PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kanyaş Yetiştiriciliği - Phalaris


Mr.Muhendis
01.01.2010, 17:36
A. FESTUCOİDEAE ALT FAMİLYASI
OYMAK 1. PHALARİDEAE (KANYAŞ)

KANYAŞ (Phalaris sp.) CİNSİ

Kanyaş grubuna giren bitkilerde, yumak otları alt familyasının genel özeliklerinden farklı olarak,
normal çiçek başakcık ekseninin uç tarafında,
kısır çiçekler ise altta bulunmaktadır.


Kanyaşlara Antartika kıtası ve Grönland dışında dünyanın her yerinde rastlanmaktadır.

Kanyaşlar, özellikle dünyanın serin bölgelerine yayılmışlardır. Kanyaşların anavatanı Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’dır.

Phalaris cinsine bağlı 15 tür vardır. Tarımsal açıdan önemlileri;

Phalaris arundinaceae
Phalaris tuberosa L. (P. tuberosa var. stenoptera (Hach.) Hitch.)
Phalaris canariensis L.
Phalaris tuberosa var. hirtiglumis
Phalaris aquatica (= P. tuberosa L. x P. arundinaceae L.)
Phalaris minor Retz.
Phalaris paradoxa

Bataklık Yem Kanyaşı (Phalaris arundinaceae L.)

Bataklık yem kanyaşı doğal olarak dünyanın her tarafında yetişebilmektedir.


Bitki 1749’da İsveç’te, 1824’de İngiltere’de,
1850’de Almanya’da ve
1899 yılında Amerika’da kültüre alınmıştır.

İklim ve Toprak İstekleri
Bataklık yem kanyaşı nemli ve serin iklimlerin bir bitkisidir. Ancak, kurağa, sıcağa ve soğuk koşullara da belirli ölçülerde tolerans gösterebilmektedir. Soğuğa dayanımı çayır salkım otu ve köpekkuyruğundan daha azdır.
Kanyaşın verimi, toprak sıcaklığı düştükçe (10-21 0C) kılçıksız broma göre daha fazla azalmaktadır. Kanada’ da Saskatchewan’da sulanan koşullarda bataklık yem kanyaşı, kılçıksız brom ve mavi ayrığa göre soğuklardan daha fazla zarar görmüştür.
Diğer yandan bataklık yem kanyaşı subtropik ve tropik iklimlere de iyi uyum sağlayamamaktadır. 20 0C sıcaklıkta bataklık yem kanyaşının net fotosentez kapasitesi en üst düzeye ulaşmakta; sıcaklık 38 0C’ye çıkınca net fotosentez %80 oranında azalmaktadır.

Bataklık yem kanyaşı zayıf drene edilmiş ıslak arazilerde yetiştirilmektedir. Bitki, aynı zamanda nemli ve yarı nemli bölgelerde birçok serin mevsim yembitkisinden daha fazla kurağa dayanıklıdır.
Bataklık yem kanyaşının su basmalarına karşı çok dayanıklı olduğu saptanmıştır. Olgun bitkiler 49 gün sonra veya daha fazla, fideler 35-49 gün, tohumlar 35-56 gün su basmış alanlarda canlı kalabilmişlerdir. Toprak üzerinde 2,5 cm kalınlığında su tabakası bulunan saksılarda, yem kanyaşının 3 ay zarar görmeden yetişebildiği saptanmıştır. Bataklık yem kanyaşı, tuzlu topraklara iyi uyum sağlayamaz. Buna karşılık, toprak reaksiyonuna toleransları çok geniştir (pH= 4,9-8,2). Yani toprak asitliliğine biraz da alkaliliğe dayanıklı olan bir bitkidir (Marten ve Heath, 1982).

