PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Böceklerin Morfoloji ve Anatomileri


Livadi
11.05.2010, 09:57
Böceklerin Morfoloji ve Anatomileri
Böcekler, Arthropoda'nm diğer üyelerinden altı bacaklı olmaları ve vücutlarının baş, thorax ve abdomen olmak üzere üç kısma ayrılması ile kolaylıkla ayrılırlar. Vücudun temel birimi segmentler ve etraflardır. Segment kitini bir halka olup bitişiğindeki bir diğeri ile mafsal yaprak bağlanmıştır. Erginlerde baş, birbiriyle bağlanmış halde altı veya daha fazla segmentten teşekkül etmiştir. Thorax genellikle kolayca farkedilebilir. Böceklerde genel vücut parçaları Şekil l'de gösterilmiştir.
Ergin böceklerde 7—15 bariz segmentten teşekkül eden vücut yapılış*ları aşağı hayvanların (mesela Solucanlarda olduğu gibi) bir çoğunda da görülür. Bununla beraber Arthropoda türlerinde kitinden teşekkül eden segmentler, onlarda dış iskeleti meydana getirir ki içinde bulunan kitin maddesinin oranına göre ona kuvvet kazandırır. îşte bu kuvvetli dış iskelet yapısı, böceklerin gelişimlerinde gösterdiği başarının sırrını verir.
Bir böceğin dış iskeleti veya derisi (kabuğu), kitin ismi verilen poli-merize olmuş amide ile arthropodin adı verilen iki maddeden oluşmuş*tur. Deride bu kitin maddesinin bulunuş oranları, derinin, sertlik, katılık veya

http://mert.bahcesel.com/mert-8_dosyalar/image002.jpg


yumuşaklığını tayin eder. Deride genellikle melanin gibi renk maddeleri de bulunur. Deri, epidermal hücrelerin salgılan ile meydana gelir ve epi-kutikula, eksokutikula, endokutikula, asal zar olmak üzere bir takım ta*bakalara ayrılır (Şekil 2). Epikutikula'da microtrichia ismi verilen küçük çıkıntılar bulunur. Buna karşılık kıllar ve pullar, daha içte olmak üzere endokutikula'nm içine kadar gider. Bundan başka bütün deride (kuti-kula) onu kateden, fakat ödevleri henüz daha kesin olarak bilinmeyen pek çok küçük gözenek kanalları da bulunur.
Hareketlerin kolayca yapılabilmesi için böcek vücudunun eklem olan yerlerinde kutikula'nm yumuşak olması lazım gelir ve vücut da böylece bir takım parçalara ayrılmış olur. Bu sebeple her segment kutikulası tipik olarak 4 temel parçaya ayrılır. Bunlar üstte tergum, alt kısımda sternum ve iki yanda da pleuron'lardır. Başta olduğu gibi vücudun belirli şekilde segmentlere ayrılmayan kısımlarında, kutikula kalınlaşmış levhacıklar halindedir ki bunlara da sclerite adı verilir. Sclerite'Ier birbirlerine dikiş*ler vasıtası ile bağlanmışlardır. Vücuttaki tergum, sternum ve pleuron'-lara ait sclerite'lere tergite, sternite ve pleurite adı verilir. Her segmentin pleurön'undan çıkan bacak gibi ilavelerin esası eklemli tüplerdir.

