PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Seralarda İklim Etmenleri ve Bunların Ayarlanması


Mr.Muhendis
16.02.2010, 17:42
1. Işık

Mevsim dışı bir yetiştiricilik olan sera yetiştiriciliğinin, gün uzunluğunun ve ışıklanmanın azaldığı aylarda yapılması, ışıktan en yüksek düzeyde yararlanmayı sağlayacak önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. Işıklanmaya; iskelet malzemesi kalınlığı, ser konumu, çatı açısı, örtü malzemesi kalite ve temizliği, bitki sıralarının konumu ve sıklığı etki etmektedir. Yetiştirme devresinde ışıklanmanın sınırlı olması, ayrıca iyi bir ekim dikim planının yapılmasını da gerektirmektedir.

Işık ve sıcaklığın bitkilerin gelişmesi üzerine birlikte etkile) vardır. Kuşkusuz diğer gelişme etmenlerinin de bunlara uydurul zorunludur. Dengeli bir gelişme için, bitkiler artan ışık şiddeti ile birlikte artan sıcaklık derecelerini de isterler. Bunun aksi . olarak düşük ışık şiddetinde ise, sıcaklığın düşürülmesi gerekir. ' yapılmadığı zaman şu sakıncalar doğar;

— Az ışık, yüksek sıcaklıkta bitkiler uzun ve gevşek dökül gelişir.

— Çok ışık, düşük sıcaklıkta gelişme hızı yavaşlar ve bitkiler bodur kalır.

Yaz aylarında artan ışıklanma ile sıcaklık çok yükselir. Seranın havalandırma sistemi, sıcaklığı istenilen dereceye düşürme için yeterli olmayabilir. Bu durumda mutlaka gölgeleme yapılmalı ve ileride söz edeceğimiz diğer önlemler alınmalıdır.

Bitkilerin günlük ışıklanma süresi sonunda karanlığa da gereksinmeleri vardır. Genel olarak, bitkiler her 24 saat içinde en az 8 saat sürekli karanlıkta kalmayınca gelişemez. Gün uzunluğunun (= Fotoperiyod) sera yetiştiriciliğinde ana etkisi çiçek tomurcuğu oluşumu üzerindedir. Fotoperiyod'dan bazı süs bitkilerinin çiçeklenmesi için yararlanılmaktadır. Bir kısa gün bitkisi olan krizantem sonbaharda çiçeklenir. Uzun günlü mevsimlerde çiçeklenmesi isteniyorsa, seralarda siyah örtülerle karartma yapılmalıdır.

2. Sıcaklık

Seraların doğal ısınmaları kısa dalgalı güneş ışınlarının cam yüzey üzerinde uzun dalgalı ısı ışınlan haline dönüşmesi sonucunda oluşur. Buna "sera etkisi" denilmektedir. Güneş ışınının çatı üzerindeki açısı 90 C ise, refleksiyon ve absorbsiyon kaybı % 10 dolayındadır. Bu açı 20 ise kayıp % 32 'dir. Güneş ışınları yazın kışa oranla 10 kat daha fazladır. Uygun koşullarda yazın güneş ışınının % 7080'i sera içine geçebilir. Kış aylarında ise bu değer ! % 50'nin üzerine pek çıkamaz.

Bitkiler hiçbir zaman sürekli, sabit kalan sıcaklıkları istemezler. Yetiştirici sera sıcaklığının sabit bir değer olmadığını, bunun havanın açık kapalılık durumuna bağlı olduğunu bilmelidir. Işık şiddeti zayıf olduğunda bitkiler alçak sıcaklıkları, kuvvetli olduğunda yüksek sıcaklıkları isterler. Gündüzleri bitki bünyesinde oluşmuş özümleme maddelerinin ışık şiddetinin düşük olduğu zamanlardaki istenmeyen solunumlara engel olmak için gece sıcaklığının düşürülmesinde kesin zorunluluk vardır.

Kış aylarında dış sıcaklık en düşük gelişme koşullarının altında olduğundan, bitki gelişmesinin daha iyi olabilmesi için seraların ısıtılması zorunludur. Seranın cam örtüsü aracılığıyla sıcaklık sürekli olarak dışarıya verilir. Dışarıya verilen bu ısı miktarının sürekli olarak sınırlandırılması gerekir. İç ve dış sıcaklık farkı ne kadar çok ise seranın ısı kaybı da o kadar çok olur. örneğin; kış aylarında en düşük sıcaklık — 20°C olduğunda, eğer serada 25°C sıcaklığı gerektiren hıyar yetiştiriliyorsa aradaki sıcaklık farkının kapatılması için 45°C ye gereksinim vardır. Isı ihtiyacının hesaplanmasında en uygun sıcaklıklar kadar en düşük sıcaklıklar da önemlidir.

Rüzgarın da dış sıcaklık gibi ısı kaybına etkisi vardır. Cam veya plastik örtü aracılığıyla ısı kaybı, rüzgârlı havada durgun havaya oranla daha büyüktür. Sıcaklığın — 5 °C olduğu rüzgârlı bir hava, sıcaklığın — 10°C olduğu durgun havadan daha tehlikeli olur. Bundan da anlaşılıyor ki, sera kurulacak yerin rüzgâr etkisinden korunmuş olması gerekir. Rüzgâr kıranlar yüksekliklerinin 1012 kat alanı koruyabilmelerine karşın seraya gölge yapmayacak durumda olmalıdırlar.

3. Oransal Nem

İyi bir iklim ayarlaması için uygun bir havalandırmaya da gerek vardır. Sıcak hava, soğuk havaya oranla daha fazla nem tutabilme özelliğine sahip olduğu için artan ısınma ile hava kuru hale geçer, yani serada oransal nem azalır. Alçalan sıcaklık derecelerinde ise, oransal hava nemi giderek yükselir. Doyma noktasına gelince kondansasyon (= yoğunlaşma) başlar. Bu istenmeyen olaya ilk ve sonbahar aylarında soğuk seralarda sık sık rastlanır. Yere yakın bitkiler tümüyle ıslanır ve kolayca mantari hastalık salgınına uğrarlar. Domatesin alt döllerinde polen tozlarının dağılması zorlaşır ve bunun sonucu olarak meyve oluşumu istendiği gibi olmaz.

Havalandırma ile sera oransal nemi değiştirilebilir ve seraya temiz hava gönderilir. Yüksek sıcaklıklar havanın kurumasına neden olduğundan, bunun sonucu olarak bitkinin su gereksinimi de artar. Bu durumda bitkilere yeteri kadar su verilmiyorsa özümleme işleri duraklar. Daha ileri durumlarda ise yaprak ve meyvelerde zararlanmalar görülür.

