PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Süttozu Üretimi


songülserdar
16.04.2013, 00:19
SÜTTOZU

Süttozu, pastörize inek sütünün kurutulması ile elde edilir. Fabrikalarda, sütün besin değerlerine zarar vermeden kurutma işlemi yapan modern kurutma sistemleri mevcuttur. Süttozu, her an hazırlanabilen ve uygun koşullarda saklandığında uzun süre muhafaza edilebilen süt demektir. Sulandırıldığında, sütün besin değerine eşit değerde besin içeren saf, katkısız süt elde edilir. Süttozu, protein, kalsiyum ve fosfor açısından da oldukça zengin bir üründür. Süttozu sütün kullanıldığı her yerde kullanılır. Dondurma aromasını zenginleştirmek, dondurmaya düzgün bir yapı kazandırmak, yoğurt teknolojisinde yoğurda kıvam kazandırmak amacıyla süttozu kullanılır. Süttozu özel yapısı sayesinde unlu mamullerin rengini ve yapısını güzelleştirir, bayatlamasını geciktirir.

1. SÜTÜN KOYULAŞTIRILMASI
1.1. Süttozunun Tanımı ve Özellikleri
Süttozu, süt suyunun buharlaştırılıp yoğunlaştırılmasıyla oluşan kuru maddenin toz hâline getirilmesiyle elde edilen dayanıklı ve besin değeri yüksek bir süt ürünüdür. Su oranı % 1,5- 4 arasında değişmektedir.Gıda Maddeleri Tüzüğü Koyulaştırılmış Süt ve Süttozu Tebliği’ne göre süttozu “Yağlı, yağı kısmen veya tamamen alınmış sütten, kremadan veya bu ürünlerin karışımından suyun doğrudan uzaklaştırılması ile elde edilen ve son üründe nem içeriğinin ağırlıkça en fazla % 5 oranında olduğu katı ürünü” şeklinde tanımlanmaktadır.Besin maddelerini kurutma yoluyla dayanıklı hâle getirmek, mikroorganizmaların gelişmesini engellemek için kullanılan ilk muhafaza yöntemidir. Kurutma işlemiyle sütün hemen hemen bütün su içeriği alınmakta, taşıma ve depolama kolaylığı olan ve uzun süre bozulmadan saklanabilen yoğun bir ürüne dönüştürülmektedir. Süttozunun bilinen tarihçesi Orta Çağa uzanmaktadır. Venedikli seyyah Marco Polo, Moğolların sütü kaynatıp, kremasını aldıktan sonra geri kalan kısmını da güneşte kuruttuklarını kayıtlara geçirmiştir.Gıda Maddeleri Tüzüğü Koyulaştırılmış Süt ve Süttozu Tebliği’ne göre süttozu, sütün yağ oranına göre yüksek yağlı, tam yağlı, yarım yağlı veya yağsız olarak piyasaya sunulmaktadır.
Süt yağı
(Ağırlıkça,%) Nem
(Ağırlıkça, %
Yüksek yağlı >42 En fazla % 5
Tam yağlı 26-42 En fazla % 5
Yarım yağlı 1,5-26 En fazla % 5
Yağsız ≤1,5 En fazla % 5

Süttozunun üretimindeki amaçlar şu şeklide sıralanabilir: (http://www.ziraatciyiz.biz)
• Sütün dayanıklılığını artırmaktır. Süt uygun şartlarda ancak iki üç gün bekletilebilir, süttozunun ise dayanıklılık süresi (uygun ambalaj ve depolama şartlarında) altı ay ile bir yıl arasında değişmektedir.
• Süt üretiminin bol olduğu dönemlerde süt verimini ve kalitesini korumak,
• Sütü ham madde olarak kullanan sektörlerin her mevsim yeterli miktarda süt ya da süttozu ihtiyacını karşılamak,
• Çikolata sanayisi gibi sütü, süt olarak kullanamayan sektörlerin ihtiyacını karşılamaktır.
Süttozu çeşitli süt mamulleri (dondurma ve yoğurt teknolojisinde), bebek maması, salam, sosis, çikolata, hazır çorbalar gibi ürünlerin üretimi ve buzağı besleme (süt üretim miktarının fazla olduğu ülkelerde) gibi birçok amaç için kullanılmaktadır. Ayrıca yine şekerli ürünler sanayisinde yapı düzeltici olarak ve unlu mamullerde hacim artırıcı, su bağlama niteliğini iyileştirici ve böylece tazeliği daha uzun süre koruyucu olarak da kullanılmaktadır.

1.2. Süttozuna İşlenecek Süte Uygulanacak Ön İşlemler
Koyulaştırılmış süt ve süttozu üretiminde kullanılan süt, “Türk Gıda Kodeksi - Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği” nde belirtilen şartlara uygun ve yüksek kaliteli olmalıdır. Ayrıca şu özellikler bulunmalıdır:
• Sütte soda vb. gibi asitlik düzenleyiciler bulunmamalıdır.
• Sütün asitliği 6-6,8 SH ve 6,65- 6,75 pH arasında olmalıdır.
• Sütün toplam kuru madde içeriği minimum % 12-12,5 olmalıdır.
• Sütün bakteri yükü düşük olmalıdır.
• Antibiyotik içermemelidir. Antibiyotik varlığı yoğurt üretimi sırasında sorun teşkil edebilmektedir. Ayrıca süttozu çocuk mamalarının üretiminde de kullanıldığından bu konuya dikkat edilmelidir.
• Çiğ süt, uygun koşullarda muhafaza edilmesi kaydıyla 48 saatten daha eski olmamalıdır.
• Yağlı süttozu üretimi yapılacaksa sütün yağ oranı süttozunda % 26 yağ içeriği sağlayabilecek miktarda olmalıdır.


1.2.2. Yağ Standardizasyonu
Gelen çiğ sütün yağ oranından yola çıkılarak süttozunda istenilen yağ oranının ayarlanmasıdır. İşlemin yapılmasıyla ilgili detaylı bilgi “Süte Uygulanan Ön İşlemler” modülünde verilmiştir.
Yağlı süttozu denildiğinde yağ oranı minimum % 26’dır. % 3,5 yağ, % 8,5 kuru madde içeren sütün toplam kuru maddesi %12’dir.
Süt yağını ayırma işleminde kullanılan seperatörlerden yararlanılarak sütün yağı % 26 yağ oranına standardize edilerek istenilen yağlı süttozu üretimi gerçekleştirilebilmektedir.

