PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Akdeniz Meyve Sineği Mücadelesi


Mr.Muhendis
21.08.2010, 18:04
Hastalık Tanımı :
Erginleri, 4,5-6 mm boyunda, genellikle ev sineğinin 2/3'ii büyüklüğündedir. Vücudun genel rengi sarımsı kahverengidir. Baş sarı, gözleri büyük, yeşil madeni pırıltılı, kenarları kırmızıdır. Thoraks abdomene oranla daha açık renkte olup üst tarafında ikinci segmentin alt yarısı ile dördüncü segmentin alt kısmının üçte ikisini kapsayan girimsi renkte 2 şerit vardır. Kanatları geniş olup üzerinde siyah ve soluk kahverengimsi şeritler vardır. Ayrıca kanatların kaide kısmına yakın yerde küçük nokta ve lekecikler mevcuttur. Bacakları kırmızımsı sarı olup üzerinde sarı ve siyah kıllar bulunur. Dişilerin abdomenlerinin sonunda kılıç şeklinde sivri yumurta bırakmaya yarayan ovipozitörleri vardır.

Yumurtaları mekik şeklinde ve beyazdır. Apod tipi larvası beyaz ve bacaksızdır. Vücudu 11 segmentten teşekkül etmiştir. Pupa koyu kahverengi renkte olup, fıçı şeklindedir.

Zararlı kışı toprakta pupa veya ağaç üzerinde kalan turunç meyveleri içinde larva olarak geçirir. İklim koşullarına göre ilkbahar sonu, yaz başında çıkan erginler beslendikten sonra yumurtalarını olgun meyvelerin kabuğu altında bırakırlar. Açılan yumurtalardan çıkan larvalar meyvenin etli kısmı ile beslenerek üç dönem geçirir ve olgunlaşınca kendisini toprağa atarak toprağın 2-3 cm. derinliğinde pupa olurlar. Larvanın gelişmesi özellikle sıcaklığa bağlı olup 9-18 gün arasındadır. Pupalardan ergin çıkışı ise yazın 10-12 gündür. Çıkan erginlerin cinsi olgunluğa erişip çiftleşmesi için 4-7 gün mantar, maya, fumajin gibi maddelerle beslenmeleri gerekir. Yumurtlamanın olması için sıcaklığın 16° C nin üzerinde olması şarttır. Erginin ortalama ömrü doğal koşullarda 30-50 gündür. Ege Bölgesinde yılda 4-5, Akdeniz Bölgesinde ise 7-8 döl verebilir.

Yaşayış :
Akdeniz Meyve Sineği zararı larvası tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmında beslenen larvalar, meyvenin bu kısmında bir yumuşama ve çöküntü meydana getirirler. Zarara uğrayan meyveler, vaktinden önce olgunlaşır, ve dökülür. İhraç edilen turunçgil çeşitlerindeki zararı ülke ekonomisi yönünden çok önemlidir.

Bu tür meyvelerin vuruklu ve enfekteli olması ihracata mani olmakta ve malın yurt dışına çıkarılmasına izin verilmemektedir. Yıllık zarar oranının Ege Bölgesinde % 5,2 - 78,9 arasında değişebileceği saptanmıştır. Dünyadaki subtropik ve tropik iklime sahip hemen hemen tüm ülkelere yayılmış bulunan zararlı, ülkemizde de Ege ve Akdeniz bölgelerinin sahil şeridi boyunca uzanan kısımların da devamlı faaliyet göstermektedir.

Kültürel Önlemler :
Turunçgil bölgelerine zararlıya ara konukçuluk eden şeftali, incir, Trabzon hurması, turunçgil gibi çeşitler dikilmemelidir. Dökülen enfekteli meyveler toplanıp derin çukurlara gömülmelidir.

Kimyasal Mücadele :
Yukarda verilen formülasyona göre hazırlanan cezp edici + insektisit karışımı ağaçların güneyinde büyükçe bir dala ( 1-1.5 m2'lik alan) yapraklar iyice ıslanacak şekilde uygulanır. Zerrecikler yaprakların üzerinde belirgin olarak kalmalıdır. Ağaç başına ortalama 150 gr. İlaçlı karışım sarf edilir. Bir sıra ilaçlanır. Bir sıra atlanır, ikinci ilaçlamada ise ilaçlanmayan sıralar ilaçlanır.