Geceleri özümleme maddelerinin respirasyon (= solunum) nedeniyle parçalanmalarını kısıtlamak için sera sıcaklığı havalandırma ile düşürülmelidir. Genel olarak oransal nemin % 6080 olması uygundur. Sabit tutmak gerekmez. Fizyolojik olaylar nedeniyle gün boyunca değişir. Ancak aşırı alçalma ve yükselmelerden kaçınılmalıdır. % 3040 hava oransal nemi çok azdır. Bu durumda transprasyon (= terleme) çok şiddetlenir, solma tehlikesi doğar. Bitkilerin çiçek ve meyvelerinde zararlanmalar başlar. Diğer taraftan, çok kuvvetli gelişmiş bitkilere zaman zaman kuru hava verilerek nem ayarlanmalıdır. Oransal hava nemi % 90-100 ise, çok yüksektir, bitkiler terleme yapamazlar. Bu koşullarda yetişen bitkilerde dokular kaba ve sulu olur, hastalıklara duyarlılık artar, kök gelişmesi geriler. Öyle ki bitkiler ani güneşli peryotlarda terlemeye yanıt veremez. Bu nedenle yaprak ve meyve kararlanmadan olur. Zayıf gelişmiş bitkiler, yükseltilen hava nemi yardımıyla kuvvetli gelişme gösterirler.

4. Havalandırma Sistemleri

Seralarda havalandırma, bitkilere temiz hava sağlanması, oransal nemi ve sıcaklığı düşürmek ve yükseltmek için kullanılan önemli bir işlemdir. Çatı ve yan havalandırmaların her ikisi de gereklidir. Yan havalandırma pencereleri temiz havanın içeriye alınmasını, çatı havalandırma pencereleri ise, ısınan, nemi artan ve kirlenen havanın dışarıya atılmasını sağlarlar.

l.Yeterli bir havalandırma için, bölgelere göre çatı havalandırma alanı, sera üretim alanının yaklaşık %1620'i kadar olmalıdır.

Örneğin, 500 m2‘lik bir serada 80-100 m2 lif çatı havalandırmış

alanı gerekmektedir. Yan havalandırma alanı ise, bunun en az yarısı kadar olmalıdır.

Yan pencereler genellikle yazın kullanılır. Kışın kullanıldığı takdirde soğuk hava doğrudan bitkilerin üzerine gelerek öldürücü etki yapmaktadır. Yan havalandırma pencereleri üstten menteşeli olup, dış yukarıya doğru açılırlar.

Bütün kış boyunca seraların havalandırılması çatı havalandırma pencereleri ile yapılmalıdır. Bu pencereler omurgaya menteşeli olup, çerçeve üzerindeki kol demiri ile aşağıya doğru sıkıca kapanabilir veya istendiği kadar açılabilir. Sıcak hava doğal olarak yükselince pencereden atılır ve taze serin hava fazla bir akıma neden olmadan içeriye girer. Çatı havalandırma pencerelerinin oldukça dar ve seranın tüm uzunluğu boyunca yapılmasına gereksinim vardır. Geniş ve ayrı çatı pencereleri fazla soğuk hava akımına neden olmaktadır.

Seranın zorunlu hava değişimi şu formülle hesaplanabilir: m3 /Dakika = Sera alam x Faktör 2

örnek; 500 m2 x Faktör 2 = 1000 m3 /Dakika

Seralarda iyi bir havalandırma için alınabilecek önlemler:

— Yüksek yapılı, hacimli seralarda hava hareketi daha iyi olduğundan yan yükseklikler 80 2 m., mahya yüksekliği 3,54 m den az olmamalıdır.

— Durgun havalarda da sera içinde iyi bir hava hareketi sağlamak için ön ve arka cephelere de yan havalandırma pencereleri konulmalıdır. Özellikle sıcak bölgeler için bu, çok zorunlu olmaktadır.

— Özellikle sıcak bölgeler için yan havalandırma pencerelerinin mümkün olduğu kadar toprak yüzeyine yakın yapılmasına özen gösterilmelidir. Bu durumda temiz havanın bitki aralarına daha iyi hareket etmesi sağlanmış olur.

— Plastik seralara çatı havalandırmasını mümkün kılacak hava bacaları konulmalıdır.

— Çatı havalandırmasının cam seralara göre daha zor ve kısıtlı olduğu plastik seralarda iyi bir havalandırma için yan cepheler tümüyle açılabilmeli ve sera genişliği 20 m den, sera büyüklüğü l 1,5 dönümden fazla olmamalıdır.

5. Gölgeleme ve Gölgeleme Sistemleri

Sera ikliminin ayarlanmasında, bazı ekstrem durumlarda özel önemlerle iklimi yönlendirme zorunluluğu vardır. Özellikle çatı havalandırmasının kısıtlı olduğu cam seralarda, sera sıcaklığının 35°C nine üzerine çıktığı durumlarda, bu sıcaklığı havalandırma ile düşürme olanağı yoktur. Böyle zamanlarda havalandırmaya yardımcı olacak gölgeleme işlemi kaçınılmaz olur.

Sera yapımcıları kültür bitkilerinin güneş den en yüksek düzeyde yararlanacağı şekilde konstrüksiyonlar üzerinde çalışmışlardır. Günümüzde de bu çalışmalar sürdürülmektedir. Fakat sağlanan yüksek ışık yoğunluğu bitkilere ancak belirli zamanlar için gereklidir. Başlangıçta havalandırmalarla sera sıcaklığı istenilen değerde tutulabilir. Fakat, özellikle yaz aylarında ışıklanma, sera sıcaklığı ve bitkinin sıcaklığı sık sık istenen optimum değerin üzerinde bulunur. Işık şiddetinin artmasıyla özümleme orantılı şekilde artmaz. Belirli bir sınırdan sonra özümleme duraklar. Daha yüksek değerde ise zararlanmalar olur. Yaprak sıcaklığı, şiddetli ışıklanma nedeniyle önemli derecede sera sıcaklığının üzerinde bulunur. Gölgeleme yapılmayan bir serada yaprak sıcaklığı sera sıcaklığının 1014°C üzerinde bulunur. Bunun sonucu, nekroz şeklinde görülen yanmalardır. Gölgeleme vasıtasıyla ışığın bir kısmı tutulursa, yaprak sıcaklığı da düşürülebilir. Son yıllardaki çalışmalar sonucunda güneş ışığının % 50 sinin sera içine girmemesi başarılmıştır.

Gölgelendirme materyalinin, yüksek ışık şiddetini ve ışıklanmanın belirli spektral alanını zayıflatması gerekir. Gölgeleme materyali dış etkenlere dayanıklı olmalı, gerektiğinde kolay kaldırılabilmelidir.

