PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Organik Tarım'da Kompost yapımı


organik memo
01.06.2010, 17:38
KOMPOST YAPIMI VE TARIMDA KULLANIMI


1-DOĞAL SİSTEMLERDE KOMPOSTLAŞMA

Doğada kompostlaşma bir başka ifadeyle canlı organizmaların toprağa karışıp çürüyerek mineralize olması; madde döngüsünü, enerji akışını, doğal sisteme bağlı canlıların yaşamlarını sürdürebilmesini, tüm fiziksel, kimyasal ve biyolojik elemanların denge içerisinde fonksiyonelliğini sürdürmesini sağlayan en önemli olgudur. Doğal ortamlarda bitkilerin yani birincil üreticilerin büyük bir kısmı toprağa geri döner. Parçalanır, çürür, yeniden mineral madde olarak bitkilerin yaşaması için besin kaynağına dönüşür. Yine pek çok büyük, küçük hayvan her türlü atığını toprağa bırakarak yaşar ve sonunda ölerek toprak olur, yani kompostlaşır. Toprakta bitki ve hayvan artıklarının parçalanmasını, karışmasını, çürüyerek toprak olmasını yağmurların, güneşten gelen ısının ve diğer iklimsel olayların etkisiyle gerçekleştiren milyonlarca canlı vardır. Kendi yaşamlarını devam ettirip, çoğalırken doğal dengeleri de korumaktadırlar.

2-TARIM SİSTEMLERİNDE KOMPOST KULLANIMININ ÖNEMİ

Tarımsal üretimde amaç insanın temel gıda ve hammadde gereksinimlerini karşılamaktır. Bu yüzden elde edilen ürün doğadakinin aksine sistemin kendisini dengelemesi için toprağa dönmez, sistem dışına çıkar, tüketim merkezlerine ulaşır. Hasattan ve tüketim sonrası kalan atıklar ise ya hayvan yemi, yakacak benzeri anlamlarda değerlenir ya da şehir çöpü olarak atık merkezlerinde birikir.

Geçtiğimiz yüzyılın özellikle son ikinci yarısında dünyada ve ülkemizde artan teknoloji ve bilimsel çalışmaların doğrultusunda hibrit tohum, mekanizasyon, sulama ve petrole dayalı kimyasalların sağladığı avantajlarla çoğunlukla geniş alanlarda monokültür uygulamalarla toprak çok yoğun kullanılmıştır. Ürünü biyolojik ve dayandığı kaynak tabanı ekolojik olan tarım sistemleri ekolojinin temel prensipleri olan madde döngüsü, enerji akışı ve populasyon dinamikleri yerine ekonominin prensiplerine göre dış girdi ve ürün çıktısı ilişkisi üzerine değerlendirilmiştir. Bitki besleme konusunda çok sofistike ilerlemeler kaydedilmiş olmasına karşın spesifik çalışmalar hedef bitkinin değişik evrelerindeki besin içeriği ve dolayısıyla isteklerine en çabuk cevap verecek doğrudan topraktan ve üstten bitkiye uygulanan mineraller üzerine yoğunlaşmıştır. Minerallerden bir kısmının döngüsü lokal bazıları ise küreseldir. Yoğun kimyasal kullanımları sistem döngülerini bozmuş, gıda, su ve havadaki kirlenmeler diğer canlılarla birlikte doğrudan insan sağlığını tehdit eder boyutlara gelmiştir.

Ekolojik yaklaşımlı tarım sistemlerinden birisi olan organik tarım ekosistem sürdürülebilirliğini, toplumların gıda güvencesini, sağlıklı beslenme hakkını, hayvan haklarını ve toplumda sosyal adaleti sağlayacak sonuçlara ulaştıracak işlemlerin tümünü kapsayacak bütüncül bir sistem yaklaşımıdır. Organik tarımda madde döngüleri genel anlamda ürün kaldırmakla sistemin kaybettiği maddeyi çeşitli organik formlarda toprağa geri vermekle dengelenmeye çalışılır. Hayvan gübreleri ve yeşil gübre ile birlikte organik tarımın en önemli bitki besleme girdilerinden birisi komposttur.

