PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Et Fiyatı İle Uğraşmaktan Sütü Unuttuk


Mr.Muhendis
22.06.2010, 08:23
Sütte halen mevcut sorunlar devam etmekte ve önümüzdeki dönemde bu sorunlar daha da büyüyerek karşımıza çıkacak. Bugün et fiyatlarını geçici çözümle düşürmeye çalışanlar, kısa zaman sonra bu sefer süt fiyatları ile uğraşacak.


Bir süredir et fiyatlarına taktık kafayı... Hayvancılıkla, dolayısıyla da etle yatıp, etle kalkıyoruz. Et Balık Kurumu (EBK) şu zaman ithalat ihalesi açacak... EBK, şu kadar hayvan ithal edecek... Et fiyatları şuraya kadar düştü...

Bu arada maalesef süt konusunu ve sütteki sorunları göz ardı ettik. Peşinen söyleyeyim. Üç ay önce sütte yaşadığımız kaosun benzerini önümüzdeki üç ay içinde yeniden yaşayacağız. Neden? Çünkü devlet erkânı hayvancılıktaki sorunu bir süredir sadece et olarak görüyor da ondan. Sadece et fiyatını düşürmeye odaklanıyor... Onu da ithalatla yapmaya çalışıyor.


Oysa işin bir de süt boyutu var ki, işte burada yaşanan sorunu yırtınsak, ithalatla da çözemeyiz.

Şimdi soruyorum... Sütteki sorunlardan hangisi bu geçen üç-dört aylık sürede çözüldü? Hiçbiri. Üretiminde sorun var. Tüketiminde sorun var. Fiyatında sorun var. Üretici cephesinde sorun var. Kimin ne kadar süt ürettiği bile belli değil. Hadi bunu geçtim... Açık açık ciddi miktarda sütün kayıtdışı olduğunu bu ülkede bilmeyen yok.

Geçenlerde SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, birkaç gazeteci arkadaşımıza açıklama yapıyor: "Ekmek temel gıda sayılıyor, KDV'si yüzde 1. Sütün KDV'si ise yüzde 8. Türkiye'de yılda 12 milyon ton süt üretiliyor. Bunun yüzde 30'u kayıtlı. Sütten kesilen sadece KDV değil ki. Bir taraftan Mera Fonu, diğer taraftan çiftçiden kesilen stopaj. Maliye Bakanlığı oturup, konuyu yeniden gözden geçirsin."

Türkiye'nin en büyük sütçülerinden biri açık açık, sütün sadece yüzde 30'unun kayıt içinde olduğunu söylüyor. Yani, yüzde 70'i kayıtdışı. Muharrem Yılmaz, yeni bir söylemde mi bulunuyor? Hayır. Herkes sütün yüzde 70'inin kayıtdışı olduğunu biliyor. Peki, kimin umurunda. Kimsenin. Kim önemsiyor? Kimse.


Sorunun büyüğü duruyor

Üretici feryat ediyor... Eskiden üç litre sütle bir litre mazot alırken, bugün 6-7 litre sütle ancak mazot alabiliyorlar. Mazot zamlanmış, gübre yüzde 100 zamlanmış ama çiğ süt fiyatı bir arpa boyu artabilmiş. Üretici feryada devam ediyor ve üreticilerin yok edilip, dev çiftliklere destek verildiğini söylüyor.

Diğer taraftan, et fiyatları artınca üretici süt hayvanını kesime gönderiyor. Niye? Daha çok para kazanacak da ondan. Bu sefer de hayvan kalmıyor, et fiyatı artıyor... Al sana yeni bir kaos. Çözüm... Kısa dönem ithalat yapalım, piyasayı terbiye edelim, fiyatları aşağı çekelim. Çektik de... Ama sorunun anası halen duruyor. Bu arada şunu da söyleyeyim: Süt pazarını da bir ara ithalatla terbiye etmeye kalktık. Ne yaptık? 2008 yılında Türkiye'ye piyasa dinamiğini geçici de olsa değiştirecek kadar süt tozu soktuk ve süt fiyatları 70 kuruştan 40 kuruşlara kadar geriledi. Aşırı derecede yükselen yem fiyatları ve süt tozu ithalatı nedeniyle çiftçiler hayvanlarını besleyememe noktasına gelerek, hayvanlarını kesime göndermek durumunda kaldı.


Üretici süt tozu için ne diyor

Şimdi yine süt tozu teşviki gündemde. Üretici ise buna tepki gösteriyor ve şöyle diyor: "Çiğ sütün değerlendirilmesinde süt tozu üretim teşviklerinin yine süt ve süt ürünleri sanayicilerine verilip, kendi satın alacakları çiğ süt fiyatlarını olması gereken seviyeye getirmelerini beklemek saflık olacaktır. Tasarlanmakta olan yeni düzenleme, çiğ süt fiyatlarını olması gereken seviyelerde tutmayacak, çiğ sütün değerlendirilmesine yönelik 30 trilyonluk süt tozu desteğinin tamamını özellikle kullanmayan sanayicilerimiz, 2010 yılında da süt tozuna ayrılmış destekleme bütçesini kullanmayacaklardır. Nitekim geçen yıl verilen süt tozu desteği, çiğ süt fiyatlarını düzenlemekten ziyade süt tozunun ve süt tozu ile üretilmiş süt ve süt ürünlerinin ihracatının finansmanına yaramıştır."


Pazarın yüzde 70'i kayıtdışı

Bir kesim üretici ise, sütün mutlaka teşvik edilmesini savunuyor. Ben ise, buna karşıyım. Neden karşı olduğumu da anlatayım. Süte teşvik başladığında ki, yanılmıyorsam bundan 10 sene önceydi, o zaman teşvik edilen süt miktarı 3 milyon tondu. Ne işe yaradı? Hiç. Yaramaz da... Yüzde 70'inin kayıtdışı olduğu bir piyasada, kim, nereden, nasıl destek verecek? Verdiği destek nereye gidecek? Faydası olacak mı olmayacak mı? Bu destekten kim yararlanacak? Bunların hepsi bilinmeyen. Bilinmeyen bir ortamda da destek sisteminin sağlıklı çalışmasını beklemek ancak hayalcilik olur.

Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Sütte halen mevcut sorunlar devam etmektedir ve önümüzdeki dönemde bu sorunlar daha da büyüyerek karşımıza çıkacaktır. Bugün et fiyatlarını geçici çözümle düşürmeye çalışanlar, kısa zaman sonra bu sefer süt fiyatları ile uğraşacaktır.



Kaynak: Referans Gazetesi