PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Süne Mücadelesi - Eurygaster spp - Orjinal PDF


Mr.Muhendis
19.11.2009, 15:03
Süne hakkında bilgiler, resimler ve mücadelesi anlatılmaktadır.


İNDİR (http://www.ziraatciyiz.org/_docs/1241-sune.pdf)


Kaynak: Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü

ckeal
14.04.2010, 21:21
teşekkür ederiz elinize sağlık

ziraatci2941
12.09.2010, 15:09
VATANDAŞLARIMIZA GÜVENİLİR ÜRÜN SAĞLANMASI; TARIMSAL ÜRÜNLERDE KALINTILARIN ÖNLENMESİ; KİMYASALLARIN GÜVENLİ KULLANIMI VE ÇEVRENİN KORUNMASI’NA YÖNELİK İLKLERİN YER ALDIĞI TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDAN 8 DEV ADIM





1- SÜNE MÜCADELESİ



Süne; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde görülebilen, hububatın en önemli zararlılarından birisidir.

Ülkemizde 8,2 milyon hektarda buğday tarımı yapılmaktadır. Bu alanın yaklaşık 4,5 milyon hektarı süne tehdidi altında bulunmakta olup 59 ilde yaklaşık 5,3 milyon hektarda süne takibi yapılmaktadır.

İlk süne mücadelesi 1928 yılından itibaren çiftçilere elle toplatılarak, Devletçe para karşılığı satın alınmak suretiyle yok edilmeye çalışılmış, 1955 yılından itibaren yer aletleri ve uçakla kimyasal mücadeleye başlanmıştır.

2000 yılından itibaren uçak yerine yer aletlerinin kullanılmasıyla çevreye verilen zararın asgariye indirilmesi ve daha etkin bir mücadelenin yapılması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda 2001 yılında Ege ve Marmara bölgesinde, 2002 yılında Trakya bölgesinde 2003 yılında İç Anadolu Bölgesinde, 2004 yılında Adıyaman, Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerimiz hariç tüm yurtta, 2005 yılında ise Şanlıurfa İli hariç diğer illerimizde uçakla uygulamalara son verilmiş ve yer aletleri ile mücadele yapılmıştır.

Sünenin doğada çoğalmasını kontrol altında tutan pek çok doğal düşmanları içinde yumurta parazitoiti, nimf predatörleri, ergin parazitoiti, kuşlar vs. en önemlileridir. 2008 yılı Süne Mücadelesinde Biyolojik mücadele çalışmalarına ağırlık verilmiş, bu kapsamda 2005-2009 yılları arasında yaklaşık 37 milyon adet yumurta parazitoiti (Trissolcus spp.) üretilerek mücadele yürütülen illerimizde salımı gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki yıllarda yumurta parazitoiti üretimi artarak devam ettirilecektir. “Süne ve Kımıl mücadelesinde Biyolojik Mücadele Çalışmalarına Destek Amaçlı Ağaçlandırma Projesi” kapsamında 2006–2009 yılları arsında 4.772.032 adet fidan dikimi gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışmalar sonunda Mücadelenin etkinliği artırılmış ve süne emgi oranları daha önceki yıllarda %7 lere kadar çıkarken son 5 yıldır bu oranlar %1 ler seviyesine çekilmiştir. Sünenin neden olduğu kalite kayıpları azalmıştır. Daha önceki yıllarda paçal yapılmak üzere kaliteli buğday ithalatı yapılırken bu ihtiyaç ortadan kalkmıştır.

2009 yılı Süne Mücadelesinde, 12 ilde 4.162.733 da alanda Devlet Yardım Mücadelesi, 15 ilde 8.088.777 da alanda Yönetimli Çiftçi Mücadelesi yapılmış olup, toplamda 27 ilde 12.251.510 dekar alanda mücadele gerçekleştirilmiştir. Mücadele süne zararından kurtarılan ürünün Milli ekonomiye katkısı 1.023.616.485 TL dır.

2- HAVADAN İLAÇLAMALARIN YASAKLANMASI:



2006 yılında bir ilk olarak, 1955 yılından itibaren uygulanmakta olan havadan uygulamalar insan ve çevre sağlığı açısından tehdit oluşturması nedeniyle yasaklanarak tüm uygulamalarda yer aletlerinin kullanılma zorunluluğu getirilmiştir. AB’ nin de uzun süredir tartıştığı bu uygulamalar 2007 yılında AB Ülkelerinde yasaklanabilmiştir.



