PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hurmanın Faydaları


Livadi
10.08.2010, 21:47
HURMANIN FAYDALARI

http://img2.blogcu.com/images/h/e/r/hertelden66/datesfinal.jpg

Alıntı*

Bu yazımda sizlere; içerisinde bulunduğumuz Ramazan Ayının vazgeçilmez aksesuarlarından bir tanesi olan hurma meyvesi hakkında yaptığım araştırmalar neticesinde sizlere naçizane bilgiler vermeye çalışacağım.


Latince karşılığı Phoenix dactylifera olan hurmanın faydalarının neler olduğu hakkında birçoğumuzun az veya çok bilgisi vardır. Hindistan cevizi (Cocos nucifera) ile aynı aileden (Arecaceae (Palmiyegiller)) olan hurmanın bilim yazınında 163 adet etken maddesi (faydalı molekül) bulunmuş, bu etken maddelerin ise 42 adet faydasının öne çıktığı ortaya çıkarılmıştır. Hepsini burda teker teker yazıp, vaktinizi almayacağım. Göz önüne çıkan özelliklerinden bahsetip yazımı sonlandıracağım.

Hurma meyvesinin mezokarpında(etli kısmında); glukoz monosakkariti 357000 ppm (çekirdeğinde 16800 ppm), 308000 ppm kadar fruktoz monosakkariti (bu oran, meyve çekirdeğinde 15000 ppm' lere kadar düşer), 206000 ppm nişasta, (Nişasta bir polisakkarit olup, glukoz monosakkaritlerinin özel bir şekilde dallanmasıyla meydana gelir), sükroz disakkaritinin ise 400000 ppm' e kadar çıktığı görülmüştür. (Sükrozun hurma çekirdeğindeki kaydedilen oranının ise; 38200 ppm olduğu söylenmekte.) Rafinoz ise 3000 ppm olarak ölçülmüş olup, toplam karbohidrat miktarı 366100-948500 ppm değerleri arasındadır. Etli kısmındaki ölçülen şeker oranı 380000-850000 ppm dolaylarındadır. Şeker oranı ölçülen yüz(100) ün üzerinde bitki türünün arasında hurma; ihtiva ettiği şeker oranı ile 2. sırada yer almaktadır. En fazla şeker oranına sahip bitki ise tropik bölgelerde doğal olarak yetişen Garcinia mangostana' dır. Bu kadar çok miktarda karbohidrat ihtiva etmesine rağmen şeker hastalarına hissedilir derecede bir yan etkisi de bulunmamaktadır.

Bir protein kaynağı olan Phoenix dactylifera' nın meyvesinin etli kısmında bulunan

Glutamik asit, 400-6160 ppm civarında

İzolösin, 20-4650ppm değerleri arasında

Asparagin aminoasiti 2300-4500 ppm arasında

Aspartik asit 20-3150 ppm arasında

Arginin aminoasiti miktarı 620-2090 ppm arasında,

Glisin, 40-3010 ppm civarında

Valin, 5-2710 ppm civarında

Lisin, 130-2450 ppm arasında

Metiyonin, 5-2190 ppm arasında

Serin, 60-1960 ppm değerleri arasında

Trozin, 10-1730 ppm değerleri arasında

Prolin, 120-1590 ppm arasında

Alanin miktarı 80-1290 ppm arasında,

Cystein aminoasiti miktarı 110-1140 ppm değerleri arasında,

Lösin, 5-1140 ppm arasında

Treonin, 10-980 ppm arasında

Glutamin, 650-870 ppm arasında

Fenilalanin, 8-740 ppm civarında

Triptofan aminoasiti 500-645 ppm arasında ve

Histidin aminoasitinin ise 10-390 ppm aralığında bulunduğu gözlemlenmiştir.

Sizin de gördüğünüz gibi bu meyve, tabiatta bulunan 20 çeşit aminoasitin hepsini birden bünyesinde barındırmaktadır. Hurma meyvesindeki bu toplam protein oranının 9000 ppm-43000 ppm arasında değişiklik gösterdiği araştırmalarla sabittir.

Aminoasitlerden Triptofan; halkımız arasında "titizlik hastalığı" ya da" temizlik hastalığı" olarak da bilinen Obsesif-Kompulsif Bozukluğun giderilmesinde oldukça faydalıdır. Çünkü Triptofan amino asiti; enzimler vasıtasıyla Serotonin hormonuna dönüştürülmektedir. Serotonin hormonu almak ayrıca; bazı tip depresyonların tedavilerinde de olumlu etkiler göstermiştir. Ayrıntılarını Psikiyatristlerimiz daha iyi bilirler.

Kolesterol türevi olarak ise hiçbir bileşik içermeyen hurma; bünyesinde doymamış yağ asitleri olarak Linoleik asit(6000-10000 ppm), Oleik asit(27000-51000 ppm), doymuş yağ asitleri olarak ise Palmitik asit(15000-25000 ppm), Stearik asit(3000-10000 ppm), Laurik asit(4800-54000 ppm) ve Miristik asit(2400-4000 ppm) bulundurmaktadır.

Çoklu doymamış yağ asitlerinden olan Linoleik asitin en kaliteli yağ asitlerinden olduğunu söylememizde fayda var. Ayrıca bu yağ asiti; Kolza'da yüksek miktarda mevcuttur.

