PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Silaj Nedir ? Silaj Hazırlama


Mr.Muhendis
16.07.2009, 18:09
Silaj, su içeriği yüksek yeşil yem bitkilerinin, havasız ortamda süt asitibakterilerinin etkinliğine bırakılarak fermantasyona uğratılmaları suretiyle elde edilen;bir nevi hayvan turşusu da denilebilecek yem çeşidi. Besi ve süt hayvancılığında,hayvanların yeşil yem ihtiyaçlarını taze olarak karşılamak yılın ancak belli dönemlerinde mümkün olduğundan suca zengin kaba yem ihtiyaçlarının karşılanması zorunluluğu sonucu ortaya çıkmıştır.

Yemleri silo lanarak saklanmaları kurutarak saklanmalarına kıyasla çok eski tarihlere dayanmaktadır.Eski Mısırlıların suca zengin bazı yemleri hava ile ilişkisi kesilmiş kaplarda sakladıkları,Jules Caesars'ında sefer öncesi geçiş yollarında çukurlar açtırarak içerisini yeşil yemle dolturtup,bunların üzerinide balçıkla kapattığı bildirilmektedir.İlk yeşil yem silolarının M.S 700'lü yıllarda İtalyan köylüleri tarafından yapıldığı zannedilmektedir.Avrupa ülkelerinde XVIII. yüzyıl başlarında silo yemi yapımının gelişmeye başladığı görülmüştür.

Her türlü doğal çayır ve mera otları: çiçek dönemi sonuna doğru, tohumlar hamur olumunda iken silaj yapılabilir. Tarımı yapılan yem bitkileri: mısır, sudanotu, sorgum, ayçiçeği, buğday, arpa, yulaf v.b buğdaygillerfiğ, yonca, korunga, tırfıl v.b baklagiller yem bitkileri Her türlü fabrika ve konserve yan sanayi ürünleri silajı yapılan materyal olarak sayılabilir.

Mr.Muhendis
20.03.2010, 11:30
Yıllardan beri her fırsatta yem kaynaklarının yetersizliği nedeni ile hayvansal üretimde istenilen düzeye ulaşılamamasından şikayet edilmektedir. Yapılan çalışmalar ve gösterilen gayretler de bu konudaki arayışı sergilemektedir. En önemli kaba yem kaynağımız çayır meralar, aşırı ve zamansız otlatma nedeni ile elden çıkma aşamasına gelmiştir. Bu alanlarımızdaki otlatma yoğunluğunu azaltmak amacıyla yem bitkileri tarımına ağırlık verilmiştir. hayvansal üretimi artırma yolunda verim potansiyelleri düşük olan yerli ırklarımız giderek azalmıştır. Bunun yanında kültür ırkı ithali yoğunluk kazanmıştır. Ne yazık ki gösterilen tüm bu gayretlere rağmen hayvansal üretimde arzu edilen seviyeye ulaşılamamıştır. Ülkemiz hayvan varlığımıza baktığımızda, özellikle Ege ve Marmara bölgelerindeki mevcut hayvanların %90’nının kültür ırkı ve melezi olduğu görülmektedir. Ancak söz konusu bölgelerin çayır mera, yem bitkileri alanı ve üretimleri incelendiğinde ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir. Hayvanların toplam kaba yem ihtiyacı ülke düzeyinde ele alındığında, çayır mera ve yem bitkilerinden sağlanan bölümün % 25.98, tarla tarımı artıklarından karşılanan bölümün ise % 43.51 düzeyinde olduğu bildirilmektedir. Yüksek verimli kültür ırklarından maksimum verimin alınabilmesi iyi bir besleme ile mümkündür.