5.1. Mekanik gölgeleme

Mekanik gölgeleme için hasır, kamış, kağıt, keten ve yapay maddelerden yapılan jaluziler kullanılabilir. Bu materyallerle iç veya dış gölgeleme yapılabilirse de daha çok sera konstrüksiyonuna ve sera içindeki donanıma bağlıdır. Cam lifi ile dayanıklılığı arttırılmış, polyester, plexiglas, sert PVC ise sürekli gölgelemeye uygundur. Ancak sürekli gölgelemeden kaçınılmalıdır. En uygun sistem, ışık şiddeti yükseldiğinde gölgeleme materyalinin örtülmesi, ışık şiddeti azaldığında kolayca kaldırılmasıdır. Ancak bu sistem çok pahalı olup, bazı özel bitkilerde kullanılabilir. Buzlu cam ve yukarıda belirtilen diğer sürekli örtü materyalinde yüzeye dikey olarak düşen güneş ışığı dağılarak sera içine girer ve bitki için düzenli ışıklanma sağlanmış olur. Fakat ışık şiddetinin düşük olduğu devrelerde ve bazı bölgelerde sakıncaları vardır.

5.2. Gölgeleme boyaları ile

Sürekli gölgeleme için un, kireç, kaba üstübeç, kırmızı toprak kullanılabilir. Fakat sürekli gölgelemenin sakıncaları artık bilinmektedir. Sakıncalardan dolayı yabancı ülkelerde değişik preparatlar üretilmiştir. Sürekli gölgelemeyi gerektiren durumlarda yapıştırıcı maddesi çok, kısa devreli gölgeleme için yapıştırıcı maddesi çok az olan preparatlar kullanılmaktadır.

Kireç m2 ye 1020 gr önerilir. 10 litre suya l kg kireç karışımı 50100 m2 yüzey için uygundur. Veya 10 litre suya l kg un karışımı 70 m2 yüzey için kullanılabilir. Akdeniz Bölgesi gibi güneşlenmenin fazla olduğu sıcak bölgelerde l teneke suya 2 kg kireç, l kg kaba üstübeç ve l kg kırmızı toprak karışımından iyi sonuçlar alınmıştır. Böyle bir gölgeleme ile sera sıcaklığı 56°C düşürülebilmektedir.

6. Sera Sıcaklığını Düşürücü Diğer Sistemler

Bazı bitkiler veya bazı sıcak bölgeler için sera sıcaklığını salt havalandırma ve gölgeleme ile düşürmek olanaksızdır. Bunun için bazı sistemler geliştirilmiştir.

6.1. Su pülverizeli aspirasyon

Su pülverizeli aspirasyon sisteminde suyun buharlaşmam esnasında oluşan ısı kaybından yararlanılmaktadır. Seraların kuzey cephesindeki cam yüzeyin 2 m yükseklikteki kısmı bırakılarak buraya hasır veya iki kümes teli arasına konmuş talaş tabakası yerleştirilir. Karşı cepheye ise aspiratör monte edilir. Sera sıcaklığını düşürmek gerektiği zaman talaşlı örtü tabakasının üzerim yerleştirilmiş borulardan su pülverize edilerek talaş ıslatılır ve aspiratör çalıştırılır. Yüksek sıcaklık ve aspirasyon dolayısıyla talaş üzerindeki su buharlaştıkça geçen havanın sıcaklığı 5-6°C düşmektedir. İtalya'da, sera sebzeciliğinde kullanılan bu sistem, Hollanda'da sebzecilikten ziyade çiçekçilikte fazla serinletme isteyen türlerde (örneğin fresialarda) kullanılmaktadır.

6.2. Yağmurlama sistemli sıcaklık düşürme

Sera omurgası üzerine, üzerinde yağmurlama memeleri bulunan boru döşenir. Güneşlenmenin fazla olduğu sıcak günlerde çatıya yağmurlama şeklinde su uygulanarak sera sıcaklığı 45°C kadar düşürülebilir. Yağmurlama sırasında çatı üzerinde ince su tabı kası ve bunun üzerinde de nemli bir tabaka oluşmakta, işte bu b baka şiddetli güneş ışınlarını zayıflatmaktadır (Bu sistem aynı zamanda kışın bitkileri dondan korumada da kullanılmaktadır).

Sera içi yağmurlama sistemi de sera sıcaklığını düşürme oldukça etkili olmaktadır.

Yazın sera sıcaklığını düşürmede ve kışın bitkileri dondan korumada kullanılan çatı yağmurlama sistemi

7. Isıtma Sistemleri

Genel olarak sera yetiştiriciliğinde en yüksek girdi ısıtma masrafıdır. Amortisman ve işçilik masrafları da oldukça yüksektir. Fakat bunlar bölgelere göre büyük farklılıklar göstermezler. Ancak ısıtma masrafları bölgelere göre büyük farklılıklar gösterir. Bu nedenledir ki ısıtma masraflarının az olduğu güney kıyı bölgelerimizde sera yetiştiriciliği yoğunlaşmıştır.

Seralarımızda en uygun ısıtmanın, güney kıyı bölgelerimiz dahil, ekonomik olamayacağını araştırmalar ve pratikteki gözlemler göstermiştir. Örneğin, l dekar seranın Ekim ayından Nisan ayına kadar 7 ay süreyle 15°C de tutulması için yapılacak ısıtmalarda;

Antalya'da 22 ton Fuel- Oil'e (760.000.TL.) Yalova'da 46 ton Fuel Oel'e (3.680.000.TL.) Ankara'da 86 ton Fuel oil'e (6.880.000. TL.)

gereksinim vardır. Bu nedenledir ki seralarımızda bitkileri sadece dondan koruyucu ısıtma yapılabilmektedir. Bu şekildeki ısıtmada bile güney kıyı bölgelerimizde dekara yaklaşık olarak 5001000 litre mazot kullanılmaktadır (65125.000.— TL.)

Sera yetiştiriciliğinde başlıca iki ısı kaynağından yararlanılır. Bunlar güneş ve yapay ısıtma vasıtalarıdır. Bu iki ısı kaynağına göre de seraları iki gruba ayırmak mümkündür:

7.1. Doğrudan doğruya güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla kurulan seralar (= soğuk seralar)

Güneş enerjisinden yararlanma yoluyla yapılan seracılık, yetiştirme mevsimi olan kış aylarında sıcaklığın sıfırın altına düşmediği, hatta çoğunlukla sıfırın üzerinde bulunduğu uygun iklimler için önerilir.

