PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tüm Dış Mekan Süs Bitkileri - Gruplandırılmaları - Peyzajda Kullanımları


Livadi
03.01.2010, 22:57
Giriş:

Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısındaki gelişmelere paralel olarak, insanlarımız yaşam mekânlarına daha fazla önem vermektedir. Bunun için de yaşadıkları çevreyi korumanın yanında, doğa ile uyumlu yapay mekânlar oluşturma çabası bunun sonucudur. Bu ortamın oluşabilmesi içinde dış mekân bitkilerine gereksinim duymuşlardır. İşte bu gelişmeler sayesinde süs bitkileri üretim ve yetiştiriciliği sektörü oluşmuştur.

Sektörün daha yeni olması nedeniyle bazı konular tam yerine oturmamıştır. Genellikle işletmelerin küçük işletmeler olması, sermaye ve arazi problemi nedeniyle sıkıntılar
yaşanmaktadır. Ülkemizde süs bitkileri üreticileri, pazarda talebi yüksek olan, kolay ve hızlı büyüyen bitkilere ağırlık vermelidirler. Dış mekân süs bitkileri yetiştiriciliğinde çok değişik üretim ve yetiştirme teknikleri kullanılmaktadır. Bu üretim ve yetiştirme tekniklerinin iyi bilinmesi başarıyı arttıracaktır. Yetiştirilecek bitkilerin üretim tekniklerinden hangisinin kolay ve hangisinin ekonomik olduğu, hangi teknikler kullanıldığında daha kaliteli fidan elde edilebileceğinin bilinmesi yetiştiricinin gelecekteki başarısı için önemlidir. Başarının ilk şartı teknik bilgiye sahip elemanların yetiştirilmesidir.

1. DIŞ MEKÂN BİTKİLERİ
1.1. Genel Özellikleri
1.1.1. Tanımı
Hızlı kentleşmeyle doğadan uzaklaşan ve yeşile olan özlemini yapay yollardan
gidermeye çalışan insanoğlu, doğayı bulunduğu çevreye taşımak için parklar bahçeler ve
oyun alanları inşa ederek bu alanları dış mekân bitkileriyle donatmaktadır.
Dış mekân bitkileri kentlerde iklim yönünden etkili olurken yeşilin ruhsal yönden
olumlu etkisi nedeniyle insanları hem ruhen hem de bedenen sağlıklı kılmaktadır. Ayrıca dış
mekân bitkilerinin gürültüyü tozu ve rüzgârı önleme yönünden de büyük katkıları vardır.
Herhangi bir alanda peyzaj çalışması yapılırken öncelikle tabi bitki ortamının
tanınması ve kullanılacak bitkilerin ekolojik isteklerinin bilinmesi büyük önem taşır. Böylece
o bölgeye iyi adapte olabilecek kültür bitkilerinin seçilmesi ve çalışılması olumlu sonuçlar
doğuracaktır.

Bir bahçenin yeşil örtüsünü oluşturmaya yarayan bütün bitkiler, dış mekân bitkileri
sayılır. Bahçenin canlı dekorunu oluşturan bu malzeme, bitki aleminin büyük ağaçları başta
olmak üzere, ağaççıklar, çalılar, sarmaşıklar, tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler,
yani kökü yerde sürekli kalabilen soğanlı, yumrulu veya rizomlu otsu bitkiler ile çim bitkileri
ve su bitkilerinden oluşur.