Doğal ekosistemlerde canlının toprağa karışması ile başlayan çürüme dolayısıyla ayrışma işleminin en son basamağı mineralizasyondur. Toprakta fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengelerin sürdürülebilirliği için kompostlaşmanın değişik evreleri farklı dengelere hizmet ederler. Organik maddenin ayrışması ve fermantasyon ile yeniden yapılaşmalarla ligno-protein ve karbonhidratlardan oluşan humus toprak dinamizminin sürdürülebilirliği dolayısıyla bitkilerin besin maddelerini topraktan teminleri açısından çok önemlidir. Humustaki hümin asitleri bitki bünyesinde solunumla ilgili olaylarda olumlu etki yapmakta bilhassa bitki gelişiminin erken dönemlerinde topraktan hümin asit alımı artmaktadır.Ayrıca hümin asitlerine azot bağlanabilmekte, topraktan mineral element özellikle de fosfor alımı artmaktadır.

Kompost kullanımı değişik anlamlarda sistem dışına çıkardığımız her türlü bitkisel ve hayvansal organik maddelerden değişik metodlar ve teknikler kullanarak elde edilen ürünün yetiştirme tekniği ve amacına uygun olarak çeşitli şekillerde uygulaması ile olur. Böylece atık maddeleri değerlendirerek kaynak kazanılmış, organik çöplerin uygun olmayan koşullarda depolanmasıyla oluşan doğal kaynakların kirlenmesi ve bozulması önlenmiş olur.

Bitkisel üretimde kompost kullanımının amaçlarını şu ana başlıklar altında özetleyebiliriz:

 Toprak bünyesinde ve yapısında iyileştirme (tınlı bünye sağlama, tuzluluk, çorak rehabilitasyonu, havalanma, su tutma kapasitesi, geçirgenlik, agregat stabilitesi, su hareketi, katyon değişim kapasitesi vd. fiziksel-kimyasal iyileşmeler)
 Topraktaki yararlı organizmaların çoğalması ve fonksiyonlarını sürdürmesi.
 Toprağın mineral besin maddesi içeriğine katkı.
 Toprağa uygulanan mikro ve makro besin elementlerinden bitkinin daha iyi ve daha uzun sürelerde faydalanması.
 Toprak kökenli bitki patojenlerinin biyolojik kontrolü
 Süs bitkileri, fidancılık, bodur meyve yetiştiriciliği gibi tüplü-saksılı üretimde torf tüf gibi doğal sistemlerden alınan veya fabrikasyon şartlarda elde edilen yetiştirme ortamlarına alternatif ya da destek.

3-KOMPOST ÜRETİMİ

3-1Kompost Üretiminin Tarihsel Gelişimi

Doğu kültürlerinde kompostlaştırma ve tarımda kullanılmasının tarımın tarihiyle paralel olduğu düşünülebilir. Çin’in nehir deltalarında kompost uygulamalarıyla yüksek nüfusa rağmen toprak verimliliği 4000 yıl boyunca sürdürülebilmiştir. Batı’da komposta ilgi Amerika Tarım Bölümünden Prof. F.H. King’in Uzak Doğu’ya sürekli ziyaretlerinden oluşan birikimini kitaplaştırmasıyla başladı. Daha sonra İngiliz Sir Albert Howard bu kitaptan yola çıkarak İndore metodunu geliştirdi. İyi bir kompostun tek kaynaktan materyal yerine değişik organik atıkların karışımıyla elde edilebileceğini belirtti. 1930’larda İndore metodu dünyanın çeşitli yerlerinde endüstrileşme dönemine girdi. Bu dönemlerde Amerika’da Waksman ve grubu Howard’ın çalışmalarını laboratuar düzeyine çektiler. Aynı dönemlerde Hutchinson ve Richards İngiltere’de yoğunlaştılar.Tüm bu çalışmalar sonucunda kompostun ana fiziksel ve kimyasal parametreleri ve kompostta varolan mikrobiyal interaksiyonlar konusunda önemli kazanımlar elde edildi. En son mekanize yaklaşım insan nüfusunun ve tüketiminin artmasına paralel olarak çok büyük miktarlara ulaşan yerleşim birimleri organik atıklarının (organik belediye çöpleri, kanalizasyon) komposta dönüştürülmesi yönünde oldu. Son 40 yılda en az 30 değişik işleme metodu mutfak ve kanalizasyon atıklarının komposta dönüştürülmesinde kullanıldı.