Havadan uçakla ilaçlamaların yasaklanmasıyla Zirai Mücadelede etkinlik artırılmış; Çevreye pestisitlerin bulaşması önlenmiş; Uçakla yapılan uygulamada havada askıda kalan %30 luk zehir zerrelerinin akut olarak canlılar tarafından solunumu önlenmiş; havadan ilaçlamalarda sürüklenme etkisi nedeniyle hedef dışı ürün, alan (mera, göl, gölet, kanal vs. gibi su kaynakları, köyler vs.) ve organizmalardaki bulaşma ve kalıntı zararı engellenmiştir.
İlaçlama uçakla yapıldığında doğaya verilen zarar çok daha üst seviyelerde gerçekleşmektedir.


SÜNE MÜCADELESİNDE YER ALETLERİ İLE İLAÇLAMA


3- BİTKİSEL ÜRETİMDE KULLANILAN KİMYASALLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI VE İZLENEBİLİRLİĞİ ÇALIŞMALARI


Tarladan sofraya güvenli ürün ulaştırılması amacıyla üreticilerimizin, yetiştirdikleri ürünlerde kullandıkları kimyasalların kayıtlarının tutulmaları ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla “Bitkisel Üretimde Kullanılan Kimyasalların Kayıt Altına Alınması Ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik” bir İlk olarak 04.11.2008 tarihinde yürürlüğe konulmuştur.



Buna göre 2009 yılı Şubat ayından itibaren ticarete konu olan tüm yaş sebze ve meyve üretiminde kullanılan kimyasalların kayıt altına alınması ve izlenebilirliğinin sağlanması, 2010 yılında ise tüm bitkisel üretimde kayıt altına alma ve izleme zorunlu hale getirilmiştir.



Bu kapsamda; 2007 yılında; Bağ, turunçgil ve kayısı olmak üzere 3 konuda 15.000 adet kitapçık ile 25.000 adet üretici kayıt defteri çiftçilere dağıtılmıştır. 2008 yılında turunçgil, domates, üzüm, çilek, kiraz, şeftali, elma ve kayısıda olmak üzere toplam 8 üründe 110.000 kitapçık, 150.000 afiş ve 200.000 kayıt defteri çiftçilere dağıtılmıştır.



Bu çalışmalar Ülkemizde ilk defa çiftçi tarafından kullanılan kimyasalların kayıt altına alınmasını zorunlu hale getirmiş; tüketicilere ürünün üreticisini, üretildiği ili, üründe kullanılan pestisitlerin takibini, yapabilme imkanını sağlayabilecektir. Bunun dışında her hangi bir noktada yapılan denetimde kalıntı probleminin tespiti halinde hata yapanın tespit edilerek gerekli müeyyidelerin uygulanması veya ıslah ve eğitimlerin yapılabilmesine imkan tanıyacaktır.



4 - METİL BROMÜR KULLANIMININ SONLANDIRILMASI



Bir molekülünün yaklaşık yüz bin ozon molekülünü yok ettiği bilinen ve seralarda toprak kökenli patojenlere karşı geniş spektrumlu etkiye sahip Metil Bromür bütün dünyada olduğu gibi çok uzun yıllardan beri ülkemizde de kullanılmaktaydı.



1987 yılında imzalanan ve ülkemizin de 1991 yılında taraf olduğu Montreal protokolü gereğince, gerek Ozon tabakasını inceltici özelliğe sahip olması ve gerekse kullanıldığı ürünlerde bıraktığı brom kalıntısı nedeniyle, sera, toprak ve zirai mücadele amaçlı kullanımı gelişmiş ülkelerde 2005, gelişmekte olan ülkelerde ise 2015 yılında yasaklanması kararlaştırılmıştır.



Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Ülkemizde, yıllık tüketimi 2000 yılında 700 ton olan metil bromürün, 2006 yılı sonunda topraktaki kullanımı sonlandırılmıştır.