1.1.2. Dış Mekân Bitkilerinin Gruplandırılması


1.1.2.1. Ömür ve Habitüs Özelliklerine Göre Gruplandırma
a. Tek yıllık bitkiler; vegetatif ve generatif gelişmelerini bir yıl içinde tamamlayan,
tohum oluşturduktan sonra yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohum ile üretilebilen
bitkilerdir. Bahçe çiçeklerinin büyük kısmı tek yıllık olup, tohumla üretilir ( petunya,
camgüzeli, ateş çiçeği).
b. İki yıllık bitkiler; vegetatif gelişmesini yani yaprak ve sürgün gelişimini 1. yılda
tamamlayıp, 2. yılda generatif gelişme (çiçek, meyve, tohum) gösteren, ikinci yıl sonunda
yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohumla üretilen bitkilerdir (hüsnü yusuf, gazanya).
c. Çok yıllık bitkiler; uzun ömürlü olan, vegetasyon dönemi sonunda toprak üstü
aksamı kurusa bile bir sonraki vegetasyon dönemi başında kök ya da toprak altı organları ile
yeni sürgünler oluşturabilirler. Odunsu bitkilerin otsular gibi toprak üstü aksamı kurumaz;
ancak bazıları yaprak döker, bazıları dökmez(kartopu, ortanca).


1.1.2.2. Dendrolojik Özelliklerine Göre Gruplandırma
a. Ölçü yönünden gruplandırma
Dış mekân bitkileri ölçü ve dış görünüş yönünden yaşamları boyunca alacakları en son
taç büyüklüğüne göre gruplandırılır.

Yer Örtücüler
0 – 30 cm’ye kadar boylanan toprak yüzeyinde çok yakın neredeyse yapışık şekilde
yoğun bir toprak tabakası oluşturan, sarılıcı, sürünücü, yayılıcı bodur bitkilerdir. Odunsu,
otsu, herdem yeşil veya yalnız yazın yeşil olan bu bitkileri çim örtüsü gibi görünür ve aynı
amaca hizmet eder. Bu bitkiler erozyon ve su kaybını engellerken, zemine de renk, desen,
doku özelliği kazandırır. Bu tip bitkilerin gölge ve güneşe dayanıklılıklarının iyi bilinmesi ve
dikkate alınması gerekir.

Çalılar
Farklılıklar her zaman çok kesin olmadığı için bazı bitkilerin çalı mı yoksa ağaç mı
olduklarını tespit etmek güçtür. Çalıların pek çok gövdesi varken ağaçların bir tek temel
gövdeleri olur. Çalılar genellikle 5 m’yi geçmezken, ağaçlar istisnaları olmakla beraber 5
m’den uzun bitkilerdir. Çalılar daha kısa ve yoğundur. Bazı uzun çalılar tek gövde kalacak
şekilde budanıp küçük bir ağaç olarak kullanılabilir. Herdem yeşil bazı süs çalıları aslında
çok yavaş büyüyen ya da bodur formlu ağaçlardır. Herdem yeşil ve çiçekli çalılar evin
hatlarını yumuşatır. Etrafı çeviren çalılar canlı çitler oluşturur.

1- Bodur Çalılar; 30 –100 cm kadar boylanan ve oturan bir insanın göz seviyesinden
aşağıda olan bitkilerdir. Görüşe engel olmazlar.
2- Küçük Çalılar; 100 –150 cm arasında değişik boyda olan bu çalı grubu görmeyi
engelleme yanında kendini yavaş yavaş belli eder. Oturan insanın görünmesini engellerken
ayakta duran insanın göz seviyesinden aşağıda olduğundan görüşü engellemez. Arazide
dalgalanma yaratabilir.
3- Orta Çalılar; 150 – 200 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, planlamalarda
gruplar halinde kullanıldığında renk ve doku etkisi yapar. Dipten itibaren dallanırlar.
4- Büyük Çalılar; 300 –700 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, karşıdan bakınca
küçük bir ağaç gibi görünebilir. Saha ayrımı yönünden etkilidir. Rüzgâr perdelerinde alt
tabakayı oluşturur. Görüntüyü engeller.