Antalya Bölgesinde son 2025 yıl öncesine dek serada domates yetiştiriciliği, seraların bir çoğunda yalnız güneş enerjisinden yararlanılarak yapılırdı. Fakat tam turfandacılık için bunun yeterli olmadığı anlaşılmış ve seralarda soba gibi basit ısıtma araçları kullanılmaya başlanmıştır.

Yalnız güneş enerjisinden yararlanılarak yapılan sera yetiştiriciliğinde sera konumu ile çatı eğimi önemli olmaktadır. Çatıya gelen güneş ışınının tümü içeri girmez, bir kısmı yansıma ile kaybolur. Bu kayıp ışın yönünün açısı ile orantılıdır. Eğer güneş ışını çatı üzerine dik bir açı ile geliyorsa, yansıma çok az veya hiç kayıp yoktur. Fakat dar açı ile düştüğü zaman güneş ışını ile yansıma ışını yönü arasındaki açının büyümesi ısı kaybını da çoğaltmaktadır. Örneğin, ışın 30° bir açı yaparsa kayıp % 12, 60° bir açı yapıyorsa kayıp % 2,7 olur. Çatıyı dik yapmak, yani çatı açısını büyütmekle güneş ışınının dik gelmesini sağlamak mümkün ise de böyle dik bir çatının kurulması çok pahalıya mal olmaktadır.

Bugün gerek sadece güneş enerjisinden yararlanılan, gerekse ısıtma araçları kullanılarak ısıtılan seralarda çatı eğim açısı 2735° arasında yapılmaktadır.

Güneş enerjisi dışında, seracılıkta kullanılabilir diğer bir doğal enerji çeşidi de jeotermal enerjidir. Ülkemizde son yıllarda birkaç örnek ortaya konmuştur. Ancak jeotermal enerjinin kullanımındaki bazı sorunların çözümlenmesi gerekmektedir. Bu sorunlar çözümlense bile jeotermal enerjinin kullanımının iyi bir ekonomik analizi yapılmalıdır. Ancak, ekonomik sera yetiştiriciliği için yalnız jeotermal enerji varlığı yeterli değildir. Sıcaklığın dışında diğer ekolojik etmenler de göz önüne alınmalıdır. Kârlılık görüldüğü takdirde yalnız belirli ekolojilerin dar alanlarında geliştirilebilir.

7.2. Yapay araçlarla ısıtılan seralar

Seralarda kullanılacak ısıtma vasıtalarının yetiştirilecek ürüne göre istenen ısıyı sağlayacak güçte olması gerekir. Aynı zamanda gece, gündüz ve havanın açık veya kapalı oluşuna göre sıcaklık bitkiler için istenen derecede ayarlanabilme olanaklarına sa1hip olması gerekir.

Kuzey cephesi taş duvar, doğu-batı doğrultusunda, geniş çatı yüzeyi güneye eğimli bir güneş serası. Antalya Sebzecilik Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen bu güneş serasında ısıtma yapmaksızın dış sıcaklık — 2 , — 3 C ye düştüğünde sera içi sıcaklığı + l C civarında olmakta ve bitkiler dondan zarar görmemektedir.

Isıtma araçları başlıca iki grupta toplanır:

a) Merkezi ısıtma sistemi,

b) Bağımsız ısıtıcılar

Sera yetiştiriciliğinde en uygun ısıtma sistemi kalorifer düzeni ile yapılanıdır. Bu sistem ile daha düzenli bir ısıtma sağlanabildiği gibi, diğer ısıtma sistemlerinde görülen ve bitkilerin gelişmesine olumsuz etki yapan duman, gaz gibi artık maddeler söz konusu değildir. Ayni zamanda sabit sistem olduklarından kurulup kaldırılması ve temizlenmesi gibi işleri de yoktur (Bayraktar, 1979).

Seralarda kullanılan bağımsız ısıtıcılar ise şunlardır; sıcak hava veren mazotlu ısıtıcılar, mazot sobaları, odun kömür sobaları talaş sobaları, fırın tipi sobalar.

Güney sahil bölgemizdeki seralarda, bitkileri don tehlikesinden korumak amacıyla beher 50400 m2 üretim alanı için l adet mazot veya odun sobası yeterli olmaktadır. Kış mevsiminde sobaların yakıldığı don tehlikeli gün sayısı 1020 arasında değişmekte ve dönüme 5001000 litre mazot yakılmaktadır.

8. Seralarda Isıtma Masraflarını Azalma ve Bitkilerin Soğuktan Korunma Önlemleri

Enerjinin hızla pahalılaştığı çağımızda, yapay ısıtma araçlarına başvurmadan seraların güneş enerjisi ile ısıtılma çalışmaları son yıllarda yoğunluk kazanmaktadır. Bu uzun vadeli çalışmaların sonuçlarını beklerken, bir yândan da şimdiye kadar edinilen teorik ve pratik bilgilerimizi değerlendirmeliyiz. Isıtma ekonomisi açısından alınabilecek önlemler şunlardır;

Yetiştirme sistemi seçimi: Isıtma tasarrufu ihtiyacından doğmaktadır. Çift ürün, yani Sonbahar ve İlkbahar yetiştiriciliği bunun bir sonucudur. Tek ürün yetiştiriciliğine göre daha az yakıt gereksinimi olmaktadır.

Çeşit seçiminin de ısıtma tasarrufu ile ilişkisi olmalıdır. Düşük sıcaklık koşullarında iyi gelişen ve meyve büyüten çeşitler seçilmelidir.

* Seradaki bitkileri dondan korumak, dolayısıyla sera içi sıcaklığını korumak için omurga üzerine yerleştirilen delikli borularla yağmurlama yapılması yararlı olmaktadır. Aynı sistem yazın sera içi sıcaklığının düşürülmesinde de etkili olmaktadır.

* Donlu günlerde seranın yan cephelerinin içten plastikle örtülmesi ile 34°C ye kadar sıcaklık farkı elde edilebilmektedir. (Cam ile plastik arasında 10 cm kadar hava boşluğu kalmalıdır).

* İlkbahar yetiştiriciliğinde geç donlar nedeniyle serada sıcaklık l2°C ye düştüğü durumlarda dar veya geniş bitki aralarının sulanması yararlı olmaktadır. Sıcaklık dışarıda — 2, — 3 C ye düşünce cam seralarda, — l, — 2 C ye düşünce plastik seralarda bu sulamalar bitkiyi dondan korumaktadır (Çetin, 1982).

* Su plastik şiltelere doldurularak bitkiler — 2, — 3°C ye kadar korunabilir. Bu yöntem bitkileri korumakla kalmaz, verim ve gelirin artmasında da yardımcı olur. Bu iş için 0,40 lık 50 cm genişliğinde plastik hortumlar dar aralara yerleştirilir, içleri su ile doldurularak uçları bağlanır. Gündüz şiltelerde ısınan su, gece sera sıcaklığı düştükçe bünyesindeki ısıyı ortama sürekli vermeye başlar (Keresteci, 1976).