Ancak tüm dünyada olduğu gibi karantina ve taşıma öncesi kullanımı kontrollü bir şekilde devam etmektedir. Metil Bromürün ülkemizde taşıma öncesi ve karantina amaçlı yıllık kullanım miktarı yaklaşık 25 ton civarındadır.



Bakanlığımız tarafından yapılan başarılı çalışmalar sonucunda Metil Bromürün ülkemiz için sonlandırılması öngörülen tarihten 8 yıl önce kullanımına son verilerek çevre ve insan sağlığı konusundaki hassasiyetimiz bir kere daha ortaya konmuştur.



Metil Bromürün kullanımının sonlandırılmasından sonra üreticilerin mağdur olmaması amacıyla koordinasyonu Bakanlığımızca sağlanan ve tamamı hibe şeklinde Montreal Protokolü Çok Taraflı Fon kaynaklarından karşılanan kurumsal yapının güçlendirilmesi, demonstrasyon ve sonlandırma konularında toplam 5 adet proje yürütülmüştür.

Yürütülen bu projeler sonucunda çok başarılı sonuçlar alınmış ve Metil Bromüre alternatif olarak;



-Toprak sterilizasyonu,

-Buhar uygulaması,

-Düşük oranda alternatif diğer kimyasallar,

-Dayanıklı çeşit,

-Biyolojik ajanlar,

-Soğuk ve sıcak uygulamalar,

-Solarizasyon, yıl boyu solarizasyon,

-Aşılı fide ve topraksız kültür yetiştiriciliği

-Kuru incir için CO2 ve Fosfin gazı uygulaması, araştırmaları sonuçlandırılarak uygulamaya verilmiştir.





5 – RİSKLİ BAZI BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN YASAKLANMASI



AB’nde kullanımdan kaldırılan ancak ülkemizde ruhsatlı bulunan Bitki Koruma Ürünleri ile ilgili olarak; ülkemizin tarımsal ihtiyaçları, zararlı organizmalarla mücadele konusunda muhtemel riskler, alternatiflerinin olup olmaması, üretici talepleri ve kullanıldığı bitkisel ürünlerin ihracatında yaşanan kalıntı problemi ile aktif maddelerin AB'de kullanımdan kaldırılma gerekçeleri dikkate alınarak; yapılan Bakanlık–Sektör toplantıları neticesinde;

1- 75 adet Bitki Koruma Ürünü aktif maddesinin 31.12.2008 tarihi itibariyle,

2- 49 adet Bitki Koruma Ürünü aktif maddesinin 31.08.2009 tarihi itibariyle,

3- 3 adet Bitki Koruma Ürünü aktif maddesinin 31.12.2009 tarihi itibariyle,

4- 32 adet Bitki Koruma Ürünü aktif maddesinin 30.06.2010 tarihi itibariyle,



toplam 159 adet pestisitin imalatı ve ithalatı Bakanlığımızca sonlandırılmıştır.





6 - BİTKİ KORUMA ÜRÜNÜ BAYİLİK YÖNETMELİĞİ



Bitki koruma ürünlerinin doğru, etkili ve risksiz uygulanabilmesi için, çok büyük bir öneme sahip olan bayilik hizmetlerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Bitki koruma ürünlerini satanların standartlarının, kalitelerinin ve kademeli olarak bayilik kriterlerinin yükseltilmesi amacıyla 11.Ekim.2007 tarih ve 26670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması İle Depolanması Hakkında Yönetmelik” ile sınav sistemi getirilmiştir. Dolayısıyla bu sınavda en az 80 puan ve üzeri alan ziraat mühendisi, ziraat teknikeri ve teknisyenler başarılı sayılmakta ve bayilik belgesi almaya hak kazanmaktadır.

1991 yılında yayımlanan “Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük” te, bitki koruma ürünlerinin satışı, üretimi, zararlı organizmaların teşhisi ve bitki koruma ürünü tavsiyesi her ziraat mühendisinin yapabileceği genel işler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yine aynı Tüzükte bu iş, uzmanlık isteyen görevler içinde yer almadığından, tüm ziraat mühendisleri tarafından yapılabilmekteydi.