Ağaçlar
Peyzajda en uzun ve baskın bitkiler ağaçlardır. Ağaçlar, evin siluetini ve boyutlarını
tanımlayarak onu çevrelendirir.
1- Küçük Ağaçlar (Ağaççıklar);300 – 700 cm kadar boylanan küçük boylu
ağaçlardır. Rüzgâr önleme, mahremiyet ve mekân oluşturma yönünden önemli fonksiyonları
vardır. Boyları büyük çalılara benzer, aradaki fark bu bitkilerin tek gövdeli olmasıdır.

2- Büyük Ağaçlar(Ağaçlar); 700 – 1500 cm ve daha fazla boy yapan bitkilerdir. Tek
gövde üzerinde dallanmış bir yapı oluşturmalarından dolayı altında oturulabilir. Çiçek
yaprak ve gövdeleri görsel olarak etkilidir. Mekânın ana öğesidir.
Ağaç, ağaçcık ve çalıları yapraklarını dökme durumuna göre gruplandırdığımızda;
I. Kışın yaprağını dökenler: Akçaağaç, çınar…
II. Herdem yeşil kalanlar: Dar yapraklılar: Çam, sedir, köknar
Geniş yapraklılar: Yaprağını dökmeyen manolya, palmiyeler…
III. Yarı herdem yeşil kalanlar (iklim şartlarına göre yaprağını dökmeyen ya da çok
geç döken bitkiler)
b. Biçim Yönünden Gruplandırma
Genel olarak bir bitkinin formu, kalıtsal etkilerin ve ekolojik koşulların etkisiyle
ortaya çıkar. Bitki türleri farklı ekolojilerde farklı biçimler ortaya koyar. Örneğin, karaçam
açık bir arazide yerden dallanırken, ormanlık bir alanda çıplak bir gövde üzerinde taç yapar.
Dış mekân bitkileri biçim ( form ) yönünden beş grupta incelenebilir.

1. Salkım formlu; bir peyzaj düzenlemede insanların en çok dikkatini çeken gruptur.
Ancak çok fazla kullanılmamalıdır. Keskin çizgileri, sert görüntüleri yumuşatmaktır. Örnek:
Salkım Söğüt.
2. Sütun formlu; dikine büyüyen bitkilerdir. Dikkat çekme ve vurgu etkisi yaratır.
Bunlar yapılar arasında kalan dar alanlarda az yer tutması bakımından kullanışlıdır. Örnek:
Yalancı Selvi.
3. Piramit formlu; dikkat çeken ve vurgu yaratan bitkilerdir. Bir mekanda, diğer
bitkisel elemanlardan ayrı, soliter ya da grup halinde kullanıldığında anıt etkisi yapar. Örnek:
Leylandi.
4. Yuvarlak formlu; siluetleri yönünden yuvarlak, hacimleri yönünden küresel
ağaçlardır. Çok fazla kullanıldığında monotonluk etkisi yaratır. Örnek: Top Akasya.
5. Manzara formlu; doğanın düzenine en uygun formdur. Formal bitkiler insan
üzerinde disiplin yaratırken, manzara formlu bitkiler insan üzerinde rahatlık etkisi yaratır.
Örnek: Çınar.

c. Renk Yönünden
İster canlı ister cansız elemanlar yönünden olsun renk, insanı en çok etkileyen tasarım
elemanıdır. Doğa; gücünü, ekolojik koşulların uygunluğunu ya da uygun olmadığını renk ile
belli eder. Canlı yeşil renk vadi içlerinde görülür. Bol yağışın olduğu yerlerde yeşil renk
hâkimken kurak bölgelerde yeşilden uzaklaşıp soluk renklerle karşılaşmaktayız.
Bitkilerde renk özelliği genellikle çiçekler tarafından verilir. Yaprakları ile renk
değiştiren bitkilerde peyzaj için önemlidir.