* Sera içi sıcaklığını muhafaza etme ve bitkileri dondan korumak için çok etkili bir sistem de sera içine tünel sistemidir. Alçak tünel fideler üzerine kullanıldığı gibi dikimi yapılmış bitkilerde de kullanılabilir. Sıcaklık serada 0°C iken, sera içine kurulmuş tünelde 35°C olmaktadır. Gündüzleri sulama yapıldığı takdirde geceleri tünelde sıcaklık daha da artmaktadır.

9. Seralarda Isı Gereksiniminin Saptanması

Seranın ısı gereksinimi ısı kaybına eşittir. Isı kaybı; seranın cam yüzeyi, sıcaklık geçim sayısı, sera içindeki sıcaklık ile coğrafi koşullara göre değişen dış sıcaklık arasındaki sıcaklık farkından hesaplanır.

Örnek: 10 m genişlikte, 50 m uzunlukta, 4,5 m çatı yüksekliği, 2 m yan yüksekliği olan bir seranın ısı gereksinimi en düşük dış sıcaklık — 3°C, serada istenen sıcaklık 20°C olsun,

M = FG.k. (t, ta)

M = Seranın maksi mal ısı gereksinimi (Kal/saat)

FG Cam alanı (m2)

k = Sıcaklık geçim sayısı (Kal/m2/saat)

j = Seranın iç sıcaklığı (C°)

ta = Sera dışındaki sıcaklık (C°)

M = 870 x 6,5 x 20 = 113.100

Seranın ısı gereksinimi = 113.100 Kal/Saat

10. Bazı Sebze Türlerinde İklim Ayarlama

10.1. Sıcaklık:

Tohum ekiminde: Domates tohumunun çimlenmesinde en uygun hava ve toprak sıcaklığı 2022°C dir. Tohum ekiminden sonra ekim yatağının üzeri başlangıçta karanlık tutulmalıdır. En iyisi siyah plastikle örtülmesidir. Çimlenme başladığında örtü alınmalıdır. Tohumlar 5060 saatte çimleniyorsa ileride iyi ürün getirirler. Ekimden kotiledon yaprakların (= çim yaprakların) birbirinden ayrılmasına kadar yaklaşık 10 gün geçmektedir. Bu süre içinde hava ve toprak sıcaklığı 2022°C de sabit tutulmalıdır. Bunu izleyen günlerde toprak sıcaklığı 15°C, hava sıcaklığı gündüz 1820°C, geceleri 1214°C olmalıdır, ilk çiçek salkımı taslağı oluşumu bu safhada olmaktadır. Onun için bu safhada gece sıcaklık düşüşünün 6°C dolayında bulunması zorunlu olmaktadır. Çok sıcak koşullarda fide üretimi yapılıyor ve gece sıcaklık düşürülmüyor ise çiçek salkımı oluşumu zarar görür. Fide devresinde iklim ayarlama, fidenin salt dış görünüm ve kalitesini düzeltmek için yapılmamalı, aynı zamanda fidenin iç yapısına, örneğin çiçek salkı, mı oluşumuna olanak verecek şekilde yapılmalıdır.

Hava oransal nemi çimlenme anında % 6070 olmalıdır.

Şaşırtmada: Şaşırtmadan sonra toprak sıcaklığı 1516 C ye düşürülmelidir. Aksi halde kuvvetli vejetatif gelişme olur. Toprak sıcaklığının 15-16°C nine altına da düşürülmemesine özen gösterilmelidir. Düşük toprak sıcaklıklarında fosfor alımı zorlaşır veya tümüyle olanaksızdır. Bu nedenle geç ve kötü çiçek salkımı oluşumu görülür.

Şaşırtmadan sonra hava sıcaklıkları gündüzleri 1518°C, geceleri 1215 C olarak ayarlanmalıdır.

Yüksek gece sıcaklıkları ve çok bulutlu, kapalı günlerde yüksek sıcaklıklar bitkilerin respirasyonundu (= solunumunu) arttırır. Bu nedenle özümleme maddeleri çok çabuk parçalanır, fideler zayıflar ve yıkılır. Çok fazla ısıtılan fideliklerde buna çok rastlanır. Fideler küçükken gece-gündüz sıcaklık farkı küçük olmalı, fideler büyüdükçe bu fark büyütülmelidir. özümleme maddelerinin parçalanmasına neden olmamak için gece sıcaklıklarının gündüz sıcaklıklarından 67°C daha düşük tutulması tavsiye edilmektedir. Örneğin çok bulutlu, kapalı kış aylarında gece sıcaklıkları 1213 C ye kadar düşürülmelidir.

Dikimden sonra: Domates sıcaklığı ve ışığı seven bir bitkidir. Işıklanmanın iyi olduğu devrelerde sıcaklık optimumu 2730°C dir. Bu sıcaklıklarda özümleme madde oluşumu fazladır. Bu nedenle bitki en iyi şekilde gelişir ve en uygun döllenme gerçekleşir. Fakat kış aylarında çoğu günler sera içinde ışık miktarı açık yaz günlerinde bulunanın 1/10 kadarıdır. Bu durumda domatesin sıcaklık isteği de aşağılara kayar. Kış aylarında fazla ısıtma yapılırsa bitkiler zayıf kalır, uzun gevşek büyüme gösterirler, çiçek salkımları iyi oluşamaz.

Sıcaklık dengesinin yerine getirilebilmesi için kural şu olmalıdır:

"Çok ışık, çok sıcaklık" "Az ışık, az sıcaklık"

Sonbahar ve kış aylarını kapsayan Sonbahar ve tek ürün yetiştiriciliklerinde sık gerçekleşen ışık şiddeti azalmalarında yüksek sıcaklıklardan kaçınılmalıdır. Aksi halde bitkiler zayıf gelişir.

Gündüz sıcaklıkları yanında, gece-gündüz sıcaklık farklarının fide yetiştirme devresinde olduğu gibi, dikimden sonra da önemli rolü vardır. Gece sıcaklıkları gündüz sıcaklıklarından düşük olmalıdır. Fakat gece sıcaklıklarını çok fazla düşürmek de sakıncalıdır. Bitkiyi geç ürün vermeye yönlendirir. Çok düşük gece sıcaklıkları geç, fakat yüksek; çok yüksek gece sıcaklıkları ise çok erken, fakat düşük ürüne neden olur. Oldukça erken ve yüksek verim amaçlayabilmek için gündüz-gece sıcaklık farkının 6°C civarında olması uygundur.