http://mert.bahcesel.com/mert-8_dosyalar/image004.jpg

Levhacıklar, yani sclerite'lerin arasında dikiş veya ayrıntıların bulun*duğu yerlerde de kutikula bulunur, fakat bu zarımsı haldedir. Buna kar*şılık eğer levhacıklar arasında, baş kapsülünde olduğu gibi oynaklığa lü*zum yoksa, o takdirde birçok dikişler birbirlerine tamamen bitişirler ve adeta ortadan kalkarlar.
Muhtelif böceklerde başın şekli çok değişir. Ağız parçalarının duruş şekline göte başlıca iki tip baş vardır. Bunlar hypognathous ve prognat-hous baş tipleridir. Birinci tipte ağız parçalan aşağı doğru yönelmiş du*rumda ve ağızm, başın alt kısmında bulunduğu şekildir ki- buna misal alarak çekirgeler gösterilebilir. İkinci tipteki ağız parçaları başın önüne doğru yerleşmiş olup yatay bir durum gösterir. Isoptera'nın asker formu ile birçok Coleoptera türleri bu ikinci tipteki ağız duruşuna sahiptirler. Ağız parçalarına ait genel terimler Şekil 3'de gösterilmiştir.
Böceklerin ağız parçalarında sarkık şekilde duran fakat kolayca hare*ket edebilen üst dudağa labrum, onun altında çeşitli biçimlerde olan bir çift sert kitini çıkıntıya da mandibula (ön veya üst çene) ismi verilir. Bu par*çalar ısırıcı ve çiğneyici ağız parçalarına sahip böceklerde kuvvetli kitini yapıda olup iç kısmında ekseriya dişler bulunur. Diğer ikinci çift olan çeneler, yani 1. çift maxillae (arka veya alt çene) mandibula'larm hemen altında bulunur. Bunun ödevi gıda maddelerini tutmak ve tatmaktır. Hemiptera'da (Yarım Kanatlılar) bu parçaların yapılışı çok değişmiştir. 2. çift maxillae (İabium veya alt dudak) tek olarak alt dudak halinde*dir. Bunlar bir çift eklemli palp'lere maliktir. Bu parçanın şekli muhte*lif böcek takımlarına göre çok değişir. Ağzın en altında ve arka kısmında dil şeklinde olan hypopharynx bulunur. Buna ağzın tabanı da denir. Bu parça ilave değildir ve deriden yapılmıştır. Epipharyruc ağzın esas parça*larından birisidir ve ağzın tavanını teşkil eder.
Yukarıda izah edilen 6 parça müşterek olarak ağız parçaları adı al*tında tanınırlar. Bunlar muhtelif böceklerde son derece değişik şekiller gösterirler. Ergin böceklerin ağız parçalarındaki değişikliklerin en önem*lisi, bitki özsuyunu emen sokucu-emici böceklerde görülür. Thripsler (Thysanoptera) bitki özsuyunu emerler. Bunlarda sol mandibula ve maxil-la'lar değişikliğe uyarak her ikisi birlikte stylet'leri meydana getirir. Özel*likle Terebrantia'da her iki taraftaki mandibula'lar değişiktir. Sol taraf*takiler kuvvetli olarak sertleşmiş stylet halinde olduğu halde sağ mandi*bula bütün gelişme devrelerinde (postembriyonik devrelerde) tamamiyle ortadan kalkmış haldedir. Stylet'ler ağız konisi içinde toplanmış olup bitkilerin hücre veya dokularını çizme veya yırtma işine yarar. Stylet'ler içinde kanal bulunmaz. Yırtılan bitki doku veya hücrelerinden çıkan öz*su, ağız konisi içine girer ve labrum ile hypopharynx arasından geçerek mideye ulaşır. Bu tip ağız parçalarına kazıyıcı-emici ismi de verilebilir.

http://mert.bahcesel.com/mert-8_dosyalar/image006.jpg


Diğer emici böceklerin çoğunda ağız parçaları kazımaktan çok, sokucudur. Mesela Hemiptera'da sokucu kısımlarda elastiki oıan stylet'ler mandibula ve maxilla'lardan teşekkül eder. Bunlar oluklarla birbirine iyice ve sıkı*ca bağlanmıştır. Her bir mandibula'da birbirine karşı iki oluk vardır ki bunlar iki kanal meydana getirir. Bunlardan bir tanesi bitki veya hayvan dokuları içine salya salgılamaya yarar. Diğer kanaldan ise emilen bitki özsuyu veya hayvan, ya da insan kanı böceğin midesine gider. Labrum hafifçe öne doğru uzayarak stylet'leri içine alan bir kılıf veya benzeri bir yapı haline dönüşmüştür. Labium hemen hemen stylet'ler kadar uzun olup, içinde onların yattığı bir oluk halindedir. Kan emen Diptera tür*lerinde sokucu-emici ağız parçaları daha değişik bir yapı gösterir. Mesela Sivrisineklerdeki stylet'ler labrum, epipharynx, hypopharynx, mandibula ve maxilla'lardan meydana gelmiştir. Ahır sineklerinde ise bunlar yalnız*ca epipharynx, hypopharynx ve labrum'dan teşekkül edei. Ev sinekleri gibi yüksek Diptera'da ise ağız parçaları daha değişik olup sulu gıdaları alacak biçime dönüşmüştür. Bunlarda labium etimsi bir sünger yapısında labella ismi verilen hortum halindedir ve mandibula'lar yoktur. Maxilla-' lar ise bir çift palp haline dönüşmüştür. Bazı Diptera larvalarında da ağız parçaları oldukça fazla bir değişikliğe uğramıştır. Bunların bir çoğunda ağız, ağız çengeli adı verilen kuvvetli kitini bir yapı halindedir. Bazı pa*razitlerin larvaları ile bitki dokuları içinde yaşayan bazı larvalarda fonk*siyonel ağız parçalan yoktur. Bunlarda, gıda vücut derisi tarafından ab-sorbsiyon yolu ile alınır.
Başta duygu hissini almaya yarayan bir çift ilave bulunur. Bunlara anten adı verilir. Antenlerin şekilleri böcek türlerine göre çok değişir. Genel olarak bir anten: scape, pedicel ve flagellum gibi parçalardan te*şekkül eder. Böceklerde görülen bazı anten formları Şekil 4'te gösterilmiş*tir. Böceklerin çoğunda koklama ve dokunma duygu organları antenlerde toplanmıştır.
Başta iki türlü görme organı bulunur. Bunlar ocelli ve petek gözler*dir. Ocelli, ışık yoğunluğu değişmesini farkettiği sanılan, fakat hayal te*şekkülü mümkün olmayan basit gözlerdir. Petek gözler, bunun benzeri olan fakat pek çok küçük gözlerden (ommatidium) meydana gelmiştir. Her bir ommatidium belirli bir görüş alanının küçük bir parçasını görür. Böylece bütün bir görüntü, muhtelif yoğunlukta birçok noktacıklardan meydana gelmiş olur ki görüntü mozaik manzarasmdadır. Böceklerin pe*tek gözlerindeki görme kudreti Memelilerde olduğu kadar kuvvetli değil*dir. Bununla beraber çevrelerindeki hareketleri yeteri kadar görebilme yeteneğindedir.
Thorax'ta, yani göğüste belirli olarak üç segment bulunur. Şekilleri böcek gruplarına göre çok değişmekle beraber bunlar pro—, meso— ve me-tathorax'tır. Bu thorax segmentlerinden herbiri, bir çift bacağa maliktir.

