PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ana Arı Yetiştiriciliği


Mr.Muhendis
05.05.2017, 13:40
Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır.

Ülkemizde Doğu Anadolu, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege-Akdeniz bölgelerimizin iklimleri birbirlerinden fevkalade farklılıkarz etmektedir. Özellikle bu dört bölgemizin her birisinde yüzlerce yıldır yaşamakta olan arı kolonileri kendilerini bu bölgelerin iklim ve florasına öylesine adapte etmişlerdir ki; her bölgede, o bölgenin iklim ve florasından kaynaklanan ırklar oluşmuş ve bu ırklar fizyolojik olarak değişik davranışlara sahip olmuşlardır.

Flora ile olan ilişki sadece fizyolojik davranışlarda kalmamış, arıların morfolojisini de etkilemiştir ve Kafkas arısının hortumu üçgül çiçeklerinin derinde olan deniz arıları orman gülündeki kumarın maddesine dayanıklı hale gelmiş, İç Anadolu Arısı Mayıs-Haziran ayı çiçekleri nektar akımından hızla faydalanmaya adapte olmuş, Muğla arısı ise Eylül-Ekim aylarında çam balı diye bilinen basra salgısına adapte olduğundan bu mevsime endekslenerek hızla çoğalmaktadır.

Son 30-40 yıldır gezginci arılarımız daha çok bal almak düşüncesi ile kolonilerini, çiçeğin olduğu ülkenin her yerinde gezdirmektedirler. Her bölgenin eko tipi olan yerli arılar, gezginci arıcıların arıları ile oğul mevsiminde melezleşerek yıllar yılı yörelerine adapte olarak doğal seleksiyon sonucu verimli hale gelen eko tipler gezginci arılar ile melezleşmişlerdir. Ana arıların, 3-8 km. çevrede uçuş sırasında çiftleşmesi doğal davranış olup; melezleşme kaçınılmaz bir sonuç olmuştur. Yıllardır devam eden kontrolsüz melezleşme sonucunda da verimsizlik ve dejenerasyon görülmüştür. Sonuçta çevre şartlarına dayanıklı eko tipler, gezginci arıcılık dolayısıyla orijinalliklerini koruyamamışlar, olumsuz karakterler ileri melez generasyonlarıda dominant karakter olabilmiştir. Sonuç olarak arıcılarımızın yaygın şikayetleri Orta ve Doğu Anadolu'da yazın nektar akımı döneminde çok hızlı yavru yapan ama bal stokla mayan, sonbahara çok yavrulu bol stoksuz giren, kış şartlarına dayanıksız ve ölen arı mevcudu oluşmuştur.

Ülkemizde, arıcılığın kurtuluşu gezginci arıcılık ile birlikte DAMIZLIK ANA ARI ÜRETİMİ VE DAMIZLIK ANA ARI KULLANIMIDIR.

SAF IRK, EKO TİP, HİBRİT, KULLANMA MELEZİ NEDİR?

Saf Irk

Saf ırk olarak vasıflandırılan arılar; hem dünya üzerindeki orijinal olarak bulundukları bölge itibarı ile hem de fizyolojik ve morfolojik özellikleri nedeni ile diğer ırklardan ayrılırlar. Saf ırklar tür içerisindeki bireylerden oluşan birimlerdir. Ortak vücut özelliklerine sahiptirler. Bal arısı ırkları doğal seleksi yon sonucu oluşmuşlardır. Tek örnektirler. Her ırk doğal çevresine uyum sağlamıştır. Eski Sovyetler Birliği Tarım Bakanlığı ́nın tüzüğüne göre "Bir ırkın kabul edilebilmesi için, aynı menşeli ve dış görünümleri aynı olan arıların oluşturduğu, en az 20.000 arı kolonisinin benzer biyolojik ve üretim karakterlerini taşıması gerekir. Bunların dört kuşak boyunca başka ırklarla kan bağı bulunmamalıdır." denilmektedir.

Apis Mellifera Caucasica bir ırktır. Bu ırkın orijinal olarak bulunduğu bölge Kafkasya Dağlarıdır ve bu ırkın kendisine özel ve diğer ırklardan farklı olduğunu belirten fizyolojik ve morfolojik özellikleri bulunmaktadır. Apis Mellifera Carnica ve Apis Mellifera Ligustica da ayrı ırklardır ve özellikleri itibarı ile diğer ırklardanayrılırlar. Saf ırk arılar birbirleri ile çiftleştiklerinde yavrular, sürekli her kuşakta ana ve babanın yani ırkın karakterini gösterirler. İleri kuşaklarda hiç bir değişiklik göstermezler. Saf yetiştirme ile özel bir ırkın ya da bir soyun içinde yakın ilişkili çiftleştirmeler yaptırarak, istenilen karakterler yoğunlaştırılabilir ve sabitleştirilebilir. Aynı zamanda istenmeyen özellikler de adım adım elemine edilir. Mevcut özellikleri şiddetle sınırlandırılmaktadır. Bu amaçla başka ırkların bulunmadığı tecritli bölgelerde yetiştirilirler ve kontrollü olarak kendi içinde çiftleştirilerek muhafaza edilirler. Böylece saf yetiştirilmiş ırklar başarılı melezleşeler için sağlam bir temel sağlar. BAL ARISI IRK BAKIMINDAN YA SAFTIR YA DA MELEZDİR. Saf yetiştirme tüm ıslah çalışmalarının temelini teşkil eder.

Eko tip

Eko tip dediğimiz arıları 'bir ırk bölgesinin içinde daha küçük lokal alanlarda bulunan saf ırkın bir alt grubu olan ve kendi içinde çok yakın özellikleri olan arılardır' diyerek tarif etmek mümkündür. Apis Mellifera Carnica ırkı bilindiği gibi orijinali Avusturya Alplerinde bulunan bir ırktır. Bu ırk Avusturya, Almanya, Eski Yugoslavya ve daha birçok ülkede yaygındır. İşte Karniol ırkına ait olan, Aşağı Avusturya bölgesindeki arılara SKLENAR EKO TİPİ, Slovakya'daki arılar da BUKOVSEK EKO TİPİ dır.

Hibrid

İki ayrı ırkın veya iki ayrı saf hattın veya ayrı bir ırkla değişik ırktan bir saf hattın, birbirleri ile melezleşmesi sonucu meydana gelen melezlere HİBRİD denir. Hibridler genelde kontrollü yapılırlar ve bunlara kontrollü hibridler adı verilir. En verimli koloniler hibrid kolonilerdir. Bu şekilde yapılan iyileştirme çalışması, ekonomik açıdan önemli karakterlerin birleştirilme imkanlarına dikkat edilerek hatasız yapılırsa ilk kuşak melez kolonilerin verimliliği ıslah materyali olarak kullanılan ebeveyn ırklara göre en az % 20 -25 daha üstün olmaktadır. Ancak hibridlerde bu üstün verim yalnız ilk kuşaklarda alınabilmektedir. İleri kuşaklarda bu verim hızla düşer. Dünyada bilinen önemli hibridler vardır. Hibrid üreticiliği arıcılığın en teknik ve en ileri aşamasıdır. Çok külfetli ve ileri bir tekniğin uygulanmasını gerektirmesine karşın hibrid ana arıların kolonilerinden sağlanan yüksek verim bu külfete katlanmaya değer bulunmaktadır.

Yazının devamı buradan ulaşabilirsiniz. (http://www.tarim.gov.tr/HAYGEM/Belgeler/Hayvancılık/Küçük%20Evcil%20Yetiştiriciliği/Arıcılık/Ana%20Arı%20Yetiştiriciliği.pdf)