Domateste en düşük sıcaklığın hıyar bitkisinde olduğu gibi pek öyle katı sınırlan yoktur. Domates bitkisi çok kısa bir müddet donma noktası civarına kadar dayanırsa da, en düşük sıcaklık 10 C° nine pek altına düşürülmemelidir. Uzun süre bu sınırın altına düşerse gelişmede duraklama olur. Ancak bu koşullar bazı kural dışı durumlarda çiçeklenmeyi kamçılayıcı olarak fide üşütmede kullanılmaktadır. Örneğin; kotiledon yapraklan gelişmiş fideler 1020 gün arasında 10°C civarında tutulursa, böyle fidelerin ileriki gelişme safhalarında çiçek sayılan artar, erken ve bol ürün verirler.

Domates için sıcaklık programı:

— En kapalı günlerde, örneğin 20 Aralık — 15 Ocak'a kadar gündüz sıcaklığı 1617°C, gece 12°C olmalıdır.

— 15 Ocak'tan sonra en uygun sıcaklık gündüz 1719, gece 13°C

— Mart'tan itibaren 2024°C, gece 1416°C

— Nisan ayında gündüz 2426°C, gece 1618°C

— Sonraları yükselen ışık şiddetine göre, gündüz sıcaklıkları 2728°C ve hatta 32°C de tutulabilir. Bu yüksek sıcaklıklar olgunluğu hızlandırır, tek düze kızarmayı sağlar. 32°Canin üzerindeki sıcaklıklar ise meyvenin homojen kızarmasına engel olur.

Domateste en uygun döllenme sıcaklığı 1727°C dereceler arasındadır. 10°Canin altında ve 38°Canin üzerinde döllenme güçleşir, çoğu zaman döllenme olmaz. En iyi döllenme üst sıcaklık sının ise 30°C dir. Bunun üzerindeki sıcaklıklarda çiçek tozu zarar görür. Ye döllenme olmaz veya yanlış, noksan döllenmiş meyveler oluşur, çiçek dökülmeleri görülür. Kural olarak, yazın sıcaklığın 32 C üzerine çıkmamasına özen gösterilmelidir.

10.2. Havalandırma ve oransal nem:

Havalandırma bitkilere temiz hava temini, oransal nemi, sıcaklığı düşürmek ve yükseltmek için çok önemli bir işlemdir. Döllerin oluşumundan sonra özümleme yüzeyi çoğaldığı için havalandırmaların da fazlalaştırılması gerekir. Yine, sıcaklık ve ışık şiddeti yükseldiğinde bitkilerin özümleme gücü de artacağından havalandırma da arttırılmalıdır. Serada domates yetiştiriciliğinde hava oransal neminin özel bir önemi vardır. Hava oransal neminin % 70 olması domates için çok uygundur. Bu düzeydeki oransal nemin bulunduğu bir ortamda domatesin yeşil aksam gelişmesi ve meyve oluşumu uyum içinde olur. Günlük sapmalar göz önüne alınırsa % 5080 arası da uygundur.

Soğuk, yani ısıtılmayan seralarda oransal nem çok yüksektir. Uygun hava nemini düzenlemek çok zordur. Bitkilerin gençlik devrelerinde ekseri uzun zaman yüksek hava nemi hüküm sürer. Toprak suyu kolay buharlaşmaz, havalandırma fazla yapılmazsa bitkilerde uzun gelişmeler meydana gelir.

Serada sıcaklık düştükçe oransal nem yükselir. Daha düşük sıcaklıklarda su damlaları oluşur. Bunun sonucu olarak da çiçek tozlan hareket edemez ve döllenme olmaz.

Sıcak seralarda ise hava oransal nemi genellikle düşüktür. Bu durumda bitkilerin su kullanımı artar, solma tehlikesi doğar, çiçek silkmeleri görülür.

Hava oransal neminin havalandırma, ısıtma, sulama, su pülverize ve gölgeleme ile bitkilere uydurulması gerekir.

Çiçeklenme sırasında hava oransal neminin ayarlanması da özel bir önem taşır. Çiçek tozlarının dölleme yapabilmeleri için hava oransal neminin % 5080 arasında, sera sıcaklığının ise ÎT270 C arasında olması zorunludur.

Domateste döllenme; % 7080 oransal nemde, çok iyi % 5070 oransal nemde, orta % 50 nine altında kötüdür.

Çiçek tozlarının dölleme yapabilmesi için toprağa yakın hava tabakasının havalandırılması, çatı altı hava tabakasının havalandırılmasından daha uygundur. Çiçeklenme zamanı yapılan çatı havalandırmasında istenen nemli hava çok çabuk yukarı çekilip, dışarıya atılmaktadır. Bu nedenle de çiçek yanıkları görülmektedir. Çiçeklenme devresinde yan havalandırma kullanılmalı, gerekirse çatı havalandırmaları az açılmalıdır. Böylece dölleme için istenen nemli hava korunmuş olur.

Çok kuru havalarda, özellikle cam seralarda su püskürtülerek hava nemi yükseltilirse dölleme teşvik edilir.

Çok yüksek hava nemi de, çiçek tozunun serbest hale gedemeyeceği ve döllenmeyi engellemesi nedeniyle tehlikelidir.

10.2. Hıyarın iklim istekleri

10.2.1. Sıcaklık:

Hıyarın anavatanının Güney Asya olması, onun yüksek sıcaklığı ve ışığı seven bir sebze türü olduğunu göstermektedir.

Tohumlan 12° C sıcaklıkta çimlenmeye başlar. Fakat en uygun çimlenme sıcaklığı 2224°C dir. (Toprak sıcaklığı 2022°C).

Fide devresinde en uygun gündüz hava sıcaklığı, ışık şiddetine göre 2024°C, gece sıcaklığı ise 1820°C dir (Toprak sıcaklığı 1820°C). Hıyarlarda gece-gündüz sıcaklık farklarının fide yetiştirme devresinde çok büyük olması ve bu koşullara uzun süre bırakılması aşırı miktarda dişi çiçek oluşumunu teşvik etmektedir. Hıyar fideleri 56 yaprak devresinde 810 gün süre ile 810°C gibi düşük sıcaklıklara tabi tutulduklarında dişi çiçekler erken ve fazla sayıda oluşmaktadır. Fide devresindeki bu üşütme işlemi verimi olumlu yönde etkilemektedir. Bu işlem yapılmadığı takdirde, dikimden birkaç gün önce pişkinleştirme için sıcaklığın 1820°C ye düşürülmesi yararlı olmaktadır.