1.2.1. Sütün Temizlenmesi
Süt kabul standartlarına göre işletmeye alındıktan sonra, gerek sağım sırasında gerekse sağım sonrasında bulaşan istenmeyen materyallerin uzaklaştırılması amacıyla temizlenmelidir. Bu amaçla kullanılan değişik temizleme yöntemleri hakkında detaylı bilgi “Süte uygulanan ön işlemler” modülünde verilmiştir. Süzgeçler, hat filtreleri, klarifikatörler bu amaçla kullanılan donanımlardır.
Ayrıca gelişen teknolojiyle birlikte baktofügasyondan da bu amaçla yararlanılmaktadır. Baktofügasyon (bactofuge), mikroorganizmaları sütten ayırmak için kullanılmakla birlikte daha çok içme sütlerinin kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bu yöntem, süt ürünleri (peynir, süttozu) ve bebek mamalarında bakteriyel kalitenin geliştirilmesinde önemlidir.Son yıllarda mikrofiltrasyon da sütün bakteri içeriğinin azaltılmasında etkili bir teknik olarak kullanılmaktadır. İçme sütünün raf ömrünün uzatılması, kaliteli peynir üretimi, kaliteli kazein tozu, serum protein konsantratları ya da düşük ısılı süttozu gibi süt türevlerinin üretiminde mikrofiltrasyondan da yararlanılmaktadır.

1.2.3. Homojenizasyon

Süttozu üretilecek çiğ süte hangi durumda olursa olsun mutlaka homojenizasyon uygulanmalıdır. Eğer süttozuna işlenecek sütün yağ oranının standardizasyonunda süte krema ilavesi söz konusu ise bu durumda homojenizasyon koyulaştırma (evaporasyon) işleminden önce uygulanmalıdır. Süte homojenizasyon işleminin uygulanmasının nedenleri;
 Yağ globüllerinin birleşmesine engel olmak,
 Süttozunda yağ globüllerinin boyutunu küçülterek bütün yapıya homojen dağıtılmasını sağlamak,
 Süt yağının oksidasyonuna bağlı olarak süttozunun acılaşmasının önüne geçmek,
 Daha beyaz ve iştah açıcı renk elde etmek,
 Süttozunda raf ömrünü artırmak,
 Duyusal niteliklerinin raf ömrü boyunca değişmemesini sağlamak,
 Daha fazla aroma ve lezzet elde etmek,
 Kültür süt ürünlerinde daha fazla dayanıklılık sağlamaktır.
Yüksek etkili homojenizasyona ihtiyaç duyulduğunda yüksek basınçlı homojenizatörler kullanılır. Genelde sistem içinde son ısıtma bölmesinden önce ısı değiştiriciler içine yerleştirilir. Homojenizatörler yüksek basınçlarda çalışan makinelerdir. Bu makinelerde 50-150 bar basınç uygulanır. Konuyla ilgili detaylı bilgi “Süte uygulanan ön işlemler” modülünde verilmiştir. Bu işlemi koyulaştırma işleminden sonra yapmak daha uygundur. Kondens sütün homojenizasyonu 50 °C dolayında ve 125-150 bar basınçta yapılmaktadır. Burada homojenizasyon işleminin iki aşamalı yapılması önerilmektedir.

1.3. Isıl İşlem
Süttozu üretiminde uygulanan ısıl işlem son ürünün özelliklerine göre değişmektedir.
Özellikle bebek maması yapımında kullanılacak süt tozlarına uygulanacak ısıl işlem
diğerlerine oranla daha yüksektir. Buradaki amaçise şundan kaynaklanmaktadır:
 Patojen mikroorganizmaların tümünü, diğerlerinin ise çoğunu imha etmek,
 Enzimleri inaktif etmek ve özellikle de depolama boyunca yağın lipolizasyonu
sonucu ortaya çıkan kötü kokulara neden olan lipaz enziminin inaktivasyonunu sağlamak, neden olan lipolizi engellemek ,
 Depolama sırasında meydana gelebilen koagülasyon ve/veya jelasyona engel olmak,
 Evaporasyon için gerekli olan sıcaklık düzeyine çıkmaktır.

Süttozu üretiminde uygulanacak ısıl işlem amaca bağlı olarak geniş bir sıcaklık ve
zaman aralığında uygulanabilir. Literatürlerde 75-120 °C arasında birkaç saniyeden birkaç
dakikaya kadar olan bir ısı zaman kombinasyonuna rastlanmaktadır. Bununla birlikte kazein
stabilitesi açısından süte uygulanacak ısı-zaman normları aşağıdaki seçeneklerle de önerilebilir:
 95 °C’de 10 dk
 93,5-100 °C’de 10-25 dk
 120 °C ( 5 s de ulaşmak koşuluyla) 3-4 dk
 135 °C’de 4 s
Isıl işlem plakalı veya borulu ısıtıcılarda gerçekleştirilir ve süt evaporatöre gitmeden önce sıcaklığı yaklaşık 70 °C’ye düşürülür.