d. Doku Yönünden
Gerek dokunma gerekse görme duyumuzu etkileyen bir özelliktir. Yaprak ve dallanma
özelliklerinin tümü, yani yaprak ölçüleri, biçimi, rengi, deseni, tüylülük durumu bitkilerin
doku özelliğini ortaya çıkarır.
Yapraklar ölçü ve form yönünden çok değişiklik gösterir. Form yönünde oval,
yumurta, ters yumurta gibi şekillerde olabilir. Yapraklar aynı zamanda simetrik, asimetrik,
kalın, ince, parçalı, bütün, tüylü, tüysüz gibi özellikler de gösterir. Yapraklar ayrıca
yoğunluk yönünden incelendiğinden seyrek, sık gibi terimlerle ifade edilir. Sık dokulu
bitkiler ışığı geçirmez; seyrek dokulu bitkiler ise ışık oyunlarına olanak verir. Yaprak sapının
uzunluğuna göre de yapraklar hareketlilik gösterir. Uzun yaprak sapı olan ağaçlar, rüzgârın
ve gün ışığının etkisi ile çok hareketli bir görünüm ortaya koyar. Bu tip yaprakların alt ve üst
yüzeyleri de farklı renkte ise bu etki daha da artar.
Bitkilerin doku özelliği içinde yer alan yaprak rengi en önemli özelliklerden biridir.
Özellikle geniş yapraklı ağaçların yaprak renkleri mevsimlere göre değişir, Sonbaharda
yaprak dökümünden önce renkleri değişen ağaçlar tasarımda etkilidir. Örnek: Akçaağaç.


1.2. Doğal Bitki Örtüsü
Herhangi bir alanda insanların ve hayvanların etkisinde kalmadan tamamen doğal
etmenlerle oluşan bitki örtüsüne doğal bitki örtüsü ya da flora denir. Bir yörenin bitki
örtüsünün insanlar ya da hayvanlar tarafından tahrip edilmesi söz konusudur. Yeryüzünün
bugünkü bitki örtüsü ile doğal bitki örtüsü arasında büyük farklar vardır. Ancak insanın
ulaşamadığı ya da etkilemediği alanlarda bitki örtüsü doğal bitki örtüsüdür.

1.2.1. Dünyada Bitkilerin Dağılımı
Dünya üzerindeki bitkilerin yayılışı, yatay ve dikey yönlerde olmak üzere değişiklik
gösterir. Kuzey Yarımküre’sindeki bitkiler ısı bakımından altı büyük bölgede toplanır.
Bunların her birine hakim olan bitkinin adına uygun zon adı verilir. Bunlar:
*Palmetum Zonu (26 – 300) : Doğal bitki örtüsü palmiyelerdir.
*Lauretum Zonu (22 – 260) : Ülkemiz bu kuşakta yer alır. Bitki topluluğu olarak
Defne, Meşe, Şimşir gibi yapraklı bitkiler göze çarpar.
*Castenetum Zonu (18 – 220) : Burada yaprağını döken ağaçlar dikkat
çekmektedir. Kestane, Çınar, Dışbudak gibi.
*Fagetum Zonu (14 – 180) : Serin iklimi seven bitkiler bu kuşakta yer alır.
Kavak, Gürgen, Akçaağaç gibi.
*Abietum Zonu: Bu zonun yer aldığı yerlerde mayıs haziran ve temmuz aylarının
ortalama sıcaklığı 10- 14 0C’dir. Ladin, huş, kızılağaç gibi bitkiler yer alır.
*Alpinetum Zonu: Bitkilerin büyüme dönemlerinde burada sıcaklık ortalama
olarak 10 0C’nin üzerine çıkmaz. Burada genellikle otsu ve çalı grubu bitkiler
yer alır.
Enlem derecelerine göre meydana gelen bu zonlara yatay zonlar adı verilir. Ancak bu
zonlar herhangi bir bölgedeki dağlarda aynı tertip ve sıra ile aşağıdan yukarı doğru birbirini
takip eder. Örneğin Kuzey Yarımküre’de 40’ıncı enlem derecesinde bir dağın 500 m
yüksekliğinde Castenetum zonu görülürken, 500–1300 m arasında Fagetum zonu, 1300-
2000 m arasında ise Abietum Zonu bitkilere rastlanır. İşte yüksekliğe göre dağlarda birbirini
takip eden bu zonlara dikey zonlar denir.