Mineral olarak; bir tansiyon düşürücü olan Potasyum(6250-8780 ppm), kemik gelişiminde vazgeçilmez olan Fosfor(370-8795 ppm) ve Kalsiyum(140-2000 ppm) bulunmaktadır. Bu türün meyvelerinde aynı zamanda antianjinal(göğüs ağrısını giderici) ve laksatif(müshil etkisi yapan) olan Mağnezyum(325-790 ppm) bunun yanı sıra; Kükürt(510-590 ppm), Klor(270-310 ppm), (10-380 ppm), Sodyum(10-380 ppm), Demir(10-151 ppm), Aluminyum(51 ppm), Mangan(3-45 ppm), Çinko(3-4 ppm) ve Bakır(2-4 ppm) elementleri bulunmaktadır.

Vitamin olarak ise; antialerjik, antiepileptik(Sara hastalığını önleyici), hipokolesterolemik (kolesterol düşürücü) olan ve B3 vitamini olarak da bilinen Niasin(10-135 ppm); Antifotofobik, antimigren, antikatarakt ve karpal-tunel sendromuna (Bilek kemiklerinin içinden geçmekte olan sinirlerin bir veya birkaç tanesinin sıkışması) karşı kullanılabilen ve B2 vitamini olarak da bilinen Riboflavin(0,2-1,3 ppm), özellikle sinir sistemi arazları için kullanılan ve B1 vitamini olarak da bilinen Tiamin(0,1-1,7 ppm), antiartritik ve antialerjik olan ve pantotenik asit olarak da bilinmekte olan B5 vitamini (8-10 ppm) ve son olarak da B6 vitamini(2-3 ppm)' sayılabilir.

NOT: Niasinin önemli yan etkilerinin olduğu unutulmamalıdır. Fakat günde birkaç tane hurma yemekle bu yan etkiler görülmez.

Çok az miktarda da Serotonin bulunan (8-9 ppm) hurmadaki triptofan miktarını da yukarıda belirtmiştim. Obsesif Kompulsif Bozukluğun oluşmasının sebebi Serotonin eksikliğidir. Triptofan ise; Serotonin hormonuna kolayca çevrilebilen bir aminoasittir.Triptofan; hurmanın içerisinde bulunan ayrı bir şifa kaynağıdır. Ancak bu aminoasit; Halianthus annuus (Ayçiçeği) tohumlarında, hurmadaki miktarına kıyasla yaklaşık 25 kat daha fazladır(7037-15900 ppm) ve araştırılan türler arasında ayçiçeği; en çok triptofan molekülüne sahip olan türdür. Griffonia isimli Afrika kıtasında tabii olarak yetişen bir ağacın tohumunda da oldukça yüksek miktarda 5-HTP (5-Hidroksi triptofan)bulunduğu bilinmektedir.

NOT: 5-HTP; Triptofanın aktif halidir, normal bir aminoasitin sindirim mekanizmasında triptofan; çeşitli enzimler aracılığıyla triptamine ve 5-HTP' ye çevrilir, ardından 5-HTP; Serotonine dönüştürülür.

Bunun yanında triptofanın sakinleştirici özelliğinin bulunduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Bulundurduğu lif (fiber, posa) sayesinde hurmanın laksatif(ishal yapıcı), diüretik, kolesterol ve tansiyon düşürücü özelliklerinin bulunduğunun bilinmesinde de fayda var.

Hurma; ihtiva ettiği Beta Karoten sayesinde (1-3,6 ppm) göz sağlığımız için de faydalıdır.Hurmanın bu özelliği ise; Beta Karotenin vücut içerisinde A vitaminine çevrilmesiyle meydana gelir.

tabakta_hurma.jpgİçerdiği GABA (Gamma aminobutirik asit) sayesinde antistres, hipotensive(tansiyon düşürücü), diüretik, sedatif(sakinleştirici) özellikler gösteren hurmada, ihtiva ettiği bu faydalı molekül diğer bitkilerle karşılaştırıldığında en fazla GABA içeren meyve olarak ikinci sırada karşımıza çıkmaktadır.(2660-3370 ppm).

Güçlü antioksidan kaynaklarından olan flavonoidlerin bir üyesi olan polyfenollerin miktarı ise 30000 ppm olarak ölçülmüştür.

Antioksidan demişken; hurmada Askorbik asite (C vitamini) de rastlanıldığını(0-750 ppm) söylemeden geçmeyelim.

Hurma meyvesindeki su oranı ise 153000-785000 ppm arasında değişir.(Çekirdeğinde ise bu oran; 71700-90000 ppm arasında değişmektedir.)

Tüm bu faydalı molekülleri saydıktan sonra; hurmanın belirgin faydalarını kabaca özetleyip yazımızı sonlandıralım.

Hurma; mide ve diş ağrılarına iyi geliyor.

Sıtmaya karşı kullanılabileceği gibi, astım ve bronşit gibi alt solunum yolları rahatsızlıkları için de kullanılabilmekte.

Canlandırıcı ve kuvvetlendirici etkiye sahip olan hurma; aynı zamanda hem erkekler, hem de bayanlar için afrodizyak etkiye sahiptir.

Sakinleştirici etkisinin yanında nezle ve grip için de kullanılabilir.

Kansızlığa faydalı olabileceği yine bilimsel yazınlarda geçen bu meyve; öksürük kesici ve solunum yollarının mukus salgısını(balgam) azaltıcı etkilerine de sahip.

Müshil etkiye sahip olan hurma; aynı zamanda basur memeleri için de kullanılabiliyor.

Uterus kanserine faydalı olduğu gene; araştırmalarla sabittir.

Susuzluğu giderici etkiye sahip olup; ateşi de azaltmaktadır.

Bilim ve dua ile...

NOT: Bu bilgilerin hazırlanmasında ağırlıklı olarak Dr. Jim Duke'nin veri tabanından faydalanılmıştır.

3wiv3
07.04.2011, 17:47
hocam ellerinize sağlık cok işime yaradı(: allah razı olsun.