Avrupa Birliği Atıklarla İlgili Kararname biyolojik olarak ayrışabilen şehir atıklarının %65 azaltılmasını amaçlayarak kompost yapımını teşvik etmiş, özel sektörü de özendirmiştir. Ülkemizde henüz gerek iş kolu olarak gerekse yaptırım ve pratik uygulamalar açısından konu yeterli yayılma düzeyine gelememiştir.

3-2Kompost Üretiminde Hammadde SağlayabilecekKaynaklar

 Tarım işletmesinde bitkisel ve hayvansal ürünlerden kaynaklanan enerji ve madde olarak hayvan yemi, yakacak, çiftlik gübresi, malçlama gibi daha rasyonel bir amaca doğrudan hizmet etmeyen tüm atıklar.
 Kışla, okul, işyerleri gibi toplu yemek yenilen yerler ve yemek fabrikalarından kaynaklanan mutfak atıkları.
 Orman ürünleri üreten işletmelerin talaş, yonga vb. atıkları.
 Gıda işleme yerlerinden ve fabrikalarından çıkan atıklar (büyük-küçükbaş, kanatlı hayvan kesim yerleri, konserve, alkollü içecek, dondurulmuş gıda, meyve suyu fabrikaları vd.)
 Şehir kanalizasyon ve çöp atıkları.

Kompost yapımında kullanacağımız materyalimizi seçerken ilk dikkat edeceğimiz nokta sistem döngülerine hizmet etmek yani sürdürülebilirlik ilkesidir. Mümkünse doğal sistemlerden materyal almamalı tarım ve yerleşim sistemlerinin doğrudan daha üretken bir kullanımı olmayan atıklarını tercih etmeliyiz. Ana amaç organik atık maddelerin en az enerji harcayarak en yüksek madde şeklinde doğal kaynak tabanımızı da destekleyerek yetiştirdiğimiz tarım ürünümüzde (yüksek verim adı altında) döngüsünü tamamlatmaktır.

Küçük bir tarım işletmesi için hasat sonu atıkları, pazara ürün hazırlarken çıkan atıklar, civarında ormana, tarıma dayalı işletme varsa oralardan elde edebileceği atıklar, çiftlik evinin mutfak ve kanalizasyon atığı kullanılabilecek materyal sağlayabilir. Komposta ne kadar çok değişik kaynaktan materyal girerse ürüne katkı fazlalaşır ve besin içeriği artar. Fiziksel, kimyasal, biyolojik olayların dengesi kolaylaşır.