Bitkinin Tanımı
Yem kanyaşı, uzun boylu, kaba yapılı ve kök-sap oluşturan çok yıllık bir serin mevsim yembitkisidir. Kısa, pul pul olmuş kök-sap gövdelerle yayılır ve iyi idare sistemi altında kuvvetli bir çim kapağı oluşturur.
Boyu 60 cm’den 150 cm’ye kadar değişir. Gövde, borumsu yapıda, kuvvetli, dik, düz ve parlaktır.
Yaprakları oldukça sert ve aya 8-20 mm genişliğindedir. Bitki kulakçıksız olup, yaprak kını açıktır. Dilcik, büyük, beyaz renkli, yaka formunda, üçgenimsi ve küt uçludur.
Çiçek topluluğu 5-10 cm boyunda oldukça sık bir salkım oluşturur. Ancak çiçeklenme zamanında salkımlar açılır.

Bitkinin açık griden-koyu griye kadar değişen renklerde, mumsu ve parlak görünümlü tohumları olgunlaşınca hemen dökülürler.
Tohumlar, ilk önce salkımın tepesinden başlamak üzere aşağı doğru olgunlaşırlar.
Karyopsis 1,5-2 mm uzunluğundadır. Kapçık ve iç kavuz tarafından sıkıca kuşatılmıştır.
1000 tane ağırlığı 0,75 g kadardır. Yapraklı gövdesi, yatmayı önleyici kalınlıktadır.

Bitkiler agronomik özellikleri açısından birbirlerinden oldukça değişiktir. Üç yaşındaki bitkilerde kökün 36 m derinliğe kadar indiği saptanmıştır. Bu nedenle kurağa dayanıklıdır.

Bataklık Yem Kanyaşının Yapısı ve Besleme Değeri
Ham protein oranı üzerinde çok çalışma yapılmıştır. Minnesota’ da yapılan araştırmalar bataklık yem kanyaşının %7-25 arasında ham protein (HP) içerdiğini göstermiştir.
Bu araştırmalarda sapların %3 ve salkımın %30 HP kapsadığı belirlenmiştir.
Bataklık yem kanyaşında bitki gelişme devresine bağlı olarak HP oranı geniş sınırlar içerisinde değişmektedir.

Bataklık yem kanyaşının içerdiği HP oranı, genotipten daha çok topraktaki N miktarı ve bitki gelişme devresine bağlıdır. Dekara 15 kg N uygulanan topraklarda biçim tarihlerine ve yılın şartlarına bağlı olarak %11-18 arasında HP içeren yem kanyaşı kuru otu elde edilmiştir.
Bataklık yem kanyaşı, aynı devrede biçilen diğer buğdaygiller ile karşılaştırıldığında, kılçıksız brom, domuz ayrığı, çayır yumağı ve çayır tilki kuyruğu otları kadar veya daha fazla HP içermektedir (Marten, 1971; Barnes ve Mott, 1970).

Lezzetlilik, Alkaloidler ve
Tüketilen Miktar Arasındaki İlişkiler
Yukarıda da değinildiği gibi, çok iyi agronomik özelliklere sahip olan yem kanyaşının, beklenilen ölçüde yaygın olmayışının başlıca nedeni, lezzetliliğinin düşük oluşu ve alkaloid içermesidir. Bununla birlikte, yembitkilerinde lezzetlilik konusu çok karmaşık ve göreceli bir kavramdır.
Örneğin, ABD’nin Michigan eyaletinde kılçıksız brom ve yem kanyaşı üzerinde otlayan hayvanlar karşılaştırıldığında, yem kanyaşında otlayanların daha zayıf kaldığı görülmüştür (Blakeslee ve ark., 1956).
British Colombia’da yapılan bir başka denemede ise, bu sonucun tersine değişik düzeyde azot uygulanan yem kanyaşı ile; kılçıksız brom + domuz ayrığı + ak üçgül karışımında otlayan hayvanların günlük ağırlık kazançları arasında fark görülmemiştir (Hubbard ve Nicholson, 1968).

Bataklık yem kanyaşında, potansiyel zehir etkisi yapan alkaloidlerin bulunduğu ve alkaloid yoğunluğu ile lezzetlilik ve hayvanlar tarafından yenen miktar arasında negatif bir korelasyon bulunduğu bilinmektedir. Zehirli alkaloid miktarı arttıkça lezzetlilik hızla azalmaktadır.
Belirli bir süre yem kanyaşı ile beslenen hayvanlarda kaba kıllı deri, gözlerde fazla miktarda sulanma ortaya çıkmaktadır. Yine rasyonlarında yem kanyaşı bulunan yemlerle beslenen süt sığırlarının zayıf kaldığı ve karaciğerlerinde bir çeşit sakatlık meydana geldiği belirlenmiştir (Audette ve ark., 1970).

