PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Arılarda Varroa Zararlısı


Livadi
10.12.2009, 12:35
http://i50.tinypic.com/314cvbr.jpg

Varroa Akarı

Arıların Önemli Bir Düşmanı

Varroa akarı bal arılarının bedenleri dışında yaşayan bir parazittir. Varroa hem ergin arılar, hem de gelişmekte olan yavruların kanını emdiğinden üzerlerinde beslendikleri arıları zayıflatarak arıların yaşam sürelerini kısaltırlar. Hiçbir tedavi uygulanmayan kolonilerde varroa artarak tüm arıları öldürecektir. Genelde Varroa sebebiyle oluşan kayıplar kış ölümleri ve ana arısızlıkla karıştırılabilir. Varroa akarının arılar üzerinde farklı zararları vardır: akarlar arıların bağışıklık sistemini bastırarak virüs ve enfeksiyonların yayılmasına sebep olurlar. Bunun sonucunda arılar üzerinde asimetrik kanatlar, çarpık bacaklar ve kısalmış abdomen (karın) gibi etkiler görülür. Düşük seviyelerdeki Varroa istilalarında bile ergin arılar zayıflar ve ömürleri kısalır (%50'ye kadar), yavrular ise gelişimlerini tamamlayamazlar.

Bir arı kolonisinde bulunan varroa akarı sayısı sezonlara göre değişiklik gösterir: İlkbaharda az sayıda görülmeye başlar, yazın daha da çoğalarak sonbaharda yoğunlukları en üst düzeye çıkar ve kış döneminde tekrar ilkbaharda çıkmak üzere azalırlar.

Bilimsel çalışmalar varroa akarlarının kimyasal ilaçlara karşı dirençli olduğunu göstermektedir. Varroa'ya karşı dayanıklı arı geliştirme çabaları da şu ana dek başarısız olmuştur.


Ergin dişi varroa akarı erkek varroa akarından daha büyüktür.Vücut ölçüsü 1.1x1.6 mm. dir. Vücut yapısı yassı ve oval şeklindedir. Erkek varroa akarları genellikle kuluçka petekleri içersinde bulunurlar. Varroa akarları kuluçka petek gözlerinin içinde ve arı üzerinde çok yavaş hareket ederler. Fakat petek yüzeyi üzerinde çok hızlı hareket edebilirler.Ergin arının üzerinde, abdomen kısmına yapışarak arının kanıyla beslenirler. Bu davranış özellikleri sayesinde arıların üzerinde az sayıda görülmelerine rağmen kolonide popülasyon düzeyleri çok yüksek düzeye ulaşabilir. Varroa ergin arının üzerinde yaklaşık 7 gün kalır. Daha sonra kapanmamış larvalı kuluçka petek gözlerine girer. Kolonide kuluçka olamadığı zaman ergin arının üzerinde daha uzun miktar kalabilir. Araştırmalar sonucunda, ergin arı veya larva olmadan varroa ancak 5,5 gün hayatta kalabilmektedir. Uzun kış dönemlerinde kuluçkası olmayan kolonilerde varro arıların üzerinde uzun sure yaşayabildikleri bilinmektedir.



1. Basamak: Ergin arı üzerinde bulunan varroa’nın koloniye transferi.
2. Basamak: Akarın ergin arıyı terk ederek kuluçka petek gözünde yürümesi.
3. Basamak: Petek gözü içinde bulunan varroa dip kısımda bulunan larva yiyeceğinin içinde gizlenmesi.
4. Basamak: Petek gözü kapandıktan sonra varroa gizlendiği yerden çıkarak prepupa dönemindeki arının üzerinde beslenmeye başlaması.
5. Basamak: Varroa’nın yumurta yumurtlaması ve bu yumurtaların iki olgunlaşma dönemi geçirerek ergin varroa haline dönüşmesi.
6. Basamak: Ergin varroaların petek gözünü ergin arı ile terketmesi. Varroa başka bir kuluçka gözü bulana kadar arının üzerinde taşınır.
Arıcıların kovanlar arasında ekipman ve petek değişimleri sayesinde, arıların kolonilerini şaşırması ve yağmacılık yolu ile rahatlıkla yayılırlar. Varroa akarının üremesi ancak kuluçka petek gözlerinde gerçekleşir. Varroa petek gözü kapandıktan yaklaşık 60–70 saat sonra 4–5 tane yumurta yumurtlar. Bu yumurtalardan bir tanesinden erkek, diğerlerinden dişi bireyler meydan gelir. İşçi arı gözlerinde dişi varroa başına üreme oranı 1,3 tür. Bu oran erkek arı gözlerinde 2.6 dır.

