PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Herbaryum ve Herbaryum Yapma Teknikleri


Livadi
09.12.2009, 00:59
Herbaryum: Genel manasıyla bitkilerin konulup saklandığı yerlerdir. Bu, bir çeşit bitki müzesi gibi düşünülebilir. Koruma bilimsel amaçlı olmaktadır. Yani “bitki materyallerinin bilimsel amaçlar doğrultusunda ve bilimsel yöntemlerle kullanılmak üzere, konulup saklandığı yerlerdir”.

http://i48.tinypic.com/2n9i32b.jpg




1.1. Herbaryum Yapmanin Amaci
Herbaryum yapmanin amaci çalisan kisiye göre degismekle birlikte genel olarak su sekilde siralanabilir;

a) Bitkiyi tanimak,

b) Bitkinin varligini kanitlamak (bitkinin nerede ve ne zaman yetistigini ögrenmek),

c) Daha sonraki bitkilerle ilgili konularda çalismak,

d) Bitkiye ulasilmasinin mümkün olmadigi zamanlarda elde hazir materyal bulunmasini saglamak,

e) Hastalik ve zararlilara konukçuluk yapan bitkileri toplamak, daha sonra teshiste kullanmak.



1.2. Herbaryum Örneklerinin Kullanim Alanlari

Herbaryum örneklerinin kullanilma amaçlari ise asagidaki gibi siralanabilir;

a) Herbaryumlarda bulunan bitki örnekleri, morfolojik çalismalar yaninda söz konusu bitkinin kök, gövde, yaprak ve çiçek gibi degisik organlarinin mikroskobik olarak incelenmesinde materyal olusturur.

b) Florasi incelenen bölgelerde, bitki gruplarinin dagilisi büyük oranda herbaryum kayitlarina göre belirlenir.

c) Bitkisel üretim, ekoloji ve taksonomi gibi konularda, okul içi egitimde ögrenim amaçli herbaryumlardan faydalanilmaktadir. Ögrencilere özellikle iklim ve mevsimin uygun olmadigi ortamlarda, bitki karakterlerinin gösterilmesi, cins ve türlerin tanitilmasi, herbaryumlardaki bitki örnekleri ile pratik olarak gerçeklesir.

d) Çayir - mera vejetasyonlarini olusturan türlerin, süs bitkilerinin, kültür bitkilerinin ve yabanci otlarin teshisinde herbaryumlar en degerli kaynagi olusturur. Zira son yillarda taksonomik yayinlari inceleyerek bitki tanima teknigi önemini büyük ölçüde kaybetmistir.

e) Özellikle tür ve varyete isimleri temel kabul edilerek, düzenlenen herbaryumlardaki bitki örnekleri kromozomlarla yapilan poliploidi çalismalarinda (zaman içinde seri olustugundan) degerli birer belgesel kayit anlami tasir.

f) Entomolojik ve fitopatolojik çalismalarda konukçu bitkiye bagli teshislerde de büyük önem arz eder.


1.3. Herbaryumda Örneklerin Düzenlenmesi

Her bitki koleksiyoncusu, belli bir amaçla topladigi malzemenin tasnifine yönelik sorunlarla karsilasabilmektedir. Herbaryum hangi bakimdan kurulmak ve devam ettirilmek isteniyorsa, basit olarak tasarlanmalidir. Iyi düsünülmüs bir yapi ve açik seçik bir düzenleme, her bitkiyi hizli bir sekilde bulmamiza yardimci olur. Her bitki koleksiyonu basit bir alfabetik siralama ile düzenlenir. Çiçekli bitkilerde, familyasina göre düzenleme yapmak yeterli olmaktadir. Fakat pratik nedenlerden dolayi alfabetik siralama tercih edilir. Böylece cinslerin bulunmasi kolaylasir. Cinslerin içinde bulunan türlerin siralamasi da alfabetik olarak yapilir. Familya siralamasin da ise bitki topluluklarina ait eserlerden yararlanila bilinir (Stehli und Brünner, 1981).

Toplanan bitkiler, biyolojik sisteme göre (tür, cins, familya, takim, sinif) düzenlenebilir veya akrabalik iliskilerine göre bir arada tutulabilirler. Her iki yöntemin de olumlu ve olumsuz yönleri vardir. Sinifina, takimina, familyasina, cins ve türüne göre biyolojik sirayla düzenlenmis koleksiyon sayesinde biçimsel olarak birbirine benzeyen bitkiler iyi karsilastirila bilinirler.

Biyolojik sisteme göre düzenlemenin temel birimi tür dür. Bunu takip eden basamak, genelde daha fazla türü kapsayan cins (genus) tir. Cinsler ise familya'da toplanirlar. Bunlar, biyolojik sistemdeki isaretlere göre benzerlik gösterirler. Tür, ayni atadan gelen ve birbirleriyle çiftleserek fertil döller verebilen bireyler topluluguna denir. Fakat önemli türleri birbirine benzer olabilen bitki topluluklarinin biyolojik sisteme göre tek tek düzenlenmesi yorucu olmaktadir. Eger koleksiyon faaliyetinde daha fazla bitki topluluguna yönelme olursa, bitki sosyolojisine göre tasnif amaca uygun olur. Bunlar disinda herbaryumlar, tedaviye yönelik bitkilerin kurutulmus yapraklarina, çiçeklerine, türüne, bitkinin bünyesindeki alkoloidlere ve glikozitlere göre düzenlene bilinir.

1.4. Bitkinin Bulundugu Yer ve Çevre

Her bitki türü yeryüzündeki bütün kitalar üzerinde yaygin degildir, bazi türler belirli bir bölgeye aittir. Bir bitki doga içinde sistemin bir parçasi olarak görülmelidir. Sicaklik, su, toprak, isik gibi dis faktörler bitkilerin yasama imkanlarini belirlemektedir. Farkli bir bitki de ihtiyaçlarina uygun bir ortam buldugunda o yere yerlesebilmektedir. Böyle düzenli bir ekolojik dönüsüm bitki türlerinin tesadüfi olarak ortaya çikmadigini belirlemektedir. Bir çok tür, bulunduklari yerin çevre sartlarina bagli olarak, birbiriyle ve diger bitki türleri ile rekabet halindedir. Bu sekilde iklim ve rekabete dayanan, tarihsel bir iklim süreci kosullari ile, bitki türlerinin kombinasyonu sonucu bitki topluluklari olusmustur.

Bitki topluluklarini, ekolojik iliskilere bagli çevre faktörlerini, bitki gelisimlerini, türlerini ve yayilimlarini Bitki Sosyolojisi bilimi incelemektedir. Süphesiz koleksiyonun olusturulmasinda, bitkilerin bulundugu yerlerin en küçük ünitesine kadar siniflandirilmasina çalisilmalidir. Bu ise, çok büyük deneyim isteyen bir konudur. Çalisma baslangiç olarak kaba bir sekilde fundalik, alçak çayirlik, yaprakli agaçlar ormani olarak siniflandirilabilir. Dogal bitki topluluklarinin yani sira insan müdahalesiyle ortaya çikmis çesitli türlerle de (çayir, tarla vb.) ilgilenebiliriz. Bunlar bitki sosyolojisinin karakter türleri olarak tanimlanirlar ve bitki sosyolojisine ait birimlerin isimlendirilmesinde büyük rol oynarlar. Tam bir çalisma için ilk önce kolay görülebilir ve açik karakterize edilmis bitki toplulugunu seçmek gerekmektedir. Örnegin; yüksek bataklik çayin ve su bitkileri gibi (Stehli und Brünner, 1981).