Ülke düzeyinde mevcut hayvanların tümü kültür ırkı olsa da mevcut kaba yem üretimimiz karşısında alacağımız verim yine değişmeyecektir. Üreticilerimiz kaba yem sıkıntısının yaşandığı dönemlerde genelde hayvanlarını zorunlu olarak, besin maddesi içeriği düşük tahıl samanı ile beslemektedir. Bunun yanında taze ve suca zengin, karbonhidrat içeriği yüksek yem bitkilerinin parçalandıktan sonra havasız ortamda belirli bir süre bekletildikten sonra elde edilen ve silaj adı verilen kaba yem de tercih edilmeye başlanmıştır. Silaj, besin maddelerindeki değer kaybını en aza indiren su içeriği yüksek kaba yem özelliği ile tarımı ileri ülkelerde yoğun olarak kullanılmaktadır.

Ülkemizde ise gerek alışkanlıklar gerekse bilgi eksikliği dolayısı ile silaja gereken önem verilmemiştir. Aslında bu uygulama milattan önceye dayanmaktadır.

18.yy sonlarında tüm Orta ve Kuzey Avrupa’da geniş uygulama alanı bulmuştur. İlk çalışmalar 1862’de Almanya, 1877’de Fransa ve 1883’te Amerika’da yapılmıştır. Silaj konusunda birçok ülkede yapılan araştırmalar ile günümüze kadar gelinmiştir.

Silajın sağladığı yararları özetlemek gerekirse; Kaba yemlerin silo edilerek saklanmasında, kurutularak yığın yapılmasına oranla daha az iş gücüne gereksinim duyulur. Ayrıca kış döneminde ihtiyaç duyulan kabayem daha az bir emekle elde edilebilir. Kurutma problemi bulunan Karadeniz Bölgesi gibi yörelerde silaj uygun bir depolama yöntemidir.. Kısa süreli güneşli, açık ve rüzgarlı ortamlar besleme değeri yüksek silaj eldesi için yeterlidir. Bu uygulama ile yem ve hayvansal ürün kaybı da önlenmektedir. Yeşil yemlerin bulunmadığı özellikle kış aylarında, hayvanların suca zengin ve kaliteli yem ihtiyacı karşılanmaktadır. Yapay kurutma yöntemi dışındaki diğer muhafaza yöntemlerine göre yemlerin fermantasyon yolu ile saklanması besin maddelerindeki kaybı önler.

Örneğin, yaprak içeriği fazla yonca ve üçgül gibi türlerin kurutularak depolanmasında besin maddeleri kaybı artmaktadır. Silo yemi yapımında ise kurutma kayıpları en aza indirilir. Kuru ot eldesinde % 15-30 olan kuru madde kaybı, silo yeminde % 5’e, % 25-35 düzeyindeki sindirilebilir protein kaybı ise % 5’e düşmektedir. Aynı şekilde nişasta değerindeki kayıp kuru otta % 50’ye kadar çıkarken, silo yeminde en fazla % 10 olmaktadır. Fermantasyon sonucu yemlerin taze yumuşak yapısının korunması güzel kokuya sahip olması dolayısı ile hayvanlar tarafından sevilerek tüketilmektedir. Taze olarak yedirildiğinde hayvanlara zararlı etkisi olan bazı türler, silaj yapımından sonra bu özelliklerini kaybederler. Söz konusu farklı türlerin tohumları da fermantasyon sonunda çimlenme özelliklerini kaybettikleri için yabancı ot yayılımı da önlenir. Silaj uygulamaları ile birim alanda daha fazla yem muhafaza edilmektedir. 1 ton kuru ot için 14 m3 gerekli iken, aynı miktar otun silolanmasında 1.5 m3'lük hacim yeterli olmaktadır Kısa vejetasyon süresine sahip olan silaj bitkilerinin hasadından sonra tarlaya bir diğer ürünün ekimine olanak sağlanır. Bir yılda birden fazla ürün alma şansı elde edilir. Uzun yıllar değer kaybetmeden saklanabilmesi, bazı yıllar yaşanan doğal afetler sonucu meydana gelebilecek yem sıkıntısında güvence kaynağını oluşturmaktadır. Silajın provitamin A içeriği de oldukça fazladır.

Bugün bilinçli hayvancılık yapılan işletmelerde silo yemi, hayvanların kış beslenmesinde verimliliği güvence altına alan önemli bir uygulamadır