PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Üşüme Zararı Nedir?


organik memo
13.06.2010, 22:18
Bazı ürünler üşüme zararı gösterir. Yani donma sıcaklığının üzerindeki sıcaklıklarda üşürler ve kabukta kahverengileşme gibi bazı bozulmalar oluşur. Örneğin muz, altıntop meyvelerinde dış kabukta görülen kahverengi lekeler gibi.

Narda 5 °C’ nin altında depolanan meyvelerde kahverengileşme olarak ortaya çıkan üşüme zararı görülmektedir. Meyve kalitesini düşüren bu durum, ayrıca ürün direncini azalttığı için hastalık etmeni mikroorganizmaların gelişmesine ve sonuçta çürümelere yol açar. Bu nedenle üşümeye duyarlı bu ürünlerimizi daha yüksek sıcaklıklarda depolamamız ya da taşımamız gerekir. Üşüme zararı göstermeyen meyve ve sebzeleri donma noktasının üzerinde 0 °C sıcaklıkta depolamak mümkünken, üşümeye duyarlı olan diğer ürünleri, üşüme sıcaklığının üzerinde depolamamız gerekir.

YOĞUNLAŞMA SORUNU

Depolama sırasında soğukluğun korunması ve sıcaklığın istenen derecelerde sabit tutulması gerekir. Sıcaklık değişimi yani iniş ve çıkışlar ürün üzerinde yoğunlaşmaya yol açar. Özellikle Modifiye Atmosferde Paketlemede (MAP) sorun olan yoğunlaşma, hastalık etmeni mikroorganizmaların gelişmesine ve sonuçta çürümelere yol açar. Bu nedenle depoda istenen sıcaklığı korumamız ve sıcaklık değişimlerinden kaçınmamız gerekir.

SOĞUK ZİNCİR

Hasat sonrası kayıpları önleme ve ürün kalitesini korumada sıcaklık en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ürünümüzü hasat ettikten sonra en kısa zamanda soğutup bu soğuğu bütün pazarlama kanallarında korumamız gerekir. Bunun için soğuyan ürünümüzü soğutmalı araçlarla taşımalı ve soğuk hava depolarında depolamamız gerekir. Aksi takdirde, soğuk zincir kırılırsa soğutmadan beklenen faydayı sağlayamayız. Aksine, ürün üzerinde oluşan kondansasyon (yoğunlaşma) nedeniyle, sıcaklık değişimi hastalık sorununa yol açar.

DEPODA HAVALANDIRMA VE HAVA DOLAŞIMI

Depo havasının temizlenmesi, meyve ve sebzeler tarafından üretilen etilen ve benzeri gazların alınması gerekir. Bunun için odada filtre sisteminin olması veya belirli aralıklarla hava değişiminin sağlanması gerekir. Ayrıca depo içinde yeknesak bir sıcaklık için hafif bir hava dolaşımı sağlanmalıdır.

DEPOLAMADA ORANSAL NEM

Depolamada kontrol etmemiz gereken diğer bir faktör oransal nemdir. Ürünümüzün üzeri gözeneklerle kaplıdır. Bu açıklıklar yoluyla sürekli su kaybına uğrar. Oransal nemi düşük olan ortamlarda su kaybı artar. Su kaybı arttıkça ürün pörsür, yumuşar ve kabuğunda buruşma, sapında kuruma meydana gelir, sonuç olarak su kaybı kaliteyi düşürür ve ağırlık (miktar) kaybı dışında değer kaybına yol açar. Bu nedenle, ürünümüzün kalitesini korumamız için, yaş meyve ve sebzelerin bulunduğu ortamın oransal nemini yüksek tutmamız (% 85–90) gerekir. Ancak kuru ürünlerde durum farklıdır ve yüksek nem ürünün bozulmasına yol açar. Örneğin, kuru soğanda filizlenmeyi önlemek için oransal nemin % 75’in altında tutulması gerekir.

DEPOLAMA SÜRESİ

Meyve ve sebzelerin depolama süresi tür ve çeşide göre faklılık gösterir. Elma, armut gibi hasattan sonra olgunlaşmaya devam eden ürünleri hasat olumunda toplayıp yeme olumuna gelinceye kadar depolamak mümkündür. Bu nedenle bunlar uzun süreli depolanabilen ürünlerdir. Çeşitlere göre değişmekle birlikte, elma soğuk depoda 6 ay süreyle depolanabilir. Kontrollü Atmosferde ise depolama süresini 9 aya uzatabiliriz. Buna karşın, incir çilek gibi meyvelerimiz hasattan sonra olgunlaşamazlar. Bu nedenle bu ürünlerin yeme olumunda toplanmaları gerekir ve dolayısıyla kolay bozulabilir olan bu meyvelerimizi uzun süre depolayamayız. Uygun koşullar sağlandığı zaman turunçgilleri 5 ay süreyle depolayabiliriz. Depolama süresi üzerinde olgunluk derecesi etkili olmaktadır. Örneğin, sarı limonlarda bir ayı geçmeyen depolama süresi, yeşil limonlarda 5 aya uzar. Sebzelerimize gelince; kuru soğan ve patates 6 aydan daha uzun süre depolanabilirken; lahana, kereviz ve havuç gibi sebzeler 2–6 ay arasında depolanabilir. Buna karşın, bürüksel lahanası ve karnabahar 2–6 hafta süreyle depolanabilir. Daha kolay bozulabilir sebzelerden olan kuşkonmaz, fasulye, hıyar, marul, bezelye, ıspanak ve biber ise 2 haftadan daha kısa bir süre depolanabilir.