Ülkemiz de dikey zona bir örnek vermek gerekirse;
Bursa ve Uludağ arasındaki bitki geçişini verebiliriz. Bursa ovasında yazları sıcak,
kışları ılık bir iklim yaşanırken; Uludağ’da 1100 m’den sonra yazlar serin, kışlar yağışlı ve
sert geçer. Bu nedenle Bursa ve Uludağ arasında tam yedi adet farklı zon görülmektedir.
Kısaca incelersek;
* Palmetum zonu; 0 –150 m yükseklikte ve daha çok güneye bakan kısımlarda
rastlanır.
* Lauretum zonu; 150 –400 m arasında ise defne ve yaprağını döken meşe türleri
dikkat çeker.
*Castenetum zonu; 400 -850 m arasında olup kestane bitkisine rastlanır.
Marmara Bölgesi yatay zonda bu grup içinde yer alır.
*Fagetum zonu; 850 –1100 m arasında yer alan bu zonda bitki örtüsü kayındır.
*Pinetum zonu; 1100 –1300 m arasında olup bitki örtüsü karaçamdır.
*Abietum zonu; 1300 –2100 m arasındaki kısımdır ki burada Uludağ’ın
karakteristik bitkisi Uludağ Göknarı yer alır.
*Alpinetum zonu; 2100 –2493 m arasındaki yüksekliktir.

1.2.2. Türkiye’de Bitkilerin Dağılımı
Türkiye de bitkilerin doğal dağılımı iklim ve yeryüzü şekillerinin etkisi ile beş değişik
bölgeye ayrılır. Bunlar:
*Kuzey Anadolu Dış Şeridi: Marmara nın tümü ve Karadeniz kıyı şeridini içne
alır. Bu şeridin hakim olduğu bitki ise Kayın’dır.
*Kuzey Anadolu İç Şeridi: Zonguldak’tan doğu hududuna kadar yer alan
bölgedir. Bitki olarak sarı Çam dikkat çeker.
*Akdeniz Şeridi: Çanakkale’den Antakya’ya kadar uzanan sahil şerididir. kızıl
çam ve kara çam bitkileri yaygın olarak bulunur.
*Step Kenar Şeridi: Ege ve Akdeniz’in iç kısımları ile Karadeniz’i bağlayan
bölgedir. Tuz Gölüne kadar uzanan at nalı şeklindeki bölgedir. Meşe, Ardıç,
kara çam yaygındır.
*Güney Doğu Anadolu Şeridi: Anadolu’nun güney doğusundaki bol yağış alan
kısımlarda görülür. Meşe ve ardıç bitkileri yaygın olarak bulunur.

1.3. Dış Mekân Bitkilerinin Peyzaj Açısından Önemi
1.3.1. Peyzajda Yer Örtücü Bitkiler
Vurgu amacıyla kullanım; tasarımda kullanılan yeşil ya da çiçekli bitkilerden oluşan
kümeler, çimenlikle zarif bir tezatlık yaratarak her iki farklı ortam arasında bağlantı sağlar.
Bu bitkiler özellikle dar alanlarda vurgu sağlanmasında kıymetli olur.
Kenar ya da bordür olarak kullanım; çalılık kenarına ya da çiçek tarhı boyunca
dikildiklerinde daha gösterişli olur. Bu amaçla, değişik renk, doku ve karakterde pek çok
farklı yer örtücü kullanılır.
Erozyon kontrolü amacıyla kullanım; toprak kayması problemi olan dik yokuş ve
bayırlarda yer örtücü bitkiler hızla yayılarak, yaygın kök sistemi ile toprağı stabilize ederler.
Böylelikle hem görüntü hem de fonksiyon açısından faydalı olacaktır.
Gölge bahçelerde kullanım; çimlerin yetişmesi için çok gölge olan bahçelerde,
gölgeyi seven pek çok yer örtücü yüzeyi kaplamak için kullanılabilir. Özellikle sık ağaçların
bulunduğu, güneş ışınlarının zemine ulaşamadığı kısımları gölge seven yer örtücüler
kullanılır.