1.5. Bitkinin Bulundugu Yer Hakkinda Notlar

Öncelikle bulunan türün adi, araziden toplanma, sira numarasi, tarih ve bulundugu yer bir kagida veya etikete yazilir. Bir deftere bu bilgiler aktarilir. Bulundugu yer, toprak durumu (islak, nemli, kuru, balçik, kum, humus, besin degeri düsüldügü v.b.), isik durumu, örnegin diger bitkinin gölgesinde olmasi gibi bilgiler de verilir. Bütün bu bilgilerle mümkün oldugu kadar bitkinin bulundugu yerin kapsamli bir görüntüsü verilir. Bitkinin fenolojik durumu da belirtilir. Mümkün oldugu kadar bitkinin bir çok parçasi kaydedilir. Böylece bitki sosyolojisi hakkindaki bilgiler verilmis olunur. Bu islemler yeni baslayanlar için kolay degil ve zaman alicidir. Bu sekilde hazirlanan buluntu yeri notlan çok önemlidir. Eger koleksiyonumuzu taksonomik açidan olusturmak istiyorsak, bitkinin gelisme dönemi hakkindaki bilgilere önem vermeliyiz. Örnegin; çiçek rengi, kokusu, çiçeklenme sekli ile süresi, tek veya çok yillik olusu ve reçinesi taksonomik isaretlerdendir (Stehli und Brünner, 1981).

1.6. Herbaryum Yapimında Bazi Önemli Kurallar

Dogayi korumak iyi bir koleksiyoncu için en basta gelen yasa olmalidir. Korunulan bitkilere ait tam bilgiye sahip olmak, yasalara karsi kasitli olmayan durumlar karsisinda koleksiyoncuyu korur.

Bitkiler özenle toplanmalidir. Toplama esnasinda bitkinin korunmasi zorunludur. Çignenen bitkiler ve hos görünmeyecek sekilde açilan çukurlar koleksiyoncular için iyi bir izlenim vermez. Buna ilaveten bitkinin diger gelisme devreleri, tohumlan ve meyveleri de toplanmalidir. Materyalin toplanmasinda zamana .ihtiyaç duyulur. Hiç bir zaman bir seferde çok bitki toplamaya çalisilmamalidir.

Bitkileri toplayip preslemeden önce renk ve formunun uygunluguna bakmak gerekir. Bir defalik presleme ile is birakilmamali, bitkinin rutubeti sürekli alinmalidir. Aksi halde bitki kurumadan çürür ve çogu zaman da kararir. Preslemeden çikan bitki çok çabuk kirilabilir. Bu nedenle bitkiler kartonlarin arasina konularak saklanir.

Toplanan materyal böceklerle bulasiksa, öncelikle temizlenmeli daha sonra preslenmelidir. Kuru bitkiler kolay yanabilir olduklarindan, sigara içilmemeli ve atesten sakinarak çalisilmalidir.

Not almada 7 x 10 cm boyutlarinda sert ve suya dayanikli kagitlar ve kursun kalem gereklidir. Böylece isim, bulundugu yer, tarih ve gerekiyorsa örnek numarasi yazilir. Mümkünse bitkinin bulundugu yerin bir kaç bölümünü alabilen bir fotograf makinesi ile büyük bitkilerin fotografi çekilebilir. Büyük sapli ve etli bitkileri birkaç parçaya ayirmak için bir ameliyat biçagina (bisturiye) ihtiyaç duyulur. Araziye giderken bitki tohumlarinin toplanmasi amaciyla mutlaka mektup zarfi veya kesekagidi da götürülmelidir. Toplama esnasinda bitkinin adi yazilir, materyal bir evrak çantasina veya prese konur. Evrak çantasinda kaygan kagitli bölümlere yerlestirilen bitkiler, hafif bir baski altinda tutulmus olur. Kesin olarak preslemeden önce laboratuarda düzenleme yapilabilir. Böylece daha yakin bir inceleme yapilmis olur. Rüzgarli havalarda presleme isini laboratuarda yapmak daha uygun olur. Toplanan materyal plastik torbalara da yerlestirile bilinir (Ismi ve bulundugu yeri belirten bir kagit bantla üzerine yapistirilir). Torbalar çantanin içine ayri ayri konur. Yerlestirme esnasinda bitkilerin birbirine baski yapmamasina dikkat edilmelidir. Materyalin nakliyesi söz konusu ise nemli bir gazete kagidina sarilabilir. Çiçekler materyalin üzerinde bulunmalidir. Plastik torba ve nakil kaplari mümkün Oldugunca günesli ortamdan uzak tutulmalidir. Zira, günes isinlari bitki materyalinin rengini bozabilir. Eger bitkiler nemli olarak prese alinirsa bu iyi sonuç vermez. Bu nedenle laboratuarda kisa süre bekletilmelidir. Daha sonra hemen prese alinmali veya teshis çalismalarina baslanmalidir. Binoküler ile küçük çiçeklerin parçalanarak incelenmesi mümkündür. Kesit almada ve meyve çekirdeklerini kesmek için bisturiye göre jilet kullanimi daha uygun olmaktadir (Stehli und Brünner, 1981).

Örneklerde teshis karakterlerinin bulunmasi gerekir. Tatminkar bir materyal, genç çiçek ve genç meyvelere sahip olan normal bir habitusta, fakat genis bir populasyondan alinan örneklerdir. Bu özellikler, turu n tam hayat dönemlerini ve degisen özelliklerini verirler.

Otsu bitkilerde kök, gövde, taban, gövde yapraklari, çiçek ve meyvenin örnekte bulunmasi teshis için sarttir. Odunsu bitkilerde ise yaprak, çiçek ve meyve bulunan bir dal yeterli olabilir. Soganli ve rizomlu bitkilerde, örnegin;

Crocus sp. (Çigdem)'de toprakalti kisminin da alinmasi gerekir. Bitki toplayicisi hangi grup bitkilerin toprak alti kisimlarinin teshis için gerekli olacagini, hangilerinin gerekli olmayacagini bilmelidir. Otsu bitkilerin kök sistemlerinin yeterli miktarda toplanmasi bir bitkinin genel karakterini çizmeye yarar. Bitkilerin solmasini geciktirmek için bitkileri islatmak yerine örnek toplama kabinin alt kismina nemli bir kagit koymak yararlidir. Baska bir yol da; kök kisimlarindaki topraklari temizlenen ve her istasyondan toplanan örnekler büyük birer naylon torbaya konarak içine suya batirilmis sünger atilir ve torbanin agzi sikica baglanir.Böylece pres yapilincaya kadar bitkilerin solmamasi saglanmis olur. Naylon torbalarin içine örneklerin yazildigi etiket de konur. Örnegin Ankara, Beynam ormani, Step, Kuzeye bakan % 30 egimli, taslik yamaç, 1200 m, tarih: 11.4.1990, toplayan: Uzm. Metin KURÇMAN gibi. Bitkilerin araziden toplanmasi sirasinda ayni türe ait birden fazla bitki örnegi alinmalidir. Örneklerden biri herbaryum materyali olarak prese alinirken, digeri adlandirmada kullanilir (Yildirim ve Ercis, 1990).

1.7. Toplama Çalismalari Için Gerekli Malzemeler

1.7.1. Arazi Çalismalari Için Gerekli Malzemeler

1. Bitki koleksiyoncusu araziye çikarken her türlü çevre kosullarini önceden düsünerek, ortamda rahat dolasabilecegi giysiler seçmelidir. Özellikle uygun bir ayakkabi ya da çizme ve ayrica yagmurluga ihtiyaci vardir.