Bal arısı larva ve pupası üzerinde beslenen varroların etkileri

1–3 Varroa ile bulaşmamış işçi arı pupalarının vücut ağırlığının %10 oranında düşük, 3 den yüksek sayıda varroa ile bulaşık olan işçi arıların pupalarının ağırlığının ise % 22 oranında azaldığı belirlenmiştir. Erkek arı pupalarında bu oranın %7 olduğu görülmüştür. Bu yüzden varroalar işçi arıları erkek arılardan daha ağır bir şekilde etkilemektedir.
1–3 varroa akarının bulunduğu pupaların ergin arı olduktan sonra arı sütü ürettikleri bezlerin %13 oranında küçük olduğu, 3 den fazla sayıda varroa nın bulaşık olduğu işçi arı pupalarında ise bu bezin normalinden %31 oranında küçük olduğu tespit edilmiştir. Yine 1–3 arasında varroa bulaşık olan işçi arı pupalarının kanındaki protein oranı %27 düşük çıkmış, 3 den fazla sayıda varroa’nın bulaşık olduğu işçi gözlerindeki pupaların kanındaki protein oranı %50 düşük çıkmıştır.
Varroa yoluyla 22 farklı virüsün bal arılarına bulaştığı da araştırmalarla ortaya konmuştur.Varroa ile bulaşık olan kolonilerin erkek arılarının yaşama oranları bulaşık olmayanlara göre %40 oranında azalmıştır. Varroa ile bulaşık olan kovanların erkeklerin yaşayanlarının % 57–64 oranında uçamadıkları gözlenmiştir. Ayrıca varroa ile bulaşık olamayan kolonilerin erkeklerinin sperm sayılarının 8.8 milyon olmasına karşılık iki tane varroa bulaşık olan gözlerde yetişen erkelerin sperm sayısının 5.3–4.3 milyon arasında olduğu tespit edilmiştir. Buda varro’nın erkek arı kalitesinde belli oranda düşme etkisinin olduğunun bir göstergesidir.
Yapılan bir araştırmada, varroa ile bulaşık olmayan genç arıların yuvalarının yönü bulma amacıyla yaptıkları uçuşlarından sonra kovanlarını bulamayanlarının oranı %20, varroa ile bulaşık olan arıların bu uçuşlarından sonra %36 sının kovanlarını bulamayarak geri dönemedikleri görülmüştür. Çalışmalar pupa döneminde varroa ile bulaşık olan işçi arıların tarlacı arı dönemlerinde daha kısa süreli ve az sayıda tarlaya çıktıklarını göstermiştir. Pupa döneminde varroa bulaşmış arıların pestisitlere karşı daha az dayanıklı olduğu da ortaya çıkmıştır.

http://i49.tinypic.com/2wqv1cl.jpg

Livadi
10.12.2009, 12:36
Varroa Akarı (Varroa jacobsoni).
Varroa ile Organik Mücadele

Thymovar® her biri thymol içeren sünger tabletler halindedir. Kekik yağı gıda ürünlerinde kullanımına izin verilen tamamen doğal bir maddedir ve tamamen güvenlidir.

Tabletlerden yayılan kekik yağı buharı kovanın içini doldurur. Bu buhar varroa (Varroa destructor) üzerinde öldürücü etki gösterir.

Thymovar®, bal döneminde kullanılsa dahi, arılara zarar vermez. Ancak bal döneminde, arılar kovan içindeki yabancı maddelere karşı agresif olacağından Thymovar® uygulamasının bal öncesi (erken ilkbahar) ve sonrası (sonbahar) yapılması tavsiye edilir.

Kullanım Zamanı ve Dozlar

Thymovar® her dönem kullanılabilirse de dış hava sıcaklıkları ilacın etkinliğinde büyük öneme sahiptir. Uygulama sırasındaki günlük dış hava sıcaklıkları en az 12°C ile en fazla 30°C arasında olmalıdır.

Bu aralıklar dışında kullanılması (özellikle 30°C üzeri) arılarınıza zarar verebilir. Thymovar®'ın arılarınız için bir tehlike oluşturması sadece belirtilen yüksek sıcaklıklarda kullanıldığında söz konusu olabilir.


Not: Sünger tabletler makas ile kesilebilirler

Kullanım Şekli

Thymovar® günlük hava sıcaklıklarının 12°C ile 30°C arasında olduğu dönemlerde kullanılmalıdır. Ancak, en iyi etkinliğini 20°C ile 25°C arasında kullanıldığı zaman gösterir.

Bal öncesi (ilkbahar) ve sonrası (sonbahar) yılda iki dönem kullanılır. Thymovar® çıtaların en üstüne yerleştirilir ve 3-4 hafta boyunca bırakılır.

Thymovar® kullanılırken kovanın giriş kısmı, her zaman olduğu şekliyle, açık tutulmalıdır.

Daha güçlü kolonilerin gelip zayıf kolonilerin yiyeceklerini yağmalamalarını engellemek amacıyla aynı sahada bulunan tüm koloniler eş zamanlı olarak Thymovar® ile tedavi edilmelidir.

Bal öncesi (erken ilkbahar) dönemde arıların güçsüz olabileceği dikkate alınarak, Thymovar®'ın kovan başına 1/4 (çeyrek sünger) oranında kullanılması daha iyi sonuçlar vermektedir.
Bu oran, bal sonrası, 1/2 (yarım) sünger olarak artırılmalıdır.