1.4. Sütün Koyulaştırılması (Evaporasyon)

Sütte kuru madde dışında kalan miktar sudur. Toplam kuru maddeyi % 12 olarak kabul edersek % 88’i sudur. Evaporasyon işlemi, su miktarını azaltarak kuru madde miktarını % 25-50’ye kadar yükseltme esasına dayanır. Süt ürünleri endüstrisinde süt, yağsız süt ve peyniraltı suyu gibi ürünleri konsantresinde kullanılan evaporasyon işlemi kurutmanın da ilk aşamasıdır. Süt konsantre edilmeksizin doğrudan kurutulacak olursa daha büyük kurutma kapasitesi ve daha fazla enerji gerekmektedir. Evapore sütten üretilen süttozu daha az hava absorbe eden büyük toz partiküllerini içerir ve uzun depolama süresine sahiptir. Konsantre edilmeksizin doğrudan yapılan kurutmalarda elde edilen tozların kalitesi de daha düşük olmaktadır.Evaporasyon, süt endüstrisinde suyun çözeltiden buharlaştırılarak uzaklaştırılmasıdır.
Bunun için ısı gereklidir ancak süt ısıya karşı duyarlıdır ve kolayca artan ısıyla beraber zarar görmektedir. Bu nedenle evaporasyon vakum altında 65-70 °C sıcaklıkta gerçekleştirilmektedir.
Üründeki suyun evaporasyonla uzaklaştırılması sürekli ısı ilavesi ve ürünün üzerindeki doymuş ya da nemli havanın değiştirilmesi (çekilmesi) ile sağlanmaktadır. Bu ise sıvının üzerindeki havanın itilmesi veya vakum ortamında basıncın düşürülmesi ile mümkündür. Sütün koyulaştırılması da bu prensibe dayanmaktadır. Vakum-kondensasyon bölümlerinden oluşan sistemlerde soğutma suyu kondensasyon (yoğuşturma) için gereklidir. Buhar fazı ile soğuk su fazı karşılaştığında buhar kondens hâle gelir.
Süttozu üretiminde süt, evaporatörlerde % 40-50 kuru maddeye kadar koyulaştırılmaktadır. Bu amaçla modern süt sanayisinde tek ve özellikle de çok etkili düşen film evaporatörler kullanılmaktadır.

 Evaporatörlerin çalışma prensibi: Çözeltiden su buharlaştırılması için büyük miktarda enerjiye gereksinim vardır. Bu enerji buhardan sağlanır. Buhar ve ürünün dolaştığı tüpler yatay veya dikey olabilir ve buhar tüpler içinde ya da dışında dolaşabilir. Çoğu durumda ürün dikey tüpün içinde sirküle edilirken buhar dışarıdan uygulanır.

2. KURUTMA

2.1. Sütü Kurutmanın Önemi

Süt pek çok nedenlerle kısa sürede bozulan bir gıdadır. Onu uzun süre dayanıklı ve daha sonra tükeilebilecek hâle getirmenin yolu kurutmadır. Günümüzde kullanılan modern kurutma teknikleri ile süt, besin değerinde herhangi bir kayıp olmaksızın toz haline dönüştürülebilmektedir. Yani tozdan tekrar yapılan süt aynı besin değerine sahiptir. Ancak enerji tüketiminin ve dolayısıyla enerji maliyetinin yüksek olması kurutmanın bir dezavantajıdır.

2.2. Prensibi
Kurutma, bir maddenin veya karışımın bünyesinde bulunan suyun buharlaştırılması veya uçurulmasıdır. Dayanıklı süt ürünlerinin üretiminde evaporasyonla suyun bir bölümü, kurutma ile de suyun tamamı buhar hâlinde uzaklaştırılarak kurutma işlemi gerçekleştirilmektedir. Kurutulmuş süt ve süt ürünlerinin su içeriği % 4’ten fazla olmamalıdır. Gıda maddelerinde farklı miktarlarda bulunan su, erimiş birçok madde içeren bir çözeltidir. Kurutma anında en önemli olay, suyun kurutulan yüzeyin üstüne çıkması ve
buharlaşmasıdır.Süt zerrelerinin iç yüzeyindeki suyun yüzeye çıkması ve yüzeyde buhar fazına geçmesi, yalnızca bu suyun buhar basıncının çevredeki kurutucu sıcak havanın nispi buhar basıncından büyük olması ile mümkündür. Süt ürünlerinin kurutulmasında sütteki suyun tamamına yakını uzaklaştırılır.

2.3. Yöntemleri
Süttozu üretiminde kurutma işlemi silindir (valsli) ve püskürtmeli (spray-dryer) kurutucularda yapılmaktadır.

2.3.1. Silindir (Vals) Yöntemiyle Kurutma
Eski bir yöntem olmasına rağmen günümüzde de özellikle çikolata sektörüne yönelik üretilen yağlı süttozu eldesinde kullanılmaktadır. Bu yöntemde kurutma kısmen düşük yatırım ve işletme masrafları ile yapılabilmektedir. Kurutma sistemlerinin çoğu “konveksiyon kurutma” yöntemine girdiği hâlde, valsli kurutucular “kontakt kurutma” yöntemine girer. Bu nedenle kurutmada yüksek bir ısı iletim kat sayısı ve buna bağlı olarakgüçlü bir ısı transferi söz konusudur.

Vals, genellikle dökme demirden yapılmıştır ve dış yüzeyi paslanmaz çelikle kaplanmıştır. İçindeki mil etrafında dönen silindirler, içten buhar, sıcak su ya da ısı iletimi yüksek bir sıvı ile ısıtılan ve ekseni etrafında belirli bir hızla dönen silindirlerdir. Çalışma prensibi, sütün sıcak vals yüzeyine ince bir katman hâlinde yayılması, silindirin yaklaşık 300 derecelik dönüşü sırasında yüzeyde kuruması ve buradan kazınıp alınmasıdır.


 Silindir metodunda sütün kurutulma işlemi şöyle yapılır:
 Süt kurutulmadan önce çoğu kez üretimi hızlandırmak için 70 °C’ye
kadar ısıtılır. 70 °C’nin üzerinde ısıtılması, kalite kayıplarına neden olur.
 Silindir yüzeyinin sıcaklığı çoğunlukla 115-130 °C dolaylarında tutulur.
 Yüzeye 0.5 mm kadar kalınlıkta yayılan süt, birkaç saniye gibi kısa süre içinde kurur.
 Silindirin yukarı kısmında yüzeye yakın bulunan kazıyıcı bıçaklar, kuru ince süt tabakasını kazır. Valslerin üst yüzeyi ve kazıyıcı bıçaklar çok düzgün olmalıdır. Bu şekilde kuruyan tabaka tam olarak kazınmış olur. Aksi takdirde süttozunda yanık parçalar artar.
 Kurutulmuş süt alt kısımda bulunan bir taşıyıcıda ince tabakalar hâlinde toplanır.
 Öğütülür ve elekten geçirilerek sert ve yanmış partiküllerden ayırt edilir.
 Silindir metodunun avantajları:
 Yatırım sermayesi ve çalıştırma masrafı azdır.
 Kurutma işleminden önce sütün koyulaştırılması zorunlu değildir.
 Az miktarda sütü işlemek mümkündür.
 Kurutma aygıtı az yer işgal eder.
 İşlemde sütteki bakterilerin çoğu tahrip olur.
Çeşitli tipte valsli kurutucular vardır. Ancak, genellikle “tek valsli” ve “çift valsli” kurutucular olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar.