2. Orta boylu saglam ve kullanisli bir not defteri ile bir kursun kalem gereklidir. Deftere arastiricinin verdigi tarla (arazi) numarasi, örnegin alindigi yer, flora hakkinda temel bilgiler, toplama tarihi, bitkinin mahalli adi, biliniyorsa örnegin bilimsel adi, çiçek rengi ve arazinin yüksekligi gibi bilgiler yazilmalidir.

3. Arastirilacak bölgenin haritasi; 1:100.000'lik harita ideal olmakla birlikte 1:250.000'lik haritalar da kullanilabilir. Bitki toplama çalismasi yapilan istasyon harita üzerine isaretlenir.

4. Altimetre (yükseklik ölçer) ve Fotograf makinesi

5. 6x veya l0x büyütmeli bir el büyüteci.

6. Toplanan bitkileri içine koymak için plastik torbalar veya metal çantalar, sünger ve ip.

7. Amaca göre degismekle beraber, 45 x 30 cm. boyutlarinda tahtadan veya metalden yapilmis degisik tiplerde presler ve presleri sikmak için örgü kemerler.

8. Bitkileri toplarken sökmeye yarayan batirici alet (zipkin), kisa sapli kazma, saglam bir kürek, güçlü bir cep biçagi, agaç dallarini ayirmak için bahçe biçagi, acemiler için el biçagi, çaki, budama makasi gibi aletler.

9. Bir pusula.

10. Kurutma kagitlari ve gazete kagitlari (44x28 cm. boyutlarinda), oluklu mukavva, filtreli kagit.

11. Bahçivan eldiveni.

12. Tohumlar için küçük kese kagidi veya kagit zarflar.

13. Su bitkilerini yakalamak için kanca.

14. Canli materyal için islanmaz küçük kutular.

15. Toprak örnekleri için küçük bez torbalar.

1.7.2. Laboratuar çalismalari için gerekli malzemeler

1. Binoküler.

2. Bisturi , pens, sapli igne, cimbiz, damlalik.

3. Kurutma dolabi.

4. Herbaryum yapistirmak için karton ve koruyucu metal.

5. Yapistirici.

6. Tohumlarin saklanmasi için küçük siseler.

1.7.3. Daha sonra gerekli malzemeler

1. Bitki isimlerinin yazilmasi için etiketler.

2. Teshiste kullanilacak literatürler.

3. Herbaryum dolabi.

4.Herbaryumlari korumak için naftalin yada benzeri koruyucu malzemeler.

1.8. Örneklerin Toplanma Zamani ve Sekli

Toplanacak bitkiler kolaylikla taninabilir büyüklükte olmalidir. Ayrica bitkilerin tanisinda resimli teshis kitaplarina ihtiyaç vardir (Aichele, 1975; Rauh, 1954; Schindelmayr, 1968; Olberg, 1963; Volger, 1962; Bursche, 1963; Rytz, 1989; Özer ve ark., 1996). Yeni baslayanlar için hata yapmak kolaydir. Fazla miktarda toplanan bitkilerin Laboratuvarda götürülmesi kolay degildir. Bitkiler kisa zamanda pörsüyerek bozulabilirler. Ayrica, bitkileri toplamak veya preslemek, daha sonra kurutulmus bitki topluluklarina isim vermek kolay degildir. Böyle malzemenin belirlenmesi deneyim sahibi olmayanlar için mutlaka güvenilir degildir. Deneyimsiz bir koleksiyoncu, bitkilerin sadece siniflarini bulur ve prese koyar, daha sonra deneyimli birine bu konuda danismalidir. Bitkileri en uygun toplama zamani, ögleden önce veya sonradir. Sabahin erken saatlerinde bitkinin üstü çigli olur. Ögle günesinde ise bazi türler gevser. Bitkiler yagmurlu havalarda toplanmamalidir. Bitki yetistigi yerde aranmali, karsilastirarak, seçerek ve itina ile toplanmalidir. Her önüne gelen bitkiyi degil, aksine ayirt edici özelliklere sahip uygun bir örnek alinmalidir. Bitkinin kök kisimlarini sökerken ihtiyatli davranilmalidir. Özellikle çok yillik bitkilerde bitkinin kök kismini sökmekten kaçinilmalidir. Hiç bir zaman ülkeye özgü yani endemik bitki topluluklarina zarar verilmemelidir.

Bütün büyük çali formundaki bitkiler parçalar halinde alinmalidir. Istege göre tipik özellikte bir dal seçilebilir. Çiçegin, yapraklarin ve dallarin bir arada bulundugu bir dal seçilebilir. Toplu olarak bitkinin bir fotografi da çekilebilir. Küçük bitkilerden genellikle iki örnek alinir. Zira, bazi türlerde çiçekler ve yapraklar farkli zamanlarda gelisir. Öksürük otunda (Tussilago farfara L.) oldugu gibi. Ayrica meyve ve tohumlar da toplanmalidir. Genellikle kalin sapli olan bitkilerde sapin yarisi alinir, diger yarisi atilir. Böylece bitki daha iyi preslenir (Stehli und Brünner, 1981).

1.9. Örneklerin Toplanmasinda Dikkat Edilecek Hususlar

1. Herbaryum örnekleri yagissiz, kuru ve günesli havada alinmalidir. Çünkü uygun olmayan hava sartlarinda alinan örneklerin korunmasi zordur.

2. Bitki örnekleri, üzerinde çalisilabilecek büyüklük ve sayida alinmalidir.

3).Toprak alti kismi çamurlu olmamalidir. Eger çamurlu ise yikandiktan sonra kurutulmalidir.

4). Hastalik ve böcek zarari olmamalidir.

5). Soganli ya da yumrulu ise bu organlar bitkiden ayrilmalidir. Aksi halde bitki bu organlardaki depo besinlerini kullanarak gelismeye devam edebilir.

6). Çiçeksiz bitkilerin örnekleri (Equisetum spp. ) mutlaka spor üreten organlariyla birlikte toplanmalidir.

7). Bitkinin tüm karakteristik organlar ile birlikte örneklenmesi saglan malidir. Bu durum özellikle bitkilerin toprak alti organlarinin da örnekte yer almasi için topraktan sökülmeleri zorunlulugunu ortaya çikarmaktadir. Zira, bitkilerin toprakalti organlari; kök, yumru, sogan gibi degisik organlar olusturmakta ve bunlar bitkilerin teshisinde çok defa ayirt edici temel özellikleri vermektedir. Örnegin; kökleri rizom, stolon ve saçak formunda olan bugdaygillerin teshisinde belirtilen olusumlar anahtar görevi görmektedirler.

Genellemek gerekirse;

a. Gymnospermlerin (Açik tohumlular) örneklerinde kozalak ve tohumlar bulunmalidir.

b. Angiospermlerin (Kapali tohumlular),

-Monokotiledon (Tek çenekli) bitkiler çiçekli ve meyveli olmalidir.

-Dikotiledon (Iki çenekli) bitkilerde ise çiçek bulunmalidir

8).Diger bir husus ise örneklemenin bitkinin degisik gelisme dönemlerinde birkaç defa yapilmasidir. Böylece çiçeklenme devresinde toplanan bir bitkinin tohum baglama periyodunda örneklenmesi gerçeklestirilecek hazirlanan herbaryumda tüm organlarinin bulunmasi saglanmis olacaktir.

9). Herbaryum için toplanan bitki öreklerinin uzun süre saklanabilmesi ve onlardan çok amaçli yararlanilabilmesi için iyi seçilmis olmalari gerekir (Stehli und Brünner, 1981; Zengin, 1992).