Bir yerleşim biriminin atıklarını (şehir çöpü) komposta dönüştürmek söz konusu olduğunda yerinde ayrım ya da kompost fabrikalarına geldiğinde yabancı maddelerin ayrımı söz konusudur. Yerinde ayrım yapılmayan yerleşim birimlerindeki organik atıklarda en büyük sorunu plastik, cam, teneke gibi yabancı maddeler teşkil etmektedir. Şehir çöpleri için diğer önemli bir konu ağır metallerdir. Bazı gözden kaçan küçük ayrıntılar kompostun son ürün olarak kalitesine etki edebilmektedir. Örneğin trafiğin yoğun olduğu alanlarda elektrik makinasının çektiği atıklarla kurşun oranı artabilmekte, ya da genellikle genç kesimin yaşadığı dolayısıyla bebek nüfusunun yoğun olduğu bir mahallenin çöp ve kanalizasyon atıklarında kullanılan bebe pudraları yüzünden çinko oranı artabilmektedir. Başlangıç materyalinin çeşit ve içeriğine birçok faktör elde etmekte ve amacımıza uygun olarak dikkate almamız gerekmektedir.

3-3Kompost Üretiminde Temel İlkeler

Kompost üretimini teknik bir işlemden ziyade biyolojik bir olay olarak düşünmek sağlıklı, besin maddesi yönüyle zengin bir kompost eldesi için çok önemlidir. Kompostu insanda sindirim ile karşılaştırabiliriz;

 Ağız --------Parçalama-Karıştırma---------------Ön İşlem
 Mide--------İşleme Girme-------------------------Kompostlaşma
 Bağırsak---Organizma tarafından kullanılma--Son İşlem
(insanda kana karışma, bitkide köklerle bünyeye alınma)

Bu işlevler özellikle büyük miktarlarda şehir çöpü ve kanalizasyonu gibi atıkların kompostlaştırılması için geliştirilmiş fabrikalarda yapılabildiği gibi tarım işletmesi içinde, ya da küçük ev bahçelerinde de rahatlıkla ilkel metodlarla gerçekleşebilir. Önemli olan sağlamamız gereken ana parametrelerdir. Anaerobik kompostlaşma mümkündür ve uygulanabilmektedir, ancak mikrobiyal faaliyet tamamen farklıdır. Yaygın anlamda kompostlaştırma işlemi oksijenli ortamlarda yürütülmektedir. Bundan böyle bahsedilen fiziksel, kimyasal ve biyolojik olgularda oksijenli ortamlarda kompostlaştırma kasdedilmiştir.

Kompostlaşma işlemi uygun sıcaklık ve nem miktarlarının sağlandığı havalı ortamlarda mikrobiyal canlılar tarafından organik materyalin biyolojik olarak ayrışma ve yeniden yapılanmalarından oluşan işlemdir. Kompost oluşumu sırasında ve son üründe bulunan birçok mikro ve makro canlıdan bahsedebiliriz ancak işlemde esas rolü oynayan bakteri ve mantarlardır. Bu canlılar enerji ve büyüme için karbona (C) protein sentezi için ise azota (N) ihtiyaç duyarlar. Tüm organik atıklar azot ve karbon içerir. Karbonun azota oranı (C/N) mikroorganizmaya dengeli besin sağlama açısından önemlidir.

Azot ağırlıklı çabuk çürüyen; şeker, amino asitler, protein, nişasta ihtiva eden taze yeşil materyal ile karbon ağırlıklı selüloz,hemiselüloz ve lignin ihtiva eden geç kompostlaşan odunsu materyaller dengede olmalıdır. Verilen oranlar dikkate alarak karbonla azot arasında istenilen denge rahatlıkla sağlanabilir. Ancak kompost organik atıkların değerlendirmesine hizmet eden bir ürün olduğu için elimizdeki materyale göre birtakım ayarlamalara gitmemiz gerekebilir. Örneğin başlangıç materyalinde karbon oranı yüksekse azot gübresi ilavesi ile işlemlerin çabuklaşması sağlanabilir. Materyalimiz çok kaynaktan geliyorsa toprak, kimyasal gübre, kan, kemik unu gibi aktivatörleri hiç kullanmayabiliriz. Seralardan hasat sonu sebze atıkları kullandığımız durumda bitki kökleriyle birlikte yeterli toprak karışıma eklenmiş olacaktır. Ağıl, ahır gibi hayvan barınaklarından çıkan altlık olarak serilen sap-saman kullanıldığında mikrobiyal gelişmeye ve C/N dengesine olumlu hizmet edecektir. C/N oranının düşüklüğü işlemi hızlandırır, yüksek ısı ve amonyak çıkışı ile kendisini belli eder, odunsu materyalin fazla olduğu durumda işlem hızı düşer.