2.3.1.1. Tek Valsli Kurutucular (Büttner Sistemi)

Tek valsli kurutucularda vals, ürün (süt) yatağına hafifçe daldırılır. Vals üzerinde ince bir film tabaka bu yolla oluşmaktadır. Bazı tek valsli kurutucularda ise süt, ikinci ve küçük bir vals vasıtasıyla kurutucu vals üzerine yayılmaktadır.
 Tek valsli sistemde sütün kurutulması kısaca şöyle gerçekleşir:
 Evaporatörde kazanılan yaklaşık % 45-50 kuru maddeli konsantre süt, kurutma sisteminin konsantrat teknesine iletilir.
 Oradan küçük çaplı bir vals aracılığıyla bir film hâlinde alınır.
 Önce aktarma valsine, ardından kurutma silindirinin yüzeyine ince bir film oluşturacak şekilde yayılır. Kurutma silindiri içten buharla ısıtılır. Yüzey sıcaklığı 115-130 °C'dir; devir sayısı ise 10-3devir/dakika ve çevresel hızı 1,3 m/saniyedir.
 Kurutma işlemi sırasında üründen ayrılan nemli ve sıcak hava bir aspirasyon düzeni yardımıyla emilip uzaklaştırılır.
 Dehidre olmuş film hâlinde ürün valsin yüzeyinden, yüzeye hafif sürtünme ile değmekte olan kazıyıcı bir bıçak yardımıyla sıyrılır.
 Çok ince ve kırılmış yufka görünümündeki ürün bir helezonlu götürücü yardımıyla, istenen tane iriliğine parçalanmak üzere öğütme ünitesine taşınır.

2.3.1.2. Çift Valsli Kurutucular (Esher Wyss Sistemi)
Çift valsli kurutucularda, iki vals yan yana paralel olarak yerleştirilmiş olup valsler birbirlerine doğru dönmektedir. Bu tip kurutucularda besleme, üstten ve alttan olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Üstten besleme “tekneli besleme” ve “püskürtmeli besleme” olarak iki yöntemle yapılır.Üstten besleme yönteminde iki valsin birbirine olan aralığı ayarlanarak film kalınlığı kontrol altında tutulabilmektedir. Valsler zıt yönde dönerlerse bu durumda besleme alttan yapılır.Valsli kurutucularda kuruyan ürün, valsin yüzeyinden, yüzeye hafif sürtünme ile değmekte olan kazıyıcı bıçak yardımıyla sıyrılır. Çok ince ve kırılmış yufka görünümündeki ürün özel bir parçalayıcıda küçük pulcuklar hâlinde parçalanır. Sonra elenip ambalajlanır. Üstten besleme yönteminin başka bir uygulama biçimi de “püskürtmeli besleme”dir.Püskürtmeli besleme yönteminde, valsler üzerinde bulunan memelerden, sıcak valslere ürün
püskürtülmektedir. Valsli kurutucular bir aspirasyon düzeninin altında çalıştırılarak kuruma sırasında oluşan nemli ve sıcak hava emilip atılır.Üstten püskürtme beslemeli çift valsli kurutucu sistemlerin en ünlülerinden biri, Escher-Wyss sistemidir. Bu sistemde püskürtme diskleri ile püskürtülen süt,
valsin dönme devrini tamamlaması ile silindir üzerinden sıyrılır.

Valsli kurutucularla yapılan kurutma işlemini etkileyen etmenler şunlardır:
 Süt filminin kalınlığı,
 Film kalınlığının homojenliği,
 Kurutma sıcaklığı ve süresi,
 Konsantrenin sıcaklığı, kuru madde oranı veya koyulaştırma oranıdır. Düzgün bir üretim akışının sağlanabilmesi ve standart kalitede ürün elde edilebilmesi için yukarıda belirtilen değerlerin ve işlem koşullarının önce sabit tutulması, düzeltmelerin sadece bir veya iki etmenin değiştirilmesiyle yapılması gerekir.

2.3.2. Sprey (Püskürtme) Yöntemiyle Kurutma

Püskürtmeli kurutma (spray-drying) yöntemi, sütün dehidrasyonunda uygulanan en gelişmiş yöntemlerden biridir. Buradaki prensib, ürünün bir kurutma hücresindeki sıcak hava içerisine atomize (pülverize) edilerek son derece geniş bir yüzey kazandırılması ve böylece sıcak hava içinde hızlı bir kuruma sağlanmasıdır.
 Püskürtmeli kurutucular beş ana bölümden oluşan düzenlerdir. Bunlar:
 Sıcak hava üretim düzeni,
 Ürünün ince damlacıklar hâline getirildiği sistem (atomizer-nozel),
 Sıcak hava ile atomize edilmiş olan ürünün karşılaştığı kurutma hücresi,
 Kurutma hücresinden ve siklon seperatörlerden gelen toz ürünün (dehidre) paketleme sıcaklığına kademeli olarak soğutulması ve elenmesi
için akışkan yataklardır.Ayrıca, borulu sızdırmaz iletim sistemi, pompalar, çeşitli yardımcı ekipmanlar ve kontrol aygıtları da sistemin tamamlayıcı birimleridir.Püskürtmeli kurutucularda ürün atomize edilerek çok küçük damlacıklara dönüştürüldüğü ve dolayısıyla çok geniş bir yüzey kazandırıldığı için dehidrasyon hızı çok yükselmektedir. Kuruma çoğunlukla 3-10 saniye gibi kısa bir sürede gerçekleşmekte ve kullanılan kurutma havasının sıcaklığı 180-230 °C’dir. Ürün sıcaklığı ise 50-70 °C
dolaylarında bulunmaktadır.

