PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tarım İlacları Üreme ve Cinsiyet Sorunlarına Neden Oluyor


Livadi
17.07.2010, 12:52
Tarım ilacı, gübre, hibrit tohum, GDO, nano gıda ve katkı maddeleri bitki, hayvan ve insan yaşamı ile çevreyi tehdit etmeye devam ediyor. İşte iki ürkütücü örnek...

Dünyada, Avrupa dışında yaygın olarak kullanılan atrazin adlı tarım ilacının erkek kurbağaların cinsiyetini değiştirebildiği ortaya çıktı.

ABD'nin Kaliforniya Üniversitesi'nden Tyrone Hayes ve ekibinin yaptığı araştırma, bu tarım ilacının erkek Afrika pençeli kurbağalarının cinsiyetinin değişmesine ve onların, sadece erkek kurbağa yumurtlayan dişiler haline gelmesine yol açtığını gösterdi.

Bilim adamları, 40'ı atrazinli suda yaşayan 80 erkek kurbağa üzerinde araştırma yaptı.

Atrazine maruz kalan kurbağalardan yüzde 90'ında testosteron seviyesinin düşük olduğu, üreme organlarının boyunun küçüldüğü, ikincil dişi cinsel özelliklerinin belirdiği, bu kurbağalardan yüzde 10'unun ise tamamen cinsiyet değiştirdiği, erkek kurbağalarla çiftleştiği ve yumurtladığı görüldü. Bilim adamları, 2003'te AB'de kullanımı yasaklanan atrazinin yıllardır bazı amfibyenlerin sayısının azalmasının sorumlusu olabileceğini vurguladı. Daha önceki araştırmalar, geniş yapraklı ve çimenli otlarla mücadele için kullanılan bu ilacın erkek zebra balığı ve leopar kurbağalarının dişi haline gelmesine yol açtığını, ayrıca somon balığı ve bazı kertenkele türlerinde sperm kalitesini etkilediğini göstermişti. Araştırma, Fransız "Le Nouvel Observateur" dergisinin internet sitesinde yayımlandı.

http://www.timeturk.com/images_1/news/020320101149337123621_3.jpg
Tavşan fil doğurdu
Filistin’in Cenin kentinden bir tavşan file benzeyen yavru doğurdu. Tavşan yetiştiricisi Muhammed Alavna, yavrunun 5 saat yaşadığını açıkladı.

Batı Şeria'daki Filistin kentlerinden Cenin'de, yeni doğum yapan bir tavşanın yavrularından birinin, "bebek bir fili" andırdığı belirtildi.

Filistin basınında yer alan haberlere göre, Cenin’deki tavşan yetiştiricisi 19 yaşındaki Muhammed Alavna, tavşanının doğurduğu yavrulardan birini görünce büyük bir şaşkınlığa düştü ve endişeye kapıldı.

Alavna, 9 beyaz yavrunun yanındaki siyah renkte bir yavrunun küçük bir fili andırdığını söyledi.

Söz konusu siyah yavrunun ancak 5 saat kadar yaşayabildiğini belirten Muhammed Alavna, anne tavşanı Cenin’e bağlı Caba köyündeki bir çiftçiden 6 ay kadar önce aldığını ifade etti.

http://www.timeturk.com/images_1/news/020320101206247120233_3.jpg

'Balık çocuk'
Çin’de 17 aylık Song Sheng’in cildi balığın derisi gibi pullu. Nadir görünen bir genetik hastalık olan Lamellar ichthyosis yüzünden vücut kendini soğutamıyor, çocuk terleyemediği için derisi dökü-lüyor.

ÇİN'de yaşayan bir çocuğun cildinde gözenek olmadığı için derisi pul pul dökülüyor.

Halk dilinde 'Balık Adam' olarak bilinen bu rahatsızlığın genetik bir durum olduğunu belirten doktorlar, çaresinin olmadığını söyledi.

14 aylık olan Song Sheng'in derisi, gözenek bulunmadığı için kendi kendini soğutamıyor ve suni yollarla soğutulması gerekiyor.

Ailesi Song Sheng'in vücut sıcaklığını kontrol altında tutabilmek için sürekli buz dolu küvete yatırdıklarını yoksa ateşinin hemen yükseldiğini ifade etti.


Cinsiyeti değiştiren ilaç hala raflarda!

ABD’de kurbağaların cinsiyetini değiştirdiği saptanan Atrazin içeren tarım ilacının 2009’da yasaklanmasına rağmen Türkiye’de hala satıldığı ortaya çıktı. İlaç, 2011 Ağustos’una kadar satılacak.