1.10. Farkli Bitkileri Toplama ve Kurutma Yöntemleri

1.10.1. Suyosunlari

a)Tatli suyosunlari: Bunlari toplamak için agzi vidali plastik siseler kullanilmalidir. Plankton organizmalar plankton agi ile sudan çikarilarak yogunlastirilirlar. Plankton aglari perlon kumastan yapilmalidir. Fitoplankton agi için hafif seyreklestirilmis aralikli örgüden yapilmis ince tül kullanilir. Bu tülün örgü araliklar yaklasik 56-75 mikron olmalidir. Mikroskobik olan bu organizmalar çesitli yöntemlerle preparat haline getirilerek uzun süre saklanabilirler (Saya ve Misirdali, 1982).

Tatli suyosunlari ve tuzu giderilmis deniz yosunlari yaklasik 2-3 cm kadar musluk suyu ile doldurulmus yassi, çukur bir kaba (Örnegin; fotograf banyo kabi) birakilir. Daha sonra yosunun üzerindeki yabanci maddeler (kir, diger suyosunlari, kabuklular ve böcekler vs.) temizlenir. Karton bir levha, yassi ve saglam bir alt levhasi ile birlikte suyosununun altina sürülür. Suyosununun taban kismi asagida olacak sekilde karton üzerine çekilir. Su altinda iken dal kisimlari dogal durumlarina en yakin sekle getirilerek düzeltildikten sonra karton, alt levhasi ile birlikte sudan çikarilir. Sudan çikarilan su yosunlari havada biraz kurumaya birakildiktan sonra filtre kagidi arasinda hafif basinç altinda mümkün oldugu kadar çabuk bir sekilde kurutulur, aksi halde kararir. Daha sonra etiketlenerek saklanirlar.

b) Deniz yosunlari: Deniz yosunlan çekme kancasi ile veya elle toplanarak tatlisu ile doldurulmus bir kabin içine konur. Çünkü suyosunlarinin üzerindeki tuz, kurutma esnasinda kristalize olarak mantarlasmayi kolaylastiracagindan bunlarin tatlisuyla eritilmeleri gerekmektedir. Tuzu giderilmis suyosunlari kurutularak karton üzerine tespit edilir. Birçok suyosununun sümüksü hücre zarlari bulundugundan kurutma esnasinda karton üzerine kolayca yapisirlar.

1.10.2. Mantarlar

Mikroskobik mantarlar (funguslar) üzerinde yasadigi ortam parçasiyla birlikte toplanir. Bu m sporangium (spor yataklari) ve fruktifikasyonlarini (spor olusumlarini) tamamlamis olmalarina dikkat edilmelidir. Funguslar toplandiktan sonra kutu veya cam kaplar içinde kuru halde saklanirlar.

Sapkali mantarlar ise bir çaki vasitasiyla topraktan sökülür. Bu mantarlarin tayininde spor renkleri de önemli oldugundan sporlar beyaz bir kagit üzerinde toplanirlar. Bunun için mantarin sapka kismi kesilerek beyaz kagit üzerine konulur. Bir gün sonra kagit üzerine düsen sporlar toplanirlar. Dolayisiyla bu mantarlardan en az iki örnek toplamak gerekir. Bu örneklerden biri herbaryum örnegi halinde saklanir. Ikincisi spor elde edilerek teshiste faydalanmak amaciyla kullanilir (Saya ve Misirdali, 1982).

Sapkali mantarlar ya % 70'lik etil alkol veya % 4'lük formal eriyigi içine konularak ya da dondurma - kurutma yöntemi ile kurutularak cam kaplar içinde saklanir. Dondurma-kurutma yönteminde kurutmayi hizlandirmak amaciyla, mantar ince nelerle delinir. Daha sonra kutu içine serilerek dondurma aletinde kurutulur ve saklanir. Mikroskobik olan funguslarda da ayni yöntem uygulana bilinir.

1.10.3. Likenler ve Karayosunlari

Likenler ve karayosunlari, üzerine gerekli bulgularin yazildigi mektup zarflari veya özel olarak hazirlanan zarflar içine konularak saklanirlar. Odun ve kabuk üzerinde yasayan likenler ve karayosunlari bir çaki vasitasiyla çikarilarak toplanirlar. Tas üzerinde yasayan kuru likenler ise çekiç ve kalem keski ile çikarilarak toplanirlar. Tas üzerindeki nemlenmis likenler çaki ile çikarila bilinirler. Kirilabilen likenler yumusak kagitlara sarilarak tasinirlar. Zarf içine konan liken ve karayosunlari etiketlenir ve herbaryum kartonlari üzerine yapistirilarak saklanirlar.

Daha büyük yaprakli karayosunlari ve turba yosununun gametofitleri de ileride açiklanacak olan presleme yöntemi ile kurutulup herbaryum kartonu üzerine yapistirilarak saklanabilirler (Saya ve Misirdali, 1982).

1.10.4. Egreltiotlari ve Tohumlu Bitkiler

Egreltiotlari ve tohumlu bitkiler mümkün oldugu kadar zarar görmemis olarak kök, çiçek, yaprak, meyve ve tohumlariyla birlikte toplanmalidirlar. Korunmaya alinmis bitkilerin ancak fotograflari çekilebilir. Bunlar toplanmamalidirlar. Zira bunlar az bulunan kaybolmaya yüz tutmus veya endemik bitkilerdir (Saya ve Misirdali, 1982).





2. BITKILERDE ISTENMEYEN RENK DEGISIMLERI

Presteki renk degistiren bitkiyi bulmak veya taze yesil yapragin korunmasi sonucunda, zamanla kahverengimsi renge dogru gidisini gözlemlemek koleksiyoncu için istenmeyen olaydir. Bu arzu edilmeyen renk degisimi neye dayandirila bilinir? Bu kötü görünüse engel olabilmek için ne yapilabilir? Bunun için bitkinin mümkün oldugunca çabuk suyu alinmalidir. Canli bitki hücresinde bir düzen ve harmoni vardir, reaksiyonlar biyokimyasal bir süreç içerisinde cereyan etmektedir. Korunma döneminde - bitki koruma yöntemleri-, çok sayida kontrol edilemeyen ve degistirilemeyen olaylar baslatmaktadir. Hücrenin iç basinci (Turgor) gevser ve özsu renk maddesi (Chromogene) plazmanin içine girer. Hücrenin renk degistirmesine neden olur. Adi geçen Chromogene, belirli maya gruplarini harekete geçirir ve kahverengimsi renk degisikligine neden olur. Olay, sivilarin korunmasinda madde içeriginin degisimine ve özsu renk maddesinin erimesine kadar varir. Bunlar sadece birkaç örnektir. Maya (Ferment), sicaklik sayesinde etkisiz hale getirilebilir ve özsu renk maddesinin neden oldugu renk degisimi engellenmis olur. Renk degistirmeye meyilli olan suca zengin bitkilerde kisa süreli isi tavsiye edilir. Genelde kurutmada diger bir yol daha seçilir. Mayalanmaya bagli kosullardaki renk degisikligini genis ölçüde etkisiz hale getirmek gerekir. Bitkinin mümkün oldugu kadar çabuk suyunu alarak, yas kurumalarda mayanin (Ferment) arzu edilmeyen aktivitesine asit ilavesiyle engel olunur. Rengi kuvvetlendirici islemler (kireç tozu, alçi gibi su emen maddeler ve itinali renk açici okside maddeler kullanilarak) ile özellikle yesil yapraklarda iyi bir renk korunmasi saglanabilir.




3. HABITUSU BOZMADAN KURUTMA

Bir kap içerisine yerlestirilen kurutulacak materyalin etrafi iyice kurutulmus kum ile dondurulur. Doldurma islemine bitki tamamen kumla örtülünceye kadar devam edilir. Bitkinin durumuna bagli olarak 5-10 gün böylece birakilir. Daha sonra kap hafifçe egilerek kumun akip dökülmesi saglanir. Bu esnada örnegin zarar görmemesi için kumun dökülmesi islemi son derece dikkatli yapilmalidir.