 Sıcak hava (kurutma havası) üretim düzeni: Püskürtmeli kurutucuların ana bölümlerinden birisi, sıcak hava (kurutma havası) üretim düzenidir. Gıda sanayisinde kullanılan tiplerinde buhar, elektrikli ısıtıcılar, sıcak hava jeneratörleri gibi sistemler tercih edilir.Söz konusu buharlı ısıtıcılar, içinden basınçlı buhar geçirilen bir seri genellikle paslanmaz çelikten yapılmış boru demetinden oluşan bir ısı değiştiricidir. Bir hava filtresinden geçirilerek tozlardan arındırılmış olan hava, bu ısıtıcılar aracılığıyla istenilen sıcaklık derecesinde (150-220 °C) ısıtılarak kurutma hücresine üflenir.
 Atomizer: Püskürtmeli kurutucunun en önemli bölümü, “atomizer”dir.Atomizer, kurutulacak sıvıyı, çeşitli faktörlere bağlı olarak basınç altında 5 -100µ (mikron) arasında küçük zerreciklere parçalayan (pülverize eden) düzendir. Memeli (nozel) püskürtücüler ve santrifugal (atomizer) püskürtücüler
olmak üzere genelde iki çeşit atomizör kullanılır.
 Memeli püskürtücüler: Biri tek, diğeri iç içe çift kanallı olmak üzere iki tiptir. Tekli memede ürün, bir pompa yardımıyla elde edilen basınçla basılıp püskürtülür. Ürünün ince damlacıklar hâline getirildiği sistemdir.Santrifugal püskürtücüler: Sıvının püskürtülmesi, basınçlı hava ile gerçekleştirilir. Bu tipte dairesel dış kanaldan yüksek basınçlı hava gönderilirken ortadaki kanaldan ürün verilir. Pnömatik atomizör de denilen bu ikinci tip atomizör genellikle ürünün büyük daneli olması istendiğinde kullanılır.
Kurutma hücresi: Püskürtmeli kurutucuların üçüncü ana bölümü “kurutma hücresi”dir. Paslanmaz çelikten yapılmış ve dış yüzeyi çok iyi yalıtılmıştır. Yalıtım malzemesinin üzerine koruyucu metal sac kaplanmıştır. Kurutma
kulelerinin çapları ve yükseklikleri kurutma kapasitesine göre değişmektedir.
Kulenin üst kısmı silindirik ve alt kısmı konikleştirilmiştir.
Kurutulmuş ürünün sıcak havadan ayrılması amacıyla değişik tipte kollektörler
(toplayıcı) kullanılmaktadır. Bunlardan en yaygını siklon tipi kollektörlerdir. Siklon
seperatörler dip tarafı konik biçimde olan dikey bir silindirik gövdeden oluşmuştur.
Püskürtmeli kurutucularda süttozu üretimi genelde koyulaştırma ve kurutma olmak
üzere 2 aşamada gerçekleştirilir. İlk aşamada ön işlemleri tamamlanmış olan süt,
evaporatörlerde % 48-52 kuru madde içerecek şekilde koyulaştırılır. İkinci aşamada ise
konsantre, püskürtmeli kurutucuya verilerek kurutulur. Kurutma işlemi de aşağıdaki şekilde
birkaç aşamada yapılır:
• Koyulaştırma aşaması
• Kurutma aşaması
• Önce konsantre, içinde kurutma havası bulunan kurutma kulesine çok
ince damlacıklar hâlinde püskürtülür.
• Sonra suyu buharlaştırılır.
• Oluşan süttozu kurutma havasından ayrılır.
Günümüzde bu tür kurutucularda kurutma tek aşamalı, iki aşamalı ve üç aşamalı
olmak üzere 3 şekilde yapılmaktadır.