İlaçlama Zamanı :
Sonbaharda ( Eylül - Ekim ) turunçgillerde gelişme zamanında, özellikle en erkenci çeşit olan Satsuma mandarinlerinin olgunlaşmasından önce meyvelerde vuruk kontrolünün yanı sıra mutlaka trimedlure ihtiva eden Steiner tuzakları ve diğer plastik tuzaklar asılarak sinek çıkış kontrolü yapılmalıdır. Sineğin tespitinden sonra vuruk kontrollü yapılır veya mandarinler vurma olgunluğuna erişmişse derhal ilaçlamaya geçilir.

İlaçlamayı takiben tuzaklarda gene sinek görülüyorsa 7-10 gün ara ile hasada 10 gün kalıncaya kadar ilaçlamaya devam edilir. Günlük sıcaklık 16 °C altına düştüğünde ilaçlama gerekmez.Limon bahçelerinde ilaçlamaya lüzum yoktur.

organik memo
09.04.2011, 18:40
Akdeniz meyve sineği

TANIMI VE YAŞAYIŞI

Erginleri, 4,5-6 mm boyunda, genellikle ev sineğinin 2/3 ‘ü büyüklüğündedir. Vücudun genel rengi sarımsı kahverengidir. Baş sarı, gözleri büyük, yeşil madeni pırıltılı, kenarları kırmızıdır. Thoraks abdomene oranla daha açık renkte olup üst tarafında ikinci segmentin alt yarısı ile dördüncü segmentin alt kısmının üçte ikisini kapsayan grimsi renkte 2 şerit vardır. Kanatları geniş olup üzerinde siyah ve soluk kahverengimsi şeritler vardır. Ayrıca kanatların kaide kısmına yakın yerde küçük nokta ve lekecikler mevcuttur. Bacakları kırmızımsı sarı olup üzerinde sarı ve siyah kıllar bulunur. Dişilerin abdomenlerinin sonunda kılıç şeklinde sivri yumurta bırakmaya yarayan ovipozitörleri vardır Yumurtaları mekik şeklinde ve beyazdır. Larvası beyaz ve bacaksız, vücudu 11 segmentten oluşmaktadır. Pupa koyu kahverengi renkte olup, fıçı şeklindedir. Zararlı kışı toprakta pupa veya ağaç üzerinde kalan turunç meyveleri içinde larva olarak geçirir. İklim koşullarına göre ilkbahar sonu, yaz başında çıkan erginler beslendikten sonra yumurtalarını olgun meyvelerin kabuğu altına ovipozitörleri (yumurta koyma borusu) ile açtıkları deliğe bırakırlar. Açılan yumurtalardan çıkan larvalar meyvenin etli kısmı ile beslenerek üç dönem geçirir ve olgunlaşınca kendisini toprağa atarak, toprağın 2-3 cm derinliğinde pupa olurlar. Larvanın gelişmesi özellikle sıcağa bağlı olup 9-18 gün arasındadır. Pupalardan ergin çıkışı ise yazın 10-12 gündür. Çıkan erginlerin eşey olgunluğuna erişip çiftleşmesi için 4-7 gün mantar, maya ve fumajin gibi maddelerle beslenmeleri gerekir. Yumurtlamanın olması için sıcaklığın 16 oC ‘ nin üzerinde olması şarttır. Erginin ortalama ömrü doğal koşullarda 30-50 gündür. Ege Bölgesinde yılda 4-5, Akdeniz Bölgesinde ise 7-8 döl verebilir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

Akdeniz meyve sineği zararı larvası tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmında beslenen larvalar, bu kısmında bir yumuşama ve çöküntü meydana getirirler. Zarara uğrayan meyveler, vaktinden önce olgunlaşır ve dökülür. Özellikle ihraç edilen turunçgil, nar ve diğer ürünlerdeki zararı ülke ekonomisi açısından çok önemlidir. İhraç edilen turunçgil çeşitlerindeki zararı ülke ekonomisi yönünden çok önemlidir. Bu tür meyvelerin vuruklu ve bulaşık olması ihracata engel olmakta ve malın yurt dışına çıkarılmasına izin verilmemektedir. Yıllık zararın Ege Bölgesinde % 5,2-78,9 arasında değişebileceği saptanmıştır. Dünyadaki subtropik ve tropik iklime sahip hemen hemen tüm ülkelere yayılmış bulunan zararlı, ülkemizde de özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinin sahil şeridi boyunca uzanan kısımlarında devamlı faaliyet göstermektedir.