Bilinmesi gereken diger bir konu da sudur; bütün kurutulmus bitkiler, özellikle çiçek renkleri isiga çok fazla duyarlidirlar. Bunun gibi benzeri bitki kisimlari günes isiginda uzun süre birakilirsa renkleri solar. Bu nedenle isiga karsi koruma bütün bitkilerde bir yasa gibidir. Buna kesinlikle dikkat edilmelidir.

4. BITKILERIN PRESLENMESI

Kisa bir süre için torbalarda korunan veya hemen kurutulmak istenen bitki örneklerinin dogal for ve renklerini koruyabilmeleri için ‘Pres” adi verilen baski araçlarinda kurutulmalari gerekir.

Araziden toplanan örnekler, üzerinde bulunabilecek toz ve çamurlar uzaklastirildiktan sonra pres altina ve nem emici kagitlar arasina yerlestirilmis sekilde konmalidir. Pres tahtasinin düzgün yüzeyi üste gelecek sekilde konur. Bunun üzerine yüzeyi üste gelecek sekilde oluklu mukavva ve üzerine kurutma kagidi yerlestirilir. Daha sonra araya bir gazete konulur. Içerisine bitki örnegi yerlestirilir ve kapatilir. Üzerine kurutma kagidi konur ve tekrar bir gazete kagidi açilarak içine bitki örnegi yerlestirilip kapatilir. Üzerine kurutma kagidi konur. Bu islem her bir bitki örnegi için tekrarlanir. Mümkünse 2-5 bitki örnegi bulunan kurutma kagitlari arasina oluklu mukavva veya oluklu metalden yapilmis sert bir malzeme konularak bitkiler arasindan hava akiminin geçisi saglanmis olunur. Böylece, kurutma islemi hizlandirilir. Araya konan oluklu mukavvadan ilkinin oluklu yüzeyi asagiya, ikincisinin ise yukari gelecek sekilde yerlestirilmesi gerekir. Pres belirli bir yükseklige eristikten (20-30 cm.) sonra üzerine kurutma kagidi konur. Onun üzerine de oluklu yüzeyi asagiya gelecek sekilde mukavva, son olarak en üste düzgün yüzeyi alta gelecek sekilde pres tahtasi konularak örgü kemerleri iyice sikilir. Daha sonra üzerine bir agirlik konur. Aradaki kurutma kagitlari her gün degistirilir. Ancak özellikle özsuca zengin bitkilerde ara tabakalar birkaç saat sonra degistirilmeli, filtre kagitlari da yenilenmelidir. Hassas bitkilerde ilk 24 saat içinde ara tabakalarin en az üç defa degistirilmesi gerekir. Daha sonra degistirme islemi günlük olarak yapilabilir. Presler genellikle yan gölge veya hava akiminin oldugu bir yerde kurumaya birakilir.

Presi, kurutma islemi esnasinda sicak havali bir odaya da asabiliriz. Bitkilerden suyun uzaklastirilmasi ne kadar hizli bir sekilde yapilabilirse, o derecede renk ve yapi korunmus olur. Bu yüzden presleme olayina özel bir dikkat gösterilmelidir. Genelde kurutma islemi 10-14 günde tamamlanir.

Fazla miktarda bitki toplamak ve preslemek gerekiyorsa iki prese sahip olunmalidir. Preslerden birisine taze bitkiler yerlestirilirken, digerinde kurutulmus bitkiler korunabilir. Amatör bir toplayicinin kullanacagi uygun pres ölçüleri 26 x 40 cm.liktir. Presin alt tarafina 10-20 mm. kalinliginda filtreli kagit konulur. Bu presin kuvvetli olmasini Saglar (Stehli und Brünner, 1981).

4.1. Preslemede Dikkat Edilecek Hususlar

1. Kurutma kagitlari arasina yerlestirilen bitki örneklerinde, yapraklarin alt ve üst yüzeyleri görülebilmeli ve üst üste yigilmadan açarak yerlestirilmelidir. Bu amaçla, üst üste binmis bitki kisimlari, aralarina sokulan filtre kagidi parçalan ile birbirlerinden ayrilirlar.

2. Örnek üzerindeki yapraklar çiçekleri örtmemelidir.

3. Çiçekleri çan ve boru seklinde olan öneklerde, çiçeklerden bazilari uygun bir biçakla kesilip açilmali ve çiçek organlari görülebilir sekilde yerlestirilmelidir.

4. Preslenecek bitki örneginde kopmus olan çiçek, tohum, meyve ve diger küçük parçalar kagit torbalara konularak, asil örnekle birlikte preslenmelidir.

5. Kurutma kagidi ve pres boyutlarindan büyük bitki örnekleri V, W, N seklinde kivrilarak prese yerlestirilmelidir.

6. Soganli bitkilerin toprakalti kisimlari çaki ile ikiye bölünerek, yumrulu olanlar ise yumrulari birkaç yerden igne ile delinerek veya kaynar suya batirilarak yumrudaki nisastanin disari çikmasi saglandiktan sonra pres altina alinmalidir.

7. Kolay kuruyan bitkilerde (çayirlar) ince ara tabaka kullanilir ve presin baski gücünden tamamen yararlanilir. Ancak pres çok ince olmamalidir. Yoksa baski zayif kalir.

8. Özsuyu zengin olan bitkilerde ara tabakalar birkaç saat sonra degistirilmeli, filtre kagitlari da yenilenmelidir.

9. Hassas bitkilerde ilk 24 saat içinde ara tabakanin degisiminin 3 defa yapilmasi yararlidir. Daha sonra günlük olarak degistirilir. Bunu takiben her iki üç günde bir degistirilir.

10. Kalin gövdeli bitkilerde kurutma kagitlari parçalar halinde kesilerek yaprak ve çiçeklerin üzerine yerlestirilir. Aksi halde bitkinin gövdesi kalin, yuvarlak ve çiçekler ince oldugu için gazete kagidina tam degmez ve kurutma sirasinda burusurlar.



Alismataceae: Çiçek ve meyvelerden örnekler alinmali, erkek ve disi çiçekler toplanmalidir.

Amaranthaceae: Olgunlasmis meyve örnegi alinmali, Monoik veya dioik oldugu not edilmelidir.

Apiaceae (Umbelliferae): Uzun boylu bitkilerde taban ve gövde yapraklarindan da örnekler alinmali, bitki boyu not edilmeli, özellikle meyveli örnek toplanmasina dikkat edilmelidir.

Aracea: Bitki toplanirken meyveli örnek tek basina pek yeterli olmamaktadir. Çiçekler, çiçek durumu, toprak alti parçalari ve yapraklar daha önemli olmaktadir.

Aristolochiaceae: Periant'in rengi ve sekli not edilmeli,bir kaç periant açilarak preslenmelidir.

Asteraceae (Compositae): Kapitula'daki tüpsü ve dilsi çiçeklerin renkleri ayri ayri not edilmeli, büyük kapitulali örneklerde 1-2 kapitula ortadan ikiye kesilerek preslenmeli, büyük boylu bitkilerde taban yapraklarindan da örnekler alinmalidir.

Boraginaceae: Korolla tüpünün iç özelliklerini not etmek yani bogaz kisminda tüylerin veya pulsu yapilarin bulunup bulunmadigim belirtmek,ayrica stamenlerin baglanma yerlerini not etmek; meyveli örneklerden de toplamaya çalismak yararli olur.