Gerçekte çok önemli bir uzmanlık alanı olan ve 70 milyon insanın ve çevrenin sağlığını ilgilendiren bu önemli konunun, konunun uzmanı bitki Koruma bölümü mezunu ziraat mühendisleri tarafından yapılmasının doğru olacağından hareket edilerek bayilik görevi yapacakların standartları yükseltilmiştir.

Yayımlanarak yürürlüğe giren bayilik mevzuatı gereği ilk sınav 4 Ekim 2008 tarihinde yapılmış ve 26 kişi başarılı olmuştur. Başarılı olanların tamamının Bitki Koruma Bölümü mezunu ziraat mühendisi olduğu görülmüştür.

İkinci sınav ise 26 Nisan 2009 tarihinde yapılmış ve 271 kişi başarılı olmuştur.

Daha sonra bitki koruma ürünlerinin reçeteyle satılmasının devreye sokulmasıyla Bayilerin bitki koruma ürünü tavsiyesindeki inisiyatiflerin uzmanlara devredilmesi sonucu bu yönetmelikle yapılan değişiklikte bayilik ruhsatlarının verilmesi biraz daha kolaylaştırılmış; Buna göre ziraat fakültelerinin tüm bölümlerinden mezun olan ziraat mühendisleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel kuruluşlarda zirai mücadele hizmetlerinde en az üç yıl süreyle çalışmış; ziraat teknisyenleri ve/veya Meslek yüksekokullarından bitki sağlığı ile ilgili dersi alarak mezun olmuş teknikerler, yapılacak sınavda 60 puan ve üzeri almaları durumunda bitki koruma ürünleri bayiliği yapabilmektedirler.



7 - BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN REÇETELİ SATIŞI



Bitki koruma ürünlerinin tavsiyelerine uygun güvenli kullanımı ve kimyasalların kontrol altına alınabilmesi ve Pestisit Tüketiminin 49.000 tonlardan 40.000 tona düşürülebilmesi amacıyla bir İlk olarak “Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile 12.02.2009 tarihinden itibaren kimyasalların reçeteyle satış zorunluluğu getirilmiştir.



Bu yönetmelikle reçete yazan, bitki koruma ürününü satan ve kullananlara sorumluluk ve yükümlülükler getirilmektedir.



Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesi, çiftçilerin sıkıntıya sokulmadan hizmetin verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla “Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” dikkate alınarak kamuda veya serbest olarak çalışan yaklaşık 10.224 teknik eleman (Ziraat Mühendisi, Ziraat Teknikeri ve Ziraat Teknisyeni) reçete yazma konusunda Bakanlığımızca yetkilendirilmiştir.



Ayrıca, “Bitki Koruma Ürünleri Tavsiye El Kitabı” hazırlanarak, reçete yazmaya yetkili teknik personele 10.000 adet ücretsiz olarak dağıtılmıştır

8- TARLA, BAĞ VEYA BAHÇEDE BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİ UYGULAYICILARININ SERTİFİKALANDIRILMASI



İnsan, bitki ve çevre sağlığının korunması, bitkisel ürünlerde kalıntı probleminin ve tavsiye dışı ilaç kullanımının engellenmesi ve izlenebilirliğin sağlanması amacıyla, 21 Kasım 2009 tarih ve 27413 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 21 Mayıs 2010 tarihinde yürürlüğe girecek olan “Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile, bitkisel üretim yapılan alanlarda bitki koruma ürünü uygulamalarının Bakanlığımızdan Bitki Koruma Ürünleri Uygulama Belgesi almış olan yetkili kişiler tarafından yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

Ülkemizde ilk defa uygulamaya konulacak bu çalışmayla, profesyonel veya kendi üretim alanında kimyasal kullanacaklara gerekli eğitimin sağlanarak kimyasalların kontrollü ve sağlıklı uygulanması hedeflenmektedir.



Eğitimler devamlılık arz etmekte ve yeni gelişmeler ve sistemler devamlı bu işi yapacaklara Bakanlığımızın periyodik eğitimleriyle aktarılacaktır.



Mayıs 2010 tarihi itibariyle “Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik”” dikkate alınarak yaklaşık 65.215 kişi (Profesyonel Kullanıcı ve Bitkisel Üretim Yapan kişi) bitki koruma ürünü uygulaması konusunda Bakanlığımızca yetkilendirilmiştir.