Kompost üretiminde kullanılan yöntemlerin hepsinde oksijen, nem yeterli olduğunda mikroorganizmalar gelişecek ve materyalin kompostlaşması başlayacaktır.. Genelde işlem başlangıcında pH asittir ancak işlem ilerledikçe alkaliye döner, son üründe nötr yada hafif alkali olur. Materyali parçalama biyolojik faaliyet ve havalanma için alanı artırdığından işlemi hızlandırır. Kontrollü ortamlarda sıcaklık, oksijen ve nem miktarı istenilen düzeyde ayarlanır ve sürekli bir karışımla homojen bir kompostlaşma olur.Çiftlik şartlarında ve ev bahçelerinde yapılan yığınlarda biyolojik oksidasyondan dolayı yükselen ısı, düşen nem ve oksijen yığın açılıp havalandırılarak ve sulanarak tamamlanır. 1000 kg. son ürün yaklaşık 2500 lt. su kullanımı gerektirir. Havalanma yeterli olmazsa istenmeyen anaerobikler üreyecektir. Yığın açımlarında iyi bir karıştırılma ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik anlamda homojenlik artacak ve sağlıklı bir kompost son ürünü çıkacaktır.

Kompostlaşmanın ilk devresinde mezofilik aerobik bakteriler etkili olur. Bu başlangıç devresinde şeker, nişasta ve yağlar çözünür. Sıcaklık artışıyla birlikte selüloz parçalayıcı mantarlar devreye girer. Sıcaklığın 50-55 C’ı bulmasıyla termofilik mikroorganizmalar faaliyete başlar. Bu ikinci devrede sıcaklığın 70C’ın üzerine çıkmamasına dikkat edilmelidir. Üçüncü devrede kullanımlar sonucu termofilikler için elverişli madde azalmaya dolayısıyla faaliyetlerinin yavaşlamasıyla sıcaklık tekrar düşmeye başlar. Mezofilik mikroorganizmaların devreye tekrar girmesiyle karbon ağırlıklı materyallerin parçalanma işlemi tamamlanır.

Herbirinde farklı mikroorganizmaların rol aldığı üç devrenin sonunda sıcaklık sabit bir seyir izler, artık humus oluşmuş ve olgunlaşma sürecindedir. Bu devrede C/N oranı 20/1in altına düşmüş, pH nötrleşmiş, kompost kahverengi humuslu torak görünümüne girmiş ve makro organizmalar besin yarışındaki yerini almaya başlamıştır. Ilıman iklimlerde solucan, sıcak iklimlerde karıncalar hakim karıştırıcılardır.

3-4 Kompost Üretim Teknikleri

3-4-1 Yığın Yöntemleri

Küçük tarım işletmelerinde ve ev bahçelerinde eldeki materyal miktarı, kullanılabilecek yer, ayrılacak işgücü (ortalama 10 ton kompost 30 iş/gün) gibi faktörlere bağlı olarak yığın yöntemlerinden birisi tercih edilir. Basit yığınlarda materyaller kıyılıp karıştırıldıktan sonra yığılarak sulanıp kapatılır. Küçük yığınlarda yüzey alanı genişleyeceğinden nem ve sıcaklık kayıpları fazla olur. Yığının çok güneş, yağmur, rüzgar almaması, hava geçirgen ancak ısıyı ve nemi tutacak şekilde örtülmesi gerekir.