Brassicaceae (Cruciferae): Cruciferae taksonomisinde meyve özellikleri büyük önem tasidigindan, meyvesiz örneklerin teshisi cins düzeyinde de olsa hemen hemen imkansiz gibidir. Bu bakimdan çiçekli örneklerin yani sira olgun meyveli örneklerin toplanmasina dikkat edilmelidir.

Campanulaceae: Korollanin dis sekli ve gözlenebildigi kadariyla kapsüllerin açilis yerleri, stigma, lop sayisi not edilmelidir.

Caryophyllaceae: Stilus sayisi ile kapsül dis veya kapaklarinin sayisi not edilmelidir.

Chenopodiaceae. Bu familyada monoik ve polygam esey dagilimi yaygindir. Özellikle meyveli örneklerin toplanmasi gerekir. Mümkün olabildigince periant parçalari, stamen ve stiluslarin sayilari not edilmelidir. Bu is için %10'luk el büyüteci gerekir. Türlerin pek çogu halofittir (turlu topraklarda yetisen), çorak ve ruderal yerlere adapte olmuslardir. Çiçeklenme ve meyvelenmeleri geç oldugundan genellikle ideal örneklerin toplanmasi Agustos-Eylül sonlarindan itibaren olmalidir.

Convolvulaceae: Birkaç petal yaprak yarilarak preslenmelidir.

Cucurbitaceae: Monoik veya dioik esey dagilimi, korollanin sekli not edilmelidir.

Cuscutaceae: Üzerinde yasadigi bitki not edilmeli, çiçekli ve meyveli örnekler toplanmalidir.

Cyperaceae: Olgunlasmis meyve, çiçek ve toprak alti kisimlari toplanmalidir.

Dipsacaceae: Olgunlasmis meyve toplanmali, Kapitula sekli ve çiçek rengi not edilmelidir.

Euphorbiaceae: Glandlarin sekli ve rengi gerektiginde çizilerek not edilmelidir.

Fabaceae (Leguminosae): Çiçekli ve meyveli örneklerin toplanmasi, korolla renginin not edilmesi gerekir.

Geraniaceae: Olgunlasmis meyve, yaprak ve toprak alti kisimlarindan örnekler alinmali, bitkinin genel durusu not edilmelidir.

Iridaceae: Bir kaç çiçek yarilarak preslenmeli; yumrulu örneklerde tunikanin doku sekli ve rengi not edilmelidir.

Juncaceae: Meyve ve toprak alti kisimlardan örnekler alinmali, stamen sayisi, yaprak sekli not edilmelidir.

Lamiaceae (Labiatae): Stamenlerin sekli, pozisyonu, sayisi ve stilus çikis yeri not edilmelidir.

Lemnaceae: Çiçek ve yapraklardan örnekler alinmali, köklerin sayisina dikkat edilmelidir.

Liliaceae: Yaprak sekilleri not edilmeli,muhakkak toprak alti organlari ile birlikte toplanmali. Soganli örneklerde ikiye yarilarak preslenmeli, tunikanin doku sekli (ipliksi,levhali,agsi) not edilmelidir.

Linaceae: Petalleri çabuk döküldügünden ayri naylon torbalarda korunarak bir an önce dikkatlice preslenmelidir.

Loranthaceae: Çiçek ve meyvelerden örnekler alinmali, çiçek sekilleri ve hangi agacin üzerinde bulunduguna dikkat edilmelidir.

Malvaceae: Çiçek, olgun meyve ve toprak alti kisimlarindan örnekler alinmali, çiçeklerin rengi not edilmeli ve yarilarak preslenmelidir.

Orchidaceae: Çiçek rengi ve sekli not edilmeli.Mümkünse renkli fotografi çekilmelidir.

Orabanchaceae: Çiçek rengi ve hangi bitki kökleri üzerinde yasadigi not edilmeli, ayrica gövdeleri succulent (suca zengin) oldugundan boyuna yarilarak veya gövde üzerinde çaki ile boyuna çizilip açilarak preslenmelidir.

Papaveraceae: Çiçek rengi ve petallerin sekli not edilmelidir. Meyveli örneklerden de toplanmalidir. Papaver (Gelincik) de petaller çok ince ve kolay döküldügünden bunlar ayri naylon torbalarda toplanmali ve kisa zamanda preslenmelidir. Ayrica preslerken çiçekli kisimlarin altina kagit mendil sermek yararli olur.

Poaceae (Gramineae): Anterlerin renkleri; ligulanin bulunup bulunmadigi, sekli, uzunlugu not edilmelidir.

Polygonaceae: Meyve ve toprak alti kisimlarindan örnekler alinmali, bitkinin genel durusu ve çiçek rengi not edilmelidir.

Potamogetonaceae: Meyve, stipül ve suya yatik yapraklardan örnekler alinmali, Stipuller düzgün ve kolaylikla görülebilecek bir sekilde pres edilmelidir.

Primulaceae: Çiçek, yaprak, olgunlasmis meyve ve toprak alti kisimlarindan örnekler alinmali, çiçek sekli ve rengi not edilmelidir.

Ranunculaceae: Meyveli örneklerin de toplanmasina gayret edilmeli; petallerin sayi, renk ve sekilleri, sepallerin geriye dönük olup olmadigi not edilmelidir.

Resedaceae: Olgunlasmis meyvelerden örnekler alinmali, çiçek rengi edilmelidir.

Rosaceae: Hem çiçekli hem de meyveli örneklerin toplanmasina gayret edilmelidir. Drupa ve elma tipi meyveye sahip örneklerde birkaç meyve ortadan kesilerek preslenmelidir.

Rubiaceae: Çiçek ve yapraklardan örnekler alinmali, çiçek rengi not edilmelidir.

Salicaceae: Erkek ve disi bitkilerden çiçekli ve yaprakli örneklerin ayri ayri toplanmasina özen gösterilmelidir.

Scrophulariaceae: Özellikle Verbascum cinsinin taban ve gövde yapraklarindan örnekler alinmali; stamenlerin sayisi, fiamentlerin tüylülük durumu ve tüylerin rengi, anterlerin baglanis sekilleri not edilmelidir. Korollalari çabuk döküldügünden preslemede itina gösterilmelidir.

Solanaceae: Çiçek ve meyvelerden örnekler alinmali, çiçekler yarilarak preslenmeli ve meyve rengi not edilmelidir.

Typhaceae: Çiçek ve yapraklardan örnekler alinmalidir.

Violaceae: Petallerin rengi, mahmuzlarin rengi ve boyu not edilmelidir.

4.3. Havalandirmali Presleme

Ara kagit tabakalari yerine bu yöntemde oluklu karton veya iskeletli metal folya kullanilir. Iskelet içerisinden sicak hava geçirilir, böylece filtreli kagittan nem buharlasarak uzaklasir. Diger preslere göre üstünlüklerine bakacak olursak;

1- Ara tabakali preslerdeki tabaka degistirme zahmetinden kurtulunur.

2- Hizli su çikisi sayesinde renk çok daha iyi korunur ve yapi bozulmaz.