Avusturalya'da yumrulu kanyaş (P. tuberosa) ile beslenen çiftlik hayvanlarında, sinirsel kalp bozukluklarına neden olan kanyaş sersemliği hastalığı görülmektedir. Bu türde rastlanan alkaloid bataklık yem kanyaşında rastlananın aynı olup Gramine,N-N dimethyl tryptomine'dir.
Birçok araştırıcı yem kanyaşında bulunan alkaloidin cins ve miktarının tür ve ekotiplere göre değiştiğini bildirmektedir. Bu nedenle, araştırmalar alkaloid oranı düşük çeşitlerin elde edilmesi konusunda yoğunlaşmıştır.
Bataklık yem kanyaşının lezzetliliği, alkaloidden başka faktörlerle de ilgilidir. ABD'nin Alabama eyaletinde, Andrew ve Hoveland (1965), tarafından yapılan bir denemede, uygulanan azot miktarının artırılması yem kanyaşında lezzetliliği artırmıştır.

Diğer yembitkilerinde olduğu gibi yem kanyaşında da gelişme devresinin ilerlemesi lezzetliliği azaltmaktadır. Alkaloid yoğunluğu bitkinin gelişme çağı ilerledikçe azalmasına karşın, yapısal maddeler arttığı için lezzetlilik azalmaktadır.
İnvitro olarak 6 saatlik bir sindirim denemesinde, yem kanyaşının sindirim oranının yonca ve gazal boynuzundan düşük olduğu belirlenmiştir (Allison ve ark., 1969). Bununla birlikte yılda 2, 3 veya 4 kez biçilen yem kanyaşının sindirim oranının, kılçıksız broma eşdeğer ve domuz ayrığından yüksek olduğu bulunmuştur.

Önemi ve kullanılması
Bataklık yem kanyaşının önemi, fazla ürün vermesinden, değişik toprak koşullarında yetişebilmesinden, su basmalarına çok dayanıklı olmasından, yaz aylarında gelişmesini sürdürebilmesinden ve ıslak topraklarda otlatmaya dayanıklı olmasından kaynaklanmaktadır.
Yem kanyaşı, otlakiye ve taban mer'ası tesisinde kuru ot ve silaj yemi üretiminde ve toprak koruma çalışmalarında başarıyla kullanılmaktadır. Yem kanyaşı toprak koruma çalışmalarında ilk önce akla gelen bitkilerden birisidir.
Bitki çevre kirliliğine karşı duyarlı olduğundan, sulama kanalları ve endüstriyel artıkların yayıldığı bölgelerde, kirlilik düzeyinin belirlenmesinde yem kanyaşının varlığı veya gelişme durumu bir ölçü olarak değerlendirilmektedir.

Otlakiye ve taban mer'ası olarak kullanımı
Bataklık yem kanyaşının en uygun otlatma zamanı bitkilerin 15 - 60 cm arasında boylandığı devredir. Daha yaşlı bitkileri hayvanlar daha az yerler ve aynı zamanda yenen kısmın sindirilme oranı da azalır. Toprak nemi ve verimliliği çok sınırlı değilse bataklık yem kanyaşı tesisi, hayvanlar için erken ilkbahardan öldürücü donlara kadar yem sağlar.
Dönüşümlü (münavebeli) ağır otlatma, yem kanyaşından en iyi şekilde yararlanmayı sağlar. Sürekli hafif otlatma durumunda, hayvanlar hep yeni sürgünleri yiyeceğinden, bir kısım bitkiler zarar görürler. Bir kısım bitkilerde otlanmayacağından kartlaşır.