Materyali toplarken taze materyalin özellikle mutfaktan çıkan sebze ve meyve atıklarının soğuk ve kapalı tutulması mümkünse sap saman gibi materyalle karıştırılarak bekletilmesi önemlidir. Böylece kızışmanın başlayıp koku yapması, böcek, kurtçuk bulundurması aynı zamanda azotun amonyak olarak kaybolması önlenmiş olacaktır. Elde etmek istediğimiz son ürün miktarının başlangıç materyalimizin ağırlık olarak yarısından az, hacim olarak ise daha da yüksek bir kayıpla gerçekleşeceğini göz önünde bulundurmalıyız.

Biçilmiş çim kullanılacaksa yığındaki miktarı %50’yi geçmemelidir. Çimler anaerobik solunuma neden olmamak için soldurularak ve diğer maddelerle iyice karışımı sağlanarak kullanılmalıdır. Eğer bahçe, peyzaj alanlarındaki temizlikten gelen kuru yaprak komposta girecekse oranı %20’yi geçmemeli, aksi halde işlemi yavaşlatır. Karbon ağırlıklı materyalden oluşan kompost (Bir yığında bileşimi %60 oranına kadar çıkabilir) yavaş olgunlaşır ancak toprağa uygulandığında besin maddelerinin salınımı ve toprağın su tutma kapasitesi yönünden daha uzun yıllar hizmet verir. Bu tür odunsu materyalin parçalanmadan sonra ön işlem olarak bir süre su içerisinde bekletilerek bünyesine su çekmesinin sağlanması üretimi hızlandırmaya yardım edecektir. Hayvan ürünlerinden kaynaklanan kalıntılar kullanılırsa mümkünse asitli bir sıvıya batırıldıktan sonra yığın yapılıncaya kadar talaş, saman gibi kuru karbon ağırlıklı materyalle karıştırılıp bekletilmelidir.

İndore Yöntemi: Kompost yapımında kullanılan en yaygın yığın yöntemidir. Bu yöntemde kompost yığını içerikleri farklı olan materyalin tabakalar halinde yerleştirilmesinden meydana gelmiştir. Yığın yapacağımız yer besin ve suyu sızdırmaması için beton bir zeminlik olmalı, ihtiyaç duyduğumuz anda su kaynağını kullanabilmeliyiz. Yığınımızın yüksekliği 1,5 m.
genişliği 2,5-3 m. civarında olmalıdır. Uzunluğu yerimizin ve malzememizin durumuna göre 3m.den az olmamak kaydıyla ayarlayabiliriz. Tüm malzemelerin parçalama ve kıyma işlemi yapıldıktan sonra yığın hazırlığına geçilir.


Beton zemin üzerine en alta sap, saman gibi kuru malzeme sererek sızmalarla su ve besin kayıplarını en aza indirme yoluna gidilmelidir. Bunun üzerine 15-20 cm. kalınlıkta kompost malzemesi koyduktan sonra kalınlığı 2,5 cm yi geçmeyecek şekilde bir miktar toprak ya da eski kompost serilir. Bir ton komposta 10-100 kg sınırları arasında toprak girebilir. Bundan sonra gerekiyorsa azotlu ve fosforlu gübre serpilebilir. C/N oranı yüksekse azotlu gübre gerekebilir. Kalsiyum fosfat %2 dolaylarında uygulanabilir, azotobakterilerin nitratın nitrite çevirmesinde ve materyalin suda çözünmesinde yardımcı olur. Potas eklemenin işleme bir yarar sağladığı yönünde bulgu yoktur.Yığın yapma işlemine yükseklik istediğimiz ölçüye gelene kadar devam edilir. En son sulama işlemi de yapıldıktan sonra yığın kapatılır. Aralara belli aralıklarla havalanma sopaları koyup yığın son şeklini aldığında bunlar çıkarılmalıdır. Son işlem olarak yığın sulanarak karıştırılır ve kapatılır. Örtü olarak havalanmayı kolaylaştıracak bir malzeme tercih edilmeli eğer naylon kullanılacaksa hava delikleri açılmalıdır.