ABD’nin Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, “Atrazin” aktif maddesine maruz kalan kurbağaların yüzde doksanında testosteron düzeyinin düştüğünü, üreme organlarının boyunun küçüldüğünü, sperm kalitesinin bozulduğunu, ikincil dişi cinsel özelliklerin ortaya çıktığını ortaya koydu. Kamuoyunda oldukça tartışma yaratan araştırma sonuçları üzerine bir basın açıklaması yapan ZMO (Ziraat Mühendisleri Odası), Atrazin aktif maddesi içeren tarım ilacının AB ülkelerinde 2003 yılından bu yana yasak olduğunu duyurdu.

2011’E KADAR RAFLARDA!

Atrazin’in Ağustos 2009’dan bu yana Türkiye’de de yasaklı olduğunu hatırlatan ZMO Genel Başkanı Dr. Gökhan Günaydın, raf ömrü gerekçe gösterilerek, sözü edilen aktif maddenin kullanımına izin verildiğini söyledi. İlacın etiketinde belirtilen son kullanım tarihine kadar Bakanlığın izin verdiğini söyleyen Günaydın, “bu izin, söz konusu aktifin, 31.8.2011 tarihine kadar satılabilmesine olanak tanımaktadır” dedi.

ZMO UYARMIŞTI

Atrazin’in 1980’li yılların başından bu yana ruhsatlı olduğunu söyleyen Günaydın, “Halen jenerik ilaç konumuyla, birçok firma tarafından ticari olarak satılmaktadır. Asıl olarak mısırda geniş yapraklı bir herbisit olan atrazin aktif maddeli ilaç, horozibiği, yabani hardal, semizotu, darıcan, pıtrak, sirken gibi yabancı otlara karşı ruhsatlı durumdadır. Bunun yanında, atrazin ile ilgili bileşikler ilave edildiğinde, yukarıda bahsedilen otların yanında boş alanlar, demiryolları, rafineriler, petrol boru hatları, havaalanlarının ilaçlanmasında da sözü edilen aktif maddeyi içeren ticari markalar kullanılmaktadır.

Sonuç olarak, sözü edilen aktif maddeyi içeren ve toksik etkisi yüksek olan ilaçların kullanımının çevre ve insan sağlığı üzerinde yarattığı büyük tehlikenin bilimsel araştırmalar ile ortaya konulması, odamızın yıllardır dile getirdiği sorunların öneminin altını çizer niteliktedir: Türkiye‘de bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırılmasından satışına ve kullanımına kadar birçok alanda ciddi sorunlar her geçen gün varlığını artırarak sürdürmektedir” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de halen 430 aktif maddeyle 7000’den fazla ticari markanın ruhsatlı olduğunu belirten Günaydın, Zirai Mücadele Genel Müdürlüğü’nün kapatılmasıyla ruhsat alma işlemlerinin basit bürokratik süreçlere dönüştürüldüğünü söyledi. Halk sağlığı açısından büyük önem taşıyan bu konunun, ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurgulayan Günaydın, “bu durum, bitki koruma hizmetleri gibi teknik bir alanda yetersiz kamu yönetimi yapılarının güçlendirilmesi gereğine işaret ederken, halen TBMM’de görüşülmekte olan Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Diyarbakır - Adana ve Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüleri kapatılmak istenilmektedir. Yapılmaya çalışılan kapatma işleminin ne denli kamu yararına aykırı olduğunu, kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz” diye konuştu.

İLACI EĞİTİMİ OLMAYANLAR SATIYOR!

Türkiye’de halen okuryazarlar ile ilkokul - ortaokul ve lise mezunlarının konuyla ilgili hiçbir eğitim almamış olmasına rağmen "kazanılmış hak" iddiasıyla zirai mücadele ilaçlarının satışına devam etmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Günaydın, “kamu yararına bir kazanılmış hak iddiasını hukuken çürütemeyen bir Bakanlık yapısı, bu gerçek ortada dururken, konuyla ilgili eğitim almış ziraat mühendislerine sınav uygulama telaşını sürdürmektedir. Bu konuda Odamızın Danıştay’dan aldığı yürütmenin durdurulması kararını yanlış yorumlayan Bakanlık, çağrılarımıza kulak tıkayarak, saydam olmayan bir kamu yönetimi anlayışına esir olmuş durumdadır. Nihayet, tarımsal yayım ve danışmanlık alanında atılan adımlara karşın sistemin yaygınlaşmasında görülen eksiklikler, üreticinin ilaç kullanımı yanlışlarının sürmesine neden olmaktadır. Bilinmelidir ki, doğru ilacın - doğru zamanda - doğru dozda - doğru yöntemle kullanılmaması ve hasat bekleme süresine uyulmaması durumunda, zirai mücadele ilaçlarının önemli bir bölümü toksik etkisi yüksek kimyasallardır” diye konuştu.

Yusuf Yavuz