Mevsim boyunca otlatma yapıldığında, ağır ve dönüşümlü otlatma durumunda bile sığırlar sert anızları yiyemezler. Bunu önlemek için, böyle alanlar yaz ortasında 5-7 cm yükseklikten biçilmelidir (Marten ve Donker, 1968). Bataklık yem kanyaşı otlakiyelerinde sığır ve koyunlar birlikte otlatıldığı zaman daha iyi sonuç alınabilmektedir.
Diğer taraftan, yapılan araştırmalar sonucunda bataklık yem kanyaşı tesislerinde otlayan kuzu ve anaç koyunların, kılçıksız bromda otlayanlara göre daha zayıf kaldıkları görülmüştür. Aynı araştırmada, bataklık yem kanyaşı+ladino ak üçgülü tesisinde otlayan tosunlarda ağırlık artışının, domuz ayrığı+ladino üçgülü otlakiyelerinde otlayanlarla aynı olduğu belirlenmiştir (Blakeslee ve ark., 1956; Decker, 1959).

Bataklık yem kanyaşı uyum sağladığı bölgelerde çok yüksek verim veren bir buğdaygil yembitkisidir. Bitkinin otlatma mevsimi boyunca domuz ayrığı gibi yeniden büyümesi iyidir (Kruger ve Scholl, 1970).
Yem kanyaşı, çayır yumağı gibi, sonbahardan kışa kadar otlatılan ve kışında iyi kalabilen bir bitki değildir (Weding ve ark., 1966). Ancak, bataklık yem kanyaşı, ıslak arazilerde bile üzerinde otlayan hayvanlara iyi kaliteli ve bol yem sağlar.

Kuru ot üretiminde kullanımı
Schoth (1929), ABD'nin Oregon eyaletinde yaptığı bir çalışmada, yem kanyaşının dekara 900-2000 kg kuru ot verdiğini saptamıştır. ABD'nin kuzeydoğusunda yer alan 4 eyalette daha sonra yapılan çalışmalarda, yeterli miktarda gübre ve uygun biçme tekniği ile dekardan 1.3 tonun üzerinde kuru otun çok rahat bir şekilde alınabildiği görülmüştür (Decker ve ark., 1967). Yine bu konuda yapılan diğer çalışmalarda Ohia'da yüksek dozda N uygulaması ile dekardan 1.2 ton, İndiana'da ise 1.7 ton kuru madde verimi elde edilmiştir (Nihaus, 1971; Rhykerd ve ark., 1969).

Kanada'da iyi drene edilmiş topraklarda köpekkuyruğunun verimi yem kanyaşından yüksek olmuş, fakat zayıf drenajlı topraklarda yem kanyaşından daha fazla verim alınmıştır (Goplen, 1963).
Araştırıcılar kaliteli yem üretimi için, yem kanyaşında ilk biçimin salkım görüldüğünde yapılmasını önermektedirler. Eğer toprakta nem ve azot yeterli ise, bu şekilde yem kanyaşından üç kez çok iyi özellikli kuru ot elde etme olanağı vardır.

Silaj Yemi Üretiminde Kullanımı
Yem kanyaşı, kuru ot için biçildiği devrede biçilirse iyi kaliteli ve besleyici silaj yemi elde edilir. Salkım gösterme devresi başlarında biçilen ve ince doğranan yem kanyaşlarının siloda korunması çok kolaydır. Bu şekilde silaj, özellikle süt inekleri için besleme değeri yüksek iyi bir yeşil yem oluşturur. Kurutma olanaklarının uygun olmadığı, hasat zamanının çeşitli nedenlerle biraz geçiktiği ve kış aylarında taze yeşil yemin sınırlı olduğu yerlerde, yem kanyaşını silaj olarak değerlendirmek en uygun yoldur. Ayrıca, silaj ile yem kanyaşının lezzetliliği ve sindirilebilirliği artarken, zararlı alkaloidlerin etkisi de azalmış olur.

sln1000
20.02.2015, 14:34
çiçek siparişi vermek istiyorum yardımcı olur musunuz ?

Mr.Muhendis
20.02.2015, 14:55
çiçek siparişi vermek istiyorum yardımcı olur musunuz ?

Maalesef.