Livadi
05.09.2010, 13:42
Yeşil Çay İle Siyah Çay Arasındaki Fark

Çay, dünyada sudan sonra, en fazla içilen ve içme alışkanlığı gittikçe artan bir içecektir. Bitki olarak 5000 yıllık bir geçmişe sahip olan çay yaygın bir efsaneye göre, büyük Çin İmparatoru Shen Nung’ın hizmetlilerinden biri bahçede su kaynatırken bir yaprak kaynayan suyun içine düşer. Yaydığı koku imparatoru etkiler. Kokusunu beğenen imparator, tadını da denemek ister ve çay o gün bugündür insanoğlunun vazgeçilmez dostu haline gelir.


Türkiye’nin çayla tanışması 1787 tarihinde, Japonya’dan getirilen çay tohumlarının ekilmesiyle başlar. 1947’ de kurulan ilk fabrika ile üretim artar. Geç bir buluşma olmasına karşın, Türk insanın çaya olan ilgisinin büyülüğü, günün her saatinde, her mekânda çay içmesi ile bellidir. Dünya üzerindeki tarihiyle kıyaslanınca Türkiye’nin çayla tanışmasının geç bir tarihe denk geldiği görülmektedir. Buna rağmen, Türk insanı, çayı çok sever.

Yeşil çay ve siyah çayın her ikisi de Camellia sinensis bitkisinin yapraklarından elde edilmektedir. Aralarındaki tek farklılık, işleme tekniğinden kaynaklanmakta. Yeşil çayın yaprakları, siyah çaya göre daha az işlem görür. Siyah çay işlenirken bir oksidasyon işlemine maruz kalır. Yeşil çay bitkisinin yaprakları oksidasyon işlemi tabii tutulmadığı için taze ve yeşil rengini kaybetmez. Bu oksidasyon işlemi ile siyah çayın antioksidan miktarında düşme görülür.

Çayın yararları saymakla bitmiyor;

* Çayın kolesterol seviyesini düşürdüğü uzmanlarca kanıtlanmıştır.
* Çinko içeriği ile tadım hücrelerindeki tat alma bozukluklarını önlemektedir.
* Karaciğeri temizler ve yeniler.
* İçerdiği florid nedeniyle diş çürüklerini önleyici etkiye sahiptir.
* Doku sertleşmesini ve damar sertliğini tedavi eder.
* Çayda bulunan Flavonoidler'in (Bitkilerden elde edilen, besinlerde doğal olarak bulunan antidoksidanlar) kan damarlarını genişleterek kanın vücuttaki dolaşımını daha kolay sağladığını ve böylece kalbi doğal yoldan korumanın mümkün olabileceği araştırmacılar tarafından söylenmekte.

* Sapon içeriğiyle vücuttaki zararlı maddeleri yok eder, iltihaplanmayı önler.


* İçerdiği bileşik şekerlerle kan şekerinin yükselmesini önlediğinden diyabet hastalarına önerilmektedir.
* İçeriğindeki C ve E vitamini ile karoten maddesi sayesinde kan kanserine karşı bağışıklığı artırır, kısırlığı önler.
* Kuru çay yaprağının içerdiği polifenoller sayesinde kan basıncındaki artışları geciktirir, gıda alerjisini önler.
* İçerdiği mineral maddeler ile vücuttaki mineral dengesini kurulmasında sudan daha etkili bir rol oynar.
* %2–4 oranında kafein içeriğiyle metabolizmayı ve merkezi sinir sistemini uyarır, ruhsal rahatlık verir, dinlendirici ve konsantrasyon artırıcı etki yapar, kalbi güçlendirir, astımı önler.
* Böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar. Çaydaki teobromin ve teofilin maddeleri idrar sökücü özelliği ile böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar.
* Çay banyoları, sıcak çay kompres ve pansumanları göz ve ciltteki bazı rahatsızlıkları giderir, kaşıntı ve egzama ile uzun dönemde sedef hastalığının tedavisinde rol oynar.