2.3.2.1. Tek Aşamalı Kurutma
Tüm kurutma işlemi sadece bir aygıtta yani kurutma hücresinde gerçekleştirildiği için
sistem “tek aşamalı kurutma” olarak tanımlanır. Bu sistemle küçük daneli süttozu elde
edilebilir ve fazla miktarda kırıntı toz ortaya çıkar.
Tek aşamalı kurutma yapan sistemler genelde;
 Atomizör ünitesini içeren bir kurutma kulesi,
 Sıcak hava üreticisi,
 Süttozunu kurutma havasından ayıran siklon seperatör,
 Aspirasyon düzeni ve filtreden oluşur.
Tek aşamalı kurutma yapan bir püskürtmeli kurutma tesisinin genel yapısı Şekil 2.8'de
gösterilmiştir. Bu şekilden de izlenebileceği üzere;
 % 48-52 kuru maddeli konsantre, bir yüksek basınç pompası (4) aracılığıyla
atomizöre (5) iletilir.
 Ortalama irilikleri 40 µm ile 125 µm arasında değişen küçük damlacıklar
hâlinde kurutma hücresine püskürtülür. Kurutma havası, aspiratörle emilen ve
bir filtre ünitesinden geçirilen havanın, hava ısıtıcıda ısıtılmasıyla hazırlanır.
Kurutma havasının sıcaklığı 190-200 °C kadardır.
 Kurutulacak ürünün atomize edilmesiyle son derece geniş bir yüzey kazanan
damlacıklar, tabana ulaşana kadar geçen sürede hızla kurur. Kurumada, önce
damlacıkların yüzey suyu buharlaşır, sonra kapiler (kılcal) güçle damlacıkların
yüzeyine ulaşan nem uzaklaşır ve daha sonra da bağlı su buharlaşır.
Damlacıklardan suyun buharlaşması hem çok hızlı gerçekleştiğinden, hem de
kurutma havasının sıcaklığı sürekli olarak suyun buharlaşmasında kullanıldığı
için süttozunun sıcaklığı, kurutma kulesinden dışarı çıkan havanın çıkış
sıcaklığının en çok 15-20 °C altına ulaşır ki bu değer, yani kuruyan ürünün
sıcaklığı, normal koşullarda 60-80 °C dolaylarındadır.
 Oluşan süttozu kurutma kulesinin konik kısmına iner.
 Henüz sıcak olan süttozunu soğutmak amacıyla soğuk hava ile çalışan bir
pnömatik götürücü sistem aracılığıyla siloya veya doğrudan ambalajlama
ünitesine taşınır.
 Transport havasından süttozunun ayrılması bir siklon ayırıcıda gerçekleştirilir.
Bir veya birkaç siklonda (6 ve 7) ayrılır ve siloya giden süttozu hattına verilir.
2.3.2.2. İki Aşamalı Kurutma
İki aşamalı kurutma sisteminde, püskürtmeli kurutucu ile bir akışkan yatak kurutucu
birlikte kullanılır. Sistemin birinci aşamasını püskürtmeli kurutma, ikinci aşamasını ise
akışkan yatak kurutma işlemi oluşturur.
Kurutma kulesinden çıkan süttozunun nem oranı, son üründe istenilen nem içeriğinden
% 2-3 oranında daha yüksektir. Bu sistemde yer alan akışkan yatak kurutucunun işlevi, fazla
nemi uzaklaştırarak ürünü istenilen son nem değerine ulaştırmak ve aynı zamanda soğutmaktadır.
Aglomerasyon, küçük parcacıkların (partiktikül) özelliklerini kaybetmeden birbirleri
ile birleşmesi yoluyla daha büyük boyutta sert ve katı parçacıkların oluşturulması işlemidir.
Sonuç ürünler şekillerine ve işlem farklılıklarına göre granül, tablet gibi isimler alırlar.
Aglomerasyon işlemi, deterjan, meyve tozu, toz gübreler, süttozu, instant kahve gibi işlem
sonucunda elde edilen ince partiküllerin atmosferi kirletme ve depolanmaları sırasında
topaklanma tehlikelerine karşı gerekli olduğu gibi son ürünün kullanımı sırasında akıcılık vb.
işlem kolaylığı sağlamaktadır. Aglomerasyon süt tozlarının ıslanabilirlik, batabilirlik ve
ağılabilirlik özelliklerini iyileştirmektedir.
İki aşamalı kurutma sistemi, partiküllerin yığınlaşarak (aglomeration) süngerimsi bir
yapı ve görünüm kazanmalarının istendiği instant süttozunun üretilmesi için dizayn
edilmiştir. İnstant süttozu soğuk suda bile topaklanmaksızın çözünebilen kullanıma hazırdır.
Ancak daha kaliteli üretime olanak sağladığı ve üretim maliyeti açısından daha avantajlı
olduğu için sonraki yıllarda normal süttozu üretimine de uyarlanmıştır. Enerji tüketimi, tek
aşamalı yönteme göre % 10-15 daha azdır.
Söz konusu yöntemle elde edilen süt tozlarının büyük çoğunluğu tek taneciklerden
oluşurlar ama tek aşamalı kurutma yöntemiyle elde edilenlere göre daha az miktarda kırıntı
toz içerirler ve rekonstitüe edilmeleri yani suda çözündürülmeleri daha kolaydır.
2.3.2.3. Üç Aşamalı Kurutma
Bu yöntemle aglomere edilmiş veya edilmemiş özellikte birçok süt ürünü ve diğer
gıda ürünleri elde edilebilmektedir. Kurutma sisteminde yapılan düzenleme ile özgül enerji
ihtiyacı, iki aşamalı kurutuculara göre % 10-15 dolaylarında azalmaktadır.
Üç aşamalı kurutucularda ikinci kurutma aşaması kurutma kulesinin taban kısmına
alınmıştır, son kurutma ve soğutma işlemleri kule dışında yapılmaktadır.
Akışkan yatak ve toz filtresi ile entegre edilmiş püskürtmeli kurutucularda kurutma
havası, diğerlerinden farklı olarak kurutma hücresinin tavan kısmından dışarı çıkış yapar. Bu
durum ince tozların direkt püskürtme bölgesine geri yönlenmesine olanak sağlar ve böylece
iyi bir aglomerasyonunun (yığınlaşma) gerçekleştirilebilmesi için büyük miktarlarda ince
tozun hücreye geri verilmesine gerek kalmaz.





3. SÜT TOZUNU AMBALAJLAMA VE
DEPOLAMA
3.1. Ambalajlama
Süttozu yapımının en önemli işlem basamaklarından birisi de ambalajlamadır.
Kurutma hangi metotla yapılırsa yapılsın elde edilen ürünün niteliğinin korunabilmesi için
ambalajlama çok önemlidir.
Yağsız süt tozlarının ambalajlanmasında su buharı ve ışık, yağlı süt tozlarının
ambalajlanmasında ise oksijen geçirmeyen ambalajlama materyalleri kullanılmalıdır.
Ambalajlamada bir veya birkaç kat hâlinde polietilen torba veya mum, alüminyum veyahut
polietilen kaplı kâğıt torbalar, teneke kutular kullanılabilir. Süt tozları vakumda veya bir
inert gaz (% 80 azot, % 20 CO2) ile ambalajlanabilir. Ambalajlar toplu ihtiyaçlar için 25
veya 50 kg’lık, aile ve ferdi ihtiyaçlar için 250, 500, 1000 veya 2000 g’lık olmalıdır.
İhracatta istek hâlinde diğer gramajlarda da mal hazırlanabilir.
Süttozu Ambalajları üzerine aşağıdaki bilgiler okunaklı olarak silinmeyecek ve
bozulmayacak şekilde yazılır ve basılır yahut etiketlenir. TS 1329 Süttozu standardına göre
ambalajların üzerinde bulunması gereken bilgiler şunlardır:
 Firmanın ticari ünvanı ve adresi veya kısa adı ve adresi,
 Bu standardın işaret ve numarası (TS1329 şeklinde),
 Mamulün adı (süttozu),
 İmalat tarihi (ay ve yıl olarak),
 Parti, seri veya kod numaralarından en az biri,
 Net miktarı (g veya kg olarak),
 Sınıfı,
 Tipi,
 Firmaca tavsiye edilen son kullanma tarihi veya raf ömrü
Gerektiğinde bu bilgiler Türkçe’nin yanı sıra yabancı dilde yazılabilir. Türk Gıda
Kodeksi Koyulaştırılmış Süt ve Süttozu Tebliği’ne göre süttozlarının etiketinde “12 ayın
altındaki bebekler için gıda olarak kullanılmaz.” ifadesi bulunmalıdır.
3.1.1. Laklı Tenekeler
Teneke, kalınlığı 0.5 mm’den az ve her iki tarafı eşit veya değişik miktarlarda kalayla
(Sn) kaplanmış yumuşak çelik saclardan olusur. Tenekelerin yüzeyinde bulunan lak, teneke
levhaların yüzeyine ince bir film hâlinde püskürtülerek, onları dış etkenlere karşı koruyan,
toksik etkisi bulunmayan sıvı sır maddesidir. Doğal ve sentetik reçinelerden yapılmış
organik kaplama maddeleridir. Korozyonu önler.
Lak tabakasının yararları:
 Teneke levhayı ve kutuyu dıs etkilere ve pasa karşı korur.
 Gıda maddelerinin kutuya, kutunun da gıda maddesine etki etmesini önler.
 Tenekeye hoş bir görünüm kazandırır.
3.1.2. Karton Ambalajlar
Teknolojik gelişmelerle birlikte gıdaların sağlıklı ve daha uzun süre korunmasını
sağlayan ambalajlara ilgi de giderek artıyor. Tüketiciler özellikle tükettikleri gıdaların
içindeki vitamin ve mineralleri en iyi şekilde koruyan ambalajları seçmeye özen
gösteriyorlar. Hâl böyle olunca gıda ambalajlarının sağlığa etkileri de temel tartışma konusu
oluyor. Tüketiciler gıda ürünleri arasında yer alan sütleri çoğunlukla karton ambalajlarda,
suları cam ya da plastik pet şişelerde, konserveleri, kola gibi gazlı içecekleri ya da meyve
sularını metal kutu ambalajlarda satın alıyor. Birçok çeşidi ve fonksiyonu bulunan gıda
ambalajları, gıda güvenliğini ve kalitesini koruma misyonunu da üstlendiği için insan sağlığı
üzerinde de etkili oluyor. Bu nedenle firmalar her gıdanın içeriğine uygun ambalaj türünü
seçerek tüketiciye sunuyor.