1.3.2. Peyzajda Çalılar


Vurgu amacıyla kullanım; özellikle farklı renkteki çalılar, küçük çalılı bir grubun
içinde baskın durumda olduklarında, bahçe içinde odak noktasını oluşturur. Sık dallı ve
yoğun büyüyen çalılar, insanlar ve hayvanları gitmelerini istemedikleri yerlere gitmelerini
engeller.
Sınır bitkisi olarak kullanım; sınırları çiçek ve yapraklarıyla birbirinden
ayırtedebilir. Bahçenin kenarı boyunca dikilebilir. Yuvarlatılmış çizgiler de yapılan sınırlar
düz hatlara göre daha etkileyicidir.
Kap bitkisi olarak kullanım; çalılar kap içerisinde rahatlıkla yetiştirilebilir.
Dekoratif saksılar içerisinde bahçemize, terasımıza koyabiliriz.
Çit bitkisi olarak kullanımı; sınır işaretleri, özelleşmesi istenen alanların etrafı için
yaralıdır. Şekilli bir çit oluşturmak için düzgün budama yapmak gerekir.
Bordür bitkisi olarak kullanımı; çalılar geleneksel olarak ev önlerini ve ev inşasını
hem örtmek hem de çevrelemek için kullanılır. Çiçekli ya da çiçeksiz herdem yeşil çalılar bu
iş için uygundur. Genel olarak binanın köşelerine ve bahçe kapısından eve uzanan yolun her
iki tarafına süreklilik arz edecek şekilde, istenilen boy ve şekilde uygun çalılar yerleştirilir.
Topiary ( bitkileri geometrik şekillerde budama ) olarak kullanımı; hayvan ya da
herhangi bir nesnenin çok değişik şekillerde budanmasıdır.

1.3.3. Peyzajda Ağaçlar


Vurgu amacıyla kullanım; küçük bir süs ağacını, çalıların arasına ya da yolun
kenarına diktiğimizde etkili olur. Bu amaçla bahar çiçeklenmesi uzun süren, sonbaharda
renkli ve gösterişli yapıya sahip bitkiler dikilmelidir.
Fon olarak kullanımı; yaprak dökmeyen ağaçlar yere kadar ulaşan dalları ile çiçekli
çalılar ile güzel bir fon oluşturur.
Çevreleme amacıyla kullanım; binanın çevresine dikilen ağaçlar çevreyi
yumuşatmaktadır. Genellikle ağaçları ön bahçe kenarına ön kapıdan 30 derecelik bir açı ile
dikilince daha etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Çim alanlarda kullanım; yoğun gölge vermeyen ağaçlar çim gelişimi için idealdir.
Koruma amacıyla kullanım; komşularımızla aramızda bir perde görevi oluşturur.
Gölge elde etmek için kullanım; geniş yapraklı yaprak döken ağaçlar, genellikle
gölge ağaç olara bilinir. Yoğun yapraklılar yazın koyu gölge sağlarken; kışın yaprağını
dökenler ılık güneşin zemine ulaşmasına izin verir.
Yol ağacı olarak kullanımı; sokak ve caddelere dikilen ağaçlar ortama sıcak bir hava
verirler. Yüzeysel kök sistemine sahip olmayan, toprakla uyumlu, dalları trafiğe engel
olmayacak, egsoz ve kirli gazlara dayanıklı, soğuk yörelerde ise yol tuzlama çalışmalarına
dayanıklı bitkiler tercih edilmelidir.
Silüet ağacı olarak kullanımı; uzun ağaçlar fon olarak gökyüzünü alırlar. Arka
bahçeye dikilen uzun ağaçlar tasarımı daha etkili kılar.
Rüzgâr kırma amacıyla kullanım; rüzgar alan kısma bir sıra herdem yeşil çit bitkisi
dikmek, rüzgarın etkisini azaltmaktadır.
Tozu ve gürültüyü engellemek amacıyla kullanım; sık dokulu bitkiler bu konuda
etkilidir. Geniş alanlarda iki sıra dikim yapabiliriz.

