Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türkiye'nin 'toprak kirliliği haritası' çıkarılacak


yokole1sey
10.01.2013, 12:54
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'nin toprak kirliliği haritasını çıkaracak. Toprak kirliliğiyle etkili mücadele başlatan Bakanlık, kirli ya da kirlenmesi muhtemel toprakların ortaya konulması amacıyla 'Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi'ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu kapsamda, uygunsuz atık ve atık su bertarafı, sanayi tesislerindeki yanlış uygulamalar, çeşitli kimyasal maddelerin depolanması ve nakilleri sırasında meydana gelen döküntü ve sızıntıların oluşturduğu kirlenmiş sahalar belirlenecek.

'Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik' çerçevesinde çalışmalarını yürüten Bakanlık, ilk aşamada toprağın kirli olduğu veya kirlenmesi muhtemel sahalar ile sektörleri tespit edecek. Tespitin ardından, bu saha ve sektörler 'Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi' ile kayıt altına alınacak. Gerek kazalar gerekse yasa dışı faaliyetlerle kullanılamaz hale gelen topraklar, sistemden elde edilen veriler doğrultusunda temizlenerek, yeniden doğaya ve tarıma kazandırılacak. Bilgi sistemine veri kayıtları, gelecek yılın ilk çeyreğinde başlayacak. Türkiye'nin toprak kirliliği haritasının oluşturulmasıyla elde edilecek veriler, tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla da paylaşılacak.

TOPRAĞI KİRLETEN TESİSLER TAKİP EDİLECEK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; Türkiye'de hava, toprak, su ve gürültü kirliliğini kontrol etme konusunda gerekli hukuki ve teknik düzenlemeleri yaptıklarını belirtti. Bakan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: ''Toprak kirliliğinin tespiti için noktasal kaynaklı kirlenmiş sahalarla ilgili envanter bilgilerinin sistematik yapılanmayla muhafazasını, güncellenmesini, sürdürülebilirliğini ve gerektiğinde bu bilgilere hızlı erişimi mümkün kılmak amacıyla Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi'ni hayata geçiriyoruz.''

Sistemin yazılım çalışmalarının 2013'ün ilk aylarında tamamlanacağını bildiren Bayraktar, ''Toprak kirliliğine neden olabilecek endüstriyel tesisler de şüpheli saha olarak belirlenerek, sürekli takip edilecek'.' dedi.

Epsody
27.01.2013, 10:38
[B]
TOPRAĞI KİRLETEN TESİSLER TAKİP EDİLECEK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; Türkiye'de hava, toprak, su ve gürültü kirliliğini kontrol etme konusunda gerekli hukuki ve teknik düzenlemeleri yaptıklarını belirtti. Bakan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: ''Toprak kirliliğinin tespiti için noktasal kaynaklı kirlenmiş sahalarla ilgili envanter bilgilerinin sistematik yapılanmayla muhafazasını, güncellenmesini, sürdürülebilirliğini ve gerektiğinde bu bilgilere hızlı erişimi mümkün kılmak amacıyla Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi'ni hayata geçiriyoruz.''

Çevrenin kirliliğinin sebebleri araştırıldığında, birinci sırada sanayi atıklarının arıtlmadan akar sulara bırakılmasına bağlı olarak bunun yerel yönetimlerce takip edilmediği ve bürakratik nedenlerle yapanın engellenemiyerek devamı ile önce sularımız kirlenmiş, daha sonrada bu sularla tarlalar bahçeler sulanarak bu kirlilik topraklara taşınmıştır.

Bir başka nedende bilinçsizce yapılan tarımsal faaliyetler gösterilebilir, kontrolsüzce yapılan gübrelemeler sonucu topraklarımızın kirlenmesi hat safhaya ulaşarak kirlilik boyutları topraklarımızın çoraklaşmasını hızlandırmış, tarım yapılamaz hale gelmiştir.

Çevre bakanlığımızın geçiktirilerek yeni kurulması, gelmiş geçmiş hükümetlerin devlet anlayışının mistik anlayış kuralları içinde mütala edilmesinin bir göstergesi olmaktadır.

Bu anlayış Cumhuriyetin ilk kazanımlarıdan olan köy ensitülerinin kapatılarak yerine mistik anlayışın ikamesi olan okulların açılarak eğitimler yapılması ile, toprağa verilen önem geri plana itilerek kırsal insanımızın eğitimleri babadan oğula bilinenlerle sürdürülerek bu günlere gelinmiştir.

Topraklarım yozlaşması ile tarla tarımın gerilemesi, sera tipi tarımsal faaliyetleri arttırmış, bu seferde kısıtlı toprak parçalarında yoğun üretim sağlama biçimi içinde birim alandan daha fazla ürün almanın telaşı içinde kimyasalların bitkiye dayatılma biçimi içindeki seralarda yoğun kimyasalların kullanımı ile sera toprakları kısa zamanda elden çıkarken, kimyasalların bitki bünyesinin kabulsüzlüğü ile oluşan sera gazları bölgenin üzerine çökerek, kirliği başka boyutlara taşımıştır.

Devletin bir başka zaafıda reçetesiz, ruhsatsız ilaç üretim ve kullanımların ününe geçecek önlemleri almada çok geç kalmasıdır, bu konuda çıkmış yasaların işlerlerliğide tartışma konusudur, reçete yazan mühendislerin hangi esasa göre gübre kullanımlarına izin verildiğidir.

Çevre ve toprak kirliliğinin boyutlarını ortaya koyan bir başka gerçek de, bir zamanlar topraklarımızın tarım ülkesi tanımı ile belirtilirken, şimdi bu topraklarda topraksız tarımın gündeme gelmesi tarımımızın bilimselliğinin sorgulanmasının gerekliğine vurgu yapmaktadır.