3.1.3. Selofan ve Alüminyum Folyo Kaplı Kraft Torbalar, Poşetler
Genellikle rengi ağartılmış olarak temin edilir. Sağlam ve opak (ışık geçirmez)
olduğundan şekillendir / doldur / kapat tipi malzemelere hem sertlik vermesi hem de
ultraviyole ışık bariyeri oluşturması için kullanılır. Kâğıt torbaların bariyer gücünü artırmak
için kaplanır ya da alüminyum ve plastik filmlerle lamine edilir. Bu laminasyonlara örnek
olarak kâğıt/ alüminyum folyo, kâğıt / plastik film, kâğıt / plastik film / alüminyum folyo tipi
yapıları gösterebiliriz. Dört tarafı kapatılan poşetler için genellikle ağartılmış ve makinede
cilalanmış kraft kâğıdının 50 - 60 g/m2
ağırlıkta olanı ısıl olarak yapıştırılan bir plastik film
ve alüminyum folyoya lamine edilmiş olarak kullanılır.
Alçak yoğunluklu polietilen dünyada en çok kullanılan plastiktir. Zehirsizdir, neme
karşı bariyer özelliği iyidir. Yağlara karşı da oldukça iyi bir bariyer özelliği mevcuttur. Isıl
olarak yapıştırma özelliği de çok iyidir ve esnekliğini -70 °C kadar düşük derecelerde bile
korur.
Metalizasyon işlemi, filmin üzerine metal biriktirilerek gerçekleşir. Metalizasyon
işleminin tercih edileni çok büyük bir vakum ortamında alüminyumun buharlaştırılmasıyla
gerçekleştirilendir. Burada filmin üstünde yoğunlaşan çok ince alüminyum katmanı, filme
ışık su buharı, oksijen ve diğer gazlara karşı mükemmel bir bariyer özelliği kazandırır.
Metalize OPP filmler, ürünün satış cazibesini ve nem bariyer özelliğini artırır.
3.2. Depolama
Süt tozlarının uzun süre depolanabilmeleri için amaca uygun ambalajlanmaları
depolama sıcaklığının 18-20 °C arasında tutulması, depo bağıl nem oranının da % 80’den
yüksek olmaması gerekmektedir. Depolama sırasında ambalajların hava, güneş ışığı ve
rutubet almasından kaçınılmalıdır.
Yağsız süt tozları, yukarıda belirtilen koşullarda ambalaj açılmaması kaydıyla önemli
bir kalite değişikliği olmaksızın bir yıl kadar, yağlı süt tozları altı ay (inert gazla paketleme
koşuluyla bir yıl) depolanabilir.