DEPOLAMA ÇEŞİTLERİ


BASİT – DOĞAL DEPOLAR

Dışarıdaki soğuk havadan faydalanılarak yapılan depolamadır. Gece ve gündüz sıcaklık farkının fazla olduğu bölgelerde, soğuk olan gece havası kullanılarak soğutma yapılır. Toprak yüzeyinde yapılan basit depolar dışında, Ürgüp – Göreme yöresinde bulunan doğal depolar toprak altındadır. Bu depolarda, patates, kuru soğan, sarımsak, havuç, lahana, kışlık kabak ve kavun depolanmaktadır. Depolama süresi, sıcaklık kontrollünün sağlanabildiği mekanik soğutmalı depolamaya göre daha kısadır.

SOĞUK HAVA DEPOLARI

Depo havasının oransal nemi ve sıcaklığının kontrol edildiği bu depolarda mekanik soğutma yapılır. Soğutma sisteminde soğutucu madde (amonyak, freon 12) kullanılır. Bu madde depoda boru içinde dolaşırken, katı halden sıvı hale, daha sonra da gaz haline dönerek ortam sıcaklığını alır ve soğumayı sağlar. Soğutma sistemi kompresör (sıkıştırıcı), kondansör (yoğunlaştırıcı) ve evaporatör (buharlaştırıcı)’den oluşur. Soğuk hava depolarında etkili bir soğutma için soğutma sisteminin yeterli olması gerekir. Oda içinde iyi bir hava dolaşımı için yeterli fanlar olmalı ve istif şekline dikkat edilmelidir. Duvarla istif arasında ve istifler arasında yeterince boşluklar bırakılmalıdır. Ayrıca depo içinde aynı tür ürün, hatta aynı çeşidin bulunmasında fayda var. Aksi halde, farklı özellikleri olan ürünlerin birbirlerini olumsuz etkilemesi söz konusudur.

KONTROLLÜ ATMOSFERDE DEPOLAMA

Depoda nem ve sıcaklık dışında atmosfer bileşimi de kontrol altına alınır. Normal atmosferde % 21 oksijen, % 0,3 karbondioksit bulunur. Depo atmosferinde oksijen oranının düşürülüp karbondioksit oranının yükseltilmesi ürün üzerine baskı yaparak metabolizmayı yavaşlatır ve böylece depolama süresini uzatır. Bu depoların gaz geçirmez olması gerekir. Bunun için depo içinde özel izolasyon maddeleri kullanılır, kapılarında gaz sızdırmaz olması gerekir. Atmosfer bileşimi, ürünün dayanabileceği yere kadar değiştirilebilir. Aksi takdirde, meyve veya sebzemiz anaerobik (oksijensiz) solunum yapacağı için tadı bozulur ve kötü koku oluşur. Her meyve ve sebze türü için araştırmalar sonucunda saptanmış olan ideal gaz karışımları kullanılmalıdır.

MODİFİYE ATMOSFERDE DEPOLAMA

Modifiye atmosfer (MA), ürün etrafında normal atmosfer (% 78.08 N2, % 20.95 O2 ve % 0.03 CO2) den farklı bir atmosfer bileşimi için ortamdan gaz alınması veya eklenmesi demektir. MA de genellikle O2 konsantrasyonu azaltılıp, CO2 konsantrasyonu yükseltilir. MA’nin faydaları özet olarak: Metabolizmanın yavaşlatılarak yaşlanmanın gecikmesi, etilene duyarlılığın azalması, fizyolojik bozulmaların, hastalık ve zararlıların önlenmesidir. Kiraz ve çilek gibi meyvelerde % 10–15 CO2 Botrytis gelişmesini önlemektedir. MA aktif veya pasif şekilde uygulanır. Aktif MA de paket içinde (MAP) atmosfer bileşimi aktif olarak ayarlanır. Bunun için, paket içinden hava çekilir ve yerine istenen gaz karışımı verilir. Pasif MAP de ise, istenen gaz bileşimi ürün tarafından sağlanır. Kullanılan filmin gaz geçirgenliğine ve ürünün solunum hızına göre, paket içinde O2 oranı azalıp, CO2 oranı yükselir. Bu belli bir zaman alır. Bu durum, metabolizmayı yavaşlatarak olgunlaşma ve yaşlanma olaylarını geciktirmektedir. Ayrıca, bu şekilde kapalı bir ortamda sağlanan yüksek oransal nem, ürünün su kaybını azaltarak da kalitenin korunmasında etkili olmaktadır.