Diğer sebze türlerinde olduğu gibi hıyar yetiştiriciliğinde de sıcaklık ışık şiddetine göre ayarlanmalıdır. Erken ürünlerde hıyar fidelerinin seraya dikilmesinden sonra, başlangıçta gündüz hava sıcaklığı 2022° C olarak ayarlanmalı, sonraları 2428° C ye çıkarılmalıdır. Hava sıcaklığının 3035°C üzerinde uzun süreler seyretmesi halinde gelişme durgunlukları ve meyve zararlanmaları olur. Gölgeleme, bitkiler üzerine kısa süreli su püskürtme veya cam yüzey üzerinden yağmurlama işlemi ile sıcaklık düşürme mümkün olabilir. Gölgeleme, ayni zamanda acılaşmaya karşı da yararlı olmaktadır. Sıcaklığın düşürülmesi yoluyla kırmızı örümcek salgını da baskı altında tutulabilir. Bu önlemlerden önce kuşkusuz, yan ve çatı havalandırma pencerelerinin açılarak mahyada birikmiş olan nemli sıcak havanın dışarıya atılması gerekir. Aksi halde bitkilerin topraktan su alma ve terlemesi dengelenemez. Bunun sonucu; yapraklar kıvrılır, tepe sürgünde de kıvrılmalar görülür. Fizyolojik hastalık denen bu arazlarla birlikte mantari ve bakteriyel hastalıklar serada yaygınlaşır. Özellikle Dere hıyarı gibi yerli çeşitlerde acılaşma başlar.

Başlangıçtaki yüksek sıcaklıklar dişi çiçek oluşumuna zararlı etki yapmaktadır. Daha düşük sıcaklıklarda ise dişi çiçek oluşumu daha iyi olmaktadır. Bulutsuz günler, uzun günlerle birlikte serin geçen geceler verimlilik için çok uygundur. Hızlı ve güçlü gelişen hıyar bitkilerinde, hızlı gelişme bitkiyi uzun meyve vermeye teşvik etmektedir.

Hıyar bitkisinin gece sıcaklık isteği çeşitlere göre değişmekle birlikte 1720°C dir. Gece sıcaklıkları gündüz sıcaklıklarına göre en az 24°C düşük olmalıdır. Bu farkın 46°C olması daha uygundur. Gece sıcaklıklarının 17°C nine altında bulunması ve gövde üzerinde çok erken meyve oluşumuna izin verilmesi halinde meyve uzunluğu azalmaktadır. Bazen ilk meyvelerin masuraların hemen üzerinde oluştuğu görülür. Bunun sonucu olarak yukarılarda çok kısa meyveler oluşur. Eğer ilk meyveler 8 inci yapraktan itibaren bırakılırsa normal meyve uzunluğu ve meyvelerde iyi bir sıralama görülür.

Toplam verimin yüksek olması isteniyorsa gündüz sıcaklıkları 21° C, gece sıcaklıkları 15°C olarak ayarlanmalıdır. Erkenci verimin yüksek olması isteniyorsa, gündüz sıcaklıklarının 25 C, gece sıcaklıklarının ise 18°C olarak ayarlanması gerekmektedir.

Hıyar yetiştiriciliğinde toprak sıcaklığının 1820 C olması! çok uygundur. Hatta erken ürünler için 2225°C önerilir. Toprak ısıtmasının hıyar yetiştiriciliğinde özel önemi vardır. Hıyar bitkisi toprak sıcaklığı sapmalarına karşı çok duyarlıdır. Gece-gündüz toprak sıcaklığı sapmalarını dengelemesi bakımından, uygun çiftlik gübresi verme ve masuraların, sap, samanla örtülmesi özellikle kış kültüründe çok yararlı olmaktadır. Bu yapılmadığı takdirde kök gelişmesi iyi olmamakta, su ve besin maddelerinin alınması zorlaşmaktadır. Bunun içindir ki özellikle erken yetiştiricilikte 1822°C ılıtılmış su ile sulama önerilmektedir.

10.2.2. Işık

Işığı seven hıyar bitkisinin ışık isteği domatesinki kadar yüksek değildir. Fakat yine de serada gölgeleme arttıkça ve ışık şiddeti düştükçe ürün miktarının azalacağı unutulmamalıdır. Hıyar bitkisi hem ışık azlığından, hem de fazlı ışık şiddetinden etkilenmektedir.

Işık şiddetinin düşük olduğu devrelerde camların temiz tutulması ve budama önlemleri ile bitkinin her tarafının eşit şekilde ışıklanması sağlanabilir. Yazın çok yüksek ışık şiddeti nedeniyle sera sıcaklığının 3035°C üzerine çıktığı görülür. Bu koşullarda hıyar bitkisi artık gelişemez. Gölgeleme kaçınılmaz olur.

Hıyar yetiştiriciliğinde genç bitkilerde kısa gün erken dişi çiçek, uzun gün ise erkek çiçek oluşumunu hızlandırmaktadır.

10.2.3. Hava nemi

Tohum ekiminde hava oransal nemi % 7080 tutulmalıdır. Şaşırtmadan sonra birkaç gün süreyle hava oransal neminin % 8090 olarak tutulması, daha sonra biraz düşürülmesi uygundur.

Dikimden sonra en uygun hava oransal nemi ise % 7080 dir. Günlük nem sapmaları göz-önüne alındığında % 5090 normaldir. Ancak uzun süre devam eden çok düşük ve yüksek oransal hava neminden kaçınılmalıdır. % 40 oransal nemi olan çok kuru hava, kısa sürelerle tekrarlanan su püskürtmeleri ile dengelenebilir. Aksi halde çok kuru hava bitkilerin zayıflamasına, solmasına, meyvelerin kıvrılmasına ve kırmızı Örümcek salgınına neden olur. Çok kuru hava, fazla hava akımından da kaynaklanabilir. Hıyar bitkisi iyi ve yumuşak yapraklı olması nedeniyle hava akımlarından korunmalıdır. Hatta kapı civarında şiddetli hava akımına engel olmak için kapılara naylon perdeler gerilmelidir.

Hafif hava hareketi, gelişmeyi teşvik edici olduğundan hıyar için arzu edilir. Yağmurlama sulamalardan sonra hafif hava hareketi ıslanan yapraklan kuruttuğu için mantari hastalıklardan bitkiyi korur. Ancak bu, normal bir hava hareketi olmalıdır.

Çok kuru hava kıvrık, küçük, sivri meyve oluşumuna ve meyve ölmelerine neden olmaktadır.

Durucu yüksek hava nemi de tehlikelidir. Bitkilerin yumuşak ve kaba dokulu gelişmesine neden olur. Hava nemi, ısıtma ve havalandırmalar ile bitkiye uydurulmalıdır. Yollara sap, saman gibi malzeme serildiğinde homojen hava ve toprak nemi sağlanabilir.

