PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'de Tarım İşletmelerinin Yapısı ve Hayvancılık


Mr.Muhendis
19.02.2010, 08:54
Hayvan yetiştiriciliği insanoğlunun en eski tarımsal uğraşı alanlarından ve geçim kaynaklarından birisi olmuştur ve bu konumu günümüzde de korumaktadır. Çünkü hayvancılık, insan beslenmesinde vazgeçilmeyen çeşitli besin maddelerinin üretim kaynağını oluşturmak ve insanların dengeli beslenmesine katkıda bulunmak yanında, bitkisel üretim ve sanayi artıkları ile, başka türlü değerlendirilmesi, mümkün olmayan alanları değerlendirme ve istihdam yaratma gibi özelliklere sahip çok önemli bir üretim sektörüdür. Ayrıca Dünya nüfusundaki hızlı artışa paralel olarak hayvansal ürünlere olan gereksinimlerin giderek artması, hayvancılığın, ülkelerin üretim ve ekonomileri içerisindeki yerini en azından koruyacağı, hatta önemini giderek daha fazla arttıracağının kanıtı olarak görülmektedir.

Hayvancılık geçmişte Türkiye’nin tarım sektörü ve ekonomisi içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur ve bu önemini tarım ülkesi konumundan, sanayi ülkelerine geçiş sürecinin yaşandığı günümüzde de sürdürmektedir. Çünkü, tarım ve özellikle hayvancılığın Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından, yukarıda belirtilen avantajları yanında, sanayi için gerekli ham maddelerin üretilmesi ve sanayi kesimine kaynak aktarımının sağlanması gibi iki önemli işlevi bulunmaktadır.

Türkiye nüfusunun yarısına yakın bir kısmının kırsal alanda yaşayıp, geçimini halen tarımsal üretim ile elde ettiği, gelişmekte olan bir ülke konumunda olan Türkiye’de 4 milyondan fazla tarım işletmesi bulunmaktadır. Tarım işletmelerinin %96’lık bölümünde bitkisel ve hayvansal üretim bir arada yürütülmektedir. Bu işletmelerin arazi varlığı ortalama olarak 50 da kadar olmakla birlikte, 50 da’ dan daha az arazisi olan işletmelerin oranı % 60 dolayındadır. Tarım işletmelerinin hayvan varlıkları bakımından da durumları arazi varlığındakine . benzer olup, işletme başına sığır varlığı 3, koyun varlığı ise 11 baş dolayındadır. Bu durum, Türkiye’de tarımsal yapılanmanın büyük ölçüde küçük işletmelerin egemenliğinde bulunduğunu açık bir biçimde göstermektedir. Miras yolu ile arazilerin paylaştırılmasının bir sonucu olan bu durum, Türkiye tarımının en önemli bir sonucu olarak görülmektedir. Çünkü küçük işletmeler her seviyedeki girdilerin temini ile elde edilen ürünlerin pazarlanması konularında çeşitli zorluklarla karşılaşmakta ve her zaman aracı ile karşı karşıya kalmaktadır. Küçük işletmelerin belirtilen zorlukları aşamasında etkili olabilecek en etkili olabilecek en akılcı ve katılımcı çözüm olan “yetiştiricilerin örgütlenmesi” konusunda da bugüne kadar bir çalışma yapılmamıştır.