Bu yöntem diger tel kafesli presler için de elverislidir. Paket malzemesi

olarak uygun büyüklükte karton iskelet olusturulabilir. Metal folya ise izolasyon amaçli olarak kullanilabilir. Kartonun iskeleti paralel olarak dizilir. En iyisi kartonlari birbirine yapistirmaktir. Uzun süreli dayaniklilik için ince alüminyum levhalar kullanilirsa sicakligi daha çabuk iletir. Karton iskelet zaman zaman degistirilir. Presin doldurulmasi kolaydir; önce filtreli kagit, üzerine karton iskelet, onun üzerine iki tabaka filtreli kagit, gazete kagidi veya sünger karton serilir. Yeniden üzerine karton iskelet konulur. Bu yöntemde sürekli, yumusak bir sicak hava akimi gerekir. Kendi kendimize de basit bir kurutma sistemi yapabiliriz. Sabit bir tahta kutudan olusan bu sistem sikça kullanilan preslere de uygundur. Isitma islemi ampullerle yapilir. Sandigin üzerine konulan bu preslerin içine kutudaki isinan hava girer ve sirkülasyon ile disari çikar. Sicakligi, ampullerin açma kapatma dügmeleri ile ayarlayabiliriz. Ancak 48 saat sonra ilk presteki bitki kurutulmus olur. Çok kuvvetli su içeren bitkiler bu yöntemle bir kaç günde kurur. Ideal olani termostatli olarak düzenlenmis olan kurutma dolaplaridir (Stehli und Brünner, 1981).



4.4. Ütüleme veya Fotopresli Hizli Kurutma Sistemi

Genelde 45 °C ve üzerindeki sicaklik dereceleri kurutmada uygun degildir. Bitkilerde fermantasyona sebep olan renk degisimlerine neden olur. Hizli kurutma ile renkler bozulmadan korunabilir. Bu sirada fermantasyon olayi aktif olmamali, çiçek renkleri zarar görmemelidir. Sicaklik iyi ayarlanmalidir. Örnegin; elektrikli ütü ile yapilacak bir islemde sicaklik seçimi “Sentetik” ayarinda olmalidir. Yani, sentetik kumasi eritmeyecek derecede olmalidir.

Basit yöntem; filtreli kagitlar arasindaki bitkinin ütülenmesidir. Bunun için iki sert lifli kartona ihtiyaç vardir. Iki filtreli kagit arasina bitki yerlestirilmis halde bu sert lifli karton arasina konularak, hafif baski ile ütülenir. Filtreli kagittan çikan nem buharlasir. Daha sonra hepsi bütün olarak ters çevrilerek yeniden ütülenir, 20 dakika sonra bitkinin kuruyup kurumadigi kontrol edilir. Kesinlikle uzun süre fazla isi ile ütülenmemelidir, aksi halde bitki kirisir ve dalgali burusukluklar olusur.

Elektrikli Fotopreste kurutma yöntemi; Bunda dolgu maddesi, iki filtreli kagit levha ve basit bir örgü bez ile kurutma isi yapilir. Fotopreste ayarlanabilir isi basamaklari vardir. Kurutma süresi her bitkinin su içerigine ve presin isisina göre yarim saatten bir saate kadar sürebilir. Kuruyan yüzeyin bombelesmesi yüzünden küçük bitkiler tercih edilir. Basarili ütü metodunda “Ön çalisma” için kalin, öz suyu bol bitkiler kullanila bilinir (Stehli und Brünner, 1981).

4.5. Preslenmesi Zor Bitkilere Buhar Islemi Uygulanmasi

Bazi bitki türlerinin preslenmesinde çesitli sorunlar ortaya çika bilmektedir. Örnegin Cirsium arvense (Köy göçüren)' de oldugu gibi dikenli yapraklar sorun yaratabilir. Kalin çiçek baslari preste kubbemsilesir, preslenmesi zorlasir. Diger bazi bitkilerde dikenler çok yer tutar ve filtreli kagidi delebilir. Bu bitkiler 2 sert lifli kartonun arasina konularak preslenir.

Özsuyu bol ince kabuklu meyveler çizilir ve böylece özsu uzaklastirilmis olur. Büyük meyvelerde yas koruma yapilir. Sogan ve yumru kökler ortadan bölünüp, pörsümesi için önce bekletilmesi önerilir. Çünkü ölü dokular suyu filtreli kagida çok çabuk verirler. Kalin yaprakli etli bitkileri haslamak veya buhara tutmak preslemede kolaylik saglar. Çok saglam yapili bitkiler haslanabilirler. Bu amaçla bitki tele baglanarak birkaç saniye kaynar suya daldirilirlar. Diger bir yöntem de isi islemi özel bir buhar odasinda yapilabilir. Bitkiler levha üzerine yatirilir ve yapisina göre yarim ile iki saate kadar yogun buhara birakilirlar. Daha sonra disari alinip filtreli kagit levhalar arasinda preslenirler. Hizli su alimi ile bitkileri kurutma islemi kismen kisa sürer. Suyun buharlasmasi önce çok hizli olur. Bu yüzden 1 saat sonra ara tabakalar degistirilir. Çiçekler her kisa isitmadan önce bitkiden veya iki saate kadar yogun buhara birakilirlar. Daha sonra disari alinip filtreli kagit levhalar arasinda preslenirler. Hizli su alimi ile bitkileri kurutma islemi kismen kisa sürer. Suyun buharlasmasi önce çok hizli olur. Bu yüzden 1 saat sonra ara tabakalar degistirilir. Çiçekler her kisa isitmadan önce bitkiden uzaklastirilir ve özel olarak preslenirler (Stehhi und Brünner, 1981).


4.6. Preslenmis Bitkinin Yapistirilmasi

Presten alinan bitkiler, karton levhalar arasinda bir tabakaya yapistirilana kadar yeniden korunurlar. Yapistirilacak levha mümkün oldugunca sert kagittan olmalidir. Ince karton bu is için daha uygundur. Böylece bitki kirilmaktan korunmus olur. Levhanin ölçüleri presin ölçülerine uygun olmalidir.

Pres ölçüsü 26 x 40 cm olmakla birlikte, levhanin bundan büyük olmasi daha uygundur. Levha ölçüsü genelde 29 x 42 cm, amatörler için ise yaklasik 22 x 34 cm.dir. Koleksiyonun masrafi ve yer ihtiyacinin artmamasi için karar kilinan levha büyüklügü sabit tutulmalidir.

Bitki kartona yapistirilirken dikkat edilmesi gereken ilk sey sag alt kösede etiket için yeterli bir yer birakilmasidir. Böylece preslenmis bitki yüzeye düzenli sekilde yapistirilir

Bitkinin sabitlestirilmesi için yapiskan bant kullanilmalidir. Burada genellikle 3 mm genislikte kesilen yapistirici bantlar kullanilir. Yapistirici bant bitkiyi sabit tutar ve ihtiyaca göre yeniden açilabilir. Sap ve yaprak, uygun olan ve az zarar görebilecek noktalarindan yapistirilir. Bant sapi iyi çevrelemelidir, aksi taktirde gevser. Köseli kalin saplar söz konusu oldugunda,önce kartonda bir yer açilarak sap buradan geçirilir ve karton ile birlikte yapistirilir. Yapistirici olarak kullanilan bandin seloteyp olmasi tavsiye edilmez, çünkü birkaç yil sonra rengi solar ve yapiskanligini kaybeder. Bu yüzden zamkli kagidi tercih etmek daha dogru olur.

Bütün kisimlarin tutup tutmadigim kontrol için herbaryum levhasi dikkatlice ters çevrilir. Bitkinin bütününün levhaya yapistirilmasi iyi degildir. Çünkü daha sonraki arastirmalarda yeniden ayirmak gerekebilmektedir. Bununla birlikte, bu yöntemin kullanilmasi kirilma tehlikesini önemli ölçüde azaltmaktadir. Çünkü bütün kisimlar levha ile sabitlesmektedir. Bu yöntem, yumusak bitkilerde yararli olmaktadir. Laboratuar dersleri için yapilan toplamalarda da s nedeniyle arzu edilmektedir. Cam levha üzerine su ile inceltilmis elastik reçine ince bir tabaka halinde sürülür ve yapistirilmak istenen bitki cam üzerine yatirilir. Bundan sonra pens ile itinali bir sekilde kaldirilip, levha üzerine konulur. Daha sonra kum torbasi veya baska bir agirlikla desteklenmis olan sert lif levha ile 2 saat presleme yapilir. Herbaryumlar böylece kurumaya birakilir. Kalin agaç dallari, ne bandajla, ne de yapistirici ile levha üzerine sürekli olarak sabitlestirilemez. Bu nedenle ip kullanilarak levhaya dikilir. Bunun için levha ince kartondan olmamalidir. Çiçekli bitkilere ait gevsek tohum ve meyveler küçük bir kagit zarf ile uygun olan yerinden levhaya yapistirilir.