10.2.4. Su

Hıyar bitkisinde köklerin az su alma özelliğine karşın, yaprakların su tüketimi yüksektir. Bu yüzden hıyar bitkileri nemli ve kısmen sıcak iklimlerde yayılmışlardır. Yüksek hava nemi yaprakların fazla su kaybını önleyici etkiye sahiptir. Bitkilerin su kaybı toprakta fazla su bulundurmakla giderilemez. Toprakta fazla su bulunsa bile, hava nemi çok düşükse, kökler bu suyu hızlı bir tempo ile alamaz.

Hıyar bitkilerine su azar, fakat kısa zaman aralıkları ile verilmelidir. Yüksek ışık ve sıcaklık koşullarında m2 den günde 2,54 litre su kullanımı olmaktadır. Kapalı hava ve düşük sıcaklıklarda buharlaşma az olduğundan böyle zamanlarda fazla sulamalardan kaçınılmalıdır. Aksi halde kaba, sulu yapılı gelişme olur ve bitkiler hastalıklara kolayca yakalanırlar.

Dikimden sonra biraz az su verildiğinde (ki bu kök gelişmesini teşvik eder) bundan dolayı bitkiler hafif azot noksanlığı belirtisi gösterirse de dişi çiçek ve meyve oluşumu bol olur. Başlangıçta fazla sulamalar.verimliliğe olumsuz yönde etki eder. Daha sonraki fazla sulamaların verime etkisi olumludur.

10.3. Patlıcanın iklim istekleri

10.3.1. Sıcaklık

Patlıcanın anavatanının Güney Asya olması, onun yüksek sıcaklıkları seven bir sebze türü olduğunu göstermektedir.

Patlıcan tohumlan en düşük 1012°C de çimlenebilirse de, en uygun çimlenme sıcaklığı 2025°C dir. Şaşırtmadan sonra sıcaklık 18-22°PC’ye düşürülmelidir. Seraya dikimden sonra iyi bir gelişme için hava sıcaklığının gündüzleri 2230°C, geceleri 1618°C olması çok uygundur.

Yüksek sıcaklığı seven patlıcan bitkisi 3540 C sıcaklıklara dayanabilir. Bunun üzerindeki sıcaklıklarda, hava da kuru ise bu büyüme durur. Ancak oransal nemin % 6065 olduğu bir ortamda 50°C sıcaklığa bile dayandığı görülmektedir.

Çiçeklenme ve döllenmenin en uygun olduğu sıcaklık derecesi 25°30°C dir. 15°C nine altında ve 35°C nine üzerinde çiçeklenme ve döllenme iyi olmaz.

Bitki hayatsal işlevlerini 8°C nine üzerinde sürdürür. Ancak bu derecenin altında, bitkide durgun bir dönem başlar. 0°C nine altında donma görülür. Bitkinin genç devresinde düşük sıcaklıklara dayanma gücü daha azdır. Gövdenin odunlaşması ile düşük sıcaklıklara dayanıklılık artar.

özellikle sıcaklığın düşük olduğu dönemlerde patlıcan meyvelerinde renk açılmalarına ç okça rastlanır. Bu durumda bitkilere demirli preparat pülverize edilmesi iyi bir önlemdir (% 0.025 lif Fetrilon veya Sequestrin).

10.3.2. Işık

Patlıcanın sıcaklık isteği gibi, ışık isteği de fazladır. Uygun bir gelişme için 1416 saatlik güneşlenmeye ihtiyaç gösterir. Gün uzunluğunun ve ışık şiddetinin azalmasıyla gelişme kısıtlanır, çiçek oluşumu zayıflar, çiçekler daha uzun sürede oluşur ve meyve tutumu azalır. Ayni durum çok fazla ışık şiddetinde de geçerlidir. Işık şiddetinin, sıcaklığın artması ve nemin azalması ile meyvelerde sertleşme ve acılaşmalar olur. Bu durumda, şiddetli güneş ışınlarının zayıflatılması için gölgeleme zorunlu hale gelir.

10.3.3. Hava ve nem

Sıcak ve nemli havadan hoşlanan patlıcan bitkisi için hava oransal neminin % 6070 olması uygundur. Havalandırma, gölgeleme ve sulamalarla bu oransal hava nemi bitkiye uydurulmalıdır.

Sera sıcaklığı arttıkça hava kuru hale geçer, yani hava oransal nemi azalır. Gölgeleme, sulama ve havalandırma ile hava oransal nemi patlıcan bitkisinin isteğine göre uy durulmalıdır.. Hava oransal nemi çok düştüğünde, çiçeklerden başlamak üzere meyve ve yapraklarda zararlanmalar görülür.

Alçalan sera sıcaklıklarında ise, oransal hava nemi giderek yükselir. Hava doyma noktasına geldiğinde seranın iç çeperi ve bitkiler üzerinde su damlaları oluşur. Oransal hava neminin % 100 olduğu böyle durumlarda mantari hastalıklar artar, döllenme bozuklukları olur, dal ve yapraklar kaba ve sulu do kulu olarak gelişir kök gelişmesi geri kalır.

Patlıcan bitkisi, seradaki hava neminin durgun olmamasını, yani serada sürekli hafif hava hareketinin bulunmasını ister.

Hava neminden hoşlanan patlıcan bitkileri, toprak nemine de oldukça isteklidir. Toprakta nem % 6070 civarında bulunmalıdır.

Toprak suyunun ani azalma ve çoğalmaları gelişmeyi büyük ölçüde etkiler, çiçek dökülmeleri meydana gelir. Ayrıca suyun ve azotlu gübrelerin fazla verilmesi nedeniyle dallanma ve yapraklanması hızlandırılmış patlıcan bitkileri kolay döl vermeye yöneltilemez. Toprak suyu % 40'in altına düşürülmemelidir.

10.4. Biberin iklim istekleri

Biber yüksek ışığa gereksinim gösterir. Erken kültürde camların temiz olmasına özen gösterilmelidir. Gündüz sıcaklığı domatesin kinden biraz daha yüksek (2228°C) ayarlanmalı, geceleri 18 °C’ye düşürülmelidir.

Sonbaharda gündüz sıcaklıkları birkaç derece aşağı tutulur. Gece sıcaklıkları 12° C nine altına düşmemelidir.

Dikimden sonra başlangıçta bitki oldukça kuru tutulmalıdır. Ancak dol başlangıcında bitkinin su ihtiyacı yükselir. Su noksanlığı çiçeklerin kolayca dökülmesine neden olur. Hava oransal nemi % 70 civarında olmalıdır. Kuru hava yaprak biti salgınına uygun bir ortam hazırlar. Çok nemli hava ise Botrytis ve Sclerotinia'yi teşvik eder.