3.3. Süttozundaki Kusurları
Süttozunda rastlanan kusurlar, hammaddenin kalitesinden, üretim sırasında uygulanan
işlemlerden ve uygun olmayan saklama koşullarından kaynaklanabilir. Süttozunda düşük
nem oranı nedeniyle mikroorganizmalar gelişemez. Buna rağmen uygun olmayan üretim,
ambalajlama ve depolama sırasındaki yanlış uygulamalar mikroorganizmaların gelişmesine
neden olabilir. Söz konusu kusurların birçoğu kimyasal reaksiyonlar sonucunda meydana
geldiğinden uzun depolama süresinde yavaş yavaş ortaya çıkar.
Süttozunda kusurlar, yağ, protein ve laktozdaki değişimlerden kaynaklanmaktadır.
Bunun sonucunda ürünün lezzet, görünümü, erime özelliği ve renginde istenmeyen faktörler
ortaya çıkar.
3.3.1. Tat Kusurları
Yağın serbest yağ asitlerine hidrolizi sonucu oluşan gerçek ransidite (acılaşma), süt ve
mikrobiyel kaynaklı lipolitik enzimlerin varlığından kaynaklanır. Bu bozukluk ön ısıtmada
yüksek ısının uygulanması ve üretimde hijyen kurallarının yerine getirilmesiyle
önlenebilmektedir.
Yağın oksidasyonu sonucu iç yağına benzer bir lezzet bozukluğu meydana gelir ve
daha çok partiküllerinin yüzeyinde fazla miktarda serbest yağ içeren tam yağlı süt tozlarında
görülür. Kusur doymamış gliseridlerdeki çift bağların oksidasyonu sonucu oluşur. Reaksiyon
sonucu oluşan peroksitler, daha sonra çeşitli aldehit, keton ve asitlere parçalanarak hoşa
gitmeyen bir lezzete neden olurlar.
Yağın oksidasyonu ve lipolizi dışında özellikle bayat ve hindistan cevizi benzeri lezzet
oluşur. Kusur yüksek ısıda muhafaza edilen ve nem miktarı fazla olan süt tozlarında
meydana gelmektedir.
Süttozunda yağın parçalanmasına yol açan faktörler;
 Aşırı mekanik (karıştırma, pompalama vb.) işlemler,
 Depolama ısısının yüksek olması,
 Ağır metallerin (bakır, demir) varlığı,
 Asiditenin yüksek olması,
 Işığa maruz kalma,
 Oksitleyici enzimlerin varlığıdır.
Yağın parçalanmasını engelleyebilmek için;
 Üretimde kullanılacak sütün iki kez homojenizasyonu,
 Yoğunlaştırılmış sütün basınçlı atomizerle püskürtülmesi,
 Üretimden sonra 24 saat içinde paketteki oksijeni alıp yerine nitrojen veya
karbondioksit konması,
 Kurutma işleminden önce sütün 88 °C’ye kadar ısıtılması,
 Antioksidant katılması gerekir.
3.3.2. Görünüş Kusurları
 Kekleşme: Laktoz kristalizayonu sonucu süttozu kitlesinin sertleşerek kek
benzeri yapı kazanmasıdır.
 Topaklaşma: Süttozu partiküllerinin farklı büyüklükte topakçıklar oluşturarak
homojen olmayan bir görünüm ortaya koymasıdır.
Doğal olmayan renk: Laktozun karemelizasyonu, enzimatik olmayan
kahverengileşme veya bazı renk maddelerinin ilavesiyle süttozunda görülen
açık kremadan daha koyu, kahverengimsi, donuk veya gri benzeri renk
oluşumlarıdır.
Laktozun aldehit grubu ile proteinin özellikle lisinin, amino grubu arasında meydana
gelen reaksiyonlar (enzimatik olmayan kahverengileşme, maillard reaksiyonu) sonucu sütün
çözünürlüğü azalır. Süttozu bayat lezzete ve kahverengi bir görünüme sahip olur. Bu
bozukluk daha çok yağsız süt tozlarında ve özellikle silindir metodu ile kurutulanlarda
gözlenir.
Bu kusur süttozunun rutubet miktarının fazla (püskürtme yöntemiyle elde edilenlerde
% 5 silindir yöntemiyle elde edilenlerde ise %4’ten fazla), muhafaza ısısının da yüksek
olmasıyla hızlanır. Reaksiyonun son safhalarında protein-laktoz bileşikleri parçalanarak
büyük bir kısmı sindirilemeyen zamk benzeri lezzete dönüşür, kahverengi maddeler
(melanin, melanoidin) şekillenir ve ürün topaklanır. Bu değişimler oksijensiz ortamda
azalmaktadır.
 Koyu partiküller: Gözle kolaylıkla farkedilebilen yanmış süttozu partikülleri
ile dışarıdan süttozu içerisine karışan yabancı partiküllerin neden olduğu
görünüş kusurudur. Yüksek sıcaklıkta üretim yapılması (yanık madde
oluşması), yüksek nem ve ısıda muhafaza etme gibi durumlarda ortaya çıkar.











3.3.3. Paketleme Kusurları
 Yırtılmış veya delinmiş ambalaj: Ambalaj materyalinde gözle görülebilir
meekaniksel bir açıklıktır.
 Lekeli görünüş: Paketin dış yüzeyinde süttozu veya başka bir yabancı
materyalin yapışması sonucu ortaya çıkan kirli görünümdür.
 Kapatılmamış ambalaj: Ambalaj materyalinin güvenli bir şekilde
kapatılmamasıdır.
3.3.4. Diğer Kusurlar
 Erime özelliğinde azalma;
• Asiditesi yüksek (%>0.17 L.a.) sütün kullanımı,
• Ön ısıtmanın yüksek olması (>74º C) olması pastörizasyon sıcaklığı),
• Kuru maddesi % 30’dan fazla olan sütün kullanımı,
• Yüksek nem ve ısıda muhafaza etme,
• Kurutma ısısının yüksek (>170 º C) olması gibi durumlarda ortaya çıkar.
Süttozunun erime özelliğindeki azalmalar yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü,
kazeinin denatürasyonu veya kazein ile serum proteinleri ve laktoz arasında meydana gelen
reaksiyonlar sonucu ortaya çıkar.

3.4. Süttozlarının Kalite Özellikleri

TS 1329 Süttozu standardına göre, süttozu kendine özgü ve tekrar süt hâline
getirildiğinde çiğ süte özgü renk, koku ve tadda olmalı, gözle görülebilir yabancı madde içermemelidir.
Süttozunu, tat ve besin değerinde önemli değişiklikler olmadan uzun süre (yağsız süt
tozları bir yıl, yağlı olanlar ise altı ay) bozulmadan saklamak mümkündür. Süttozu üretim
yöntemine bağlı olarak farklı kalite niteliklerine sahiptir.
Süttozunun eriyebilme, suda çözünme özelliği olarak da bilinir. Bu nitelik üretimde
uygulanan ısıl işlemlerin (ön ısıtma ve kurutma) etkinliğine bağlıdır.
Süttozunun hacim ağırlığı g/ml veya g/100 ml olarak ifade edilir. Bu nitelik,
paketleme materyali ile depo kapasitesini etkilediğinden, özellikle ekonomik yönden
önemlidir ve başlıca süttozu partikülleri içindeki ve arasındaki hava miktarı ile etkilenir.
Süttozunda, normal olarak yapımında uygulanan işlemlerden dolayı bazı saprofitler
dışında önemli olabilecek düzeyde mikroorganizma bulunmaz.