Çiçekler parçalanarak preslenebilir. Daha sonra çanak, taç yapraklan vb. ayri ayri yapistirilir. Açik renkli çiçekler koyu kartona yapistirilmalidir. Son islem olarak, gerekli verilen içeren etiket sag alt kisma yapistirilir. Küçük olmayan ve ölçülere sahip etiketler kullanilmalidir. Bitki hakkindaki bütün materyaller, örnegin; literatür özeti, gazete kupürü, fotograflar veya yayilim bölgesinin küçük bir taslagi bu levhaya ilave edilebilir.


5. HERBARYUM ÖRNEKLERININ ETIKETLENMESI

Toplanip preslenmis materyalin devamli kullanilabilmesi için etiketlenmesi sarttir. Burada bilimsel isimleri kullanmak gerekir. Zorunlu olmamakla birlikte Autor (Yazar) isimlerinin etikete konulmasi önerilir. Örnegin; Bellis perennis L. (Koyun gözü) ‘deki L.: Linne'nin bas harfinde oldugu gibi Autor ismi de bitkinin ilmi isminin yaninda verilir. Eger bir bitki için iki isim geçiyorsa geçerli olan isimden sonra basa Sinonim yazilip parantez içerisinde verilir. Örnegin Cirsium arvense (L.) Scop. (Köygöçüren)'un Sinonimi Serratula arvensis L.'dir (Davis, 1975).

Etikette mümkün oldugunca bitkinin toplandigi yer hakkinda bilgi verilmelidir. Cam tüplerdeki tohum koleksiyonlarinda etiket çok küçük tutulmalidir. Sadece bilimsel isim ve düzenleme numarasi yazilabilir. Etiketler için beyaz ve iyi bir kagit seçilmelidir. Okunakli bir yazi, koleksiyona dis görünüs itibariyle iyi not verir. Yazimda uygun bir daktilo da kullanila bilinir.

Tükenmez kalem kesinlikle kullanilmamalidir. Çünkü zamanla yazilar silinir. Yazim isinde yazi sablonu da kullanila bilinir. Etiketi yapistirmak için reçine yapistirici kullanilmalidir. Zamk veya kola kullanilmamalidir.

Akici preparatlarda etiket, kaplama koruyucu bir yapistirici ile korunmalidir.

Bitki örnekleri kartonlara tutturulup, kaydedilen bilgiler etikete yazilir ve sonra kartonun sag alt kösesine yapistirilir.

Etiketler degisik ölçülerde olmakla birlikte en çok kullanilanlar 5 x 8; 7.5 x 12.5 ve 11 x 13 cm ölçülerinde olanlaridir.



5.1. Etiket Üzerinde Bulunmasi Gereken Bilgiler



1. Etiketin üst kisminda herbaryumun uluslararasi adi bulunmalidir. Sayet bitki bir bölge veya ülke florasi çalismasi için toplanmissa,çalisilan bölge veya ülkenin adi etiketin en üstüne yazilabilir,

2. Bitkinin türü,

3. Familyasi,

4. Mahalli adi (yöresel ismi),

5. Toplandigi yer, ekolojisi (bulundugu çevre ve toprak özellikleri),

6. Toplanma tarihi,

7. Yükseklik (bitkinin yetistigi yerin denizden yüksekligi),

8. Toplayanin adi,

9. Teshis edenin adi,

10. Toplayicinin verdigi arazi numarasi (Davis'in Türkiye haritasina hangi karede oldugunu belirten numara).

Herbaryum örneklerinin toplanma yeri hakkindaki bilgiler ve örneklerin adlari bir herbaryum listesi haline getirile bilinir. Gelismis bir herbaryumda örnekler hakkindaki bilgiler bir kartoteks sistemine geçirilir. Kartoteks sistemi; toplama tarihi, alfabetik familya, cins veya tür sirasina göre düzenlene bilinir. Bu is için özel olarak kesilmis kartonlar (10x15 cm boyutlarinda) kullanilir. Bu kartonlarin üzerine bitkinin numarasi, bitkinin familya, cins ve tür adi, Türkiye florasinda uygulanan kare nosu, toplandigi yer, yetisme yeri, denizden yüksekligi, toplama tarihi, toplayanin adi ve soyadi, teshis edenin adi ve soyadi ile teshis tarihini yazmak gerekir (Saya ve Misirdali,1982).

Kare Sistemi: 36°-42° enlem ve 26° boylamlari arasinda yer al Türkiye, her iki enlem ve boylamdan bir çizgi geçirilerek toplam 27 kare bölünmüstür (Davis,1965). Enlem çizgilerinin arasi A, B, C olar adlandirilirken, boylam çizgilerinin arasi 1, 2, 3.. .9 olarak numaralandirilmistir Dolayisiyla enlem ve boylam çizgilerinin çakismasi ile olusan her kare kendine özgü bir adi vardir. Örnegin C.2 karesi harita üzerinde 1 olarak adlandirilan Mugla, Denizli, Burdur ve Antalya illerinin bir kismini kapsayan karedir. A.6 ise, (2) Samsun, Amasya, Tokat, Sivas ve Ordu illerinin bir kismini kapsamaktadir.

6. ÖRNEKLERIN KORUNMASI

Herbaryum ve teshisi yapilan bitki örneklerinin korunmasi ileride yapilacak çalismalar içinde büyük önem tasir. Bunun için örnekler genellikle özel olarak yapilmis dolaplarda korunurlar. Dolaplar, küflenmenin önüne geçmek için rutubetsiz yerlerde bulundurulmalidir.

Büyük herbaryumlarda örnekler özel çelik kasalarda korunur. Bu kasalar yangin, tozlanma vb. gibi tehlikelere karsi örnekleri korur. Bitki öreklerinin dolap veya kasalardaki düzeni, familyalar içinde cinslerin, cinsler içinde türlerin alfabetik siraya göre tanzim edilmesi esasina dayanir (Yildirim ve Ercis, 1990). Taksonomik siralamada ayri ayri zarflarda korunan herbaryum türleri, cinslere ait zarflarda toplanmis olurlar. Cins zarflari alfabetik familya dosyalarinda toplanirlar. Herbaryum dosyalari daima hafif baski altinda bulunmali ve daima dik bir sekilde korunmalidirlar. Yiginlasan dosyalara kapak arkasina yapisan ve bükülen karton askilar gerekir. Ayrica açilabilir karton kutular da korumada kullanila bilinir. Levhalar gevsek bir sekilde konulup, birkaç kartonla agirlastirilmalidir. Bir herbaryum mümkün oldugu kadar kuru, tozsuz ve karanlik ortamda korunmalidir. Bitki koleksiyonu yapan kimse mümkün oldugu kadar tam bir koleksiyona sahip olmaya gayret eder.Gittikçe büyüyen bir koleksiyonda ilerleyen çalismalar sonucunda bir liste yapilmaya çalisilarak koleksiyonda eksik olan türler kaydedilir ve böylece o bitkilere dogru bir yönelis baslar (Stehli und Brünner, 1981).