1.3.4. Peyzajda Sarılıcı Bitki Türlerinin Kullanımı


Telefon ya da elektrik direkleri gibi yapıların sönük yapısını etkili hale getirmek için
kullanılır. Özelikle bu yöntem dar bahçelerde uygundur. Ayrıca çardak gibi yapıların üst
kısımları da sarılarak etkili bir tasarım oluşturulur. Özellikle dar yerlerde bulunan ve yüzey
görüntüsü dekoratif olmayan çitler, bitkilerle sardırılarak istenmeyen görüntü yok edilebilir.

1.3.5. Peyzajda Çiçek Bahçeleri


Çiçeklerin kümeler ya da şeritler halinde dikilmesi daha etkili ve gösterişli bir görüntü
meydana getirir. Uzunlamasına peyzaj özelliği gösteren ve genelde çalı veya bahçe etrafını
çeviren ağaçlar, evler, çitler veya bahçe duvarları yanında yapılan çizgi şeklinde çiçek
kümelerinin oluşturduğu çiçek tarhlarıdır. Bir metreden daha geniş şeritler yapılmamalıdır.
Farklı zamanlarda çiçek açan çiçeklerden oluşan şeritlerde, ilkbahar yaz ve sonbaharda açan
çiçeklerin zamanlarını ve renklerini de göz önüne alarak dikkatli bir planlama yapılmalıdır.
Genel olarak çiçek kümeleri bir duvara ya da ağaç dizisine yaslanmayacak şekilde
ortada bulunur. Bu özellik, çiçek kümelerinin her yönden kolayca görülmesini sağlar. Çiçek
kümeleri, bodur ve yatay yapay olarak kaldırım, teras ya da düzenli bahçelerde, yüksek
olmayan duvarlar veya ağaç dizilerinin yan taraflarını etkili bir görüntü verecek şekilde
yerleştirilir.
Ada çiçeklikler, şeritle çiçek kümesi arasında bir nevi geçiş oluştururlar. Çiçekler,
çimenlik ortasına bir ada gibi yerleştirildiklerinde her yandan rahatlıkla görülebilir.
Kabartma çiçeklikler çoğu zaman problem çözücüdürler. Normal bahçe seviyesinin
üzerinde yükseklikleri ile dikkat çeker. Süzülmesi zor, killi, ağır olan topraklarda, problemli
yerlerin toprakla doldurulması ile kabartma çiçeklikler oluşturulur.

Bitki kapları ve saksılar avlu veya girişleri belirginleştirir. Saksı içine dikilen bitkiler
daha göz alıcıdır.
Kaya bahçeleri tam güneş alan yerlerde, normal seviyeden yüksek bir tepecik halinde,
iyi drene olan toprak üzerinde, kaya parçaları ile doğal bir görünüm sağlayacak şekilde tesis
edilir.
Ağaç altlarında gölgelik kısımlarda gölge seven bitkiler kullanılmalıdır. Baharda
yapraklarını açmak için güneş ışığına ihtiyaç duyan soğanlı bitkiler, mevsimlikler ve gölge
seven mevsimlikler ve çok senelikler için uygun dikim alanlarıdır. Kış ve bahar güneşi ile
yaz gölgesi, bu tür bitkiler için uygun mekânlardır.