İklim şartları, yığına giren materyalin parça büyüklüğü, kimyasal yapısı, nem ve havalandırma durumuna göre kompostun oluşumu bu metodla 2 ay-2 yıl arasında değişir. Başlangıçta 7-15 günde bir havalandırma, karıştırma ve eksilen nemin ilavesinden sonra yığın yeniden kapatılır. Kompostlaşma işlemi 3-4 yığın açımından sonra gerçekleşmişse elenme işlemine geçilir. Bu aşamada nem %40’ın altına düşmüştür, Elek üstü materyal yeni yığınlarda aşılama materyali olarak hizmet eder. Olgunluk; materyalin kahverengi siyah humuslu toprak görünümü ve kokusu alması, nötr veya hafif alkali pH da olması, içerisinde bazı toprak canlılarının görünmesi ile anlaşılır. Son üründe C/N oranı 12-15/1civarında yani topraktaki dengeli mikrobiyal faaliyet için ideal oranına yakındır.


3-4-2 Kontrollü Tanklarda Kompostlaştırma
Yığın kompostlamadan farklı olarak kısmen veya tamamen kapalı tanklarda olgunlaştırma esasına dayanır. Genelde büyük miktardaki şehir çöpleri için uygulanmaktadır. Çok farklı özellikte ve kapasitede olanları vardır. Ancak temelde iki ana yöntem altında görülebilir.

Statik (Silo) Tanklarda Kompostlaştırma: Parçalanmış materyal üstü açık düşey silo şeklindeki tanklara yerleştirilir. Otomatik olarak nem, oksijen ve sıcaklık belli seviyelerde tutularak havalandırma periyodik olarak alttan emilme ile yapılır. Karıştırma yapılmaz. Birkaç gün içerisinde olgunlaşan kompost kendi ağırlığının sağladığı hareketle ızgara şeklindeki tank tabanına doğru ilerler. İstenildiğinde taze kompost olarak kullanılabilir. Tank içerisinde 2-3 hafta içerisinde ön komposta, 4-6 hafta içerisinde olgun komposta dönüşür.

Dinamik (Kule Tipi) Tanklarda Kompostlaştırma: Bu sistemde materyal sürekli karıştığı için kısa sürede ayrışmaktadır. Çok katlı ve karıştırıcılı tanklar 40 saatte olgun kompost üretebilmektedir. Yatay pozisyonda uzun ekseni etrafında dönen silindirik tanklar 3-5 gün içerisinde taze kompost verirler. Süratli ve yüksek kapasiteli olan bu sistemlerde kısa sürede yüksek miktarlarda hijyen kompost elde edilir.

3-4-3 Varil Yöntemi:
ABD’de ev bahçeleri için geliştirilen basit ve kullanışlı bir tekniktir. Varil şeklinde ve büyüklüğünde tavuk kümesi teline benzeyen bir malzemeden imal edilen kutu içerisine kompostlaştırılacak malzemeler ve aktivatörler konur. Bir eksen etrafında döndürülebilen düzeneği sayesinde karıştırma işlemi gerçekleşir. Telli olduğu için rahatlıkla havalanabilir. Oldukça yaygın kullanımı olan bu metodla 45-60 günlük periyod içerisinde kompost üretimi sağlanmakta, bahçeli evlerde çöp problemi halledilmektedir.

3-4-4 14 Gün Yöntemi
Kaliforniya üniversitesinde geliştirilen ancak Amerika’da özellikle organik bahçecilik yapan ev hanımları tarafından çok eskiden beri kullanılan bu yöntemde 3-4 günde bir karıştırma ve gerekirse nem ilavesiyle 14 gün gibi kısa sürede ürün elde edilir.

3-4-5 Anaerobik yöntem
En az 4000 yıldır kompost kullandığı bilinen Çin’de fazlaca uygulanan ancak koku sorunu olan bir yöntemdir. Yığın yapıldıktan sonra olgunlaşıncaya kadar açılmaz.