http://mert.bahcesel.com/mert-8_dosyalar/image008.jpg

Prothorax başın arkasında bulunan ilk segmenttir. Ondan sonra gelen mesothorax ve en sonra olan da metathorax'tır. Mesothorax ile metat-horax'ta böceklerin çoğunda birer çift kanat bulunur.
Böcekler bacaklarını yürümek ve koşmak için kullanırlar. Ancak bazı böcekler bacaklarını bu görevlerden ayrı olarak yüzmek, tutmak, sıçra*mak, polen tozu toplamak, kazmak vs. için de kullanırlar. Bu takdirde ise bacakların çeşitli kısımları bu ödevleri yapabilmek üzere değişikliğe uğrar. Böceklerin bacakları genel olarak coxa, trochanter, femur, tibia, tarsus olmak üzere muhtelif parçalardan meydana gelir (Şekil 5). Tarsus'*ların nihayetinde ise tırnaklar, onların arasında da Diptera ve diğer bir*çok böceklerde olduğu gibi tutunma organı olan pulvilli bulunur.

Bazı böceklerde, özellikle iyi uçan türlerde, uçma ödevini yapacak olan kuvvetli kaslar bulunmasından ötürü thorax çok büyümüştür. Ge*nellikle böceklerde iki çift kanat bulunur. Diptera, yani Sineklerde ikinci çift kanat (halteres) oldukça değişikliğe uğramış olup denge görevini ya*par. Protura, Thysanura ve Collembola gibi ilksel böceklerde ise hiç bir zaman kanat bulunmaz. Bununla beraber bazı yüksek böceklerde küçül*müş olarak, ya da hiç kanat bulunmaz. Ancak bunlar da kanatlı böcek*lerden meydana gelmişlerdir. O bakımdan kanatlı böcekler grubuna da*hil edilmişlerdir. Kanatlar, vücut derisinden dışarıya çıkmış kitini yapılış*ta organlardır. Zanmsı görünüşte olan bu organlarda bir takım koyu renk*li sert çizgiler bulunur. Bunlara damar veya sinir denir. Böceklerde ka*nat damarları Şekil 6'da gösterilmiştir.
Abdomen'de bulunan segmentler, nihayette bulunan hariç, birbir*lerinden pek fazla farklılık göstermezle?.
Erginlerde abdomen'e ait en önemli ilaveler genitalia'dır ki erkeklerde 9. segmentten çıkar. Şekilleri çok değişiktir. Dişide genitalia 8. ve 9. seg-mentlerdedir ve genellikle dışta bir ovipozitior'a maliktir. Ovipozitor, yumurtayı bitki ve hayvan dokuları içine yerleştirmeye yarayan bir or*gan olup bazan çok uzun olabilir.


Kaynak: Türkiye Entomolojisi-1- Prof.Dr.Niyazi LODOS

ikinci bahar
25.08.2010, 05:46
teşekkürler