KONUKÇULARI

Polifag bir zararlıdır. Ülkemizde tespit edilen en önemli konukçuları kayısı, ayva, şeftali, incir, trabzon hurması, nar, avokado ve limon çeşitleri hariç turunçgillerdir. Tercih ettiği konukçuların mevcut olmadığı hallerde tali konukçuları olan armut, hint inciri, ünnap, elma ve yabani türlerde yaşayışını devam ettirebilme potansiyeline sahiptir.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

Dünyada Hymenoptera takımına bağlı Chalcididae ve özellikle Braconidae familyasına ait birçok larva ve pupa parazitoiti vardır. Ancak ülkemizde herhangi bir türün bulunduğuna dair bir kayıt yoktur.

MÜCADELESİ

Kültürel Önlemler

Turunçgil bölgelerine ara konukçuluk eden şeftali, incir, trabzon hurması ve nar gibi çeşitler dikilmemelidir. Dökülen bulaşık meyveler toplanıp derin çukurlara gömülmelidir.

Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele

Ülkemizde parazitoitleri bulunmadığından biyolojik mücadelesi yoktur. Bazı ülkelerde iyonize radyasyon ile kısırlaştırılıp laboratuar koşullarında üretilen bireylerin doğal populasyonları içine salınması, parazitoit salımı ile birlikte kombineli olarak uygulanmaktadır.

Kimyasal Mücadele

İlaçlama Zamanının Tesbiti

Akdeniz meyvesineği turuınçgil ve nar çeşitlerinin olgunluk öncesi dönemlerinden, turunçgilde eylül – ekim ve narda ise ağustos – eylül aylarında, özellikle en erkenci çeşit olan Satsuma mandarinleri ile nar çeşitlerinin olgunlaşmasından önce meyvelerde vuruk kontrolü yapılır. Ayrıca, yukarıda belirtilen aylarda içerisinde cezbedici olarak Trimedlure bulunan Steiner ve benzeri plastik tuzaklar veya %2 Amonyum fosfat içeren McPhail tuzakları asılarak sinek çıkışları takip edilir. Söz konusu kontrollerde ilk vuruk saptandığında veya tuzaklarda ilk sinek yakalandığında turunçgil ve nar meyveleri de ben düşme döneminde ise, hemen ilaçlamaya başlanır. İlaçlamadan sonra tuzaklarda sinek yakalanma devam ediyorsa 7- 10 gün ara ile hasada 10 gün kalıncaya kadar ilaçlamaya devam edilir. Günlük sıcaklık 16 °C’nin altına düştüğünde ilaçlama gerek duyulmaz. Limon bahçelerinde ilaçlamaya gerek yoktur.

Kullanılacak İlaçlar ve dozları

Bakanlıkça önerilen ruhsatlı zirai mücadele ilaçlarından biri kullanılır.

Kullanılacak Alet ve Makinalar

Mümkün olduğu kadar kalın zerrecikler atan, meme çapı 2-3 mm olan normal basınçlı sırt pülverizatörü kullanılır.

İlaçlama Tekniği

Zehirli Yem Kısmi Dal İlaçlama yöntemi kullanılır; Hazırlanan cezbedici + insektisit karışımı ağaçların güneyinde büyük bir dala ( 1-1.5 m2’lik alan ) yapraklar iyice ıslanacak şekilde uygulanır. Zerrecikler yaprakların üzerinde belirgin olarak kalmalıdır. Ağaç başına ortalama 150 gr ilaçlı karışım uygulanır. Bir sıra ilaçlanır, bir sıra atlanır. İkinci ilaçlamada ise ilaçlanmayan sıralar ilaçlanır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Meyvelerin olgunlaşma periyodu boyunca hasada kadar tuzaklar haftada bir kontrol edilir. Bir tek sinek görülse bile ilaçlamaya devam edilir. Ayrıca yere dökülen meyveler ve ağaç üzerindeki meyvelerde bulaşma oranı saptanır.