4-KOMPOST ÜRETİMİ VE KULLANIMINDA REHBER PRATİK SONUÇLAR

Kompost üretmek ve kullanmak doğal sistemlerin kaynak tabanını ve fonksiyonelliğini korumak, tarım sistemlerinin temeli toprağın sürdürülebilirliğini ve verimini sağlamak, yerleşim sistemlerinin en büyük çevresel problemi olan çöp sorununa çözüm üretmek demektir. Kompost olgusu global ekosistemin üç ana alt sisteminin denge ve verimliliğine hizmet eder.

Özellikle baklagiller familyasına ait hızlı büyüyen hayvan yemi ve yakacakta olabilen ağaç formlarını sınır ağaçlandırması, peyzaj alanı yaratmak gibi amaçlarla tarım sistemlerine sokarak yerkürenin birincil üretimine biyomas katkısında bulunmuş, toprağın derin katmanlarındaki yararlanamadığımız besin elementlerinin bize ulaşmasını sağlamış bunun yanısıra sürekli kompost materyali kaynakları elde etmiş oluruz.

Kompost olayında ana nokta hangi tekniği uygularsak yada başlangıç materyalini kullanırsak kullanalım elimizdeki son ürünün yetiştiricilik hedefimize uygun olmasıdır. Örneğin meyve ağaçlarımız için iyice kıyılmış materyali doğrudan toprağımıza uygulamak bize daha fazla enerji ve madde kazandırabilir. Oysa tohum atacağımız, çöğür yetiştireceğimiz kompostun son derece iyi olgunlaşmış olması çimlenme yada taze materyale zarar yapacak yanma safhalarını geçmiş, azot stabilizasyonunun sağlanmış olması gerekir.

Şehir çöpleri ve kanalizasyon atıklarından elde edilen kompostlarda organik asit oran ve indeks değerleri değişken ve istenilen düzeyi yakalayamamış, fitotoksite değerleri yüksek, ağır metal bulaşımı normal seviyelerin üzerinde olabilmektedir. Laboratuvar çalışmalarıyla destek gerekir. Kırsal kesim ve tarım işletmeleri atıklarıyla gerçekleşen kompostlar özellikle komposta birçok kaynaktan materyal girmişse ve yeterince özenli bir işlem süreci geçirmişse besin değeri yüksek ve sağlıklı bir son ürün vermektedir.

Kompost yaşayan dinamik bir olgudur. Bu nedenle başlangıç materyali, iklim, işlem aşamaları gibi birçok faktör son ürüne etkilidir. Bu anlamda besin değeri ve uygulanma dozları konusunda hazır formül sunmak zordur. Genel anlamda çiftlik gübresine yakın ya da üzerinde değerler göstermektedir. Ortalama değerleri alırsak tarla uygulamalarında dekara 10 ton civarında verilebilir ve bu miktar 150-200 kg arasında kompoze gübreye denk gelir. Bitki kompostta bulunan besin maddesinin yaklaşık %50 sini ilk yıl kullanabilir.

Günümüzde sebzecilik, süs bitkileri, fidancılık hatta bodur meyve yetiştiriciliğinde topraksız veya kısmi topraklı gelişme ortamlarının kullanılması oldukça yaygınlaşmıştır. Bu ortamlarda en çok kullanılan materyal torftur. Torfun ulusal ve uluslararası pazar hareketinin çok artmış olması torf sağlayan doğal kaynaklarda azalma ve sistem dengelerinde bozulma, kalitede düşme ve fiatta artışlarla sonuçlanmıştır. Ekonomik, doğaya dost ve verim artırıcı olan kompostun birçok gelişme ortamına alternatif ya da destek olabilecek bir materyal olarak ilerde gittikçe önem kazanacağı gözönünde bulundurulması gereken diğer yönüdür.